YEREL HABERLER - 18 Temmuz 2017 Salı 12:21

Fındıkta rekolte tartışması

A
A
A
Fındıkta rekolte tartışması

2017 ürünü fındıkta olgunlaşma döneminin sonlarına yaklaşılırken, tahmini rekolte ile ilgili tartışmalar da sürüyor.

2017 ürünü fındıkta olgunlaşma döneminin sonlarına yaklaşılırken, tahmini rekolte ile ilgili tartışmalar da sürüyor.


Trabzon Ticaret Borsası’nın Meclis Başkanı ve fındık sanayici-ihracatçısı Mehmet Cirav, yaklaşık 64 bin hektarlık bir alanda üretimin yapıldığı Trabzon’da son yılların en yüksek rekoltesinin gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Türkiye genelinde de verim ve kalitesi yüksek bir sezonun yaşanacağını tahmin ettiğini, bahçelerdeki görüntünün de bunu ortaya koyduğunu belirten Mehmet Cirav “Rekoltenin yüksek olması üretimden ihracat aşamasına kadar sektörün içinde yer alan tüm kesimler için dezavantaj değil avantajdır. Üreticilerimizin her zamanki gibi beklentisi yüksektir. Dünyada da bu böyledir. Ancak, fındıktan yüksek kazanç sadece fiyatla değil, üretimin arttırılması, maliyetlerin düşürülmesi ile de mümkündür. Doğrusu, kalıcı ve kazandırıcı olan da budur. Bu açıdan baktığımızda 2017 rekoltesindeki artışın, bizim için bir dezavantaj değil avantaj olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, yüksek rekolteden dolayı ihracatımız miktar olarak artacaktır. Fındığın tanıtımına katkı sağlayacaktır. Gürcistan ve İtalya’da rekoltenin yüzde 30-40 oranında az olacağının tahmin edilmesi, fındığımıza talebi artıracak, bu da üreticimizin ürününü daha iyi değerlendirmesine vesile olacaktır” dedi.


Mehmet Cirav, önümüzdeki sezonda fındık ihracatında da ciddi bir artışın muhtemel olduğunu vurgulayarak “Piyasada oluşacak fiyat ile ilgili şimdiden bir şey söylemek, hem zor, hem doğru değil. Ancak, vatandaşın halen alımlarını sürdüren TMO’dan beklentileri var. Devlet bu konuda nasıl bir karar verecek? Bu da önemlidir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.