POLİTİKA - 18 Şubat 2018 Pazar 23:01

Bakan Soylu’dan yardım kampanyasına destek

A
A
A
Bakan Soylu’dan yardım kampanyasına destek

TRABZON (İHA) – Trabzon’da Somali’de inşa edilecek Şehit Eren Bülbül Yetimhanesi için Zorlu Grand Otel’de yardım kampanyası düzenlendi.

TRABZON (İHA) – Trabzon’da Somali’de inşa edilecek Şehit Eren Bülbül Yetimhanesi için Zorlu Grand Otel’de yardım kampanyası düzenlendi. Kampanya için düzenlenen programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanısıra Eren’in annesi Ayşe Bülbül’de katıldı.


Trabzon’da Somali’nin başkenti Mogadişu’da inşa edilecek yetimhaneye, Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında 11 Ağustos 2017’de bölücü terör örgütü mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında şehit olan Eren Bülbül’ün adı verilecek. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve eşi Hamdiye Soylu’nun da katıldığı organizasyona, şehit Eren’in annesi Ayşe Bülbül’ün yanısıra AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adnan Günnar, Salih Cora, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile bazı ilçe belediye başkanları ile çok sayıda iş adamı ve gönüllüler katıldı. Kuran Tilaveti ile başlayan program ardından bir yetimin hayatından kesitinin anlatıldığı kısa filmle devam etti.


"Sokağın başına tank koyardılar"


“Bizim OHAL ilanımıza laf ediyorlar” diyen Bakan Soylu, "PYD ile ilgili görüşmelerimiz sonrasında yabancı basın mensupları bize OHAL üzerinden hesap sormaya çalışıyorlar. Bizim ilan ettiğimiz OHAL’e kurban olsun onlar. Açıkça söylemek isterim, eğer bizim verdiğimiz mücadeleyi onlar veriyor olsalardı, bizim şartlarımız onların ülkelerinde olsaydı, her sokağın başına bir tank koyarlardı. Biz bütün bu sıkıntılı mücadeleyi sadece manevi değerlerimize yaslanarak veriyoruz ve bunların en önemlilerinden biri de şehadet anlayışımızdır. İşte onun için bu yetimhanenin ismi Eren Bülbül’dür. Bu meseleyi sadece basit bir ’isim verelim gönül alalım’ meselesi olarak görmeyin. Eren’in şehadetimize hem karşımızdaki hainliğin boyutunu göstermektedir, hem de bu milletin bütün neferleriyle bu meselede bir şuur sahibi olduğunu göstermektedir. İşte bugün Zeytin Dalı operasyonunu yapıyoruz. Evlatlarımız, bu kiralık katilleri bertaraf etmek için büyük bir mücadele içindeler ve büyük bir başarıyla da bu operasyonu sürdürüyorlar. Esas itibarıyla bu operasyon da bir merhamet operasyonudur. Orada esir alınmış, 2012’den beri işgal altında olan yaklaşık 500 bin insanın yaşadığı bir yeri kurtarmaya ve bize yönelik tehditleri bertaraf etmeye çalışıyorlar. Şehitlerimiz de oluyor. İçimiz yanıyor. Allah bütün şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Gazi evlatlarımıza acil şifalar ihsan eylesin. Bu millete silah çeken, ihanet eden, mazlumların hayatlarına kast edenleri de kahr-ü perişan eylesin. İşte tabloyu görüyorsunuz. Bize akıl verenler, ’Bizim orada ne işimiz var, bunların burada ne işi var’ diye kara bir propagandayı yürütenler, bu tabloyu iyi okumalıdır. Güney sınırımızdaki bütün namlular Türkiye’ye çevrilmiş durumdadır. Buna kayıtsız kalmak, ancak bu ülkenin geleceğini düşünmeyen, siyasetini millete yaslayamayan, millî olamayan ve birilerinin pohpohlamasına aldanan ahmakların işidir" dedi.


"2016 rakamlarına göre dünyada 400 bin yetim, 12 milyondan fazla çocuk mülteci veya sığınmacı konumunda yaşıyor"


