GÜNDEM - 23 Kasım 2025 Pazar 09:52

Balıkçı barınaklarının fiyatı lüks dairelerle yarışıyor

A
A
A
Balıkçı barınaklarının fiyatı lüks dairelerle yarışıyor

Trabzon’da amacı dışında kullanımı ile gündemde olan ve tapuları bulunmayan balıkçı barınakları, son yıllarda lüks yaşam alanına dönüştürülerek milyonluk bedellerle satılıyor.


Türkiye’de balıkçılığıyla öne çıkan Trabzon’da, teknelerin bakım-onarım ihtiyaçları için kullanılan çekek yerleri ile balıkçı barınakları, amacı dışında kullanılıyor. Balıkçılara sadece kullanım hakkı verilen, tapusu bulunmayan barınaklar, son yıllarda lüks yaşam alanına dönüştürülmeye başladı. Milyonluk bedellerle satılan balıkçı barınakları 5 ila 7 milyon TL arasında fiyatlara devrediliyor. Balıkçı barınağı görüntüsü altında oluşturulan yapılar iş adamları, kamu görevlileri ve profesyonel futbolcular tarafından hafta sonu evi, lüks hobi alanı ya da deniz kıyısında özel mülk gibi kullanılıyor. Resmi kayıtlarda yalnızca balıkçıların barınma ve ekipman koruma alanı olarak tanımlanan yapıların, hiçbir tapu kaydı bulunmamasına rağmen lüks konutlar gibi pazarlanıyor. Özellikle Faroz ve 100. Yıl balıkçı barınakları, lüks yaşam alanı haline gelen yapıların merkezi konumunda. Kentin Ortahisar ilçesinde bu balıkçı barınakları dış cephe kaplaması, özel peyzaj, teras uygulamaları ve hatta kaçak ek imalatların bulunduğu limanlar özel mülklere dönüştürülüyor.



"Kıyıdaki barınakların hepsi kanuna göre devletin"


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, "Deniz kenti Trabzon ancak plajı olmayan bir kent. İnsanlar artık denize ulaşmayı teknelerle yapıyor. Dolayısıyla denize çok fazla talep var. Bu talebin getirdiği bir baskıyla hemen hemen bütün balıkçı barınakları dolu. Hatta gereğinden fazla dolu diyebiliriz. Artık alım satımlarında fahiş fiyatlarla yapıldığı söyleniyor. Bunu engellemek ve kıyı tesislerinin standardını yükseltmek gerekiyor" dedi.



"Balıkçı limanları yaylalar gibi olmasın"


Balıkçı barınaklarının kamuya ait olduğunu, vatandaşlara kullanım hakkının verildiğini belirten Erüz, "Kıyılardaki barınakların hepsi kanuna göre devletin uhdesinde olan yerler. Burada şahıs mülkiyetinden bahsetmek söz konusu değildir. Tamamı kamuya aittir. Sadece üzerindeki kullanım hakkı kişiye aittir. Fahiş fiyatlar aslında çok anlamlı olmuyor çünkü devlet istediği anda yıkıp buraları değiştirebilir. Bunun yapılması gerekiyor. Artık balıkçı barınakları ve çekek yerlerinin uluslararası standartta olması lazım. Aksi durumda biz daha da kötü bölgeye yakışmayan tesisleşmeye doğru gidiyoruz. Yaylalardaki kaçak yapılaşma gibi limanlarımız da olmaması gereken bir yapılaşmaya doğru gidiyor. Bunun kontrol altına alınması gerekiyor. Balıkçı barınakları aslında dünyanın her yerinde halkın günlük taze balığa erişebildiği, denize bitişik balığını yiyebildiği özel noktalardır. Limanlarımız kural altında olan sistemlerde olması gerekiyor" diye konuştu



"Balıkçı barınakları konaklama tesisleri ve yaşanılan yerler değildir"


