EĞİTİM - 18 Mart 2019 Pazartesi 16:39

Yangın çıkan üniversitede eğitime kaldığı yerden devam edildi

A
A
A
Yangın çıkan üniversitede eğitime kaldığı yerden devam edildi

Avrasya Üniversitesi Yomra Yerleşkesi eğitim binasının dış cephesinde geçtiğimiz hafta çıkan yangının ardından yerleşkede bugün eğitime kalındığı yerden devam edildi.

Avrasya Üniversitesi Yomra Yerleşkesi eğitim binasının dış cephesinde geçtiğimiz hafta çıkan yangının ardından yerleşkede bugün eğitime kalındığı yerden devam edildi.


Sabah saatlerinde Yomra Yerleşkesi’nde öğrencilere üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız hitap etti. Yıldız konuşmasında ‘’Bu yangın altını çizerek söylüyorum kesinlikle bina içerisinden çıkmadı. Dışarıda ilgili olan olmayan kişiler bu konuda görüş bildirmeye devam ediyor. Bu üniversitenin yetkili kişisi olarak sizlerde şahitsiniz bina dışında olup bittiğini biliyorsunuz. O gün burada itfaiye amirine ben sorduğum zaman bana dedi ki kantindeki panodan yangın çıktı, bende kendilerine gelin beraber bakalım panoyu kontrol edelim dedim. İçeri girdiğimizde panonun sapa sağlam olduğunu beraber gördük. O zaman çatıdaki panodan çıktığını belirtti. Zaten çatıda aynı istikamette panomuz yoktu, diğer panolarımızın da sapa sağlam olduğu gördük. O zaman ‘Bana yanlış bilgi verdiler’ dedi. Elimizde görüntüler var. Farklı kişilerin farklı zamanlarda çektiği görüntüler var. Tüm görüntülerde yangının binamızın doğu cephesinde alt kısmında başladığı görülüyor. Ama o zeminde ne yakılıyor, kim tarafından yakılıyor, kasıt var mı, yok mu, bunu bilmiyorum. Onu ancak emniyetimiz gerekli incelemeyi yaptıktan sonra bize rapor geldiği zaman onu konuşabiliriz. Ama şunu bilmenizi istiyorum, binamız son derece sağlam ve güvenli bir binadır. İçerisinde herhangi bir yangın olmadı. Olsa bile içeride gerekli tedbirler alınmıştı. Sizlerde biliyorsunuz her katta sağda ve solda yangın panolarımız var. Bütün alanlarımızda yangın söndürme sistemimiz var. Onun için dışarıda söylenenlere kulak asmamanızı istiyorum. Velilerimiz çok tedirgin oldu ama ben orada da söyledim öğrencilerimiz mağdur olmayacak eğitime devam edeceğiz. Biz o günde devam edebilirdik diğer yerleşkelerde, ama hocalarımız ve öğrencilerimizden gelen taleplerde kendi binamızda devam edelim yönündeydi. Biz de arkadaşlarımızla birlikte Salı gününden bugüne kadar gece gündüz demeden binayı tamamladık. Şimdi hep beraber içeriye gireceğiz ve derslerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi.


Öğrencilere “Sizin binanız yandı, benim ciğerim yandı” diyen Yıldız “Ben bu üniversitenin kurucusuyum. Bunun her taşında varım. Dolayısıyla burada üzücü bir şey olduğunda hepinizden çok ben üzülürüm. Benim tek sevindiren hiç kimseye bir zarar gelmemesidir. Şunu iyi bilin ne olursa olsun biz size sahip çıkarız. Sizler bize emanet edilen ülkemizin geleceği olan evlatlarımızsınız. Ne sorununuz olursa olsun benim her an kapım açıktır, sadece benim değil sayın rektörümüzün, genel sekreterimizin, dekanlarımızın ve tüm hocalarımızın kapısı her an açıktır, bize gelin. Biz büyük bir aileyiz, acımızı o gün nasıl paylaştıysak, her problemimizi bu büyük ailemiz içinde çözmelidir. Bizim amacımız sizin burada iyi bir eğitim almanızdır. Başka bir amacımız asla olamaz. Burada hiç kimsenin bir menfaati söz konusu değildir. Yeter ki bu gençlerimiz iyi bir şekilde yetişsin ve güzel ülkemizin geleceğine bir katkısı olsun. Benim tek amacım budur. Tabi ki eksiğimiz yok mudur, vardır, olacaktır da. Biz daha yeni bir üniversiteyiz yedi sekiz yıllık bir üniversiteyiz. En kısa sürede Kaşüstü Mahallesinde dördüncü yerleşkemizi açacağız. Ülkemizde örneği olamayan bir yerleşke olacak. Öğrencilerimizin ailelerine selam gönderiyorum. Hiç merak etmesinler. Biz evlatlarınıza her an sahip çıkarız” ifadelerini kullandı.


Konuşmanın ardından Kuran-ı Kerim okunurken, tilavetin ardından binaya girildi ve öğrenciler sınıflarında derslerine başladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.