POLİTİKA - 12 Ağustos 2018 Pazar 18:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kopan bunca fırtınanın sebebinin tamamen Türkiye’ye yönelik ekonomik bir savaş olduğunu belirterek “Bu işin bir adı var mıdır evet vardır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kopan bunca fırtınanın sebebinin tamamen Türkiye’ye yönelik ekonomik bir savaş olduğunu belirterek “Bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan Trabzon’dan ilan ediyorum. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sonrasında teşekkür ziyaretleri kapsamında 9 Ağustos gecesi geldiği Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Bayburt, Gümüşhane ve Rize gezisinin ardından Trabzon’a geldi. Rize’den helikopterle Trabzon Havalimanı’na gelen Erdoğan, ardından şehir merkezindeki Zorlu Otel’de düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere hitaben konuşan Erdoğan, 2 ay önce bir bayram öncesi geldiği Trabzon’a yine bir bayram öncesi gelmekten mutlu olduğunu söyledi. Erdoğan, Trabzon’un Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 69’luk desteği rağmen parlamento seçiminde iyi bir sonuç alamadığını belirterek “Ben parlamentoda daha farklı şeyler bekliyordum Trabzon’dan. 55,1 aldık. Trabzon’a bu tabi uymuyor. Daha ileri, olması lazım. Niye? Trabzon’un mayasında bu var ben buna inanıyorum” diyerek sitemini dile getirdi.



“Türkiye’ye operasyon çekiyorlar”


Son dönemde milletin iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin farklı araçlarla üzerlerine geldiğini kaydeden Erdoğan “Provakasyonla darbe ile yapamadıklarını şimdi para ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifade ile ekonomik savaş derler. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 lira seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik nede mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan yirmi yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans krizi ile mi karşı karşıya mı hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir Mortgage krizi ile mi karşı karşıya? hayır. Türkiye Yunanistan’ın 6- 7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı ? hayır. Ama ona rağmen kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar. Niye dedim ya ekonomik savaş. Siyasi kararlar, üretimde ihracatta, turizm ve ticarette bir daralmamı söz konusu ? hayır. Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir. Ekonomik hiç bir sebebi yok. Peki bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan Trabzon’dan ilan ediyorum. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı arttırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranları ile hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz bizde farklı yollarla işlerimizi yürütmenin yollarını arayacağız” diye konuştu.


Trabzon’un meydanından geçerken turistleri gördüğünü kaydeden Erdoğan “Şimdi meydanda turistleri gördüm. Siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha arttırarak göstermeye devam edin. Çünkü onlar size birileri dolar kaçırırken onlar da dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, mevlam başka kapılar açar” şeklinde konuştu.



“Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin”


“Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir” diyen Erdoğan “Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinaz isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını yarım asrı geçen müttefikliğini terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene sadece hadi güle güle deriz. Ya ben senin stratejik ortağınım. Seninle Afganistan’da beraberdik. Somali’de beraber olduk. Bosna’da beraber olduk. Şuanda Kabil’de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik ortağına kalkıpta PYD, YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın. 5 bin tır silahı Kuzey Suriye’ye taşıyorsun. 2000 kargo uçağı silah yüklü, mühimmat yüklü Kuzey Suriye’ye getiriyorsun ve terör örgütlerine teslim ediyorsun ve bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu da yetmiyor kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin. Biz bu güne kadar her şeyi hukuk içerisinde götürelim dedik ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Başka bir dilden anlıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Eğer hukuk diline varsanız biz varız. Ama hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk dili ile konuşmaya devam edeceğiz. Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dahil edenlere cevabımızı yeni pazarlara, yeni iş birliklerine ve yeni ittifaklara yönelerek vereceğiz. Hale bak demir çelikte vergi koyuyor vergileri arttırıyor. Ya biz dünya ticaret örgütünün bir üyesiyiz. Dünya Ticaret örgütünün kuralları içerisinde böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu olamaz. Şimdi ABD’de her yer kaynıyor. Yapılan iş doğru değil tabi. Uluslararası ticari hukuk neyi söylüyorsa onu söyleyerek devam edeceğiz. Biz kalkıp ta ben yaptım oldu mantığı ile hareket etmeyeceğiz. Türkiye’ye Edirne’den Kars’a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar bunun ileride böyle olmadığını görecekler” ifadelerini kullandı.



“Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz”


Erdoğan, kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye’ye bağlayan kardeşlerimiz için sonuna kadar mücadele etmeyi sürdüreceklerini kaydederek “Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.


15 Temmuz’da ve sonrasında Suriye’de terör koridoru oluşturmak isteyenlere gereken cevabı verdiklerini ifade eden Erdoğan “Baktılar ki sahada bizimle başa çıkamıyorlar her zamanki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Bizim siyasette de ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Allah’ın izniyle bu oyunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. Bunu başardığımızda gerisi kolay. Para dediğiniz bugün yoksa yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz 2 gün gecikir 3. Gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şuanda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz. Her yerde söyledim burada da söylüyorum. Yastık altı dövizi olanlar, Avro, Altın, bunları bankalarda TL’ye çevirsinler ki bunlarla istiklal ve istikbal mücadelemizi bu şekilde verelim” ifadelerini kullandı.



“Hak şerleri hayr eyler”


İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler. Arif anı seyr eyler, mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler” dizeleri ile başlayan beytinin tamamını okuyan Erdoğan “Biz de Mevla’nın neylerse güzel eyleyeceği inancı ile hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.


"Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik" diyen Erdoğan "İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız. Şuana kadar ülkemizden güvenli hale getirdiğimiz yerlere gidenlerin sayısı çeyrek milyonu buldu. Münbiç’i bölgenin asil halkı ile birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. İdlib’de diğer bölgelerdeki benzer felaketin yaşanmamış hem diplomatik hem asgari çalışmalarımıza hız verdik. Irak’ta Kandil’i terör yuvası olmaktan çıkarmaya yönelik adımları atıyoruz. Gerekirse Sincar’ı da bu kapsama alacağız” ifadelerini kullandı.



“Faiz tuzağına gelmeyeceğiz”


Türkiye’ye yönelik döviz kurları üzerinden yürütülen ekonomik savaşa yarından itibaren çeşitli finansal araçlarla cevap vereceklerini ifade eden Erdoğan “ ‘IMF ile anlaşın’ diyenlerin aslında ‘Ülkeniniz siyasi bağımsızlığından vaz geçin’ dediklerini biz gayet iyi biliriz. Diğer tekliflerinin gerisindeki anlamların da farkındayız. Aman faiz. Faizde faiz. Bu can bu tende kaldıkça bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz zenginin daha zengini fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır, bunu iyi bilin. Kimse bu tuzağa bizi düşürmeye çalışmasın. Bu oyuna da gelmeyeceğiz. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın. Bu milletin ayaklarına yeniden prangalar vurulmasına, boynuna yeniden zincir takılmasına izin vermeyecektir. Özgürlüğün bedeli ancak can olacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.