SPOR - 16 Mayıs 2021 Pazar 15:59

Abdullah Avcı: "Gelecek sezonun planlamasına başladık"

A
A
A
Abdullah Avcı: "Gelecek sezonun planlamasına başladık"

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, gelecek sezon için heyecanının yüksek olduğunu belirterek, ekip olarak iyi bir havalarının olduğunu söyledi.

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, gelecek sezon için heyecanının yüksek olduğunu belirterek, ekip olarak iyi bir havalarının olduğunu söyledi.


Tesisleri’nde düzenlenen toplantıda konuşan Avcı, gelecek sezon için şampiyonluk yarışının içinde olmak için sezon planlaması yaptıklarını söyledi. Avcı, Sörloth konusunda da "Kim istemez?" yanıtını verdi.


Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, sezonun tamamlanmasıyla birlikte bordo-mavili takımı takip eden basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.


Avcı, Trabzonspor’un başına geçtiği dönemden sonra gerçekleşen istatistikleri daha önce matematiksel olarak hesabının yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, "Ancak çok daha iyi organize olacağımızı düşündük. Bu oyuna hem sahanın içinde hem de sahanın dışında bir organizasyon olarak baktık. Yukarıya doğru çıkacağını düşünüyordum. Bugün 32 lig maçı oynadık. 65 puan almışız geldikten sonra. Çok karşılaştırma çok yapmak istemiyorum. Mevcut durumu değerlendirmek daha doğru. Ben çalıştırdığım takımlarda son 5 senesinde yarışan bir teknik adam olarak bu ortalamalarda şampiyon olan takımlar da oldu. Bunun içinde bir kupa da kazandık ayrıca. Baktığınızda kağıt üzerinde doğru duruyor. Bir takım verileri de bunun içine koyabiliriz. Her verimiz sahanın içindeki 68’e 105’de oynanan oyunla olan her verinin istatistikte yukarıya çıktığını, oranların çok detaylarına girmek istemiyorum, yüzde 10’lar, yüzde 20’lere kadar verilerin yukarı çıktığı durum var. Bu kulübün de bize sunduğu ve Trabzonspor’un genetiğinin yarışmak olduğu bir yerde bunu beraber oyuncu grubunun öğrenmeye açık uygulamak istediği, sahanın içinde taktiksel duruma bağlı adım adım gerçekleştirmek istedik. Geldiğimiz nokta iyi ancak yeterli değil. Bunun üzerine daha neler yapabiliriz konusunda çalışmalarımız bir yandan da devam edecek" diye konuştu.



"Nefes nefese yarışın içinde olduk"


Avcı, şampiyonluk yarışının içinde mücadele devam ederken oyun anlayışında kontrolü ellerinde tutmaya çalışan taraf olduklarına ifade ederek şunları söyledi: "Çok arkadan gelip kaybetme durumunu oluşturmadan nefes nefes yarışın içinde olduk. Özellikle şunu ifade ettik, fırsat her zaman var bunu kaçırmadan devam etmemiz gerekiyor diye. Fenerbahçe maçını kaybettikten sonra zihinsel yorgunluklar olabiliyor. Kasımpaşa maçı ile tekrar ayağa kalkmak ve sonrasında Alanya maçını kaybetmek zihinsel yorgunluklar oluşturdu ister istemez. Bunun yanı sıra ligin en genç yaş ortalaması olan takım Trabzonspor. Altyapısından yetişmiş en fazla oyuncu oynatan Gençlerbirliği ile yine Trabzonspor. Bu ligde yarışmak zirvede olabilmek için deneyim de rekabet de yeterlilik de şart. Bunların zaman zaman eksikliklerini yaşadık. Ama bugün deplasmanda hiç kaybetmedik, toplamda 3 mağlubiyet aldık. Oynadığımız 32 müsabakada oyunun bütününde üstünlük vermeden zaman zaman verip zaman zaman alan ancak genelde oyunu hep elinde tutan bir Trabzonspor olduk. Bu bize ne getirecek nasıl yeterliliği daha yukarıya çekeceğiz. Bundan sonraki süreçlerimiz onunla ilgili olacak.”



