SPOR - 16 Ekim 2020 Cuma 17:20

Trabzonspor 47. Olağan Divan Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi

A
A
A
Trabzonspor 47. Olağan Divan Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi

Trabzonspor’un 47 Olağan Genel Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi.

Trabzonspor’un 47 Olağan Genel Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. Bordo-mavililerin başkanı Ahmet Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, kulübün borcunun 928 milyon TL olduğunu bildirdi.


Trabzonspor’un 47 . Olağan Divan Kurulu toplantısı, Pandemi nedeniyle Mehmet Ali Yılmaz Tesislerinde, üyelere kapalı olarak gerçekleştirildi. Toplantı, bordo-mavili kulübün sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlandı. Genel kurula, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve Trabzonspor divan kurulu üyeleri ile kurul başkanları katıldı.


Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen, Genel Kurul’da yaptığı açılış konuşmasında, geçen seneki transfer politikasının kendilerini yeteri kadar mutlu etmediğini belirterek, "Bu sezon yapılan transferlerin büyük çoğunluğunun yabancı olması, her daim öze dönüşü ilke edinen bazı taraftarlarımızı üzerken futbolcunun yerlisi - yabancısı olmaz diyen taraftarlarımızı da umutlandırmıştır. Biz Divan Kurulu olarak elbette Trabzon’da ya da ülkemizde yetişen oyuncunun oynatılmasını savunmaktayız. Ancak bundan yabancı oyuncuya karşı olduğumuz anlamı çıkartılmamalı ve hassas denge mutlaka korunmalıdır. Futbolcuların yerlisi de yabancısı da profesyonellerdir. Ekonomik değerler kulüpler içinde futbolcular içendi önemlidir. Futbolcunun takımda kalıp kalmaması çoğunlukla ekonomik değerlere bakılarak sonuç vermektedir. Ancak gelen oyuncu size fiyat pazarlığı ile gelir, yetiştirdiğiniz oyuncu ise size hem gelir hem de itibar kazandırır. Oyuncu yetiştirmek sabır isteyen bir iştir. Toplumun bunun için sabırlı olması gerekir" dedi.



"Şampiyonluğumuz elimizden alındı"


2019-2020 sezonunda şampiyonluğun ellerinden alındığını savunan Sürmen, "Bunun akabinde camiamızı sevmeyenler, geçmiş yıllarda olduğu gibi Trabzonspor’da büyük kaos ve yıkım bekliyordu. Çok şükür ki büyük taraftarımızın sağduyusu ve kırgınlıklara rağmen oyuna gelmemekle gösterdiği büyük gayretle kaosa girilmeden sürçten çıkılmıştır. Yeni sezonda da bazı istenmeyen sonuçlarla girmiş olmasına rağmen taraftarımızın beklentisi büyüktür" diye konuştu.



Adaylık süreci


Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen, önümüzdeki yıl yapılacak olan Divan Başkanlık Kurulu seçimlerinde aday olup-olmamaya karar vermediğini, aday olması halinde ise son kez göreve talip olacağını belirtti.



Forma renkleri


Kulüplerin formalarında değişikliklerin olmasının normal olduğunu sözlerine ekleyen Ali Sürmen, "Bizim tüzüğümüzün 4. maddesi Trabzonspor’un renklerinin koyu bordo ve açık mavi olarak tarif eder. Bu nedenle zeminde bordo ve mavi var ise bu renkler değiştirilmeden formalar basılarak mutlaka tüzükteki o uygun renklere uygun ve taraftarın, bu kulübü kurup bugünlere getirenlerin anısı, isteği doğrultusunda yönetime bu tavsiyede bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.



Ahmet Ağaoğlu: "Divanın önerilerini her zaman dikkate almışızdır"


Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen’in ardından Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu söz aldı. Ağaoğlu, yönetim kurulu olarak divan kurulunun önerilerini her zaman dikkate aldıklarını söyleyerek, "Divanın önerilerini, camianın en üst noktasında görev almış insanların tavsiyeleri ve önerileri olarak dikkate almış ve ona göre hareket etmişizdir. Divan Kurulu’nda devamlılığı, özellikle bu görevi de 6 yıldır başarı ile yürüten başkanımız ve divan kurulunun önümüzdeki süre içerisinde göreve devam etmeleri diyemeyeceğim çünkü bu bir genel kurul kararıdır. Bu heyecanın içeresinde olmaları ve adaylıklarını devam ettirmeleri ben ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın ortak görüşüdür" şeklinde konuştu.



