EKONOMİ - 11 Şubat 2021 Perşembe 09:46

Yol yapımında kullanılıyordu, milyonlarca yılda oluştuğu tespit edildi

A
A
A
Yol yapımında kullanılıyordu, milyonlarca yılda oluştuğu tespit edildi

Tokat’ın Almus ilçesinde yolda dolgu malzemesi olarak kullanılan taşların milyonlarca yılda oluşan akik taşı olduğu tespit edildi.

Tokat’ın Almus ilçesinde yolda dolgu malzemesi olarak kullanılan taşların milyonlarca yılda oluşan akik taşı olduğu tespit edildi. Tescil edilen akik taşlarının işlenerek ekonomiye kazandırılması için çalışma başlatıldı.


Tokat bölgesinde 8 yıldır kalsedon ve türevi olan akik ve süs taşları ile ilgili bilimsel çalışmalar yapan Kimya Mühendisi Ümit Ulus, Almus Barajı çevresinde akik taşının çıktığı bölgeyi keşfetti. Yıllardır yol yapımında dolgu malzemesi olarak kullanılan kaya parçalarının milyonlarca yılda oluşan yarı değerli taşlar olduğu anlaşıldı. Almus Belediyesi tarafından Türk Patent Enstitüsünde tescili yaptırıldı. Halk arasında ’’Ölümsüz Taş’ adıyla da bilinen akik taşlarının işlenerek ekonomiye kazandırılması için harekete geçildi.



Yol yapımında kullanılıyordu, milyonlarca yılda oluştuğu tespit edildi


Almus Belediye Başkanı Bekir Özer, akik taşının nasıl keşfedildiğini dile getirerek, “Biz normalde bu kayaları kırarak yola alt zemini iyileştirmek için seriyorduk. Ama günün birinde Ümit Ulus diye bir arkadaşımız geldi. Başkanım siz ne yapıyorsunuz? ‘Burası maden, ocak’ dedi. Tabii bizim bir şeyden bilgimiz yok. Taşları tanıtarak bizi o uyandırdı. Bizde yeri tespit ettikten sonra, şu anda MTA Türk patent enstitüsünde taşlarımızı da tescil ettirdik, çalışmalarımıza başlayacağız” dedi.



Atölye kurmaya hazırlanıyorlar


Başkan Özer, ilçede bir atölye oluşturma çabası içinde olduklarını belirterek, “Bunun bir maliyeti var. Belediyenin gider bütçeleri belli. Biz kendi gücümüzle bunu yapamıyoruz. O yüzden destek de bekliyoruz. Yani bizi bu işi seven, taşı seven hemşerilerimizden, iş adamlarımızdan bu işe gönül vermiş kişilerden makine ve ekipman konusunda az çok destek bekliyoruz” diye konuştu.



30 ülkede çıkıyor, bu özelliği ile tek


Özer, Almus’ta çıkan akik taşının dünyanın 30 ülkesinde çıkan akik taşının hiçbirine benzemediğinin altını çizerek, "Birinci neden renk ve renk cümbüşlerinin geçişleri. İkincisi kılcal damarlarının oluşumu, üçüncüsü de içerisindeki kurtçuklar. Bizim taşımıza en yakın benzeyen taş Fas’ta çıkıyor. Ama onların içerisinde kılcal damarlar ve kurtçuklar yok. Biz bunları takı tasarımda kullanabiliriz ama bu şekilde güzel çıkmış işlenmiş bir taşı kesinlikle takıda yüzükte, kolyede, küpede kullanmıyoruz. Bunlar çünkü koleksiyonluk, müzelik taşlardır. Bu taşları keserken kenarlarından kırılmalar oluyor, çatlamalar oluyor. Küçük parçalara ayrılıyor. O küçük parçalardan yapıyoruz biz bunu. Yoksa şu şekilde bütün çıkmış bir taş kesinlikle ve kesinlikle tak tasarımda kullanılmaz. Bu koleksiyonluktur, müzeliktir” ifadelerini kullandı.



Taşlar sanat eserine dönüşecek


Teknoloji Tasarım Öğretmeni İlker Kalyon ise yarı değerli taşlarla ilgili atölye çalışmalarına destek olmaya çalıştıklarını dile getirerek “Kurulacak olan atölyelerde çok fazla ön planda olmayan, bilinmeyen tasarımlara yöneleceğiz. Ortaya çıkan tasarımlarla Almus ilçemizin sosyal, kültürel ekonomik durumuna katkı sağlamaya çalışacağız. Burada görmüş olduğunuz taşlar milyonlarca yıldır bitkilerin, hayvanların kalıntılarından fosillerinden oluşmuş” dedi.


Görsel Sanatlar Öğretmeni Metin Durmuş, yarı değerli taşların sanat eserine dönüşeceğini ifade ederek, “Bir resim öğretmen olarak aklıma gelen bu taşlardan mesela bir tablo oluşturmak. Arkasından ışık vererek evlerimizde, iş yerlerimizde dekoratif süs eşyaları olacağı kanaatindeyim. Milyonlarca yılda oluşan bu taşlar işlenerek bölgeye ayrı bir değer katacak" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.