EĞİTİM - 21 Kasım 2023 Salı 17:17

Bakan Fatih Kacır Trabzon Üniversitesi’nde Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’nin açılışına katıldı

A
A
A
Bakan Fatih Kacır Trabzon Üniversitesi’nde Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’nin açılışına katıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, inşa ettikleri altyapı ile birlikte son 5 yılda imalat sanayinde yüksek teknoloji üretimindeki artışın yüzde 58’e ulaştığını belirterek “Dünyanın savaşlar, küresel salgınlar, ticaret ve teknolojide korumacılık, iklim değişikliği, afetler, gıda ve hammadde krizleri ile boğuştuğu bir döneminde Türkiye, son 12 çeyrektir büyümesini kesintisiz sürdürdü. Yıllık ihracatımız 254 milyar dolara erişerek tarihi bir rekora imza attı. Doğuştan elektrikli, yerli ve milli akıllı otomobilimiz Togg artık yollarda. Türkiye Yüzyılı’nda daha büyük başarı hikayeleri oluşturmak için; tıpkı milli SİHA’larımızı ve TOGG’u geliştirirken olduğu gibi; yenilikçi teknolojilerde yetkinliklerimizi güçlendirmeye odaklanacağız. Bunlardan biri de şüphesiz yapay zekâ” dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Trabzon Üniversitesi Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Törene Bakan Kacır’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Trabzon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



"Yapay zekâ başta olmak üzere, dijital teknoloji alanlarında muazzam değişimler yaşanıyor"


Törende bir konuşma yapan Bakan Kacır, Dördüncü Sanayi Devrimi ile birlikte, yıkıcı ve yenilikçi fikirlerin oluşturduğu katma değer ve istihdamın ekonomilerin itici gücü haline geldiğini söyleri. Bakan Kacır, “Yapay zekâ başta olmak üzere, dijital teknoloji alanlarında muazzam değişimler yaşanıyor. Sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden, tüketici davranışlarına kadar tüm alanlarda değer üretimi, veri temelli yenilikçi yaklaşımlarla yeniden şekilleniyor. Türkiye olarak, dijitalleşmenin getirdiği bu yeni dünya düzeninde, üreten ve politika belirleyen bir güç olmamızı sağlayacak olan insan kaynağı altyapısını inşa ediyoruz. Açılışını gerçekleştireceğimiz Yapay Zekâ Kodlama Merkezi de bu doğrultuda atılmış önemli bir adım. Karadeniz’in yenilikçi bilim üssü Trabzon Üniversitesi bünyesinde hayata geçirilen bu merkezle; gençlerimizin dijital becerilerini geliştiriyor, genç istihdamını ve girişimciliği destekliyoruz. Bünyesinde 3 tam donanımlı laboratuvar bulunduran bu merkezde düzenlediğimiz eğitimler ve danışmanlık hizmetleri ile; gençlerimizin; geleceğin mesleklerine uygun yetkinlikler kazanmasını, Dijital bilgi ve becerilerini artırmasını ve yenilikçi iş fikirleri oluşturmasını hedefliyoruz” diye konuştu.


Son 21 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dev bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kurduklarını dile getiren Bakan Kacır, “Sayıları bin 600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezleri, 10 bine yaklaşan teknoloji girişimine ev sahipliği yapan 101 teknopark ve 272 bini aşan Ar-Ge personeli, bu ekosistemin odağında yer almakta. Bu altyapı, son 21 yılda ülkemizdeki siyasi istikrarın, uzun vadeli ve kararlı adımların eseridir. İnşa ettiğimiz altyapı ile birlikte son 5 yılda imalat sanayinde yüksek teknoloji üretimimizdeki artış yüzde 58’e ulaştı. Dünyanın savaşlar, küresel salgınlar, ticaret ve teknolojide korumacılık, iklim değişikliği, afetler, gıda ve hammadde krizleri ile boğuştuğu bir döneminde Türkiye, son 12 çeyrektir büyümesini kesintisiz sürdürdü. Yıllık ihracatımız 254 milyar dolara erişerek tarihi bir rekora imza attı. Doğuştan elektrikli, yerli ve milli akıllı otomobilimiz Togg artık yollarda. Türkiye Yüzyılı’nda daha büyük başarı hikayeleri oluşturmak için; tıpkı milli SİHA’larımızı ve TOGG’u geliştirirken olduğu gibi; yenilikçi teknolojilerde yetkinliklerimizi güçlendirmeye odaklanacağız. Bunlardan biri de şüphesiz yapay zekâ” şeklinde konuştu.