"En rahat kulüp Trabzonspor"


Bankalar Birliği ile yapılan anlaşma gereği yapılan 5 yıllık anlaşmanın 2+7 yıla çıkartılması çalışmalarının başlatıldığını ve önümüzdeki kasım ayında da bu çalışmaların nihayete ereceğini aktaran Ağaoğlu, "2+7 ilk 2 sene ana para ödemesiz takip eden yıllarda ise 7 sene ana para ve faiz ödemesiyle Bankalar Birliği ile anlaşma yapan kulüplerin borçları bir kez daha yeniden yapılandırılacak. Burada en rahat konumda olan ve borcunun az olması nedeniyle en rahat konumda olan kulüp de Trabzonspor. Borcunun az olması derken, tabii devasa bir borç yüküyle de karşı karşıyayız. Ancak gelmiş olduğumuz 8 Nisan 2018 itibarıyla Trabzonspor Kulübü’nün borcu 182 Milyon Euro’ydu. Göreve geldiğimizde 3-4 yıllık bir planlamadan bahsettik. Sürdürülebilir bir ekonomi ve sportif başarı. Bu süre içerisinde Trabzonspor’un her zaman zirve yarışı içeresinde olacağını söyledik. Mücadelesi hep bu yönde olacağını belirttik. Kulüp, oyuncusundan, çalışanlarına aylık ödemelerini günü güne yapan bir yapıya kavuştuk. Bu bir yönetim başarısıdır. Trabzonspor ekonomisinin düzelmesi ve sportif başarasının yükselme trendine girmesiyle rahatsız olan ve sürekli bizim borçlarımız ve sportif başarılarımın üzerinden toplumu yanlış algılandırma çabası içeresinde ifadeler kullanarak bizim camiamızı yanlış yönlendirenlere grafiklerle cevap verme ihtiyacı hasıl olmuştur. 2018 yılında göreve geldiğimizde 182 Milyon Euro’luk bir rakam ile Trabzonspor tarihi zirvesinde borç devraldık. Bugün itibarıyla Trabzonspor Kulübü’nün net borcu ise 99 Milyon 600 Bin Euro’ya (928 Milyon TL) inmiş durumda. Her sene Trabzonspor’un borcunun 30 Milyon Euro eridiğini görüyoruz. 5 yıl bu finansal yapı devam ettiğinde borçlarının tamamından kurtulacaktır" açıklamasını yaptı.



"Yayıncı kuruluşunun indirim talebini kabul etmeyeceğiz"


Kulüpler Birliği olarak yayıncı kuruluşunun indirim talebini asla kabul etmeyeceklerini sözlerine ekleyen Ahmet Ağaoğlu, şunları söyledi:


"Kulüpler Birliği olarak yaptığımız toplantıda ikinci kez indirim talebi ile gelen yayıncı kuruluşun indirim talebini asla ve asla kabul etmeyeceğimiz yönünde karar aldık. TFF ve yayıncı kuruluşa bu kararımızı yazılı olarak bildirelim ve noktayı koyalım. Hukuki ve kanuni haklarımız ne ise onun peşinden gidelim. Çünkü bunun arda ardası gelmeyecek. Geçen sene yüzde 13 bu sene yüzde 33 oranında bir indirim. Sadece Trabzonspor’un değil, diğer kulüplerin de elinde kalan yayın gelirlerinde yayıncı kuruluş, para kazanamadığını, zarar ettiğini öne sürüyor. Bu durum kulüplerin önündeki en önemli finansal sıkıntı olarak duruyor."



"Göreve geldiğimiz günden beri 26 yabancı oyuncu transfer ettik"


Göreve geldikleri günden bu güne kadar 26 yabancı oyuncu transfer ettiklerini hatırlatan Başkan Ağaoğlu, "26 yabancıya bonservis bedeli olarak 13 Milyon Euro ödedik. Trabzonspor’un satmış olduğu futbolculardan elde etmiş olduğu gelir de 44 Milyon Euro’dur. Bir futbol kulübü futbolcu alır ve futbolcu satarken ya para batırır, ya da para kazanır. Aldığımız oyuncuların değerlerine ise değer kattık. Trabzonspor’un hedefleri doğrultusundaki şartları neye işaret ediyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bu transferler yapılırken Trabzonspor kulübü para kaybetmedi, para kazandı" cümlelerini kurdu.



