ÇEVRE - 08 Nisan 2019 Pazartesi 14:16

Doç. Dr. Coşkun Erüz: "Yılda yaklaşık 90 bin ton petrol türevi Karadeniz’e dökülüyor”

A
A
A
Doç. Dr. Coşkun Erüz: "Yılda yaklaşık 90 bin ton petrol türevi Karadeniz’e dökülüyor”

Yılda 90 bin petrol türevinin Avrupa ülkeleri tarafından Karadeniz’e dökülerek bu iç denizi kirlettiği belirtildi.

Yılda 90 bin petrol türevinin Avrupa ülkeleri tarafından Karadeniz’e dökülerek bu iç denizi kirlettiği belirtildi.


TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesince organize edilen ’Ekoloji ve Balıkçılık Çalıştayı’ Trabzon’da yapıldı. Yapılan konuşmalarda denizlerdeki kirliliğe dikkat çekilerek bu konuda önlemlerin artırılması gerektiği vurgulandı. Oturum Başkanlığını Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Boran’ın yaptığı çalıştayda söz alan Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, bir zamanlar Karadeniz’de 300’ü bulan balık çeşitlerinin bugünlerde 15-20’lere gerilediğini belirterek ”Denizlerimizde önemli sorunlar ve tehditler mevcut. Özellikle yanlış arazi kullanımı ve sürdürülebilir olmayan uygulamalar sonucunda bölgedeki doğal alanlar zarar görmekte ve doğal kaynaklar plansızca kullanılarak tüketilmektedir. Bir zamanlar 300’ü bulan balık türleri, bugünlerde 15-20’lere kadar geriledi. Bugün hem tür bazında , hem de miktar bazında, kayıplarımız söz konusu. Bu konuda ciddi tedbirler almanın zamanı geldi de geçiyor” dedi.


KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz ise “Karadeniz’in oşinografik yapısı katı atık kirliliği ve balıkçılık” üzerine yaptığı konuşmada Karadeniz’in hızla kirlendiğine dikkat çekerek bu konuda önlemlerin arttırılması gerektiğini söyledi. Avrupa’daki 22 ülkenin farklı bir şekilde Karadeniz’i kirlettiğini kaydeden Erüz, petrol kirliliğini özellikle petrol taşımacılığı yapan tankerlerin yol açtığına dikkat çekerek, “Nehirler aracılığı ile Avrupa’da Karadeniz’e atığını boşaltan 22 ülke var. Karadeniz’de kirlilik yüzeyi çalışmaları yapılmış, yapılmaya devam ediyor. Karadeniz’e yılda yaklaşık 90 bin ton petrol türevli kimyasal ya direkt, yada farklı şekillerde petrol tesislerindeki yıkama yağlamadan deyin ister bir geminin sintinesi, yada deniz kazası sonucu deyin yılda 90 bin ton petrol denize dökülüyor. Kaba bir ifadeyle 1 litre mazot yada benzinin bin metreküp suyu kullanılamaz hale getirip kirlettiğini düşünürseniz ne kadar büyük bir zarar verdiğini ve bu zararı nereye yöneliyor yüzeydeki 150 metrelik üst tabakada veriyor. Aslında petrol kirliliğini daha çok petrol taşımacılığı yapılan hat üzerinde olması bunun kaynağının da petrol taşımacılığı yapanların ağırlıklı olduğunu göstermektedir. Yapılan bir çalışmada Kırım’ın hemen güneyinde Kerç Boğazı bölgesinde meydana gelen bir kaza sonucu dökülen petrolün 45 gün gibi 40-50 gün arasında Bulgaristan kıyılarına ulaştığı tespit edildi. Arada yüzlerce kilometrelik mesafe var. Bu ne anlama geliyor? Siz herhangi bir yere bir atık attığınızda bu kirlilik sizin bölgenizde asla kalmıyor hızlı bir şekilde Karadeniz’e doğru yayılmaya başlıyor. O yüzden diyoruz Karadeniz bir tane, çok benzersiz ancak çok da kırılgan. Karadeniz kırılgandır. Çünkü hayat sadece yüzey tabakayı oluşturan toplam su kütlesinin sadece yüzde 13-15 indedir. Şayet biz yüzey tabakayı kirletmeye devam edersek ekosistemi kırıp çökerteceğiz. Şayet kirletir isek, bunun bir diğer anlamı denizde bulunan balık ve diğer organizmalar zehirlenecek yani bizim tükettiğimiz besin kirlenecek” diye konuştu.



Artan küresel sorun, plastik atıklar


Erüz, okyanus ve denizlerde, plastik atıkların mutlaka kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekerek “1960’larda toplam 7 milyon ton plastik tüketimin günümüzde yaklaşık 330 milyon ton olduğu ve 2020 sonrası tüketim miktarının 540 milyon tona ulaşılacağı tahmin edilmektedir. Okyanus ve denizlerde, plastik atıklar kontrol altına alınmazsa 2025’e kadar her 3 balık için 1 kilogram plastik, hatta yüzey sularında balıklardan daha fazla plastik bulunacaktır. Yetersiz atık yönetimi özellikle denize kıyı ülkelerin kıyılarında daha fazla deniz çöpü, plastik kirliliği oluşması ve besin zinciri yolu ile tüketilen plastiklerden kaynaklı ekosistem ve insan sağlığı bozulmalarına neden olmaktadır. Plastik, yılda 100 binden fazla deniz kaplumbağası ve kuşunu, yutma ve deniz dolama nedeni ile öldürüyor. Kaç milyon adet ve ton balık ve diğer su canlısını öldürdüğü bilinmemektedir. Plastik deniz çöpü, çevreye ve insan sağlığına zarar vermenin yanı sıra, turizm, balıkçılık ve denizcilik gibi faaliyetlere de zarar vermektedir” şeklinde konuştu.



Sürdürülebilir ekosistem yöntemi


KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Muzaffer Feyzioğlu da Karadeniz’in korunmasına yönelik bilgiler paylaşarak “Karadeniz ekosisteminin korunabilmesi için, öncelikle habitatlar, ekosistemler ve tehlike altındaki türlere dönük koruma alanları belirlenmelidir. Ayrıca koruma alanlarının gerekli olup olmadığı, yaygın olarak bulunan türler baz alınarak irdelenmeden önce, bölgeler arasında genetik olarak farklı tür ya da alt tür, varyete olup olmadığı araştırılmalıdır. Genetik tür çeşitliliği araştırılarak türe dayalı yerel ya da bölgesel koruma alanları ve planları oluşturulması, yerel halk ve karar vericilerde koruma bilincinin geliştirilmesi korunmanın sürdürülebilirliği için önemlidir.Yapılması gerekenler ise Doğu Karadeniz’in yüzde 80-90’ı kaybedilen doğal kıyılardan geriye kalan kıyıların mevcut topografik ve ekolojik yapısı ve kullanım durumu acilen belirlenmelidir. Mevcut kıyıların sürdürülebilir kullanımı için koruma ve kullanma planları ortaya konmalıdır” ifadelerini kullandı.


Yomra Su Ürünleri Merkez Araştırma Müdürlüğü’nden Dr. Nimet Selda Başçınar ise ’Doğu Karadeniz kıyılarında ekolojik kalite değişimleri’ hakkında sunum yaparak “Son yıllarda endüstrileşme ve şehirleşme nedeniyle kıyısal habitatlar tehdit altındadır. Ortamdaki biyoçeşitlilik ve dolayısıyla ekolojik kalite gittikçe değişime uğramaktadır” bilgisini paylaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.