"Altyapıyı dizayn ediyoruz"


"Özellikle geldiğimde ilk toplantıda verimli topraklardan bahsetmiştim" diyen Avcı, "Bugün itibariyle özellikle son 2 aydır altyapıyla ilgili verimli topraklar olabilir, oyuncu her zaman çıkabilir, Türkiye’nin her yerinde oyuncu vardır bu kaynaklardan çıkan oyuncular yurt dışına gitmiştir. Bundan sonra da olacaktır. Öncelikle yeni yapılan Özkan Sümer Akademimizin içini iyi bir şekilde dizayn etmeye daha verimli hale getirmeye çalışıyoruz. Teknolojinin, bilimin, ölçümlerin, departmanların profesyonelce olduğu bir akademi yapıp bu topraklardan gelen verimi artırmaya çalışıyoruz. Hızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Onlar gidip geliyor biz gidiyoruz, yöneticilerimiz hızlı çalışmalar yapıyor. Sezon boyunca bütün materyallerden yararlanan bir altyapımızı oluşturacağımızı düşünüyoruz" dedi.



"Abdulkadir Parmak keşke bizimle olsaydı"


Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kadro dışı bırakılan Abdulkadir Parmak’la ilgili olarak ise "Son maçlarda keşke Parmak da olsaydı, bu veri bizi birinci sıraya çıkartabilirdi. Parmak geldiğim günden itibaren devamlı oynadı. Kendisi de yaptığı hatayı biliyor. Benim oyuncuyla bir problemim olamaz. Esas olan Trabzonspor ve Trabzonspor kurumudur. Bununla ilgili kendisiyle de görüşme yaptık, kendisi de bunu talep etti, oturduk karşılıklı konuştuk. 15’i itibariyle tekrar düşünüp konuşup ne yapacağımıza karar veririz dedik. Oyuncunun dili, dini, ırkı, yerlisi, yabancısı yoktur. Özellikle burası için. Buranın ve yörenin bir insanı olduğum için. Hüseyin Türkmen de buranın değerli altyapısından yetişmiş oyuncularından bir tanesidir. Serkan için de aynısını söyledim. Lütfen bu topraklarda yetişenlere daha fazla sahip çıkalım. Bunun için de çalışmalarıyla, duygusuyla, ruhuyla, ekonomisiyle hep buraya katkı sağladılar. Ben de onları kullanmaktan ve bu kaynağı oluşturmaktan yanayım. Türkmen buranın değerli bir oyuncusu. Türkmen bizimle devam edecek. Umarım bunların sayısını daha fazla çoğaltırız" dedi.



"Trabzonspor nokta atışı yapmak zorunda"


Abdullah Avcı, Trabzonspor’un her zaman nokta atışı yapmak zorunda olduğunu belirterek, "3 tane kiralık oyuncumuz var. Kamil Ahmet ve Hosseini’nin sözleşmeleri bitiyor. Trabzonspor her atışını nokta atış yapmak zorunda. Biz şunu aldık, şu olmadı, bu kadar para harcadık durumlarının olmaması gerekiyor. Çok detaylı çalışmalar yapıyoruz. Başkan yöneticiler ben ve teknik heyet ve özellikle izleme komitesi ile her gün bir araya geliyorum. İhsan hoca buranın iyi bir hafızası, çok önemli çalışmaları var. Turgut hoca benimle altyapı arasında koordinasyonu sağlıyor. Bazı oyuncularla ilgili raporları aldık. Bazı oyuncularla yollarımızı ayıracağız, bazılarının önünü açacağız. Bizimle beraber devam edenler olacak, kiralık olarak gidenler olacak. 5 oyuncu söyledim, 3 tanesi kiralık, bunların bazılarının satın almalarının opsiyonlarının rakamları var. 2 tanesinin mukavelesi var 4 senede burada olan, bunların birçok boyutunu araştırıyorum. Oyuncularla en ufak bir problemimiz yok. Bir şeyleri bağlamadan daha iyisini nasıl yapabilirizin çalışmasını yapıyoruz aslında. Burası Trabzonspor herkes burada olmak ve oynamak istiyor. Onun için ben de en değerlisi hangisi en doğrusu hangisi ise ekip ve izleme komitesi ile beraber vereceğim kararla bunları yönetime sunuyorum. Kamil Ahmet ile Hosseini de bu beklemenin içinde olan oyuncular. Tercih kullanabilirlerse kullanırlar, saygı duyarım kullanmayacaklarsa değerlendirmesini ben kurum adına hangisi doğruysa, burada mı yoksa yollar mı ayrılacak, onun kararını vereceğim. Çünkü iletişim ve görüşme halinde olduğumuz oyuncular da var" açıklamasını yaptı.



