EKONOMİ - 24 Kasım 2020 Salı 13:59

TESOB Başkanı Kara: "Esnafın işyerleri kapalı olduğu süre boyunca acil olarak yürürlüğe koyulacak tedbirlerle desteklenmesi şarttır"

A
A
A
TESOB Başkanı Kara: "Esnafın işyerleri kapalı olduğu süre boyunca acil olarak yürürlüğe koyulacak tedbirlerle desteklenmesi şarttır"

Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Metin Kara, son olarak yürürlüğe koyulan pandemi kısıtlamaları nedeniyle en çok mağdur olan kesimin yine esnaf ve sanatkârlar olduğunu belirterek, “Esnafın işyerleri kapalı olduğu süre boyunca acil olarak yürürlüğe koyulacak tedbirlerle desteklenmesi şarttır” dedi.

Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Metin Kara, son olarak yürürlüğe koyulan pandemi kısıtlamaları nedeniyle en çok mağdur olan kesimin yine esnaf ve sanatkârlar olduğunu belirterek, “Esnafın işyerleri kapalı olduğu süre boyunca acil olarak yürürlüğe koyulacak tedbirlerle desteklenmesi şarttır” dedi.


TESOB Başkanı Metin Kara, daha önce uygulamaya koyulan kısıtlama tedbirleri nedeniyle en büyük sıkıntıyı esnaf ve sanatkârın yaşadığını hatırlatarak “Bu süreçte bizlerin de yetkili makamlara ilettiği talep ve çözüm önerilerinden uygulamaya koyulanlar oldu. Ancak esnaf ve sanatkârımızın ikinci kısıtlama döneminde ayakta kalabilmesi için daha etkin tedbirlere ihtiyaç var. Zaman kaybedilmeden işyerleri kapanan veya çalışma saatleri sınırlandırılan esnaflarımıza ve personellerine nakdi yardım yapılmalı. En önemli konuların başında gelen kira yardımının yanı sıra elektrik, doğalgaz, su faturalarının belli bir bölümü için yardım edilmeli. İşyerlerinin kapalı olduğu dönemde SGK ve vergi ödemelerinden muafiyet sağlanmalı” diye konuştu.


Esnaf ve sanatkârların her zaman olduğu gibi bu dönemde de devletin ve milletin iyiliği için olan uygulamaları desteklediğinin altını çizen Metin Kara, “Kovid-19 illetinden bir an önce kurtulmamız için alınan tedbirleri destekliyoruz. Ancak ekonominin kılcal damarlarını oluşturan esnaf ve sanatkârın da ayakta kalması için bu geçiş sürecinde desteklenmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Esnaf ve sanatkârlar olarak Mart ayından bu yana alınan tedbirlere azami şekilde uyduk ve uymaya da devam edeceğiz. Ancak salgının yayılmasını önlemek için faaliyetleri durdurulan kahvehane, kıraathane, internet kafe işletmecileri, örgün eğitime yeniden ara verilmesiyle işine ara veren servis araçları, okul kantinleri, işleri durma noktasına gelen kırtasiyeciler, hizmetleri yalnızca paket servisi ile sınırlandırılan restoran, lokanta, pastane, kafe gibi işletmelere nakdi destek verilmesi şarttır. Bu işletmelerimiz yaklaşık 8 aydır ayakta kalabilmek için büyük çaba sarf ediyor ve desteklenmeleri gerekiyor. Esnafımıza kepenk kapattırmadan bu süreci geçirmek için aylık nakdi yardım şarttır” şeklinde konuştu.


Başkan Kara, ticari borçların yeniden yapılandırılmasına ilişkin protokolün de önemli bir adım olduğuna dikkat çekerek “Türkiye Bankalar Birliği ile varılan anlaşma gereği esnaf ve sanatkârlarımıza 23 banka ve 30 finans kuruluşu ile ticari borçlarının yeniden yapılandırılması imkânı sağlandı. Bundan sonra da etkin tedbirlerin alınmaya devam edilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.