“Bu projenin dayandığı üçüncü manevi değer ise, bizim inancımızın yetime mazluma bakış acımızdır” ifadesini kullanan Bakan Soylu, "Yetim deyince bizim yüreğimiz bir başka titrer. Biz, o kutlu Resulün yetimliğini kendimize dert etmiş bir ümmetiz. Anasından, babasından, dedesinden, camideki hocasından bunu öğrendik. Keza rahmetli Aydın Menderes’in lakabı, milletin yetimiydi. Dolayısıyla bizim bu işe bakışımız, bambaşkadır. 2016 rakamlarına göre dünyada 400 bin yetim ama 12 milyondan fazla çocuk mülteci veya sığınmacı konumunda yaşıyor. 23 milyon kadar çocuk da kendi ülkesi içinde yerinden edilmiş veya göçmen konumundadır. Afrika’da çocuk savaşçı olarak savaştırılan çocukların sayısı on binlerle ifade ediliyor. Evet, çocuk savaşçı 9-10 yaşlarında çocuklar, anne babadan, aileden mahrumlar. Eğitiliyorlar, boynunda Kalaşnikof’larla savaştırılıyorlar. Birileri hala buralara vicdanlarını mühürleyerek silah satıyor, darbeler ve iç savaşlar organize ediyor. Suriye savaşı nedeniyle bugüne kadar Türkiye’ye gelen çocuk sayısı 1 milyon 309 bindir. Bu demektir ki bu aziz millet, o kara propagandaya itibar etmeyip bu kadar çocuğun hayatını kurtarmıştır. 284 bin 777 çocuk da bu topraklarda doğdu. Hani geleceğe bıraktığımız en büyük miras bu diyorum ki bu çocuklar kendi toraklarına gittiklerinde yeşertecekleri o dostluk bu coğrafyanın, içinde bulunduğumuz haritanın barışı olacaktır. Belki o çocuklar buraya gelmeselerdi o savaşın içinde yitip gideceklerdi. 20 bin 429 Suriyeli öğrenci üniversitelerimizde, 669 bin 780 öğrenci ise Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda eğitim almaktadır. Çarpıcı bir rakam, Suriye iç savaşı nedeniyle 10 bin çocuk, kendisine refakat edebilecek tüm yakınlarını kaybetmiş durumda” diye konuştu.


Bakan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:


“Yani ne ana var, ne baba, ne de bir başka akraba, kendisine bakmaktan aciz bir halde ve yanında hiç kimsesi yok. Bu rakamları şunun için verdim, bu aziz milletin vicdanının nasıl büyük bir iş başardığını, neden Somali’de bu yetimhaneyi yapmanın bize yakıştığını göstermek istedim. Sonra birileri de çıkıyor diyor ki ’Biz bu işe niye karıştık’. Arkadaş, sınır güvenliği şöyle dursun, sadece bu tablo bile senin vicdanında, yüreğinde eğer bir şeyleri kımıldatmıyorsa, bizim sana anlatabilecek bir şeyimiz yoktur. Sen ne yetimden anlarsın, ne çocuktan anlarsın, ne şehadetten, ne insan sevgisinden anlarsın. Eğer biz bu çocuklara bigâne kalırsak, sırtımızı dönersek, ahirette o peygamberin yüzüne bakamayız, Allah’ın huzurunda söyleyecek hiç bir söz bulamayız."


"Türkiye bugün, milli gelirine oranla en çok yardım yapan ülkeler sıralamasında birincidir"


Türkiye’nin bugün, milli gelirine oranla en çok yardım yapan ülkeler sıralamasında birinci olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, "Almanya, övünüyor. Dış ticaret fazlası var. Amerika övünüyor. Biz de övünüyoruz hayra fazlamız var. Onlardan daha fazla. Suriye’den örnekler verdim ama dünyanın birçok yerine bu aziz milletin yardımları ulaşmaktadır. Size bir şey söyleyeyim. Lafımızı esirgemeyiz. Almanya’ya gitmeden önce dünyada mültecilerden önemli bir kişi ziyaretime geldi. Önümde birçok not vardı. Aldım bir kenara. Dedim ki sefa geldiniz. Bizim size anlatacak hiçbir şeyimiz yok. Size söyleyecek sözümüz de yok. Çünkü artık hikaye dinlemekten usandı bu millet. Hiç umurumuzda değil. Ne düşünüyorsunuz, ne söylüyorsunuz bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz kendi göbeğimizi kendimi kesebilme kabiliyetine sahibiz. Bize verdiğiniz akılları, yol güzergahlarını kendi kendine anlatın. Başlarını eğdiler bir şey söyleyemediler. Bu milletin asaleti. Allah bu milletten razı olsun. Somali, dünyada uzun yıllardır acıların yaşandığı, maalesef insanlığın geldiği medeniyet seviyesine yakışmayan bir hali yaşamaktadır. Ve bunu onlara birileri yaşatmaktadır. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başbakan olarak 1 kez, cumhurbaşkanı olarak 2 kez bu ülkeyi ziyaret etmiştir. Aynı zamanda G20 ülkeleri arasında bu ülkeye bu düzeyde ziyaret gerçekleştiren tek liderdir. Somali’de ciddi yatırımlar ortaya koyduk. Yeni havaalanı terminali yaptık. TİKA eliyle başkent Mogadişu’da yaptığımız hastane, halen ülkenin en büyük hastanesidir” şeklinde konuştu.


