SPOR - 10 Eylül 2019 Salı 11:54

Abdulkadir Parmak: "Formaya geç kavuştum çabuk ayrılamam"

A
A
A
Abdulkadir Parmak: "Formaya geç kavuştum çabuk ayrılamam"

Trabzonspor’un başarılı oyuncusu Abdulkadir Parmak, asla vazgeçmeyen ve teslim olmayan bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Formaya geç kavuştum çabuk ayrılamam" dedi.

Trabzonspor’un başarılı oyuncusu Abdulkadir Parmak, asla vazgeçmeyen ve teslim olmayan bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Formaya geç kavuştum çabuk ayrılamam" dedi.


Trabzonspor’un başarılı orta saha oyuncusu Abdulkadir Parmak, kulüp dergisine röportaj verdi. Parmak, 2011 yılında Trabzonspor’un altyapısına dahil olduğunu belirterek, "O dönem A takımımız çok iyi durumdaydı. Sürekli o oyuncularla birlikte oynamanın nasıl bir his olduğunu düşünüyorduk. Fırsat buldukça antrenmanları izliyorduk. Altyapıdaki her çocuğun aklında A takım vardır. Hep bunu düşünür ve gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini hayal eder. Hiç kimse altyapıdan çıkıp başka takıma gitmeyi aklına getirmez" diye konuştu.



"Yakaladığım şansı iyi değerlendirdim"


Altyapı sonrası 1461 Trabzon’a gittiğini hatırlatan 24 yaşındaki oyuncu, orada hiç oynamadan Ümraniyespor’a kiralandığını söyledi. Parmak, "Sonra tekrar 1461 Trabzon’a döndüm ve 2. Lig’de şampiyonluk yaşadım. Ardından 1. Lig’de de çok iyi bir performans sergiledim. O dönem Trabzonspor kadrosuna davet edileceğim yönünde haberler çıkmıştı. Bu haberler beni çok heyecanlandırsa da davet edilmedim. Sonrasında Altınordu ve Adana Demirspor’a gittim. Artık Trabzonspor kadrosuna davet edileceğim yönünde umudum kalmamış gibiydi. Çünkü yaşım da belli bir noktaya gelmişti. Bu duygular içindeyken geçen sezon başında kampa çağrıldım. Bu haber sonrası çok heyecanlanmıştım. Bana bu şansı tanıyan yönetim ve teknik ekibimize teşekkür etmek istiyorum. Kampa katıldığımda elimden gelen her şeyi ortaya koymaya ve iyi çalışmaya özen gösterdim. Yine başka bir takıma gideceğimi bekliyordum. Ardından yaşanan birçok gelişme sonrası takımda kaldım ve yakaladığım şansı iyi değerlendirdim. Gelinen noktada çok mutlu olduğumu söylemeliyim" ifadelerini kullandı.



"Hiçbir kulüpte olmayan aile ortamına sahibiz"


İyi bir aile ortamına sahip olduklarını belirten Abdulkadir Parmak, "Takımımıza detaylı bir şekilde baktığımızda yerli yabancı, genç deneyimli ayırmaksızın herkesin iş ahlakının üst düzeyde olduğunu görürüz. Herkes birbirini destekliyor ve daha iyi olması için uğraş veriyor. Hiçbir kulüpte olmayan bir aile ortamına sahibiz. Hatta takıma geldiğimde oyuncuların kariyerlerine de bakıp egolu olabileceklerini düşünmüştüm, ama hiç öyle bir durumla karşılaşmadım. Geçen sezon başarımızın anahtarı sevgi ve saygıydı. Aynı durum bu sezon da devam ediyor" şeklinde konuştu.



"Her şey yolunda gidiyor"


Kamp sonrası yoğun bir maç trafiği olacağını bildiklerini belirten başarılı oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Zihinsel olarak hazır olmamıza rağmen açıkçası fiziksel olarak Sparta Prag maçında zorlandık. Buna rağmen istediğimiz skoru aldık. Takımı bu şekilde değerlendirdiğimizde hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok iyi bir noktaya çıktık. İyi bir takımız. Şu ana kadar da iyi gittiğimizi düşünüyorum. UEFA Avrupa Ligi’nde işler yolunda gidiyor. Lige Kasımpaşa beraberliği ile başlasak da sonrasında toparladık. İnşallah her şey istediğimiz gibi devam eder."



"Avrupa’da ve ligde en iyi yerle gelmeye çalışacağız"


Geçen sezon ortaya konan performans sonrası taraftarların yüksek beklenti içinde olmasının normal olduğunu söyleyen Abdulkadir Parmak, "Oyuncular olarak beklentileri biliyor ve karşılamak için çok çalışıyoruz. Amacımız geçen sezondan daha iyi bir performans ortaya koymak. Avrupa’da, ligde ve kupada en iyi yerlere gelmeye çalışacağız. Hedefimiz bu" şeklinde konuştu.



