KÜLTÜR SANAT - 15 Eylül 2019 Pazar 09:46

Şekil verdiği ağaçları sanata dönüştürerek müzede sergiliyor

A
A
A
Şekil verdiği ağaçları sanata dönüştürerek müzede sergiliyor

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Uzungöl’de turizmci Dursun Ali İnan tarafından ilginç taşlar ve ağaç köklerinden yapılan hayvan figürleri ile tarihi eserlerin yer aldığı ‘Uzungöl Dursun Ali İnan Müzesi’ bölgeye gelen turistlerin ilgisini çekiyor.

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Uzungöl’de turizmci Dursun Ali İnan tarafından ilginç taşlar ve ağaç köklerinden yapılan hayvan figürleri ile tarihi eserlerin yer aldığı ‘Uzungöl Dursun Ali İnan Müzesi’ bölgeye gelen turistlerin ilgisini çekiyor.


Müzede bölgenin kültür yaşantısını yansıtan eserlerin yanı eski radyolar, telefonlar, plaklar, fotoğraf makinaları gibi onlarca farklı eserler bulunuyor.


Yaklaşık 30 yıl önce ağaç köklerine şekil vererek başladığı hobisini zamanla geliştirerek sanata dönüştüren turizmci Dursun Ali İnan yaptıklarını müzede bir araya getirerek hem kendi eserlerini hem de uzun yıllar biriktirdiği tarihi eserleri açılan müzede sergiledi.


Uzungöl’de 3 bin 750 metrekarelik alanda 3 bölüm olarak açılan müzede turizmci Dursun Ali İnan’ın yaklaşık 30 yıldır topladığı 2 bin 300 kadar tarihi eserle, ağaç köklerinden yaptığı hayvan figürleri ve dekoratif eşyalar izleyenler tarafından ilgiyle karşılanıyor.


Dursun Ali İnan’ın kızı Müze Müdürü Aysel İnan müzenin üç bölümden oluştuğunu ifade ederek, “Yaklaşık 30 yıl önce büyük babamın evini çığ götürdü. O dönemler orada uzun süre vakit geçirdiler. Dolayısıyla babamın ilgisini ağaç kökleri çekti ve onları alarak otele getirdi. Babam bir süre sonra ağaç köklerine şekil vererek bu uğraş ı zamanla hobiye dönüştü. Sel suları, rüzgarın yıktığı ağaç köklerini toplayıp değerlendirerek sanata dönüştürerek bunları zamanla sergilemeye karar verdi. Babam aslında yaklaşık 20 yıldır ahşabın yanında başka ürünler olmak üzere folklorik, kültürel değeri olan ürünlerde biriktiriyordu. Bunların hepsini bir araya getirip 3 bölümden oluşan güzel bir müzeye dönüştürdük. Birinci katta Uzungöl’de yaşam ürünler var. Babamın yaptığı el sanatları bir bölümde sergileniyor. Burası da bir kültür evi şeklinde. Daha önce Uzungöl’ün ilk sivil mimarisinin özgün örneği olarak şuan da ziyarete açılmış durumda. Tepkiler çok tatmin edici ve memnun edici oldu. Beklediğimiz ilgiyi gördük daha çok insana ulaşmak istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.