"Barınaklar sadece balıkçıların balıkçılık faaliyetleri sırasında ağlarını depolamaları için ve geçici barınıp tekrar denize geri dönmesi için yapılması gereken yerlerdir" diyen Erüz, "Çekek yerleri aslında adından anlaşıldığı gibi sadece gemilerin kıyıya çekilmesi için gerekli yerlerdir. Arkalarında tesisleşme olmaması gerekiyor. Balıkçı barınakları konaklama tesisleri ve yaşanılan yerler değildir. Limanlar sadece balıkçıların balıkçılık faaliyetleri sırasında ağlarını depolamaları için ve geçici barınıp tekrar denize geri dönmesi için yapılması gereken yerlerdir. Dünyada hep böyledir. Bizde kontrolsüzlüğün getirdiği sonuç olarak insanlar kendi istedikleri şekilde donatmaya başlamış. Bu balıkçıların ve limandakilerin sorunu değildir. Sorun kontrolsüzlük ve kuralsızlıktır. Eğer ulusal düzeyde standart ve kontrol altında olan bir sistem adapte edilirse Trabzon’da buna uyacaktır. Ama kural ve standardı ortaya koymayıp vatandaşa bırakırsak her yerde olduğu gibi barınakta da aynı şey yapılması mümkün. Vatandaş yaşamaya başlıyorsa lükse doğru kayar. Bunda bir anormallik yok. Devletin sınırını koyması gerekiyor. Burası barınak mı, çekek yeri mi yoksa yaşam mahalli mi adını koyması gerekir. Maalesef Türkiye’de Karadeniz’deki gibi bir yapılanma yok. Diğer bölgelerde çekek ve günü birlik barınma yerleri gibi yapılmış" ifadelerini kullandı.



