EKONOMİ - 14 Eylül 2020 Pazartesi 16:29

Trabzon’da yılın ahisi, kalfası ve çırağı ödüllerini aldı

A
A
A
Trabzon’da yılın ahisi, kalfası ve çırağı ödüllerini aldı

Trabzon’da 33.

Trabzon’da 33. Ahilik Haftası kutlamaları kapsamında düzenlenen törenle yılın ahisi, kalfası ve çırağı ödüllerini aldı.


Trabzon Valiliği önünde düzenlenen törene Trabzon Vali Yardımcısı Mehmet Yapıcı, AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman, Trabzon Ticaret İl Müdürü Kasım Tiryaki, Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Metin Kara, yönetim kurulu üyeleri ve oda başkanları, TTSO Başkan Yardımcısı Tolga Avcı ve diğer ilgililer katıldı.


TESOB Başkanı Metin Kara, törende yaptığı konuşmada, bu yıl pandemi tedbirleri nedeniyle kutlamaları kısıtlı şekilde yaptıklarını belirterek "En büyük temennimiz, bu sürecin insan sağlığına, ülke ekonomisine daha fazla zarar vermeden bir an önce sona ermesidir” dedi.


Başkan Kara, İpekyolu’nun Karadeniz’e açılan kapısı konumundaki Trabzon’un tarih boyunca en önemli ticaret merkezlerinden biri olduğunu da vurgulayarak, “Yüzlerce yıl Trabzon’da Ahilik prensiplerine uyulmuş, devletin verdiği narhların dışına çıkılmamış ve her alandaki üretim standartlara uygun olarak yapılmıştır. Öyle ki Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa, Çarşı Camisini Trabzon esnafının bu dürüstlüğünü mükâfatlandırmak için inşa ettirmiştir” dedi.


TESOB Başkanı Metin Kara, Kırşehir Ahi Evran Külliyesi’nde Ahilik Haftası kutlama törenlerinde Türkiye’nin Ahisi, Kalfası ve Çırağının ödül aldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:


“Dünyanın en eski şehirlerinden ve ticaret merkezlerinden biri olan Trabzon, hepinizin bildiği gibi iki yıl üst üste Türkiye’nin Ahisi’ni çıkararak, esnaf ve sanatkârlarımıza büyük gurur yaşatmıştır. 2016 yılında terzilik yapan Emine Coşkuner ablamız Türkiye’de Yılın Ahisi seçilmiş ve ödülünü Kırşehir’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almıştı. 2017 yılında da kıyık ustası Ali Saraç ağabeyimiz, yine Türkiye’de Yılın Ahisi seçilerek Kırşehir’de ödülünü Başbakanımız Binali Yıldırım’dan almıştı. 2019 yılında Çarşıbaşı’nda keşan dokumacılığı yapan Ayşe Saka kardeşimiz Türkiye’de Yılın Kalfası seçilmiş ve ödülünü yine Kırşehir’de Meclis Başkanımızın elinden almıştır. Trabzon’un tam bir esnaf ve sanatkâr şehri olduğunun kanıtı olarak bu yıl bir kez daha büyük gurur yaşadık. Trabzon’da hasır işlemeciliği ve imalatı yapan Barış Kahvecioğlu kardeşimiz yine Türkiye’de Yılın Kalfası seçildi. Barış kardeşimiz de kısmetse Cuma günü Kırşehir’de yine devlet büyüklerimizin elinden ödülünü alacak. Son 5 yılda Türkiye çapında kazanılan 4 büyük ödülle Trabzon’un halkı, esnaf ve sanatkârı olarak ne kadar gurur duysak azdır. Tüm ödül alan esnaf ve sanatkârlarımızı huzurunuzda bir kez daha kutlamak istiyorum.”


Törende daha sonra Trabzon Vali Yardımcısı Mehmet Yapıcı, Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman, TESOB Başkanı Metin Kara ile birlikte Trabzon’da Yılın Ahisi seçilen Of ilçesinden hasır örme ustası Göker Eksil’e, Trabzon’da ve Türkiye’de Yılın Kalfası seçilen hasır imalatçısı Barış Kahvecioğlu’na ve Trabzon’da Yılın Çırağı seçilen takı imalatçısı Hakan Demirci’ye ödüllerini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.