SPOR - 29 Kasım 2025 Cumartesi 23:17

Benjamin Bouchouari: "7 aylık bir süreden sonra bu maç benim için iyiydi"

A
A
A
Benjamin Bouchouari: "7 aylık bir süreden sonra bu maç benim için iyiydi"

Trabzonsporlu Benjamin Bouchouari, bugün kazandıklarını belirterek, "3 puan bizim için çok önemliydi. Bu galibiyet ile ligde üst sıralardaki yerimizi koruduk" dedi.


Trendyol Süper Lig’in 14. haftasında Trabzonspor, sahasında Konyaspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan bordo-mavili takımın genç futbolcusu Benjamin Bouchouari, 7 aylık bir süreden sonra bu maçın kendisi için önemli olduğunu belirterek, "Mutlu olduğumu söyleyerek sözlerime başlamak istiyorum. Bugün kazandık. 3 puan bizim için çok önemliydi. Bu galibiyet ile ligde üst sıralardaki yerimizi koruduk. Takibimizi devam ettirdik. Hedefimiz bu şekildeydi. Uzun zaman sonra ilk 11’de maça çıktım. 7 aylık bir süreden sonra bu maç benim için iyiydi" ifadelerini kullandı.



"Hocamızın bizden ne istediği ve beklentileri çok net"


"Takım arkadaşlarım ve Fatih Tekke ile ilişkimin gayet iyi olduğunu söyleyebilirim" diyen Benjamin Bouchouari, "Hocamızın bizden ne istediği ve beklentileri çok net. Benim açımdan çok fazla kendimi gösterme şansım olamamıştı. Bu açıdan ilk 11’de kendimi gösterme şansı elde ettim" şeklinde konuştu.



"9 maçtır kaybetmeyen bir ekibimiz var"


Sakatlığı nedeniyle bordo-mavili takımda kaçırdığı bir süreç olduğunu vurgulayan Benjamin Bouchouari, "Birkaç maç kaçırdım zaten takıma geç katılmıştım. Sakatlık ve o aradaki süreci kapatma derken kaçırdığım bir süreç oldu. 9 maçtır kaybetmeyen bir ekibimiz var. Bu şekilde ara transfer dönemine kadar böyle devam eder diye düşünüyorum" diye konuştu.



"İyi oyunlar oynanıyor, iyi ataklar yapılıyor, hücum yönü güçlü bir lig diyebilirim"


Fransa Ligue 1 ile Süper Lig arasında fark olduğunu söyleyen Benjamin Bouchouari, "Süper Lig’de çok fazla oynayamadığım için bu soruyla ilgili çok fazla bir şey söyleyemem. İlk defa uzun süreli oynama şansı buldum. Fransa Ligue 1 ile Süper Lig arasında tabii ki fark var. Burada iyi oyunlar oynanıyor, iyi ataklar yapılıyor, hücum yönü güçlü bir lig diyebilirim. Bir futbolcu oyun kalitesi yüksek olan ortamda kendini iyi yansıtabilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.