Balıkçı barınaklarının fiyatı lüks dairelerle yarışıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir EGİAD 35. yılını görkemli bir geceyle kutladı İzmir iş dünyasının öncü sivil toplum kuruluşlarından Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), 35. kuruluş yıldönümünü ve yeni yılı, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen özel bir kokteyl ile kutladı. EGİAD üyelerinin yanı sıra iş dünyası, kamu ve yerel yönetim temsilcilerinin de yoğun ilgi gösterdiği gece, EGİAD’ın 35 yıllık kurumsal yolculuğunda ulaştığı etkiyi ve geleceğe dair vizyonunu güçlü bir şekilde ortaya koydu. Etkinlik, EGİAD 35. Yıl Filminin izlenmesiyle başladı. Açılış konuşmalarını EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay gerçekleştirdi. Program, müzik dinletisi ve 35. yıl pastasının kesimiyle devam etti. EGİAD’ın 35 yıllık yolculuğu EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, 1990 yılında vizyoner 47 genç iş insanının "birlikte üretme, birlikte büyüme" hayaliyle yola çıkmasıyla kurulan EGİAD’ın bugün 900’ün üzerinde üyesiyle; sanayi, ticaret, hizmet ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren 3.500 şirketi ve yaklaşık 150.000 kişilik istihdamı temsil eden güçlü bir yapıya dönüşmüş olduğunun altını çizdi. Özhelvacı, "1990’da vizyoner 47 genç iş insanının attığı adım, bugün Ege’nin ve Türkiye’nin en güçlü genç iş dünyası platformuna dönüşmüştür. EGİAD, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve değerlerinden güç alarak, toplumsal faydayı önceleyen yaklaşımından asla ödün vermemiştir" dedi. Kadın üyelerin oranının %36’ya ulaşması ve yeni üyelerin üçte birinin kadınlardan oluşması, EGİAD’ın fırsat eşitliğini odağına alan vizyonunun önemli bir göstergesi olduğunu vurgulayan Özhelvacı, üyelerinin %60’ından fazlasının uluslararası iş birliği gerçekleştirmesi, derneğin Ege iş dünyasını küresel ağlara bağlayan kritik bir köprü hâline geldiğini ortaya koydu. EGİAD’ın yolu açık, vizyonu net Gecenin ev sahibi EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, konuşmasında EGİAD’ın yolculuğunu değerlendirirken, geleceğe yönelik güçlü mesajlar da verdi. "Bu gece, geçmişin emeğiyle geleceğin vizyonunu buluşturan özel bir kutlamadır." diyen Özhelvacı, 35 yılın gururunu, yaklaşmakta olan 2026 yılının heyecanıyla birleştirdiklerini kaydetti. Üçüz dönüşüm vizyonu: Dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm Dönemin çerçevesini oluşturan Üçüz Dönüşüm ile dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve toplumsal dönüşüm başlıklarında somut projeler ürettiklerine vurgu yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özhelvacı, "Dijital dönüşümün teknolojiyle değil, zihinle başladığını biliyoruz. Yapay Zekâ Zirvelerimizle EGİAD’ı bu dönüşümün merkezine konumlandırdık. D2 Mobil Uygulamamızı yapay zekâ destekli bir yapıya dönüştürüyoruz. Geçmiş yaz İzmir’de yaşanan orman yangınları sebebiyle, büyük bir balo yerine sade bir kokteyl tercih ettik. Bu özel yılımızda kaynaklarımızı ışığa ve gösterişe değil; çevreye, sürdürülebilirliğe, topluma değer katan projelere yönelttik. EGİAD Sakız Ağacı Korusu Projesi ve 35. Yıl Otoyol Ağaçlandırması, gelecek nesillere bırakacağımız en anlamlı yeşil miraslardandır. EGİAD yalnızca proje yapan değil, düşünce üreten bir kurumdur. 2026’nın başında yayınlayacağımız iki stratejik Think Tank raporu’nu tamamladığımızda, İzmir’in üçüz dönüşümüne ışık tutacağız." dedi. Uluslararası temaslar: EGİAD’ın küresel adımları EGİAD 2025 boyunca Paris’te düzenlenen VivaTech Fuarı, KKTC ticaret temasları, Fransa ve Belarus delegasyonları gibi birçok uluslararası buluşmada İzmir ve Ege iş dünyasını temsil ederek üyelerine yeni iş birliği fırsatları sunduğunu hatırlatan Özhelvacı, EGİAD’ın artık sadece İzmir’de değil; uluslararası platformlarda da sözü olan, itibarı yüksek bir kurum olduğunu ifade etti. EGİAD Melekleri: 10 yılda 40’tan fazla yatırım ve 5 milyon dolar hacim EGİAD Melekleri Yatırım Ağı’nın da bu sene 10. yılını kutladıklarını hatırlatan Özhelvacı; "Türkiye’de bir STK bünyesinde kurulan ilk akredite melek yatırım ağı olma gururunu taşıyan EGİAD Melekleri, bugün 40’ın üzerinde yatırım ve 5 milyon doların üzerinde hacimle girişimcilik ekosisteminin güçlü bir aktörüdür." ifadelerini kullandı. "EGİAD’ın başarısı kişilerin değil, ekiplerin eseridir" Konuşmanın kapanış bölümünde Özhelvacı, tüm EGİAD ailesine özellikle teşekkür etti. EGİAD’ın başarısının kişilerin değil, her dönem özveriyle çalışan ekiplerin eseri olduğunu belirterek, "Önceki dönem yönetim kurulu ve danışma kurulu başkanlarımıza, komisyon başkanlarımıza, profesyonel kadromuza ve tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a, önceki dönem başkanlarımıza, fahri üyelerimize ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sunuyorum" dedi. "Birlikte değer oluşturmaya devam edeceğiz" Özhelvacı, konuşmasını yeni yıla dair temennilerle noktaladı: "Yeni yıla adım atarken, birlik ve beraberliğimizin gücüyle üretmeye, çalışmaya ve değer oluşturmaya devam edeceğiz. 