"Hedefimiz, teknolojik değişimlerin getirdiği fırsatları herkes için erişilebilir kılmak"


“Günümüzde haberleşmeden havacılığa, tıptan savunma sektörüne kadar birçok akıllı sistemin çekirdeğini yapay zekâ oluşturuyor” diyen “Veri analitiği ve öğrenme algoritmalarındaki ilerlemelerle birlikte yapay zekâ, yaşamımızda her geçen gün daha derin ve dönüştürücü etkiler oluşturuyor. 2030 yılına kadar, yapay zekânın küresel ekonomiye 15 trilyon doların üzerinde bir katkı yapması öngörülüyor. Bu, yapay zekânın sadece teknolojik bir gelişme olmadığını, aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm aracı olduğunu gösteriyor. Elbette, bu teknolojilerin hayatımıza daha yaygın bir şekilde girmesiyle, bazı işler ve hizmetler için duyulan ihtiyaçlar da zamanla azalacak. Yapay zekâ ve robotik gibi teknolojilerin, bazı geleneksel işlerin yerini almasıyla, yeni iş alanları ve hizmet gereksinimleri de ortaya çıkacak. Hedefimiz, teknolojik değişimlerin getirdiği fırsatları herkes için erişilebilir kılmak, Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken genç ve dinamik nüfusumuzun itici güç olmasını sağlamaktır. İşte bu nedenle, Ulusal Yapay Zekâ Stratejimizi 2021 yılında devreye aldık. Yenilikçi teknoloji alanlarında ihtiyaç duyulan ve özel uzmanlıklara sahip araştırma altyapısının oluşturulmasını, çalışmalarımızın odağına aldık. Yapay zekâ ekosistemini harekete geçirmek ve ekosistemin paydaşları arasındaki iş birliğini güçlendirmek üzere TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zekâ Enstitüsü’nü kurduk. Yapay Zekâ Ekosistem Çağrıları Programı ile yapay zekâ çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerimizin, yerli teknoloji tedarikçisi KOBİ’ler ve araştırma merkezleriyle ortak konsorsiyum projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda 2022 yılında, 10 konsorsiyuma toplam 18 milyon TL destek sağladık” ifadelerini kullandı.



"Gençlerimizin işgücü piyasasına katılımını artırmayı ve böylece bölgesel kalkınmayı daha da güçlendirmeyi hedefledik"


Yenilikçi teknolojilerde söz sahibi olmanın anahtarının nitelikli insan kaynağı olduğunu vurgulayan Bakan Kacır, “Bu anlayışla, ülkemizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacak her adımın odağına, insan kaynağımızı alıyoruz. Kalkınma ajanslarımızın desteğiyle İstanbul ve Kocaeli’de yeni nesil yazılım eğitimi veren Ecole 42 okullarını açtık. Bu okullarda öğrencilerimize uluslararası standartlarda, ücretsiz yazılım eğitimi sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye Açık Kaynak Platformu ile açık kaynak yazılım ürünleri geliştirirken, nitelikli yazılımcı sayımızı artıran projeleri de hayata geçiriyoruz. Sektör Kampüste Programında 10 binden fazla üniversite öğrencimiz blokzincir teknolojisi ve uygulamaları, yapay zekâ ile öneri sistemleri, endüstride dijital dönüşüm ve ileri imalat uygulamaları gibi alanlarda sektör profesyonellerinden eğitim alıyor. Oyun ve Uygulama Akademisiyle, her yıl 2 bin gencimize teknoloji, girişimcilik, uygulama ve oyun geliştirme alanlarında yetkinlik kazandırıyoruz. TÜBİTAK desteğiyle açılan Bilim Merkezlerimiz ’de, gençlerimize robotik kodlama ve programlama eğitimleri vererek dijital becerilerini güçlendiriyoruz. Gençlerimizin, teknoloji dünyasındaki yolculuğunda desteklerimiz bunlarla sınırlı değil. Dünya’nın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te genç yazılımcılara ve girişimcilere yönelik atölye, seminer ve eğitimler düzenlerken, onları iş dünyasının temsilcileriyle de bir araya getiriyoruz. Genç yeteneklerimizin projelerini, ideallerini gerçeğe dönüştürmeleri için fırsat sunuyoruz. Ülkemizin en yenilikçi firmaları, yetenekli genç yazılımcılarımızı ve girişimci ruha sahip gençlerimizi keşfetmek için artık TEKNOFEST’e akın ediyor. Diğer yandan, 2022 ve 2023 yıllarında, bölgesel kalkınmaya öncülük eden kalkınma ajanslarımız için ana odak noktasını ’Genç İstihdamı’ olarak belirledik. Böylelikle, gençlerimizin işgücü piyasasına katılımını artırmayı ve böylece bölgesel kalkınmayı daha da güçlendirmeyi hedefledik” dedi.



