ÇEVRE - 05 Aralık 2018 Çarşamba 13:16

Atatürk Köşkü Ormanı’nı ‘12 dişli’den kurtarmak için kuruyan ağaçlar kesilecek

A
A
A
Atatürk Köşkü Ormanı’nı ‘12 dişli’den kurtarmak için kuruyan ağaçlar kesilecek

Atatürk Köşkü Ormanı’nda 12 Dişli Çam Kabuk Böceği’nin neden olduğu ağaç kurumaları ile ilgili incelemelerini tamamlayan akademisyenler Bin 41 ağacın bulunduğu ormandaki çoğunluğu ladin ve sarı çam olan 326 adet ağacın 12 Dişli Çam Kabuk Böceği zararı ile tamamen kuruduğunu tespit etti.

Atatürk Köşkü Ormanı’nda 12 Dişli Çam Kabuk Böceği’nin neden olduğu ağaç kurumaları ile ilgili incelemelerini tamamlayan akademisyenler Bin 41 ağacın bulunduğu ormandaki çoğunluğu ladin ve sarı çam olan 326 adet ağacın 12 Dişli Çam Kabuk Böceği zararı ile tamamen kuruduğunu tespit etti. Ormanı kurtarmak ve diğer ağaçların zarar görmesini engellemek için kuruyan ağaçların kesilerek yerlerine zararlılara ve iklim şartlarına daha dayanıklı ağaç türleri dikilecek.


Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, bu sabah beraberinde KTÜ Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Mahmut Eroğlu, Silvikültür Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Turna, Trabzon Orman İşletme Müdürü Savaş Ayvaz ve Park Bahçeler Daire Başkanı Fatih Erol ile birlikte Atatürk Köşkü Ormanı Koruma ve Rehabilitasyon Projesi ile ilgili basın mensuplarına gelinen son nokta ile ilgili açıklamalarda bulundu.


Gümrükçüoğlu, Soğuksu mahallesindeki yaklaşık 2,5 hektar büyüklüğündeki çoğunluğu ladin ve sarıçam ağaçlarından oluşan Atatürk Köşkü Ormanı’nda 2012 yılından bugüne tekli ağaç kurumaları ve 12 dişli çam kabuk böceği zararlısı ile karşılaşıldığına buna karşı da feromon tuzakları hazırlanarak mücadele edildiğini hatırlattı. Ancak 2018 yılı yaz aylarından itibaren başlayan yoğun ağaç kurumaları üzerine Orman İşletme Şefliği ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden alanın incelenmesini istediklerini belirten Gümrükçüoğlu “Bu incelemenin ardından akademisyenlerimiz ve Orman İşletme Şefliğimiz bir rapor hazırladı. Onların öngördüğü raporu harfiyen uygulamaya karar verdik” dedi.



“Ormanı kurtarmak için tek geçerli yol kuruyan ağaçların kesilmesi”


Yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Mahmut Eroğlu, “Burası 1938 yılı sonlarında oluşturulan bir dikim alanı. Burada 2012 yılından beri bir kuruma başlamıştır. Bu tabiki doğal bir sonuç olabilir. Burada son 2 yıl içinde 12 dişli bir kabuk böceği zararlısı olduğu tespit edilmiş. Burada ağaçların kesilmesine yönelik değil de daha çok biyoteknik dediğimiz feromon tuzakları asılarak bir mücadele yürütülmüş. Ancak geçen yıl ve bu yıl koşulların böcek için uyumlu hale gelmesi ile birlikte böcek nüfusunda bir patlama, aşırı bir nüfus artışı olmuştur. Sonucunda da önemli sayıda ağacın kurumasına neden olmuştur” dedi.


Akademik bir yaklaşımla hem arazide hem de laboratuvar ortamında çalışmalar yaptıklarını kaydeden Eroğlu “Biz burada bin 41 ağaç tespit ettik. Hepsinin sağlık durumlarını ayrı ayrı tetkik ederek değerlendirdik. Kuruyan ağaçları belirledik. 585 ağacın sağlıklı olduğunu, 326 ağacın tamamen kurumuş olduğunu tespit ettik. Geriye 130 ağaç var. Ağaçların üzerine uzaktan bakıldığında görülecek şekilde 3 ayrı renkte işaretler koyduk. Yeşil işaretler 585 ağacın dahil olduğu ağaçlar, mavi işaretli ağaçlar var. Onların sayısı 130 tane. Bir de kırmızı işaret verdiğimiz ağaçlar var onlar ise tamamen kuruyan 326 ağacı gösteriyor. 130 ağaç üzerinde yaptığımız araştırmalarımızda 1 milyondan daha fazla böceğin buradaki ağaçlarda olduğunu belirledik. 2,5 hektarlık alanda bu kadar böceğin olması burada ciddi ve büyük bir salgın olduğunu gördük. Bu büyüklükteki bir kabuk böceği popülasyonuna karşılık yürütülecek tek geçerli yol vardır. Bu da böceklerin çok olduğu ağaçların kesilip, alandan çıkarılıp, başka bir yerde kabuklarındaki böceklerin çıkartılıp imha edilmesidir. Başka türlü bir mücadele mümkün değildir” diye konuştu.