2026’nın EGİAD’a, şehrimize ve ülkemize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum." "EGİAD’ın güçlü bir duruşu var EGİAD’ın güçlü bir duruşu olduğunu, yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm konusunda çalışmalar yaptığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, "Çok takdire değer pek çok çalışmanın altına imza attılar. Bugünden geleceğe güçlü, yürekli, birikimli insanların aynı zamanda okulu gibi çalıştıklarını görüyorum. O yüzden ben de gurur duyuyorum. Bu gece özellikle sizlerle birlikte olmak istedim. Her zaman yanınızdayım" dedi. Gece Sunshine Band ve DJ performansıyla devam ederek katılımcılara keyifli bir yeni yıl atmosferi yaşattı.
Ankara MKE fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada 5 sanığa 4’er yıl hapis cezası Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) Ankara Elmadağ’daki Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda 5 işçinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili 6 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. 5 sanık 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası alırken, 1 sanık beraat etti. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan 6 sanık ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, bir önceki celse mütalaaya karşı savunmaların alındığını, bu celse ise karar vereceklerini bildirdi. Kararını açıklayan mahkeme, fabrika müdürü Durdu Uğur Şık, iş güvenliği uzmanı Aynur Karabaş, üretim mühendisi Zafer Sarı, asit dinamit üretim takım lideri Oktay Armağan, patlayıcı üretim takım lideri Ahmet Atasoy’un yaşanan olayda tali kusurlu olduklarına karar verdi. ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan takdir indirimi uygulayan mahkeme, 4 sanığa hayatını kaybeden kişi sayısını dikkate alarak 4’er yıl 2’şer ay hapis cezası verdi. Diğer sanık fabrika müdür vekili Kuntay Karabacak’ın ise olayda kusuru bulunmadığı belirtilerek, beraatına karar verildi. Olayın geçmişi Ankara’nın Elmadağ ilçesindeki Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) Roket ve Patlayıcı Fabrikası’nda 10 Haziran 2023’te dinamit üretim bölümünde meydana gelen patlamada Ahmet Ünal, Fırat Elverir, İbrahim Özdemir, İhsan Küçükerdem ve Mehmet Kutlu hayatını kaybetmişti. Patlamayla ilgili Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında 6 sanık hakkında dava açılmıştı. İddianamede, sanıklar fabrika müdürü Durdu Uğur Şık (49), fabrika müdür vekili Kuntay Karabacak (50), iş güvenliği uzmanı Aynur Karabaş (49), üretim mühendisi Zafer Sarı (37), asit, dinamit üretim takım lideri Oktay Armağan (47) ve patlayıcı üretim takım lideri Ahmet Atasoy (45) hakkında ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 15’er yıla kadar hapis talep edilmişti.
Nevşehir 2026 Michelin Seçkisinde Kapadokya Rüzgârı 2026 Michelin Yıldızları Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı törenle açıklandı ve bu yıl ilk kez seçkiye dahil edilen Kapadokya, gastronomi dünyasında büyük bir heyecan oluşturdu. Bölge, yalnızca aldığı yıldızla değil; Bib Gourmand ve Michelin Tavsiye Listesine giren mekanlarıyla da öne çıktı. Kapadokya’nın benzersiz doğası ve tarihî dokusu içinde yükselen bu yeni gastronomi sahnesi, yerel malzemeye, sürdürülebilirliğe ve bölge ruhuyla uyumlu mutfak anlayışlarının buluşma noktası hâline geldi. Kapadokya bölgesinde faaliyet gösteren Kayakapı Revithia 1 Michelin Yıldızı alırken, Babayan Evi’de Yeşil Yıldız almaya hak kazandı Kapadokya Alan Başkanı Cem Aslanbay yaptığı açıklamada; "Gastronomi alanında dünyanın en önemli ve prestijli ödülü Michelin Yıldızı. Ve bu yıldızlar bu akşam Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un katılımlarıyla düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Zengin Türk mutfağının dünyaya tanıtılması ve özel seçkilerin ödüllendirilmesi noktasında bu organizasyona, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu gecenin bizim için çok özel bir anlamı var. Ürgüp’ten Niğde’ye, Aksaray’dan Göreme’ye kadar Kapadokya’mızdan birçok restoranımız ödül almaya hak kazandı. Hem Türk mutfağı açısından hem de Kapadokya’nın eşsiz kültürel mirasının tanıtılması noktasında bizim çok kıymetliydi. Bu ödüllerin Kapadokya’nın turizm potansiyelinin artırılmasına katkısı olacağı gibi, sadece tarih ve doğa severlerin değil, lezzet tutkunlarının da Kapadokya’yı ziyaret etmesini ciddi anlamda teşvik edecektir. 2026 Michelin Rehberi Türkiye Seçkisi’ne girerek bizleri gururlandıran şeflerimizi, ekiplerini ve işletmecilerimizi bir kez daha yürekten kutluyorum." dedi.