SAĞLIK - 27 Ekim 2020 Salı 09:33

Cep telefonları, tabletler çocukların sağlığını olumsuz etkiliyor

A
A
A
Cep telefonları, tabletler çocukların sağlığını olumsuz etkiliyor

Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr.

Özel İmperial Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Muhammet Bahattin Kır, çocukların cep telefonu ve tablet kullanmalarına yönelik uyarılarda bulundu.


Tablet, telefon gibi günümüz teknolojisiyle gelen cihazların çocuklar için ciddi bir tehdit olduğuna dikkat çeken Kır, bu cihazlara yakından bakmanın özellikle gelişme dönemindeki çocuklarda gözün büyümesini tetiklediğini ifade ederek “Günümüz de teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık cep telefonları ve tabletler çocuklar için uzak tutamadığımız bir alan Yakından bakmak akomodasyon kaslarını uyardığı için özellikle gelişme dönemindeki çocuklarda gözün büyümesini tetikler. Uzun süreli yakın görme uyarısı gözde yakını görme için bir nevi adaptasyona sebep olur. Bu da göz küresinin büyümesine ve miyobun oluşmasına veya ilerlemesine sebep olur. Yani tablet telefon gibi günümüz teknolojisiyle gelen cihazlar çocuklarımız için aslında ciddi bir tehdit. Sosyo-psikolojik gelişimini olumsuz etkilemesi dışında gözde yaptığı hastalıklarla son dönemde çok yoğun karşılaşıyoruz. Ekran izlemeyle LED ekranlardan mavi ötesi ışığın göz üzerinde uzun vadede hasar verici etkisi vardır” diye konuştu.



"Çocuklarda miyop 3’lü yaşlara kadar indi"


Çocukların gelişimiyle birlikte miyopun ortaya çıktığını belirten Kır, bu hastalığın 3’lü yaşlara kadar indiğine dikkat çekerek, “Miyopi dediğimiz hastalık gözün ışığı kıran tabakalarındaki orantısızlık nedeniyle görüntü görme noktasına değil de daha öne düşmesiyle kişinin uzağı görememesi hastalığıdır. Yani kişi uzağı göremez, bu bozukluk genellikle genetiktir ama çevresel faktörlerde özellikle son yıllarda en önemli etmenler arasında yer alıyor. Miyopi bir göz kırma kusurudur ve genellikle 7-10 yaşlarında yani okul çağında başlar. Tüm dünyada özellikle teknolojinin de gelişmesiyle birlikte son 10 yılda daha çok karşımıza çıkmakta ve artık 7 yaş altında da sık olarak görmekteyiz. Çocukluk çağında görülme sıklığı yaş grubuna göre değişirken 5-17 yaş grubunda yüzde 9 olmakla birlikte bu sıklık giderek artıyor. Genellikle doğduğu andan itibaren miyopi görmüyoruz. Çocukların gelişimiyle birlikte miyopi ortaya çıkıyor. Genellikle okul çağında gördüğümüz bu hastalık son dönemlerde 3’lü yaşlara kadar inmiş durumda” dedi.



“Erken teşhis ile kısmi de olsa müdahale edebiliyoruz”