"En az gol yiyen takımlardan birisi Trabzonspor"


"Özellikle hücum setlerini belki de en fazla çalışan teknik direktörlerden birisi" olduğunu belirten Avcı, "Rakibi ceza sahasına kadar yürüyerek (mecazi söylüyorum) organizasyonlarla çok sağlam bir şekilde gidebiliyoruz. Ondan sonra beceri ve yeterlilik devreye girebiliyor. Çok girip kaçırdığımız maçlar da var. Ancak daha iyisini yapabilmek için çok tekrar lazım. Çünkü Trabzonspor hücum oynar, set oyunları oynar. Set oyunları zor oyunlardır, geçiş oynamaz, geçiş zaman zaman oyunun içinde vardır. Set oyununda içinde problem çözmek önemli olan. Organizasyondur, beceridir. Özellikle ön tarafla ilgili transfer çalışmalarımız var. Bunun sayısını daha fazla artırmamız gerekiyor. Çünkü yarışabilmek için. Nasıl şunu söylüyorsak, hücumdayken de savunma güvenliğini almak önemlidir. Bugün dünyadaki takımların hepsini seyredin, savunma da da hücumda da beraber hareket etmek önemlidir. Özellikle yeterliliği, rekabeti artırdığımızda setleri de çok çalışıyoruz. Bu önümüzdeki sezondan itibaren daha da yukarıya çıkacaktır" dedi.



"Detaycı bir teknik direktörüm"


Abdullah Avcı detaycı bir teknik direktör olduğunu belirterek, "Biraz çok detaycı teknik direktörüm. Ve oyunun içindeki bir maçı seyrederken yaşar gibi ve çalıştıklarımın uygulanıp uygulanmadı ile ilgili bunu saha içinde 90 dakika yaşayan biriyim. Bu maç sonrası büyük yorgunluk yaşatıyor. Yani her anı yaşadığım için müdahale etmek istiyorum. Örnek vereyim, 95. dakikada genç oyuncuya niye bağırdığımı da sorabilirsin, çünkü takımın boyunu kısaltıp bize gol yedirebilirdi bize. Çünkü ben bunu 6 aydır çalışıyorum. Bunu vurgu yapmak ve çalışmam lazım. 32 hafta bir kupa ve birçok verinin yukarı çıktığı yerde çok pragmatik ve gelişen bir oyun. Biraz önce dedim ki, Oyuncu grubuna yardımcı olmaya çalıştı, Oyuncu bana inandı, ekibe inandı. Trabzonspor’un geçmişi zaten bunu itecektir. Ve bununla ilgili çok önemli mesafeler kat ettik. Karışık ve kaotik oyundan daha planlı daha organize oyuna. Hiçbir hafta maçını Trabzonspor rakibine verdi mi? Hiçbir rakip 80-90 dakika sana üstünlük sağlayabildi mi. 10-20 dakika zaten olacaktır. Bence çok önemli gelişim kaydettik. Ancak şampiyon olabilmek için daha üstüne koymamız gerekecek, oyuncu olarak da oyun olarak da" diye konuytu.



"Oyuncu üzerinden hata yapmayız"


