GÜNDEM - 10 Mayıs 2024 Cuma 11:06

Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

A
A
A
Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

Tokatlı Halil Bayır, doğada kendiliğinden yetişen madımak bitkisini tarlada üretmeyi başladı. 20 metrekarelik alanda başladığı üretimi 70 dönüme çıkartan Bayır, tüm Türkiye’yi madımak ile tanıştırdı.


Tokat’ın Çördük köyünde 50 yıl önce başlayan bir girişim, bugün ulusal bir sektöre dönüştü. Halil Bayır’ın annesi ve dedesi, evin ihtiyacını karşılamak için dağlardan topladıkları madımak kökleri ve tohumunu 20 metrekarelik bahçelerine ekti. Verim elde eden aile, madımak yetiştiriciliğini sektör haline getirmeye karar verdi. Bugün 70 dönüm arazide madımak yetiştiren Halil Bayır, ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı sağlıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere de pazarcılar aracılığıyla ulaştırılan madımak, yaz aylarında ise konserve haline getirilerek Tarım Kredi Kooperatif Market’te satışa sunuluyor. 1500 rakımlı araziye de madımak eken Bayır, Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak yayla madımağı yetiştirmeye de başladı. Köyün ve çevre bölgelerin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu ürün, sürdürülebilir tarım ve alternatif gelir kaynakları açısından da örnek teşkil ediyor.



“Madımak için yaylalar daha elverişli”


Evin ihtiyacı için 20 metrekarelik bahçede başladıkları madımak yetiştiriciliğine günümüzde 70 dönüm araziyle devam ettiklerini söyleyen Halil Bayır, “Büyüklerimiz 50 yıl önce annem ve dedem dağlardan kökünü ve tohumunu toplayarak evimizin ihtiyacı için madımak getirirler. Kendi evimizin 20 metrekarelik bahçesine ekerler. Daha sonrasında orada verim alınır ve katma değer yüksek olduğu için bu ürünü çoğaltmaya karar verirler. Diğer mahsullere göre daha fazla yüksek para ettiği için çoğaltmaya karar verirler. Dolayısıyla çoğalır. Bugün de biz bu ürünü sektör haline getirdik. Şu an 70 dönüm kadar arazide madımağımız var. Bize bakıp örnek alarak bir o kadar da köyümüzde var. Köyümüz orman köyü olması nedeniyle ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı elde ediyoruz. Bir madımaktan sulu tarımda bakıldığı zaman altı defa hasat edilebilir. Biz ilkbahar aylarında İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerimize pazarcılar marifetiyle ulaştırıyoruz. Yaz döneminde de biz kendimiz bunu pastörize yaparak, konserve yaparak süpermarketlere satıyoruz. Devletimizin Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde de mevcuttur. Mesela şu anki bulunmuş olduğumuz yerin rakımı 1500’dür. Bu rakımda arpa ve buğdaydan başka bir şey yetişmez. Burası yayladır. Fakat madımak burada çok daha elverişli, çok daha güzel oluyor. Daha önceden arazi yollarında yetiştiği için biz de oradan esinlenerek tarlamızda da bunu yetiştirmeye karar verdik. Burada da bir deneme çalışması yaptık, güzel oldu” dedi.



Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İçinde gliserol bulunan ‘slushie’ içecekler, 10 yaş altı çocuklar için tehlikeli Rengârenk görüntüleriyle çocukların ilgisini çeken ‘slushie’ içecekleri hakkında aileleri uyaran Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Polat Menekşe, 10 yaş altındaki çocukların bu tür içeceklerden uzak tutulması gerektiğini belirtti. Dışarıda yapılan slushie içeceklere eklenen ve donmuş etkisini veren Gliserol hakkında bilgilendiren Uzm. Dr. Menekşe, “Bu madde çocuklarda; baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, kan şekeri düşüklüğü, bilinç kaybına yol açıyor” dedi. Yaz aylarının gelmesiyle buzlu içecek tüketim oranları da artacak. Popüler olan slushie içecekler hem rengârenk görüntüsü hem de tadıyla çocuklar tarafından da ilgi görüyor. Ancak sulu kar etkisini verebilmek için bu tür içeceklere E422 koduyla yer alan ‘Gliserol’ ekleniyor. Çamlıca Erdem Hastanesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hatice Polat Menekşe ise bu madde hakkında çeşitli uyarılarda bulundu. 10 yaş altındaki çocukların bu tür içeceklerden uzak tutulması gerektiğini belirterek “Üreticilere çok az miktarda gliserol kullanılması uyarısı var. Ancak bunun ne kadar uygulanabildiğini bilmiyoruz. Kaldı ki çok az haliyle bile 10 yaş altı çocuklar için tehlike arz ediyor” açıklaması yaptı. “Aileler genellikle bu semptomların neden kaynaklandığını anlayamayabiliyor” Uzm. Dr. Menekşe, “Bu tür içecekler geleneksel olarak şekerle hazırlanırken son dönemlerde hazır gıda olarak bulunması için gliserol kullanılarak yapılıyor. Küçük çocuklarda tüketildiğinde baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, kan şekeri düşüklüğü, bilinç kaybına yol açabiliyor. Aileler ise bu semptomların neden kaynaklandığını anlayamayabiliyor. Dikkatli davranmak bu nedenle önemli” dedi. Uzun dönem etkileri çocukta kalabilir: Böyle vakalar tespit edilmiş Gliserol tüketiminin 4 yaş altındaki çocuklarda çok tehlikeli olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Menekşe, “4-10 yaşındaki çocuklara ise çok az miktarda, verilmelidir. Bu içecekleri fazla tüketen 4 yaş altındaki çocuklar için ise ciddi sonuçlar doğurabilir. Maalesef müdahalesi geciken kan şekeri düşüklüğü ve bilinç kaybı gibi bir durumda uzun dönem etkileri çocukta kalabilir. 4 yaş altında bildirilmiş böyle vakalar var ” uyarısında bulundu. Gliserol hazır gıda ürünlerine genellikle tatlandırıcı veya koruyucu olarak kullanılır ama çoğunda zarar veremeyecek derecede eser miktarlardadır. Slushie içeceklerde ise miktar olarak fazlalığı endişe kaynağını oluşturur. Ailelere önerilerde bulunan Uzm. Dr. Menekşe, “Çocuklarınıza hazır ürünleri tükettirmeyin. Örneğin meyve suyunu siz hazırlayın. Kutulu ürünleri ise ancak güvenli aralıklarla tüketebilirler” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniye’de yaşayan otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Okan’ın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Okan’ın yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Okan, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar birçok kişisel resim sergisi açan çocuğun en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resme merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, "9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için eline kağıt kalem aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idame edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini ifade eden Okan Mert Gönül ise, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursuna gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babamın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik merkezinde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, Okan’la çalışmalarının ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini belirterek, "Bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu güzel sanatlar lisesine ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.