"Hakem kararlarının yanlışlığına direnç gösterebilirdik"


Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, geçtiğimiz sezon kaybedilen şampiyonlukla ilgili olarak ise şu sözlere yer verdi:


"Kırılgan bir takım yapımız vardı. O baskıyı hiç yaşamamış olan oyuncular vardı. Psikolojik olarak kaldıramadık. Hakem kararlarının yanlışlığına direnç gösterebilirdik. Sakat olan formsuz olan oyuncularımızın yokluğunu doldurabilecek ve onlardan olan boşluğu doldurup mücadeleyi daha üst seviyeye taşıyacağımız yerde onların olmayışının verdiği psikolojik baskı da burada etken oldu. Bizden kaynaklanan, bizim dışımızda da kaynaklanan nedenlerden dolayı kaybedilmiş bir şampiyonluk var. Farklı ifadeler de kullanıldı. Bana kullanılan ifade; ’sattınız’. Bu tür ifadelerle karşılaşmak hoş değil. Kulübün başkanına, yöneticisine bu şekilde hitap etmesi, aşağılaması hoş değil. Bu camianın 9 senedir hasretle ve özlemle beklediği, bunu başarabilmek için göreve gelmiş bu insanlara yapılan bu yakıştırma veya bu hitap hoş değil."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel: “CHP’nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun” dedi. CHP lider Özgür Özel partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) gerçekleşen grup toplantısına katıldı. MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesine dair açıklamalarda bulunan Özel, gündeme dair değerlendirmelerde bulunduklarını her ne kadar muhalefet partisi olsalar da yurt dışına karşı Türkiye’nin yanında olacaklarını ilettiğini söyledi. Bazı kesimlerin CHP’de tartışma çıkartmaya çalıştığını iddia eden Özel, buna izin vermeyeceklerini ve 2028 Genel Seçimlerinde adaylığını dayatmayacağına dair söz verdi. Geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanlığı tarafından Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamaları için yasaklandı ve sadece belirli sayıda bir girişe izin verdi. Açılamalara rağmen Taksim Meydanına yürümeye çalışan gruplar oldu ve girişimler sonucunda bazı vatandaşlar polise saldırdıkları için gözaltına alınarak tutuklandı. Konuya ilişkin açıklama yapan Özel, “O gün birileri anayasa uymadılar. Anayasaya uymadıkları için emekçileri içeriye almadılar. Ve orada bulunanlar, itiraz edenler, girmek isteyenler karşısında kendileri de birer emekçi olan polisimiz karşı karşıya bir kanunsuz emirle getirildi. Öncesinde her 2 tarafı uyarmıştık, beklentilerimizi ifade etmiştik. Gösterilen anlayış kıymetliydi ama ardından 49 yurttaşımız, evladımız 1 Mayıs günü orada yaşananlar üzerine önce gözaltına alındılar ve 49’u tutuklandı. Bir tarafta Anayasa Mahkemesi kararına direnen kanunsuz emri verenler. Karşılarında gösteri ve toplantı yürüyüşü kanununa uymadı diye gençleri göz altına alıp tutukluyorlar. Gösteri ve toplantı, yürüyüş hakkı kanuni, anayasal haktır. Onu engelliyorsun, sonra kanuna uygun değil diye hapse atıyorsun. Yani suçluların mağdur, mağdurların suçlu ilan edildiği bir süreçteyiz. Bir an önce bu orantısız tutuklama tedbirinin itirazlardan sonra kaldırılmasını, gençlerin serbest bırakılmasını, milletten kanuna uyulması isteyenlerin önce anayasaya uyması gerektiğini hatırlatıyorum” ifadelerini kullandı. Devlet Bahçeli ile ne konuşuldu MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinin son derece verimli olduğunu söyleyerek görüşmeye dair bilgi veren Özel, “Dış politikada Filistin, Kıbrıs konusu başta olmak üzere Türkiye’nin tüm dış politikasını hangi gözle gördüğümüzü kendisiyle paylaşmaya, Cumhuriyet Halk Partisi’nin burada bir ana muhalefet partisi olduğunu milletimiz yapılacak ilk seçimlerde başka bir görev verene kadar ana muhalefet partisi olduğumuzu ancak yurt dışında Türkiye’nin