EKONOMİ - 18 Ekim 2017 Çarşamba 15:43

Meslek komiteleri toplantısında sorunlar konuşuldu

A
A
A
Meslek komiteleri toplantısında sorunlar konuşuldu

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın müşterek meslek komiteleri toplantısında çeşitli konularda sorunlar gündeme getirildi.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın müşterek meslek komiteleri toplantısında çeşitli konularda sorunlar gündeme getirildi.


Toplantıda Trabzon gıda toptancıları sitesinin yapılması, mahalle bakkallarının yaşatılmasına karşı önlemler, sayısı artan zincir marketlere sınırlama getirilmesi, nefes kredisinin yeniden devam ettirilmesi, perakende satışlarda ürünlere etiket mecburiyeti getirilmesi, yüksek sermayeli şirketlerde avukatlık sözleşmesi zorunluluğunun kaldırılması, adi ortaklık şirketlerinin tekrar KOSGEB desteklerinden yararlandırılması, Beşikdüzü sel felaketinden etkilenen esnafa desteklerin artırılması ve yerel yazılım sektörünün geliştirilmesinin desteklenmesi konuları gündeme gelirken Meslek komiteleri adına söz alan Meclis Üyeleri M. Tayfun Ataman ve Edip Sevinç ile meslek komitesi üyeleri Barbaros Bulut ve İsmail Al, sektörlerine ilişkin çeşitli konularda görüşlerini paylaştılar.


TTSO Meclis Üyesi M. Tayfun Ataman, Trabzon Gıda Toptancıları Sitesi’nin hala kurulmaması nedeniyle sektörün çok dağınık bir alanda faaliyetlerini olumsuz şartlarda yürüttüğünü belirterek, “İlkel şartlarda, içerisinde forklift dönemeyen küçük alanlarda, elverişsiz binalarda gıda toptancılık işleri yürütülmeye çalışılıyor. Sektörün tüm üyeleri tarafından Trabzon Gıda Toptancıları Sitesi’nin acil şekilde hayata geçirilmesi beklenmektedir” dedi.


Ulusal market zincirlerinin sayılarının Trabzon’da 80’in üzerine çıktığını ifade eden Ataman “Bu durum küçük ve orta boy esnafı Trabzon’da bitirmektedir. Bu zincir mağazaların yan yana ve birbiri ardına açılmasının önüne yerel yönetimlerle beraber işbirliği yaparak engel veya sınırlama getirilmesi konusunda acil çalışma yapılmalıdır. Türkiye’de bu tür marketlerin sayısı 27 bini buldu. Perakende pazarının yüzde 54’ü maalesef bu zincir marketlere geçmiştir. Küçük esnaf aradan çıktı, orta boy işletmelere sıra geldi. Bir an önce çözüm bulunmalı, önlem alınmalıdır” diye konuştu.


TTSO Meslek Komitesi Başkanı İsmail Al, Beşikdüzü ilçesinde yaşanan sel felaketinden etkilenen esnafı ziyaret eden devlet büyüklerinin afet zararlarının karşılanacağı sözünü verdiklerini hatırlatarak, “Bütün esnafın kuruşu kuruşuna zararı karşılanacaktı. Yardımlar yetersiz kaldı. Ciddi bir araştırma yapılamadığından gelen belli bir para esnaflara dağıtıldı. Sigortası olan zararını karşıladı. Sigortası olmayan da devletin verdiği bir kaşık bal ile idare etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.


KOSGEB’in sel bölgesine bir yıl vadeli sıfır faizli kredi verdiğini de belirten Al, “Bu krediden de adi ortaklıklar yararlanamıyor. Her türlü vergisini ve yasal yükümlülüğünü devlete karşı yerine getiren adi ortaklıklar da KOSGEB’in bu imkânından yararlandırılmalıdır” şeklinde konuştu.


TTSO Meclis Üyesi Edip Sevinç’de devletin fındık alımına başladığını, öyle almakla bitmeyecek kadar çok fındığın var olduğunu belirterek “Bu uygulamanın doğru mu yanlış mı olduğunu göreceğiz. Şu anda bunu konuşmanın âlemi yok. Fındıkta bir daha Ağustos’ta konuşacağız” dedi.


Gümrük kapılarındaki sorunların bugüne kadar bir türlü çözülemediğini dile getiren Sevinç, “Gümrük kapılarındaki sorunların bir nedeni memurlar ve onların doğru çalıştırılamamasıdır. En yakın Gürcistan kapısında sizler de görüyorsunuzdur. Geçiş yaptığınız karşı ülke kapısından rahatça geçebildiğiniz halde kendi gümrük kapınızdan rahatça geçilememesi acı şeylerdir. Okyanusları geçiyoruz ama küçük derelerde boğuluyoruz” diye konuştu.


TTSO Meslek Komitesi Üyesi Barbaros Bulut ise bilişim ve teknolojinin son derece önem arz ettiğini, ilk 3 sanayi devriminin kaçırıldığını, son dönemde de 4’üncü sanayi devriminde yazılım ve teknoloji alanında ülkemizin bir takım tedbirlerle kazanım elde etmeğe çalıştığını hatırlatarak TTSO’nun da ortağı bulunduğu Trabzon Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin daha iyi kullanılması gerektiğini söyledi,


Bulut “Teknokent’teki faaliyetlerimizden ötürü devlet firmalarımıza birçok destek veriyor. Firmalarımızın üretmiş olduğu yazılım ürünlerini ne yazık ki ticarileştiremiyoruz. Bunun bir nedeni de birçok sektörde firmalarımızın işlerinde kullanmak istedikleri yazılımlara lisans parası ödemek istememesinden kaynaklanmaktadır” dedi.


Bulut, yerelde yazılım sektöründe nitelikli elemanları ellerinde tutmakta zorlandıklarını kaydederek, “İnternet üzerinden yapılan satışlarla mevcut firmalarımız rekabet etmek durumunda kalıyor. Alırken kazanamıyoruz. Satışta firmalar hizmet verecek elemana bu meblağı ödemek istemiyor. Yazılım sektöründe cezai yaptırımlar uygulanmadığı sürece lisans kullanmaya hiçbir zaman riayet edilmiyor. O zaman bunun insan kaynağını da bölgemizde tutmamız mümkün değil” diye konuştu.


Meclis ve meslek komitesi üyelerinin önerilerinin tümünün not alındığını ifade eden TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Bunların bir kısmı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne gidecek konulardır. Bir kısmı da burada çözmemiz gereken konulardır. Bunların tümüyle ilgileneceğiz. Önerilerinizi TOBB başta olmak üzere ilgili yerlere göndereceğiz, gerçeklemesi en büyük arzumuzdur” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.