"Asla vazgeçmem ve teslim olmam"


Kendisine gelen şansı iyi değerlendirdiğini belirten Parmak, "Benden önce bunu başaran birçok oyuncu var. Altyapımızdan her zaman iyi oyuncular çıkıyor. Geçen sezon ilk devre hiç süre alamamıştım, hatta ayrılmak gibi bir durumum da vardı. Ancak elime geçen fırsatı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Hırslı bir yapıya sahibim. Karakterim böyle. Asla vazgeçmem ve teslim olmam. Çok çalıştım ve karşılığını aldım. İnşallah böyle devam eder" dedi.



"Hocamız çok hırslı"


Teknik Direktör Ünal Karaman’ın çok hırslı olduğunu belirten orta saha oyuncusu, "Bence en büyük farkı bu. Hiçbir şeyle yetinmeyen, galibiyet alsak bile eksiklerimizi dile getiren bir teknik adam. Teknik ekip ve oyuncu grubu duruma aynı gözle bakıyor diyebilirim. Hepimiz her zaman daha fazla başarı istiyoruz" açıklamasını yaptı.



"Formaya geç kavuştum, çabuk ayrılamam"


En büyük hedefinin Trabzonspor’da olduğunu dile getiren Abdulkadir, "Bu hedefime ulaştım. Şimdi bu forma altında büyük başarılar yaşamak istiyorum. Bu başarıları elde ettikten sonra da Avrupa’ya gitmeyi düşünüyorum elbette. Zaten bu formaya geç kavuştum, çabuk ayrılamam. Ayrıca milli takım hayalim devam ediyor" diye konuştu.



"Ben has Trabzonluyum"


Kendisini has Trabzonlu olarak değerlendiren Abdulkadir Parmak, çocukluğunu taraftar gruplarıyla maçlara giderek geçiren biri olduğunu belirterek, "Her Trabzonlu gibi futbolla yatıp futbolla kalkıyordum. Evim de Hüseyin Avni Aker Stadı’nın yanındaydı. Gelinen noktada yine aynı kişiyim ve beni ben yapan bu özelliklerimi asla kaybetmek istemiyorum. Trabzon’u çok seviyorum. Benim için yaşanılacak bir yer. İnsanımız sıcakkanlı ve genelde bu insanların arasındayım. Ailemle, takım arkadaşlarımla, mahalledekilerle ve nişanlımla birlikte bol bol şehirde vakit geçiriyorum. En çok da yaylalarda gezmeyi seviyorum" ifadelerini kullandı.



"Sosyal medyada yaptığım tiplemeler aslında benim küçüklüğüm"


Sosyal medyada yaptığı tiplemelerin küçüklüğü olduğunu belirten Parmak, "Eskiden dönemin oyuncularından Mehmet Yılmaz bizim alt sokağımızda oturuyordu. Arabasıyla mahalleden geçerken ben arkasından koşuyordum. Genelde durmazdı. En son dayanamadım ve “La bir dursana diye bağırdım” (Gülüyor). O da durdu. Hemen gidip forma ve imzalı fotoğrafını istedim. Sonra bir yemek çıkışı Yusuf Yazıcı’yı görünce aynısını yapmak istedim. Bu kısa video taraftarlarımızın hoşuna gitti. Şehirde insanlar beni tamamen kendilerinden biri olarak görüyor. Özellikle takımda düzenli olarak forma giymeye başladıktan sonra insanların ilgisi oldukça arttı. Dışarıya çıktığımda herkesle uzun süredir tanışıyormuşuz gibi sohbet ediyoruz. Hatta genelde Trabzon şivesiyle iletişim kuruyorum. Bu durum çok hoşuma gidiyor. Ayrıca sosyal medyadaki kısa videomuzdan sonra taraftarlarımız da bana aynısını yapıyor. Arabayı durdurup fiyatını soruyorlar, forma istiyorlar. Komik diyaloglar ortaya çıkıyor. Mümkün olduğunca isteklerini yerine getirmeye çalışıyorum. Çünkü bir zamanlar ben de onlar gibiydim" dedi.