partisi olduğumuzun altını bir kez daha çizdim. Ayrıca kendisinin de daha önce seçimlerden önce paylaştığı gibi 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığı noktasında görüşlerimizi ifade ettik. Asgari ücretin eridiğini Temmuz ayında zam yapılmamasının sebep olacağı sıkıntıyı, Temmuz zammının sadece küçük işletmelere kobilerin sırtına bırakılmayıp bu konuda devletin yapması gerekenler konusunda her ikimizin de, birer milletvekili, genel başkan olarak üzerimize düşenleri hatırladık, karşılıklı konuştuk. Atanmayan öğretmenlerden staj mağdurlarına, çıraklık mağdurlarına kademeli emeklilik beklentisinden uzman çavuşların, emekli astsubayların sorunlarına kadar pek çok konuda görüş alışverişinde bulunduk. 28 Şubat davasının mağdur tutuklarından anayasa marjındaki görülen davalara yönelik Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasından duyduğumuz endişeye kadar kendileriyle görüşlerimizi ifade ettik. Kendilerinin pek çok husustaki olumlu katkılarını ve elbette farklı düşündüğü noktaları dikkatle takip ettik ve not aldık. Müfredat konusundaki duyduğumuz rahatsızlığı ve daha pek çok başlıkta kendisiyle görüş alışverişinde bulunduk. Kendisinin değerlendirmelerinin ve kendisinin bu konudaki ifadelerinin neler olduğu konusunda daha fazla bir detay benim tarafımdan verilmemesini tüm kamuoyunun anlayışına bırakıyorum” ifadelerini kullandı. “Gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, ona çelme çakmaktan başka bir gayreti yoktur” Gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri için şimdiden tartışmanın gereksiz olduğunu söyleyen Özel, “Hazır birinci partiyken, işler yolunda gidiyorken, bir seçim yeni geride kalmışken, gelecek seçime daha zaman varken aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Burada gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, deyim yerindeyse ona çelme çakmaktan başka bir gayreti yoktur. Dün Merkez Yönetim Kurulu toplantısında açıkça ifade ettim. Hiçbir arkadaşımın ne kadar iyi niyetle de olsa, ne kadar soru da gelse bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam, bundan sonra da istemem. Bizim her birimiz, her birimiz gönlümüzdeki adayı gönlümüzde tutarak, gönüllerimizdeki ortak bir duyguyu ön plana çıkarmak lazımdır. Kimin gönlünden kimin geçtiğinin hiçbir önemi yoktur. Günü gelince Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir adayı olacak. O aday, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçilmişleriyle, Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyeleriyle, halkın sesini dinleyerek, bilimsel yöntemlerden yararlanarak seçilmiş organlarında tartışılarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin grubunda kararlaştırılarak, anayasa nasıl diyorsa öyle, bu seçim başarısı nasıl geldiyse öyle belirlenecektir. Kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerine yer verdi. “CHP’nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun” Seçim zamanı geldiğinde kendi adaylığını dayatmayacağını belirten Özgür Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun. Bundan sonraki süreçte hepimizin ortak doğrusu bu parti için omuz omuza, yan yana bu partinin hiçbir değerinden korkmadan, popülerleşeni kıskanmadan, güçleneni destekleyerek, yanlışımızı uyararak örterek, doğrumuzu alkışlayarak teşvik ederek bu partinin tüm belediyelerindeki her birisi bu partinin evladı olan yıldızlarını, bu partinin evlatlarını güçlendirerek bu partiyi güçlendirmek boynumuzun borcudur. Cumhuriyet Halk Partisi kendi evlatlarından korkmaz Cumhuriyet Halk Partisi birileri istiyor diye birbiriyle uğraşmaz. Cumhuriyet Halk Partililer bilir ki hepsinin ortak görevi birlik ve beraberlik halinde Cumhuriyetin birinci yüzyılının ilk yerel seçimlerini nasıl kazandıysa ilk genel seçimlerini kazanmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini birinci parti yapmaktır” diye konuştu.