POLİTİKA - 26 Ağustos 2015 Çarşamba 15:28

CHP'de Seçim Çalışmaları

A
A
A
CHP'de Seçim Çalışmaları

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, AK Parti hükümetini eleştirerek ülkeyi karamsarlığa getirdiklerini söyledi.
CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, gelinen noktada uzlaşı ve hükumet gerçekleşmediğini ifade ederek, "Biz seçim olmasın diye, 7 Haziran iradesi hükümetle beraber kurulsun diye mücadele ettik. Maalesef Cumhurbaşkanının da büyük gayretleriyle hükumet oluşmadı” dedi.
CHP Trabzon İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısına CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun ve partililer katıldı.
Güzide Uzun’un konuşmasının ardından söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, yeni seçim süreciyle ilgili parti olarak çalışmalara başladıklarını belirterek, “CHP olarak 81 ilimizde milletvekillerimiz görevlendirildi. 7 Haziran’dan sonra Türkiye’nin içinden geçtiği süreci hem örgütümüzle hem halkımızla doğru biçimde analizini yapabilmek ve CHP’nin de bu dönemdeki duruşunu ve ilkelerini halkımıza anlatmak adına bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz” dedi.
Sel felaketinin yaşandığı Hopa’da incelemelerde bulunduklarını belirten Köprülü, “Artvin ilinde bir felaket oldu. Bir çok yurttaşımız hayatını kaybetti, yaralananlar var bunun da yanında Borçka’da, Arhavi’de, Hopa’da bir çok maddi hasar ve telafisi imkansız zararların oluştuğu durumlar var. Bununla ilgili milletvekili arkadaşlarımızın tespitleri oldu. Bunu raporlaştırdık, hem genel merkezimize hem de hükumet ilgili ve sorumlu organlarına da bu konuda Artvin’de yaşanan durumla alakalı olarak tespitlerimizi sunduk. O bölgedeki halkımızın ihtiyaçlarının bir an evvel gerçekleşmesini sağlayacak girişimlerde bulunduk” ifadelerini kullandı.
"HALK HİÇ BİR PARTİYE İKTİDAR OLMA YETKİSİ VERMEDİ"
7 Haziran seçimlerinde halkın hiçbir partiye iktidar olma yetkisi vermediğini hatırlatan Köprülü, “Türkiye 7 Haziran’dan bu yana belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir süreç yaşadı. Bu sürecin sonunda da ilk defa bir Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verdi ve azınlık hükumetinin kuruluşu ön çalışmaları başladı, tekrardan da hükumeti kurmayı becerememiş, bu noktada irade oluşturamamış Ahmet Davutoğlu’na azınlık hükumeti kurmak üzere yetki verdi. Biz CHP olarak ne dedik. Bunu Trabzon’da net olarak söylememiz lazım. 7 Haziran’da evvela halk ne dedi? 7 Haziran’da vatandaşımız, halkımız net bir irade ortaya koydu. Hiçbir partiye iktidar olma yetkisini milletvekili sayısı olarak vermedi. Halkımız 7 Haziran’da uzlaşın dedi. Bir masanın etrafında oturun birbirinizi anlamaya çalışın Türkiye’deki gerilimi Türkiye’deki insanların birbirinden uzaklaştığı o nefretin kinin ortadan kalmasını istiyorum dedi. İnsanlar bir araya gelmeli dedi. İnsanlar ortak paydada buluşabilmeli dedi. Bizim Türkiye olarak bir arada mutlu bir şekilde yaşamayı arzu ediyoruz dedi. Hem hükümete ders verdi 13 yıllık tek başına iktidarın sonunda hükumete bir ders verdi hem de diğer partilere de kendi partimi de bunun içerisine dahil ediyorum diğer partilere de uzlaşın mesajı verdi. Bu mesajı diğer partiler nasıl aldı. Önce ben kendi partimden sorumluyum. CHP bu mesajı çok net bir şekilde anladı. Biz elimizi taşın altına koyarak halkın verdiği mesaj ve sorumluluğun gereği olarak yönetme iradesini ortaya koyduk” dedi.
"CHP OLARAK HİÇ BİR SORUMLULUKTAN KAÇMADIK"