“Bu sorun sadece burada yaşanmadı”


Bu sorunun sadece burada değil yakın zamanda Trabzon ve Ordu Boztepe ile Gümüşhane Şiran’da da yaşandığını hatırlatan Eroğlu “Yaşanan bu sorunun iklimle çok büyük ilişkisi var. Kuraklık ve ağaçların su temininde bu sorun yaşandığında bu sorun büyüyor. Su temininde ağaçlar sorun çektiği zaman bu tür böcek saldırılarının açık hedefi haline gelir. Ayrıca burada orman zemininde yapılan incelemede, toprak numuneleri değerlendirildiğinde toprak örneklerinde yaklaşık yüzde 50’sinin ortalama kil içeriğinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla sıkışmanın sonucunda su kıtlığı ortaya çıkıyor. Son yıllarda özellikle 2018 yılında Trabzon’da lokal olarak hatta yerelin de yerelinde ciddi bir kuraklık yaşanmıştır. Burası şiddetli bir kuraklık yaşadı. Ağaçlar ciddi olarak bu yıl susuz kalmış o nedenle de bu durumu ciddi oranda tetiklemiştir” şeklinde konuştu.


Yapılacak kesimin ardından yapılacak çalışmaları anlatan Prof. Dr. İbrahim Turna ise şuan aralarında olmayan Prof. Dr. Ömer Kara tarafından da toprağın durumu ve sıkışma durumu ile ilgili de incelemeler yapıldığına vurgu yaparak “Bizim amacımız bu yeşil alanları yok etmek değil en kısa zamanda eskiden olduğu gibi kent halkının hizmetine sunmaktır. Bunun için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Burada yapılan işlem öncelikle olarak kurumuş olan ve kurumaya yüz tutan ağaçların bir an önce alandan çıkartılması gerekiyor. Bunun da zamanı bugün. Mart ayına kadar bu işlemlerin yapılması gerekiyor. Bu sorunun çok kısa zamanda çözüleceğine inanıyorum. Mümkün olduğunca boylu fidanlar ve yapraklı türler dikilecek. Mevcut halinden daha güzel hale getireceğiz. Burayı 1-2 yıl yoğun şekilde kullanımdan uzak tutmak gerekecek” ifadelerini kullandı.



“Kesilecek ağaçların yerine dikilecek ağaçlar daha dayanıklı ve estetik açıdan hoş görüntü veren türler olacak”


Ağaç kesiminin ardından yapılacak ağaçlandırma çalışması ile ilgili olarak ise Turna “Burada daha çok doğu ladini ve sarı çam bulunuyor. Bu türler için burası doğal yayılış alanı içinde değil. 1938 yılında bu türler buraya getirilmiş. Bu türler hassas türler. Böcek saldırılarına karşı dayanıklı türler değil. Dikeceğimiz türler içinde Doğu Ladini olacak. Sarı çam tercih etmeyeceğiz. Yapraklı tür dediğimi doğu kayını, gürgen, ıhlamur, Avrupa ladini dikilecek. Buraya biraz daha yapraklı türler koyarak peyzaj ve kentsel estetik açısından hoş görüntü verecek ağaçlar tercih edeceğiz. Bir de önceki ağaçlandırma çok sık yapıldığı için bazı ağaçların aradan çıkartılması gerekecek. Yol kenarlarına da süs bitkileri önerdik, onlar dikilecek” dedi.


Turna, Trabzon Ekopark’ta da benzer bir durum olduğu ile ilgili soru üzerine “Ekopark fonksiyonel bir park. Orada daha çok toprakta sıkıntı var. Orada kullanım çok fazla. Günde yüz kişinin gezeceği yeri bin kişi geziyor. Orda böcekten daha çok toprakla ve bakımla ilgili sorunlar var. Orada da inceleme yapacağız” açıklamasında bulundu.



“Gelecek yıl burayı daha iyi göreceksiniz”


Son olarak konuşan Trabzon Orman İşletme Müdürü Savaş Ayvaz ise yaptığı açıklamada “Tamamen kurumuş olan ağaçlar buradan çıkartılacak. Geri kalan sağlıklı ağaçlar için ise önleyici ve koruyucu önlemler alınacak. Biz ormanlarda karışık ormanlar oluşturuyoruz. Bu ormanlar iklime ve bu tür hastalıklara daha dayanıklı oluyor. Burada da bunu uygulayacağız. Hepsi sağlıklı olsa bile buradan birinci, ikinci sınıf çıkacak ağaç yoktur. Böcekten sonra bunların çoğu yakacakta bile kullanılacak durumda değil. Halkımız bize güvensin. Bu tip olaylarla ilk defa karşılaşmıyoruz. Trabzonlular, gelecek yıl burayı daha güzel görecek. Buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.