Bakan Soylu, şunları kaydetti:


“TİKA, Diyanet İşleri Başkanlığımız, AFAD, Sağlık Bakanlığımız gibi birçok kurum, bu ülkede temsilcilikler açmıştır. Afrika kökenli olmayan tek havayolu şirketi olarak bu ülkeye Türk Hava Yollarının sefer koyması gibi adımlarımız, bu güzel ülkenin insanlarına yalnız olmadıklarını hissettirmektedir. İnşallah bu yetimhane projemiz de oradaki orada ki mazlumların hayır duasına sebep olacaktır. Emeği geçenlerden Allah gani gani razı olsun. Burada büyük bir sevap çeşmesi, Allah’ın rızasının olduğu bir çeşme vardır. Ben aklı olanın bu bereketten istifade etme fırsatını kaçırmayacağı kanaatindeyim”


350 bin TL’yi Bakan Soylu 1 dakika içinde topladı


Bakan Soylu, 550 bin TL’ye mal olacak yetimhanenin 200 bin TL’lik kısmının yardım kampanyası ile toplandığını öğrenince burada geri kalan kısmı ise salonda bulunan iş adamlarından topladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didimli mübadil torunları 100’üncü yılında atalarını unutmadı Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan mübadelenin 100. yılında mübadil torunları atalarını andı. 100 yıl önce gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi için, mübadil torunları anma etkinliği düzenledi. Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği öncülüğünde gerçekleşen etkinlikte mübadillerin Didim’e ilk ayak bastıkları ve mübadelenin gerçekleştiği, Didim Sedef koyda anma etkinliğine Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca, Didim Garnizon Komutanı Albay Ali Saçan, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Didim Jandarma Komutanı Mustafa Gani Solak, Didim Belediyesi bazı meclis üyeleri, Dernek Başkanı Berrin Muslu ve dernek üyelerinin yanı sıra birçok mübadil torunu da katılım gösterdi. “Atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşıyoruz” Didim Rumeli Kültürünü Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Berrin Muslu, anma etkinliğinde yaptığı konuşmasında“Bu göç yollarında çok büyük acılar çeken atalarımızı anmak için her yıl ilk adım bastıkları yerde Kovela Limanı’nda toplanıp onların anısına denize çiçeklerimizi bırakıyoruz. Mübadele bir mücadeledir, yeni hayatlardır, yeni başlangıçlardır. Atalarımızın Kovela Limanı’nda bindikleri Gülcemal isimli yük gemisiyle başlayan yolculukları Kovela Limanı’nda son bulmuştur. İlk başlangıcı, ilk adımı burada atmışlardır. Yüzyıllık bir tarihin mirasçısı olarak Yora’nın yokluk günlerinde zor şartlar altında yaşamını sürdüren, birlik beraberlik içinde yaşayan ve bugün var olmamızın en büyük unsurları olan atalarımızı anmanın manevi huzurunu yaşamaktayız. Dönemin imar ve iskan bakanı Mustafa Necati Bey’e ‘Mübadillerin derdini sormayacaksınız. Yüzüne bakıp ne istediğini anlayacaksınız’ diyen cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanı uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi, mübadil atalarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. İlk adımın yüzüncü yılında bizleri bırakmayan siz değerli dostlarımıza, protokolümüze, sayın vekilimize, şahsım ve dernek yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum. Gidenlerin anısına, hatıralarına sahip çıkanları en içten sevgilerimle kucaklıyor, saygılarımı sunuyorum.” dedi. Mübadiller için olan özel günde konuşmasını gerçekleştiren Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, “Mübadiller yüzüncü yıllarında gelerek, Didim’i oluşturdular. Bizlerde olması gerektiği gibi Didim’imizi iyi yerlere taşımak için de çalışmalarımızı devam ettiriyor, emek veriyoruz. İlk adım atan müdabillerimizin anısına, anıtımızın sözünü daha önce derneğimize vermiştim. Belediye olarak bu sözü tekrar sizlerin huzurunuzda yinelemek istiyorum. İnşallah önümüzdeki yıl etkinlikte ‘İlk adım’ anıtımızın da açılışını gerçekleştireceğiz” dedi. Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca ise günün anlam ve önemi ile ilgili yaptığı konuşmasında, “Didim’in hikayesi aslında genç ama kadim cumhuriyetimizin de hikayesi. O koşullardan bugün gerçekten varlık içerisinde olan bir coğrafyaya dönüşen cumhuriyetimizin hikayesidir. Tam da Didim’in mübadillerinin hikayesi. Bugün mübadillerin torunları olarak burada yaşayan bizler, aslına bakarsanız o gün dökülen alın terinin bugün karşılığını görüyoruz. Bugün atalarımıza o teşekkürü, o minneti de sunmak zorundayız. Onların hepsinden Allah razı olsun diyoruz. Bugün inşallah burada bu törenle beraber mübadelenin yüzüncü yılını anmış olacağız. Bundan sonra da anladığım kadarıyla bir heykelle beraber bu süreç ölümsüzleşecek” ifadelerine yer verdi. Konuşmasını gerçekleştiren Dernek Başkanı Berrin Muslu atalarını yad etmek için, dernek üyeleri ve mübadiller ile birlikte Kovela Limanına çelenk ve çiçeklerini bıraktı; ardından lokma hayrı gerçekleştirildi.