"Bu ülkenin en büyük gücü genç ve dinamik nüfusu"


Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında, çocukların ve gençlerin dijital yetkinliklerini güçlendirecek 63 projeye 318 milyon TL destek verdiklerini kaydeden Bakan Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Yararlanıcıların eş-finansmanıyla beraber projelerin toplam bütçesi 400 milyon TL’yi aştı. Gençlerimizin ve kadınlarımızın istihdamını desteklemek üzere hayata geçirdiğimiz ’Çalışan ve Üreten Gençler Programı’ ile de; Bugün açılışını gerçekleştireceğimiz ’Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’ gibi nitelikli insan kaynağımızı güçlendirecek altyapıları inşa ediyoruz. Program kapsamında 9,7 milyon lira destek sağladığımız ’Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’ ile gençlerimizin yapay zeka ve robotik kodlama başta olmak üzere dijital yetkinliklerini güçlendiriyoruz. Çünkü bu ülkenin en büyük gücü genç ve dinamik nüfusu. Milyarlarca dolarlık küresel teknoloji firmalarının kurucularına ve ekiplerine baktığımızda gençleri görüyoruz. Eğer ülke olarak kendi gençliğimize erken yaşta doğru yetkinlikleri kazandırabilirsek Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzda hedeflerimize daha hızlı bir şekilde ulaşacağız.”