Transferde koordinasyonlu bir şekilde çalıştıklarını belirten Avcı, "Başkan ve yöneticilerimiz, izleme komitesi ve biz koordinasyon halinde yoğun ve detaylı olarak Trabzonspor için en doğrusu hangisi ise hem ekonomik olarak hata yapmamamız lazım. Şunu hata olarak görmeyelim, ben oyuncu üzerinden hata yapmam. Yönetici de izleme komitesi de yapmaz. Ama şehir değişir takım değişir, oyuncu değişir, performansı bunu değişebilir. Yanlış transfer olarak bakılmaması lazım, organizasyon olarak bakmak lazım. Oyuncu üzerinde hata yapmayız. Önemli olan az hata ve mümkün olduğu kadar organizasyonun içine dahil edebilmek. Bunun sayısını çoğaltmaya çalışıyoruz. Çok değil ama 5-6 ortalaması var. Ön tarafla ilgili özellikle rekabeti artırmam lazım. Kenar oyuncusu santrfor, bir tanesi kenar oyuncusu, bir tanesi bek. Bu şekilde 5-6 oyuncu üzerinde yoğun çalışmalar yapıyoruz. Yaşı genç bir takımız. Belki bunların yaşı ile ilgili 32 konuşabilir ama 28 bandını yakalamak ligde yarışmak açısından çok önemli. Çünkü iyi bir bek aldık, onun alternatifini çok para vererek alamayız, bu doğru değil, buradaki kaynaktan kullanacağız. O kaynağı uygun oyuncular da var. Serkan ve Hüseyin Türkmen, Parmak 3 senedir oynuyor bu takımda. Farukcan, Ahmetcan oynayacak. Ömür Türkiye’nin en yetenekli oyuncusu" ifadelerini kullandı.



"Heyecanım çok yüksek"


Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, gelecek sezon için heyecanının yüksek olduğunu belirterek, "Ben bu yörenin insanıyım bu şehri de insanını çok sevdim, karşılıklı birbirimize çok iyi geldik. Kendimi çok iyi hissediyorum, heyecanım yüksek. Ekip olarak iyi bir havamız var" dedi.



"Sörloth’u kim istemez ki"


Abdullah Avcı, bordo-mavili takımın eski golcüsü Sörloth ile ilgili olarak ise şunları söyledi, "Sörloth’u istemez miyim, devre arasında başkanla sohbet ederken ’Oynamıyor gelsin, takımına yardımcı olsun’ demiştim. Buradan çıkmış buraya önemli katkılar sağlamış keşke olsa. O sürece bakacağız. Trondsen çalışıyor. Dün kadrodaydı. Bir yandan çekindim tekrar başa dönmeyelim diye çünkü bu süreci çalışarak geçirecekler. İlk defa dün koltukta oturdu. Şu anda hiçbir şey bilmiyorum. Bir kalitesi var. Cebimizde inşallah iyi bir joker çıkacak diye bekliyorum" dedi.