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Hazine ve Maliye Bakanlığımızla 20 bin öğretmen ataması konusunda uzlaştık" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "İçinde bulunduğumuz konjonktürde Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bahsettiğim parametreler ışığında Hazine ve Maliye Bakanlığımızla 20 bin öğretmen ataması konusunda uzlaştık" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarına ilişkin Bakanlık binasında açıklamalarda bulundu. Dün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı ile ilgili ekonomi kurmaylarıyla son bir görüşme yaptıklarını belirten Bakan Tekin, "Ardından da elde edilen rakama göre Personel Genel Müdürlüğümüz branş dağılımlarına ilişkin simülasyonlarını yaptılar. Milli Eğitim Bakanı olarak genç öğretmen arkadaşlarımızın heyecanını, bu heyecanı duyan arkadaşlarımızı mümkün olan sayıda aramıza dahil etmek için ciddi çabalar sarf ettik. Son 4 yılda tüm dünyada ekonomik, sosyal hayatı alt üst eden, edilmeyen gelişmeler yaşandı. Pandemi ile başlayan süreçte hem Türkiye’de hem dünyada ekonomi ciddi şekilde daraldı. Ardından ‘asrın felaketi’ dediğimiz süreci yaşadık. İçinde bulunduğumuz konjonktürde Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bahsettiğim parametreler ışığında Hazine ve Maliye Bakanlığımızla 20 bin öğretmen ataması konusunda uzlaştık. Öğretmen adayı arkadaşlarımıza hayırlı olsun" diye konuştu. En çok atama yapılacak 5 alan Personel Genel Müdürlüğünün rakamlar üzerine branş dağılımları ile ilgili çalışmalarını yürüttüğünü belirten Bakan Tekin, "Milli Eğitim Bakanı olarak ‘şu branş önemlidir, şu branş önemsizdir’ gibi bir bakış açım yok. Atama alanlarına seçilen 130’a yakın branşın tamamı benim için eşit önemdedir. Branş isimlerini kapatarak ihtiyaçlar doğrultusunda alım yapılmasını istedik. En çok yapmayı planladığımız 5 alan: sınıf öğretmenliği için 3 bin 263, özel eğitim öğretmenliği için 2 bin 499, rehberlik bin 597, din kültürü ve ahlak bilgisi bin 594, İngilizce 968" bilgisini paylaştı. Atamalarda yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat puanı esas alınacak "Öğretmen atamalarında deneme tarzı bir mülakatın gerekli olduğunu dile getirmiştim" diye konuşan Milli Eğitim Bakanı Tekin, şunları aktardı: "Süreçle ilgili olarak adalet kaygısı, güven kaygısı güden bütün arkadaşlarımızı bu konuda aldığımız tedbirleri bir kez okumaya davet ediyorum. Tedbirler çerçevesinde hiçbir arkadaşımızın hakkını yenmediği bir süreç yürüteceğiz. KPSS skorunun yüzde 50’si ve mülakatların yüzde 50’si alınarak hesap edilecek bir atama puanı üzerinden sürecin yürütülmesine ilişkin de yönetmelik değişikliğimizi yayımlanmak üzere Resmî Gazete’ye göndereceğiz. 20 Mayıs günü başvuru takvimi açıldığında öğretmen adayı arkadaşlarımıza sürecin kalan kısmıyla ilgili olarak da bilgi vermiş olacağız." "63 bin 108 görüş bize ulaştırılmış" Yeni müfredat taslağına ilişkin de bilgi veren Bakan Tekin, "Yeni programımızı askıya çıkarmıştık, bir haftalık süre vermiştik. Devamında da bu konuda bize katkı, destek, öneri, teklif sunacak arkadaşlara açığız. Süre kısıtını uzatabiliriz. Cuma günü süreç dolmasına rağmen yoğun bir öneri talebi geldiği için uzatmıştık. Bu hafta sonu cuma günü mesai saati bitimine kadar bu konudaki ekranımızı açık tutacağız. 26 Nisan’dan itibaren programlarımız 1 milyon 542 bin defa indirilmiş. Ayrıca 63 bin 108 görüş bize ulaştırılmış. Çok büyük bir katılımın olduğunu söylemek lazım" dedi.