Çocukların okul öncesi mutlaka göz muayenelerinin yapılması gerektiğini belirten Kır, Miyop’un erken teşhisinde kısmi de olsa müdahale edebildiklerini kaydederek, “Göz küresi çocukların gelişimiyle beraber büyümektedir ve bu büyüme normal sınırlarda olmalıdır. Miyop hastada göz küresi orantısız büyüyerek ilerlemektedir. Ta ki 18-20 yaşlara kadar göz küresi büyür ve miyop ilerler. Şu an dünya da miyop ilerlemesini durduracak net bir tedavi halen daha tam bilinmiyor. Ama yapılan çalışmalar ve tedaviler gelişim döneminde hastalığı yavaşlatacak tedaviler mümkün. Ve en önemlisi erken teşhis ve doğru bir muayene. Miyop genellikle okul çağında başlıyor diyoruz aslında okul çağından önce başlıyor fakat okul çağında fark ediliyor bu da önemli bir ayrıntı. Çünkü günümüz yaşam şekli hep yakın odaklı. Artık televizyon izlemekten de ziyade yakından izlemeyi tercih ediyoruz ve çocuklarda bizim gibi sonuç olarak yakını görebilen uzağı göremeyen gözü okula gidip uzaktan okul tahtasını veya ekranı göremeyince fark ediliyor. Hâlbuki okul öncesi göz muayenesi yapılmış olsa erken teşhis ile kısmi de olsa hastalığa müdahale edebiliyoruz. Miyop tedavisi zor olduğuna göre hastalığın oluşmaması için en azından çevresel faktörleri bilip ona göre önlem almak önemlidir. Çocuklar gelişim gösterdikleri için bugünü normal olan göz durumu 6 ay sonra bambaşka olabilir. Şikâyet üzerine hekime gelmek genellikle bu hastalıklarda yeterli değildir. Miyopi tanısı aldıktan sonra ise doğru hekime muayeneye olup doğru numaralar kullanılırsa Miyop ilerlemesi yavaşlatılabilir” diye konuştu.



Miyop ilerlerse ne olur?