CHP olarak hiçbir sorumluluktan kaçmadıklarını kaydeden Köprülü, “CHP olarak halkın koalisyon dediği bir noktada ebette ki sorumluluktan kaçmayacaktık. Ebette ki elimizi taşın altına değil bütün gövdemizi sorumluluk gereğince koyacaktık ve bunu da yaptık. Genel Başkanımız Türkiye’nin yöneticisiz kalmaması için, hükumetsiz kalmaması için net bir duruş ortaya koydu. O duruşunu da açık olarak bir mevki bir makam olarak koşmadan bunu anlattı. Genel Başkanımız Devlet Beye, ’biz gerekirse başbakanlığı almayız, sen Başbakan ol’ dedi. Ben hükumette yer almam dedi. Ben bakanlar kurulunda yer almam dedi. Bunlar niçin söylendi. Biz mevki makam peşinde değiliz” şeklinde konuştu.
"BİZ ÖNCE TÜRKİYE, SONRA CHP DİYORUZ"
Önce Türkiye sonra CHP dediklerini ifade eden Köprülü, ““Önce Türkiye diyoruz Türkiye olmazsa hiç birimiz olmayız. Türkiye olmazsa ne CHP olur, ne AK Parti olur, ne MHP olur. Önceliğimiz Türkiye. O yüzden de kişisel beklentilerimizden mevki makam hırslarımızdan pozisyon sevdamızdan biz geçmiş durumdayız. Türkiye’nin de bu içinde yaşadığı süreçte de bu yönetim iradesini ortaya koyabilecek bir çalışma ve bir irade koydu CHP. 13 yıldır AK Parti’ye bakış açımızı bir noktada Türkiye’nin hükumet ihtiyacı hasıl olduğu için bir noktada bir kenara koyduk. Seçimden beri özellikle terörle ilgili oluşan bir tablo var. Maalesef her gün askerimizden silahlı kuvvetlerimizden emniyet teşkilatımızdan bir çok vatansever evladımız şehit oldu bir çoğu yaralandı. Bir çok sivil vatandaşımız öldü. Bunlarla ilgili net duruşu kararlı bir duruşu ortaya koymak zorundaydık. Ortaya koyacağımız duruşu teröre karşı güçlü ve geniş tabanlı bir hükumetle teröre karşı dik bir duruş olarak geliştirmek istedik. Geniş tabanlı bir hükumetle terörü bu ülkede sonlandırabileceğimizi söyledik. Bu irademizi ortaya koyduk. Maalesef ki AK Parti bildiğimiz bir şeyi tekrardan bize ispatladı. AK Parti’nin amacı tamamen Türkiye’deki bu yaşanan acıların son bulması değil. AK Parti her acıdan kendi adına bir başarı çıkartmaya çalışan milletvekili hesabıyla hareket eden oy oranı hesabıyla hareket eden bir parti. Dün çözüm diyor bugün geldiğimiz noktada savaş diyor. Kimse kusura bakmasın. Biz bugünü AK Parti’nin geçmişten oluşturduğu sorumsuzca tablolardan yaşıyoruz” dedi.
"YAŞANAN SÜREÇTE UZLAŞI VE HÜKUMET KURULAMADI"
Yaşanan süreçte hükumetin kurulmamasını Cumhurbaşkanının tutumuna bağlayan Köprülü, “Yaşanan süreçte gelinen noktada uzlaşı ve hükumet gerçekleşmedi. Biz seçim olmasın diye 7 Haziran iradesi hükumetle beraber kurulsun diye mücadele ettik. Maalesef Cumhurbaşkanının da büyük gayretleriyle hükümet oluşmadı, kurulmadı ve CHP’ne de büyük bir demokrasi ayıbı büyük bir seçmene saygısızlık örneği olarak da hükumeti kurma görevi de verilmedi. Milyonlarca oy almış bir partiye hükümeti kurma görevi vermedi. Ve Türkiye tekrardan seçime gidiyor. Biz seçim olmasın diye gayret ettik. Çaba gösterdik ancak bu çabamız bencilce kendi hırsları doğrultusunda davranıp tamamen Türkiye’yi bu doğrultuya sokmak isteyenler tarafından engellendi. Biz bütün gayretimizi çabamızı ortaya koyduk. Buna Türkiye’de yaşayan yurttaşlarımız şahittir. Ama şimdi 1 Kasımda tekrardan bir seçim var” ifadelerini kullandı.
"HODRİ MEYDAN"
Trabzon’dan hodri meydan diyerek seçime hazırlandıklarını belirten Köprülü, "Hodri meydan diyoruz Trabzon’dan. Biz seçim istemedik. Şimdi 7 Haziran’dan sonra Türkiye’yi tekrardan seçime taşıyanlar bunun hesabını 1 Kasımda sandıkta verilecekler. Trabzon’dan verecekler Türkiye’nin diğer 80 ilinde bunun hesabını verecekler. Türkiye’yi bu iradeyi yönetemeyen Türkiye’yi bu kaosa sürükleyen AK Parti 1 Kasımda bunun hesabını verecektir. Vatandaşlarımız karamsarlığa kapılmasın bu karamsarlığı bu kara bulutları dağıtacak parti bu iradeyi koymuş olan parti 1 Kasımdan sonra da her zaman hoşgörüyü sevgi barışı ve tabi ki yönetme iradesini ortaya koyan parti CHP olacaktır” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.