Bakan Fatih Kacır Trabzon Üniversitesi’nde Yapay Zekâ ve Robotik Kodlama Merkezi’nin açılışına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kitapseverlere müjde, ne okusam derdine yapay zekalı çözüm üretildi Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi tarafından geliştirilen karakter ve yaş bilgisine göre kitap türü önerisi yapan yapay zeka yazılımı programı ile kitapseverlerin ne okusam düşüncesi sona erdi. Program ile kitapseverler aradıkları kitaba kısa sürede zorlanmadan ulaşabilecek. Yozgat Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Gamze Mete ve öğrencisi Muhammed Mert Er, karakter ve yaş bilgisine göre kitap türü önerisi yapan yapay zeka yazılımı projesi geliştirdi. Proje ile 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birincisi olarak Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı. Kişinin yaşına ve karakter özelliklerine göre mBlock veri tabanlı program ve yapay zeka algoritmaları kullanılarak dünya klasikleri arasından uygun kitap türlerini kişiye öneren bir yazılım geliştirilen proje, yarışmada Türkiye 2.si oldu. Proje öncesi 466 kişinin katıldığı bir anket çalışması yapıldı, kişilerin, yaş, karakter ve hangi tür dünya klasikleri okudukları soruldu. Analiz sonuçlarına göre kişiler karakter ve yaş gruplarına ayrıldı. Anket çalışmasındaki verilere göre program kodlandı ve tasarlandı. Kişilerin yapay zeka ile yaşını bulan kodlar eklenerek yapay zeka konuşması tanımlandı. Daha yapay zeka ile yaşı belirlenen kullanıcıdan karakterine uygun 2 adet karakter türü seçmesi istendi. Sonuç olarak kullanıcıya yaşına ve karakter türüne uygun olarak anket analizleri doğrultusunda çıkan dünya klasikleri kitaplarından uygun olanın resmi programda gösterildi ve proje başarıyla sonuçlandı. Proje ile kişilerin kitap seçim süreleri kısalırken kitap okuma oranlarında da artış gözlendi. Projenin geliştirilerek okul ve kütüphanelerde de kullanılabilmesi hedefleniyor. “Okumak istedikleri kitapları zorlanmadan seçebilecekler” Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Gamze Mete, öğrencileriyle birlikte ulusal ve uluslararası alanlarda yarışmalara katıldıklarını söyleyerek, “Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmalarında Türkiye ikincisi olduk. Projemizin adı karakter ve yaş bilgisine göre kitap türü önerisi yapan yapay zeka yazılımı. Projemizin amacı kişinin yaş ve karakter analizlerine bakarak okuyabilecekleri kitap türlerini yapay zeka yazılımı ile kendi türünde emsalsiz olan dünya klasikleri arasından kitap önerisi yapan bir yazılım geliştirmek. Bu proje ile kişilerin kitap seçme işlemlerini hızlandırmayı ve bu sayede de kitap okuma oranlarının artmasını bekliyoruz. Projemiz geliştirilerek okullarda, sahaflarda hatta kütüphanelerde de çok rahat bir şekilde kullanılabilir. Bu sayede insanlar okuyacakları kitapları zorlanmadan ve rahatça seçebilirler.” dedi. “Proje ile Türkiye ikinciliği elde ettik” Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi 7. sınıf öğrencisi Muhammed Mert Er ise “Projemin amacı kişilerin yaş ve karakter özelliklerine bağlı olarak onlara kitap önerisinde bulunmaktı. Ben mblog tabanlı bir kodlama yaptım, yapay zekayı da kullanarak projeme yaş ve konuşma özelliği ekledim. Projeyi okulda arkadaşlarımla denedim ve öğretmenimle projenin nasıl olabileceğini konuştum. Projeyi yaptık. Yarışmaya başvuru yaptık, başvurumuz olumlu geçti ve bölge yarışmasına çağrıldım. Oradan birinci olunca Türkiye finallerinde yarışmaya hak kazandık ve ikinciliği elde ettik. Bu proje ile kişi kendi karakter özelliğine sahip kitabı bulabilecek ve rahatça okuyabilecek” şeklinde konuştu.
Rize Denizde kaybolan kadının sahildeki son görüntülerine bakmak istediler, şoke eden ‘Güvenlik kamerası’ detayı ile karşılaştılar Rize’de 15 gün önce dalgaların arasında kaybolan kadının olayında ortaya çıkan ilginç ‘Güvenlik kamerası’ detayı pes dedirtti. Rize’nin Ardeşen ilçesinde 27 Kasım’da yoğun fırtınanın yaşandığı Doğu Karadeniz’de dalgalar şehri etkisi altına almıştı. O gün sahilde dalgaların getirdiği odunları toplamak istediği sırada deniz kenarına giden Zeynep Bekar isimli kadın dev dalgaların arasında kayboldu ve kendisinden 15 gündür haber alınamıyor. Arama çalışmalarının sürdüğü ilçede Bekar’ın deniz kenarına doğru gittiği görüntüler güvenlik kameralarının açısı içerisinde yer aldığı belirlendi ancak sahilde olan güvenlik kameralarından görüntü alınamadı. Bekar’ın dalgalar arasında kaybolduğu mevkide bulunan kameralardan çalınan kablolar nedeniyle görüntü alınamayınca gözler Ardeşen Belediyesi’ne çevrildi. Güvenlik kameralarına ait ortalama 400 metrelik güç ve veri aktarım kablolarının hırsızlar tarafından çalınmış olması nedeniyle güvenlik kameralarının çalışmadığı ortaya çıktı. Sorunun defalarca giderildiğini ifade eden Ardeşen Belediye Başkanı Avni Kahya, son çareyi kamerayı Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu’na bağlayarak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne devretmekte buldu. “Ben göreve geldikten sonra 4 kez çalındı” Kendisinin 2019 yılında göreve geldikten sonra kameraların kablolarının 4 kez çalındığını ifade eden Ardeşen Belediye Başkanı Avni Kahya “Bu tip durumlarda tedbir almamız sadece kameralarla ligi değil, denizden de uzak durmamızla ilgili. Güvenlik kamerasının çalışmaması ise kameranın arızalı olmasından dolayı değil güç kablolarının olmaması. Ben göreve geldikten sonra sanıyorum 4 kez çalındı. Yapıyoruz tekrar çalınıyor. Şimdi bekliyoruz çünkü yan tarafından yapımı devam eden yürüyüş yolunu bitirince yapacağız ki kablo tekrar çalınmasın. Şuan beklettiğimiz bir dönem olduğu için kamera aktif değil” dedi. Güvenlik kameralarının sorunları giderildikten sonra belediye bünyesinden çıkarılarak Emniyet Müdürlüğü’ne devredileceğini sözlerine ekleyen Kahya “Normalde şehrin etrafını korumak belediyenin değil güvenlik güçlerinin görevi. Zamanında neden yapılmış bilmiyorum. Muhtemelen kablolar çalınmasın diye yapılmış bir kamera sistemidir. Yani emniyete bağlı bir kamera değildir. Elimizdeki bu tip kameraları inşallah emniyetin sistemine bağlayıp biz sadece emniyete destek verir bir durumda olacağız” ifadelerini kullandı. “3 kuruşluk bakırı çalacağız diye bize de çok büyük zarar veriyorlar” Hırsızlık suçunun cezasının yetersiz olduğuna ve cezası artınca bu sorunların azalacağına dikkat çeken Başkan Kahya, “Kaç kişi olduklarını bilmiyorum ama ceza almadıklarını biliyorum. 3 kere 4 kere bu çalma işlemini yapabildiklerine göre cezası düşük. Türkiye’de inşallah suç ile ceza arasındaki orantıyı uçurursak bunlardan kurtuluruz. Cezanın çok olduğu durumlara suç işlenmez. Bu tip hırsızlık olaylarında cezasının çok düşük olduğunu biliyorum. Geçmişte benim şantiyemden de çalındığında hırsızlıkların serbest bırakıldıklarını biliyorum. Ceza almayınca da bu suçu işlemeye devam ediyorlar. 3 kuruşluk bakırı çalacağız diye bize de çok büyük zarar veriyorlar. Bununda farkında değiller” şeklinde konuştu.