Avcı, Uğurcan Çakır’ın transfer olması halinde ise kaleci transferi yapacaklarını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adalet Bakanı Tunç: "İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor" Filistin’de yaşanan insanlık suçlarının ele alındığı 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası hukukun ve uluslararası sistemin hiçbir kararını uygulamayan İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği insanlık suçları ve Filistin’in bağımsızlığı konularının ele alındığı 5. Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Konferansı’nın bugün gerçekleştirilen oturumuna katıldı. İstanbul’da bir otelde düzenlenen programda konuşan Bakan Tunç, 80 farklı ülkeden 600 parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini vurgulayarak, bu toplantıların Filistin’deki insanlık suçlarının dünyaya duyurulmasındaki önemine değindi. 7 Ekim’den bu yana Filistin’de 15 bini çocuk 34 bin Filistinlinin katledildiğini ifade eden Bakan Tunç, İsrail’in uluslararası hukuku yok sayarak dünyanın gözü önünde insan hakkı ihlallerine ve soykırıma devam ettiğini söyledi. "Filistin eninde sonunda bağımsızlığına kavuşacak" Bakan Tunç, “Dünyanın çok farklı ülkelerinden 80 civarı ülkeden 600’e yakın parlamenterin toplantılara iştirak ettiğini görüyoruz. Hepsini ülkemizde saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Öncelikle Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na teşekkür ediyorum böyle anlamlı bir zamanda böyle anlamlı bir yere davet ettikleri için. Bu konferansın Filistin davası noktasında bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde özellikle Filistin’de devam eden insanlık suçunun dünyaya yansıtılması anlamında çok faydalı sonuçlar çıkacağına yürekten inanıyorum. Filistin davasını bugüne kadar savunan, Kudüs davasını Filistinli kardeşlerimizin hakkını hukukunu insan haklarını savunan Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nu başta başkan ve tüm yöneticiler ve üye olan tüm parlamenterleri kutluyorum. Filistin’in haklı mücadelesini bütün dünyaya duyurmak için kurulan bir platform. Çalışmalarını da canı gönülden desteklediğimi ifade etmek istiyorum. Bu toplantının temasının ‘Filistin İçin Özgürlük ve Bağımsızlık’ olarak belirlenmiş olması çok anlamlı olduğunu belirtmek istiyorum. Bugün Filistin için özgürlüğün, bağımsızlığın ne denli önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Filistin eninde sonunda inşallah bağımsızlığına kavuşacak biz buna inanıyoruz” dedi. “Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı” Osmanlı Devleti idaresi altında iken 400 yıl boyunca her dilden ve dinden insanın barış içinde yaşadığı Filistin topraklarında bugün İsrail tarafından insanlık suçlarının işlendiğini ifade eden Tunç, “7 Ekim’den bu yana gerçekleşen İsrail saldırılarında 34 binden fazla Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Bunun 15 bine yakını çocuklardan oluşuyor. Yüzde 70’i çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu bir insanlık dramı devam ediyor. 77 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralanmış durumda. Evler yıkıldı, yerle bir edildi ve dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandı. Bir insanlık suçu yaşanmaya devam ediyor. Hastaneler, okullar, mülteci kampları, pazar yerleri, ibadethaneler yerle bir edildi. 2,5 milyon insan açlık ve susuzluğa terk edildi. Filistin’de yaşananların bir insanlık suçu, savaş suçu olduğu elbette ki tartışmasız. İsrail’in Filistinlilere yönelik sistematik insan hakları ihlalleri yeni değil. Bir asırdan bu yana devam eden bir insan hakları ihlalleriyle karşı karşıyayız. 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti dönemi boyunca barış ve huzurun hakim olduğu, her dinden insanın barış ve huzur içerisinde yaşadığı Filistin toprakları, Osmanlı’nın elinden çıktıktan sonra maalesef gözyaşı ve kan söz konusu oldu” diye konuştu. "1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "1897 yılında 1. Siyonizm Kongresi ile bölgede Yahudi devleti kurma fikri ile başlayan süreç sonrasında 1917 Balfour Deklarasyonu İngiliz dışişleri bakanının Yahudilere bir devlet kurması vaadini içeren mektubundan sonra, Balfour Deklarasyonu’ndan sonra bölgede aslında kargaşa ve savaşın fitili ateşlendi. 1922 yılında Milletler Cemiyeti’nin onayı ile bölgede İngiliz mandası kuruldu ve İngiliz Mandası ile beraber bölgenin demografik yapısı değiştirilmeye başlandı. Bölgeye göç ettirilen Yahudi yerleşimciler, maalesef Filistinlileri kendi topraklarından yerlerinden yurtlarından etme girişiminde bulundular. 1947 tarihli 2 devletli çözüm içeren Birleşmiş Milletler kararı da maalesef uygulamaya konulamadı. 