"Taraftarlarımız önünde kolay kolay bize kimsenin üstünlük kurabileceğini düşünmüyorum"


Bordo-mavili taraftarları olağanüstü bulan Parmak, sözlerini şöyle tamamladı:


"Oluşturdukları atmosfer de aynı şekilde. Hatta taraftarlarımızın önünde kolay kolay kimsenin bize üstünlük kurabileceğini düşünmüyorum. İlla kötü oynayabileceğimiz, puan kaybedeceğimiz maçlar olacaktır ama taraftarlarımız sayesinde bu çok zor bir ihtimal olarak karşımıza çıkıyor. 61 numaralı formayı giymek benim hayalimdi. Gökdeniz Karadeniz sonrası bu formayı giymek benim için hayaldi. Küçükken kendimi hep Gökdeniz gibi 61 numaralı forma içinde hayal ediyordum. O şekilde mahalle aralarında top oynuyordum. Bunu Trabzon’da çocuk olan hemen hemen her çocuk hayal etmiştir. Bu numarayı almamda katkısı olan herkese teşekkür ederim. Amacım bu özel numarayı en iyi şekilde taşımak ve en güzel şekilde temsil etmek."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli 57 yıl sonra gelen tapular Derbent sakinlerini sevindirdi Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. Konuyu yıllardır gündemde turan mahalle muhtarı, emeği geçen yetkililer teşekkür etti. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” Mahalle muhtarı Yaşar Öz ise “Köyümüz yıllar önce baraj yapımı nedeniyle taşınmıştı. Taşınmanın ardından vatandaşlarımız tapularını alamamıştı. Uzun yıllar uğraşmamıza rağmen tapularımızı alamıyorduk. Buldan Belediyesi ve bizim girişimlerimiz sonucunda tapularımızı vatandaşlarımıza kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” ifadelerini kullandı.
Malatya Baro Başkanı Demez, depremzede avukatların taleplerini iletti Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez, Ankara’da gerçekleşen büyük savunma mitinginde yaptığı konuşmada depremzede avukatlar için destek verilmesini istedi. Türkiye’deki tüm baroların katıldığı ’Avukat için de adalet’ mitinginde yedi farklı bölgeden baro başkanlarının yapmış olduğu açıklamada Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez Doğuanadolu bölgesi ve depremzede barosu olarak açıklamalarda bulundu. Ankara’da gerçekleşen mitingde bir konuşma yapan Malatya Barosu Başkanı Onur Demez, 6 Şubat 2023’de yaşanan asrın felaketininde depremin yıkıcı etkilerinini 11 ildeki tüm vatandaşların derinden yaşadığını ifade etti. Yaşanan bu felakette kaybettikleri meslektaşları rahmetle andıklarını belirten Demez, "Depremde, meslektaşlarımız en zorlu şartlarda dahi birlik ve beraberlik içerisinde olmanın en büyük örneğini bizlere göstermiştir. Bu büyük dayanışma örneği için başta Türkiye Barolar Birliğimize, Birlik Başkanımıza, TBB Yönetim Kurulu Üyelerimize, Barolarımıza, Baro Başkanlarımıza, meslektaşlarımıza ve Baro çalışanlarımızın her birine ayrı ayrı bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, teşekkür ediyoruz" dedi. Yaşanan deprem felaketinin kendilerine bir kez daha baroların ve avukatların önemini gösterdiğini de belirten Başkan Demez, " Meslektaşlarımız, depremzede vatandaşlarımızın artan sorunlarını çözmek için mücadele ederken, depremin üzerinden geçen bu sürede ise meslektaşlarımızın sorunları maalesef çözüme kavuşturulmamıştır" şeklinde konuştu. Avukatlara depremin ilk anından bu güne kadar hiçbir maddi destek sağlanmadığını da ifade eden Demez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Depremden etkilenen meslektaşlarımız için acil finansal ihtiyaçların karşılanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada faizsiz veya düşük faizli kredi seçeneklerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle, hasar gören bürolar için yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere hibe veya kredi desteği verilmelidir. Meslektaşlarımız evlerini ve bürolarını kaybettiklerinden, işlerine devam edemeyecek duruma gelmişlerdir. Halen, birçok meslektaşımız konteynırlarda, bir yandan yaşamını idame ettirmeye çalışırken, bir yandan da konteynır ofislerde kutsal mesleğimizi icra etmeye çalışmaktadır. İşte tam da bu noktada bürolarını kaybeden meslektaşlarımıza kira yardımı sağlanmalıdır. Birçok meslek grubunun depreminin ilk gününden itibaren yararlandığı, ancak, bizlerin mahrum bırakıldığı, hibe ve kredilerinden, deprem mağduru avukat meslektaşlarımız da yararlanmalıdır. Depremin üzerinden, 15 Ay geçmesine rağmen, halen deprem bölgesindeki birçok İlimizde Adliye hizmetlerinin ek binalarda ve konteynırlarda faaliyetini sürdürmeleri adalete erişim hakkını ortadan kaldırmıştır. Bir an önce adalete yakışır binaların tahsis edilmesi, yapıların eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Deprem bölgesi Barolarına kayıtlı olan tüm meslektaşlarımızın Bağ-kur prim borçları ve vergi borçları silinmeli, belirli süre ile prim ödeme ve vergi muafiyeti olmasıdır. Deprem bölgesinde meslektaşlarımızın biriken adli yardım ve CMK ödemelerinin ivedi olarak yapılmasını talep ediyoruz. Deprem felaketi bir kez daha yaşama hakkının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Deprem felaketinde yıkılan ve can kayıplarının yaşandığı binalarla ilgili soruşturmalar felaketin hemen sonrasında başlatılmış ise de bu noktada kamu görevlileri de dâhil tüm sorumluların eksiksiz olarak tespiti ile yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması elzemdir. Bu kapsamda hukuki sürecinde takipçisiyiz, her ne kadar mahkemelerce katılma taleplerimiz ısrarla reddedilse de bizler tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için hukuki süreci sonuna kadar takip etmeye devam edeceğiz."