Miyop ilerlemesi çocuğun görememesine kadar etki olabileceğini ifade eden Kır, “Miyop ilerlerse özellikle 4 numaradan daha fazla ilerlerse artık hasta uzağı görememekle birlikte yakını da görememeye başlar ve bu çocuğun yaşamında ciddi sıkıntı oluşturur. Artık gözlüksüz yaşamını devam ettiremeyecek hale gelir. Ayrıca ilerleyen yıllarda göz küresinin büyümesiyle de retina hastalıları ortaya çıkmakta. Bu da ilerleyen yıllarda kalitesiz yaşam demek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da Nisan’da yağışlar normallerin yüzde 23 altında gerçekleşti Konya ve çevresinde Nisan ayında yağmur yağışlarının normallerin yüzde 23 altında gerçekleştiğini ifade eden uzmanlar, önümüzdeki günlerde yağışlı sistemin etkisinin devam edeceğini, ani sel, su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunması uyarısı yaptı. Konya, Balkanlardan gelen yağışlı hava dalgasının altında kalmaya devam ediyor. Haftanın en yağışlı günleri geride kalırken, Konya ve çevresinde Cuma ve hafta sonu yağmur yağışının yaşanacağı tahmin ediliyor. Konya Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezinin hava tahmin raporlarında yağışlarla beraber su baskını olmasına karşı uyarıda bulunularak vatandaşların tedbirli olması istendi. Sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların devam edeceğinin tahmin edildiğini kaydeden Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğü Bölgesel Tahmin Merkezi Teknik Şefi Hayati Alkan, “Geçtiğimiz Nisan ayında yağışlar normallerin yüzde 23 altında gerçekleşti. Fakat Mayıs ayı ilk haftası itibariyle yağışlı sistemin etkisi devam ediyor. Özellikle öğle saatlerinde yine sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar gerçekleşmesini bekliyoruz. Yine hafta sonu bölgemizde Konya, Karaman, Aksaray, Niğde yöresinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların etkisini devam ettirmesi ve yağışların yer yer kuvvetli olacağını tahmin ediyoruz. Bu nedenle vatandaşlarımızın ani sel, su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmasını, hafta sonu vatandaşlarımızın dikkatli olmasını istiyoruz. Hafta sonu yine sıcaklıklar mevsim normallerinin altında gerçekleşecek. 13 ila 5 derece bandında seyredecek” dedi. “Bazı yerlerde metrekareye 35 ila 40 kilogram yağış oldu” Önümüzdeki hafta itibariyle hava sıcaklıklarının yükseleceğini ifade eden Teknik Şef Hayati Alkan, "Önümüzdeki haftadan itibaren sıcaklıklar tekrar yükselecek. Yağışlı sistem etkisini kaybedecek. Sıcaklıkların tekrar mevsim normallerine doğru yükselmesi bekleniyor. Rüzgarların yine kuzey yanlardan hafif ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor. Yağış anında yer yer kuvvetli rüzgarlar görülebilecek. Yağış miktarı olarak 2 günlük toplam yağışlara bakarsak Konya’nın kuzeybatı kesimlerinde metrekareye 20 kilogram civarında, bazı yerlerde 35 ila 40 kilogram metrekareye gerçekleşen yağışlar oldu. Niğde çevrelerinde ise 50 kilogramın üzerinde yağışların gerçekleştiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yerel basın mensuplarıyla bir araya geldi Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, bölgedeki basın mensuplarıyla kahvaltı programında bir araya geldi. Programda yaptığı konuşmada gazetecilik mesleğinin önemine değinerek basınla ortak çalışmanın gerekliliğine vurgu yapan Başkan Özer, “Demokrasinin işleyebilmesi için gece gündüz demeden halkın bilgi alma hakkını karşılayan basın emekçilerine gereken saygıyı ve ilgiyi göstereceğiz” dedi. Göreve başladığı günden bu yana kentin tüm bileşenleriyle bir araya gelerek görüşmeler gerçekleştiren Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, İstanbul 3. bölgede görev yapan yerel basın mensupları ile kahvaltı programında buluştu. Esenyurt Belediyesi Havana Park Sosyal Tesisi’nde düzenlenen programda konuşan Özer, kendisinin de hakim olduğu gazetecilik mesleğinin önemine değinerek basın emekçileriyle ortak çalışmanın gerekliliğine vurgu yaptı. Basın mensuplarına nasıl bir belediye devraldığını ve ilk 100 gün içerisinde yapacağı çalışmaları anlatan Başkan Özer, gazetecilerin yönelttiği soruları da yanıtladı. Özer, ayrıca basın mensuplarının 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü de kutladı. “Biz, sözümüzü hizmet yoluyla söyleyeceğiz” Yeni dönemde basınla ilişkilerini sıkı tutacağını ve sık sık bir araya geleceğini söyleyen Başkan Özer, işini doğru yapan herkese kapısının açık olduğunu da belirtti. Başkan Özer sözlerine şöyle devam etti: “Değerli basın mensupları yerel ve ulusal basını önemsediğim için ilk toplantımı sizinle yapıyorum. Çünkü basın, bir toplumun bilgi alma hakkı açısından en kutsal görevi yapan birimdir. Hatta demokratik ülkelerde basın dördüncü kuvvet olarak kabul edilir. Bana göre de basın, dördüncü kuvvet olarak kabul edilmelidir. Ulusal basın gibi yerel basın da son derece önemlidir. Çünkü birlikte çalışacağımız öncelikli basın, Esenyurt basınıdır, sonra İstanbul ve Türkiye basını gelir. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde sizinle fikir alışverişi ve bir aylık süreyle ilgili olarak da bir paylaşım yapmak istedim. Bu bir aylık süreçte her gün seçim sürecindeki tempoyla çalıştım. Tabii ki halkımız sözünü söyleyerek teveccühünü bizden yana kullandı. Şimdi söz sırası bizde. Bizim üslubumuz, iş yapma biçimimiz yeni olacak. Biz sözümüzü hizmet yoluyla söyleyeceğiz. Bu şevkle, bu heyecanla ve bu ruhla doluyuz.” “Otuz güne doksan günü sığdırmak zorunda kaldım” Otuz günlük adaylık sürecinde yoğun bir çalışma yürüterek seçimi kazandığını belirten Başkan Özer, “Ben Türkiye’de en geç adaylığı ilan edilen belediye başkan adayı oldum. O nedenle otuz güne doksan günü sığdırmak zorunda kaldım. Türkiye’de benim kadar yoğun çalışan bir başka belediye başkan adayı olduğunu düşünmüyorum. Bizimle ilgili ulusal basında bazı kara propagandalar yapıldı. İktidar basını özellikle Esenyurt’u kazanamamamız için büyük bir çaba sarf etti. Buraya iktidarın bakanları, milletvekilleri geldi. Devlet bakanının sadece iktidar partisinin değil hepimizin bakanı olması lazım. Bir parti için, bir partinin kazanması için gelip çalışmamaları gerekiyordu. Benimsemediğimiz iş ve işlemler oldu ama biz hedefe kilitlendik. Halkımız bizi sevdi, bağrına bastı ve gereken cevabı sandıkta verdi” diye konuştu. Sorunları olan bir belediyeyi devraldığını belirten Başkan Özer, yakınan bir belediye başkanı olmayacağını söyleyerek şunları ekledi: “Halkımızın bunları bilmesi gerekiyor. Bu belediye kimsenin babasının malı değil, halkın malıdır. Belediye başkanı da halkın parasıyla halka hizmet eden insandır. O nedenle şeffaf, dürüst, katılımcı ve vesayetten uzak bir anlayışın hayata geçirilmesi lazım. Bazı tasarruflarda bulunduğumda, kimi arkadaşlar; ‘Senden önceki de CHP belediyesiydi.’ diyor. Ben de onları şu şekilde cevapladım, ‘Eğer bir kişi kişisel olarak yanlış yapıyorsa bu partiyi bağlamaz. O partinin mensubu da olsa yanlış yanlıştır. O yanlışın teşhiri gerekiyorsa ben yaparım.’ Bununla ilgili Sayın Genel Başkan’a ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza bilgi verdim; kimin tarafından yapılırsa yapılsın yapılan yanlışların üzerine gideceğimizi söyledim. Personele de kimsenin ekmeğiyle oynamayacağımı sözünü verdim. Hala da o sözümün arkasındayım.” “Çalışan insanı başıma taç edeceğim” Esenyurt halkına beklediği hizmeti kısa sürede sunacağını vurgulayan Başkan Özer, “Memurlarımla, işçilerimle birlikte çalışacağım. Çalışan insanı da başıma taç edeceğim. Bunun için de liyakat ve ehliyet, uyum içinde çalışma, halka saygılı olma, disiplinli bir biçimde çalışma ve iş üretme benim hiçbir şartda vazgeçmediğim ilkelerimdir. Belediyemizin içinde bu şekilde çalışan çok sayıda arkadaşımız var. İnşallah onlarla beraber Esenyurt halkının beklediği hizmetleri en kısa sürede kendilerine sunacağım” ifadelerini kullandı. “Kimse bu halkın sağlığıyla oynayamaz” Adaylık sürecinde Esenyurt’ta çok büyük bir temizlik sorunuyla karşılaştığını belirten Özer, “Göreve geldikten sonra ilgilileri çağırdım. Çalışanlar ile yapılan sözleşmenin gerekleri yerine getirilmemiş. Kendilerine kenti düzgün temizlemedikleri takdirde sözleşmelerini iptal edeceğimi söyledim. Bir kaç araç getirdiler. Belediye meclis üyesi arkadaşlarımızı görevlendirdim. Şimdi temizlikle ilgili belli bir noktaya gelindi ama yeterli değil. Çünkü en önemsediğim konulardan bir tanesi halkın sağlığı. Kimse bu halkın sağlığıyla oynayamaz. Belediyenin de en temel görevlerinden birisi budur. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz” dedi. “Yarım kalan projeler kısa sürede tamamlanacak” Yarım kalan projelerin en kısa sürede tamamlanması için talimat verdiğini ifade eden Özer, “Öncelikli olarak üzerinde durduğum iki konu var. Esenyurt’un barış ve kardeşlik şehri olması. Bununla ilgili adımlar atacağım. Bir de kentimizde çok fazla yoksul insanımız var. Bu sorunu çözmek için sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçireceğiz. Bir an önce yarım kalan aşevi projesini hayata geçirerek hem kent lokantası gibi çalışmaları devreye sokacağız hem de halkımıza sıcak yemek dağıtımı gerçekleştireceğiz. Başka yarım kalan projelerimiz de var. Bu projeleri bitirmek için bir irade ortaya koyarak Esenyurt halkının hizmetine sunacağız” dedi. “Kentin imkanlarını da değerlendireceğiz” Sadece belediyenin imkanlarını değil kentin imkanlarını da halka hizmet noktasında kullanacaklarına dikkat çeken Başkan Özer, “İş insanlarıyla görüşmeler yaparak belediyeyle iş birliği içerisinde olmalarını istedim. Onlardan kreş talebinde bulundum. Onlar bugüne kadar kimsenin böyle bir şey istemediğini, hatta başkanla irtibat kuramadıklarını söyleyerek seve seve kreş yapacaklarını belirttiler. Bu işleri yapacak insanların var olması da beni ayrıca memnun etti” diye konuştu. “İBB ile ortak çalışmalar yürüteceğiz” Esenyurtluların hizmet noktasında hak ettikleri değeri alabilmeleri için İBB ile ortak çalışmalar yapacaklarını vurgulayan Başkan Özer şu ifadeleri kullandı: “İBB Başkanı ile Esenyurt Belediye Başkanı arasında bugüne kadar iyi bir diyalog kurulamamış. Ama biz bu diyaloğu en verimli şekilde kuracağız. Bu doğrultuda İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile üç tane toplantı yaptık. Büyükşehirden bir takım katkılar alacağız. Kentimizin yeşile ihtiyacı var. Özellikle parklar konusunda burada ortaklaşa çalışmalar yürüteceğiz. Hem Esenyurt halkı bir parka kavuşmuş olacak hem de biz hizmete kavuşmuş olacağız. Ayrıca Esenyurt’ta metro hattı projesi var. Bu projenin de hızlandırılması için elimizden gelen bütün çabayı sarf ederek büyükşehirle uyumlu çalışacağız. Sayın İmamoğlu da Esenyurt’a önem veriyor. Bundan dolayı da huzurunuzda kendisine teşekkür ediyorum.” “100 günde acil sorunlarımızı çözeceğiz” İlk 100 gün içerisinde acilen çözülmesi gereken sorunları çözeceklerini belirten Başkan Özer, “Fen işleri, temizlik işleri, park ve bahçeler benim asla tolerans göstermeyeceğim birimler. Bu birimlerle yoğun çalışmalarımız olacak. Şu anda yasaklı olan imar bölgelerimiz var. Onları açmaya çalışacağız. Konut mağdurları var. Onlarla komisyonlar kurarak toplantılar ve ardından çalışmalar yapacağız. Halkımız bize bir sorumluluk verdi, imkanlarımız çerçevesi içerisinde bu sorumluluk bilinciyle çalışacağız. Sizlerle beraber el birliği ve gönül birliğiyle birbirimize katkı sağlayacağız” şeklinde konuştu. “Adil, kapsayıcı ve ulaşılabilir bir yönetim anlayışı tesis edeceğiz” Uygulayacağı yönetim anlayışından bahseden Başkan Özer, “Bizim niyetimiz halisane. Biz adil, eşit, kapsayıcı ve ulaşılabilir bir yerel yönetim anlayışı tesis edeceğiz. Demokratik, katılımcı, vesayetten uzak, şeffaf bir belediyecilik uygulayacağız. Kardeşlik ve barışın tesis edildiği, daha güvenilir, daha huzurlu bir Esenyurt idealimiz var. Bunun için bütün mülki amirleri dolaştım, kamu kurumlarıyla da görüşüyorum. Onlarla da uyum içinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Bağımlılıkla mücadele edeceğiz” Bağımlılıkla mücadele konusundaki çalışmalara önem verdiğinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Özer, “Uyuşturucuyla ilgili problemimiz var. Biz bu sorunun rehabilitasyonla ilgili kısmını hemen devreye sokacağız. Emniyet Müdürümüzle de görüştüm, o da önleyici tedbirleri alacak. Ama yeterli bulmayarak Kaymakam Bey’le de görüştüm, birlikte farkındalık oluşturacak çalışmalar yapacağız, konferanslar düzenleyeceğiz, liselere, ortaokullara gideceğiz, velilerimizle görüşmeler yapacağız. Ayrıca toplumsal farkındalık için ünlüleri kentimizde ağırlayacağız” dedi.