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla beraber oradaki süreç daha da çözümsüz hale gelmeye devam etti. 1967 yılında 6 gün savaşları dediğimiz savaşlarla İsrail Doğu Kudüs’ü Gazze şeridini, Batı Şeria’yı, Sina Yarımadasını, Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bu işgal sonrasında 1967 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesine dair kararı da maalesef İsrail tarafından uyulmadı. 1968 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesinin geçersiz olduğuna ilişkindi ama maalesef bu kararlar uygulanmadı. 2012 yılına geldiğimizde Amerika Birleşik Devletleri, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplandı, 128 üye ülke bunun doğru olmadığına ve diğer ülkelerin Kudüs’te diplomatik temsilciler açmaması gerektiğine çağrı yaptığı halde bazı ülkeler temsilcilik açtılar ve Birleşmiş Milletler kararına uymadılar” şeklinde konuştu. “İsrail bir devlet değil örgüt gibi hareket ediyor” İsrail’in sistematik bir şekilde insan hakları ihlalleri yaptığını söyleyen Bakan Tunç, “İsrail’in bu haksız saldırıları, insan hakları ihlalleri konusunda Birleşmiş Milletler’in yaklaşık 60’tan fazla güvenlik konseyi kararı var. Uluslararası kuruluşların kararlarının hiçbirine uymayan bir devlet. Dolayısıyla uluslararası hukuka uymayan, insan haklarını ihlal eden ve bunu sistematik bir şekilde gerçekleştiren ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası hukukun ve uluslararası sistemin hiçbir kararını uygulamayan İsrail, adeta bir devlet değil bir örgüt gibi hareket ediyor” dedi. “Uluslararası hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda” Filistin’de yaşanan insanlık suçlarına ilişkin ses çıkarmayan Batı’yı eleştiren Bakan Yılmaz Tunç, “Yaşam hakkını savunanların neden sesleri çıkmıyor? Mescid-i Aksa’daki ibadetlerin engellenmesi, din ve vicdan özgürlüğü ihlali, hiç batıda din ve vicdan özgürlüğü ihlal ediliyor diye ses çıkaran var mı? 12 13 yaşındaki çocukların tutuklandığı bir ortamda özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor. Filistin’de özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor diyen bir batılı duydunuz mu? Filistinlilerin bir asırdan bu yana toprakları ellerinden alındı. Kendi evleri, tarlaları işgal edildi, başkalarına verildi. Mülkiyet hakkı ihlal edildi. En temel insan haklarından olan mülkiyet hakkı ihlal edilirken insan hakları savunucularının ‘mülkiyet hakkı Filistin’de ihlal ediliyor’ diye bir görüşünü duydunuz mu? Maalesef uluslararası insancıl hukukun tüm ilkeleri ayaklar altına alınmış durumda. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ndeki insancıl hukukun tüm ilkeleri ve taahhüt edilen tüm maddeler özellikle 7 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen saldırılarla ihlal edilmiş durumda” diye konuştu. Uluslararası Adalet Divanı’nda alınan kararların uygulanmadığını söyleyen Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, BM Güvenlik konseyi ve uluslararası mahkemelerin verdiği kararların hiç birisi hayata geçemiyor. Son olarak Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika’nın başvurusuyla başlayan bir süreç söz konusu oldu. Türkiye olarak bazı ülkelerle beyanda bulunduğumuz bir dava görülmeye başlandı. Uluslararası Adalet Divanı’nda savunmalar alındı, iddialar dinlendi ve Birleşmiş Milletler soykırımın önlenmesi ve cezalandırılmasına dair sözleşmenin unsurlarının ihlal edildiğine dair ilk tespitler yapıldı ve orada o katliamın, çocuk katliamının insanlık suçunun önlenmesi ile ilgili bir tedbir kararı alındı. Maalesef Birleşmiş Milletlerin temel yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın tedbir kararının uygulanabileceği bir sistem yok. Bu kararın Birleşmiş Milletler Konseyi’ne getirilerek bir an önce icra edilebilmesi ve oradaki katliamların durması noktasında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. "İnsani yardım önerileri dahi reddediliyor” Filistin’de yaşanan özellikle gıda ve hijyen konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, insani yardım önerilerini reddettiğini söyleyen Yılmaz Tunç, "7 Ekim’den bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin huzuruna getirilen çok sayıda talep ve öneri geldi ve bu önerilerin tamamı reddedildi. Hatta insani yardım önergesine ilişkin önerilerin dahi reddedildiğine hep beraber gördük. En son Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin çekimser oyu ile bir ateşkes kararı oldu ancak maalesef İsrail Birleşmiş Milletler Konseyi’nin hiçbir kararını tanımadığı için bu kararına da uymadı” dedi. "Savaş suçu işleyen İsrailli yetkililer ve başta Netanyahu mahkemeye çıkartılmalı” Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısının elindeki dosyayı davaya dönüştürmediğini ifade eden Bakan Tunç, "Uluslararası ceza mahkemesi var. Filistin topraklarında işlenen savaş, soykırım suçları var. Bu suçlarla ilgili olarak uluslararası ceza mahkemesi başsavcısının bir an önce davayı açması gerekiyor. Ama maalesef gerek 2019 yılında başlattığı soruşturma gerekse 7 Ekim’den bu yana dünyanın gözü önünde bütün deliller ortadayken soruşturma tamamlayıp Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin önüne bir dava getirilmiş değil. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının ve ülkelerin Filistin’e sahip çıkması ve uluslararası ceza mahkemesinin başsavcısının elindeki dosyayı artık bir an önce davaya dönüştürmesi ve İsrailli saldırganların, çocukları katleden soykırım suçu işleyen İsrailli yetkililerin, başta Netanyahu olmak üzere mahkemeye çıkarılması gerekiyor” diye konuştu. "Erdoğan’ın ‘one minute’ çıkışından sonra nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’i savunan bir lider olduğuna vurgu yapan Tunç, "Türkiye olarak Filistin’in haklı davasında daima yanında olduğumuzu hepiniz biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız her platformda Filistin davasını savunan bir lider. 2009 yılında Davos’ta ‘ one minute’ diyerek yaptığı çıkıştan sonra özellikle nasıl saldırılarla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz. Ona diktatör diyenlerin hangi medya düzeni içerisinde dünyada o medya düzenini elinde tutanlar tarafından nasıl bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını hepimiz biliyoruz" dedi. "Bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problem ortadan kalkmayacak” İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın sosyal medyadan yaptığı paylaşıma tepki gösteren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "En son buradan söylemeye bile gerek yok, İsrail Dışişleri Bakanı çok ahlaksızca bir paylaşımda bulunarak işlediği insanlık suçunu, çocukları katlettikleri suçlarını gölgelemek isteyen İsrail Dışişleri bakanının paylaşımı oradaki suçları gölgeleyemez. Bugün Amerika Birleşik Devleti’nin üniversitelerinde, Avrupa’nın çeşitli yerlerinde insanlık vicdanı sokaklara taşarak İsrail’in katliamını protesto ediyor ve Filistin’in yanında olduğunu insanlık vicdanı gösteriyor. Eninde sonunda İsrail işlediği suçun hesabını verecek. İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bu problemin ortadan kalkmayacağını Türkiye olarak savunmaya devam edeceğiz ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını her platformda desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
İstanbul Trendyol Süper Lig: Fenerbahçe: 1 - Beşiktaş: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Fenerbahçe, sahasında Beşiktaş’la karşı karşıya geliyor. Müsabakanın ilk yarısı ev sahibi ekibin 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 4. dakikada ceza sahası içinde topla buluşan Batshuayi’nin pasında Ferdi’nin sol çaprazdan sert vuruşunda meşin yuvarlak yandan auta gitti. 10. dakikada Tadic’in pasında topla buluşan Batshuayi’nin ceza sahası içi sol çaprazdan sert vuruşunda kaleci Mert gole izin vermedi. 21. dakikada İrfan Can’ın uzun pasında ceza sahası sol çaprazda topla buluşan Szymanski’nin kaleci Mert ile karşı karşıya kaldığı pozisyondaki vuruşunda Mert iki hamlede topun sahibi oldu. 25. dakikada Al Musrati’nin Fred’e yaptığı faul sonrası hakem Volkan Bayarslan, pozisyonu VAR’da izledikten sonra Al Musrati’yi kırmızı kart ile oyundan ihraç etti. 30. dakikada Fred’in ceza sahasına ortasında Tadic’in göğsüyle indirdiği topa Batshuayi’nin gelişine vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-0 40. dakikada savunma arkasına atılan uzun pasta topla buluşan Muçi’nin ceza sahası içine girdikten sonra sol çaprazdan vuruşunda kaleci Livakovic meşin yuvarlağı çeldi. Hakemler: Volkan Bayarslan, Serkan Ok, Serkan Olguncan Fenerbahçe: Livakovic, Osayi Samuel, Becao (Çağlar Söyüncü dk. 19), Djiku, Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek (Krunic dk. 19), Fred, İrfan Can Kahveci, Szymanski, Tadic, Batshuayi Yedekler: İrfan Can Eğribayat, Mert Hakan Yandaş, Dzeko, King, Mert Müldür, Cengiz Ünder, Serdar Dursun, Efekan Karayazı Teknik Direktör: İsmail Kartal Beşiktaş: Mert Günok, Necip Uysal, Worrall, Colley, Masuaku, Al Musrati, Gedson, Rashica, Muçi, Muleka, Semih Kılıçsoy Yedekler: Ersin Destanoğlu, Onur Bulut, Tayyip Talha Sanuç, Salih Uçan, Cenk Tosun, Aboubakar, Amartey, Chamberlain, Ghezzal, Umut Meraş Teknik Sorumlu: Serdar Topraktepe Gol: Michy Batshuayi (dk. 30) (Fenerbahçe) Kırmızı kart: Al Musrati (dk. 25) (Beşiktaş) Sarı kart: Necip Uysal (Beşiktaş)