Şanlıurfa YKS’ye hazırlanan öğrenciler Canpolat’a teşekkür etti Haliliye Belediyesi, üniversite sınavına hazırlanan gençlere yönelik desteğini sürdürüyor. Eğitim faaliyetleriyle Yükseköğretim Kurumları Sınavına hazırlanan öğrenciler, sunulan imkanlar dolayısıyla Mehmet Canpolat’a teşekkür etti. Gençleri geleceğe hazirlayan kültür ve sosyal işler müdürlüğü, bünyesindeki kütüphane, okuma salonları ve etüt merkezlerinin yanı sıra ücretsiz dershane hizmeti veren üniversiteye hazırlık kursu ile öğrencileri sınav maratonunda yalnız bırakmıyor. Üniversiteye hazırlık kursunda uzman eğitmenler eşliğinde konu anlatımları ve soru çözümleri yapan öğrenciler, her hafta düzenli olarak yapılan Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Temel Yeterlilik Testi (TYT) deneme sınavlarına katılıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) formatında yapılan deneme sınavlarıyla eksik konularını ve yanlışlarını görme şansı yakalayan kursiyerler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı öncesi hayallerine daha emin adımlarla hazırlanıyor. Salı, Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada üç gün yapılan ücretsiz deneme sınavlarıyla kısa süre içerisinde net sayılarını artıran gençler, sunulan imkanlar dolayısıyla Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’a teşekkürlerini iletti. Öte yandan, Haliliye Belediyesinin ücretsiz dershane hizmetinden yararlanmak ve deneme sınavlarına katılmak isteyen gençlerin Cengiz Topel İlkokulunda kayıt oluşturabilecekleri kaydedildi.
Giresun Giresun’da 27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri 1 Mayıs’ta perdelerini açıyor Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından bu yıl 27.’si düzenlenecek Geleneksel Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri Tanıtım Toplantısı, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Vahit Sütlaş Sahnesi’nde 1-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinlikte Amasya, Eskişehir, Ordu, Rize, Sivas ve Trabzon ile Kosova’dan 9 ayrı tiyatro topluluğu sanatseverlerle buluşacak. Tanıtım toplantısında açılış konuşması yapan Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, tiyatronun toplum yaşamına dair önemine vurgu yaparak “Tiyatro toplumlara güzellik, saygı, sevgi, hoşgörü, uygarlık gibi çok önemli değerler katan, bizi bize göstererek, yaşamımıza ayna tutmak suretiyle kendimizi sorgulamamızı sağlayan; dünyanın en köklü ve en etkili sanatıdır. 27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri ile bu büyülü sanatın tüm güzelliklerini Giresunumuzda hep birlikte yaşayacağız. Toplumların gelişmesinde ve ilerlemesinde çok önemli bir yeri olan, uygarlık tarihinin en köklü sanatı tiyatronun; farklı türlerindeki örneklerini salonumuzda izleyeceğiz. Bizler, sanatın insan yaşamındaki değerini ve önemini biliyoruz. Atamızın dediği gibi, “Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur”. Bizler Giresun Belediyesi olarak bu duyarlılık ve farkındalıkla, tüm Giresunlu hemşehrilerimizi, tüm komşularımızı bu sanat şölenine bekliyoruz. Katılan tüm tiyatro topluluklarına, emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza ve basımıza teşekkür ediyorum. Perdemiz hiç kapanmasın, daha aydınlık yarınlar için; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro diyoruz” şeklinde konuştu. Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Dr. Erdal Yıldırım, gerçekleşecek etkinliğin tam bir tiyatro festivali olacağını belirterek “27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri’nde her türden oyunu ağırlayıp, tiyatronun her türünün örneklerini burada görebileceğiz. Özellikle Kosova’dan gelen oyun bizim için çok renkli olacak. Hem metin itibariyle hem reji ve dil itibariyle tiyatronun evrensel bir sanat olduğunu bizlere gösterecek. Bu oyunu üst yazı tekniği ile seyircimize sunacağız. Açılışı Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu olarak ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ adlı oyunumuzla biz yapacağız ardından birbirinden farklı türdeki 10 ayrı oyun tiyatro severlerle buluşacak” açıklamasında bulundu.