GÜNDEM - 25 Ağustos 2025 Pazartesi 09:12

Bu mahalledekiler ’Kılıbık’

A
A
A
Bu mahalledekiler ’Kılıbık’

Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Coşandere Mahallesi’nde yaşayan Şahin ailesi, yıllar önce aile içinde başlayan "kılıbık" tartışmasını eğlenceli ve toplumsal bir hikayeye dönüştürdü. Halk arasında "Kılıbıklar Mahallesi" olarak bilinen yerleşimde, evlerin duvarlarına çizilen karikatürler, her köşede görülen "Kılıbıklar Mahallesi" yazıları ve üzerinde "Bu çeşmeden su içenin kılıbık olması muhtemeldir" yazılı çeşme, mahalleye mizahi bir kimlik kazandırdı. Son günlerde yoğun ilgi gören mahalleye gelen ziyaretçilere ‘Kılıbık’ sertifikası da verilirken, ziyaretçiler çeşmenin önünde durup yazıyı okuyarak fotoğraf çektiriyor ve mahalleye olan ilgiyi artırıyor.



Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Coşandere mahallesinde yaşayan Şahin ailesi, aile içindeki tartışmalardan doğan "kılıbık" söylemini zamanla toplumsal bir mesaja dönüştürdü. Ailenin 5 erkek çocuğu Batı illerinden evlenince, gelinlerin Trabzon’a geldiklerinde bağ ve bahçe işlerinde çalışmaması babaları tarafından tepkiyle karşılandı. Baba Halil İbrahim Şahin, çocuklarını "kılıbık" olarak nitelendirirken, anne Emine Şahin ise eşine karşı çıkarak çocuklarının yanında durdu. "Kadına değer verilmeli" diyerek gelinlerine ve oğullarına sahip çıkan anne, bu sürecin başlangıç noktası oldu. Başlangıçta olumsuz bir yakıştırma olan "kılıbık" ifadesi, aile tarafından sahiplenilerek "eşine saygı gösteren, kadını üzmekten çekinen erkek" anlayışının sembolü haline getirildi. Bu düşünceyle 5 kardeş, mahallenin ismini "Kılıbıklar" olarak değiştirdi. İlk dönemlerde yörede büyük tepkilerle karşılanan girişim nedeniyle mahalle tabelaları kurşunlandı, aile dışlandı. Ancak zamanla bu isim benimsendi, hatta ilk başta karşı çıkanlar bile eşlerine ‘Kılıbıklar Mahallesi’nden alınan sertifikaları hediye etmeye başladı.


"Bu çeşmeden su içenin kılıbık olması muhtemeldir"


Sosyal medyada yürütülen mizahi içerikler ve projeler sayesinde mahalleye ilgi giderek arttı. Coşandere resmiyette aynı adını taşımaya devam etse de halk arasında artık "Kılıbıklar Mahallesi" olarak bilinmeye başladı. Özellikle gençlerin dikkatini çeken bu farklı yaklaşım, Karadeniz’de kadının değerine dair güçlü bir mesaj verirken, ziyaretçilere gülümseten anıların yanı sıra gelen ziyaretçilere ‘kılıbıklar sertifikası’ veriliyor. Kılıbıklık onaylı sertifikada, "Hani bilirsiniz sertifika alanlar için yeni ve etkileyici cümleler kurarlar süslü kelimelere taklalar arttırılar, işte bizde bunlar yok. Ne yazıyorsak inandığımız için. Buralıyız. Trabzon’luyuz. Bu mahalleye ve kadınlarımıza gönlümüzü vermişiz. Bahçelerimiz var. Patates ekeriz, mısır toplarız. Lahana ve hamsiyi ayrı severiz. Doğaya ve insana saygı duyarız. Hep deriz. İyi insan olacaksın arkadaş. Elinden gelenin en iyisi. Bir damla katkı sunacaksın insanlığın güzelliğine. Hepsi bu. Yapmaya çalıştığımız da hepi topu bu. Bu mahallenin havasını soluyan, suyunu içen ve güzelliklerine şahit olan arkadaşımızı da hayat boyu mutluluk garantisi altına aldığımızı belirtmek isteriz" ifadelerine yer verilirken, mahalleye gelenlerin en çok ilgisini ise üzerinde "Bu çeşmeden su içenin kılıbık olması muhtemeldir" yazılı çeşme çekiyor. Ziyaretçiler burada durup yazıyı okuyarak, fotoğraf çektiriyor. Evlerin duvarlarına çizilen karikatürler ve her köşede görülen "Kılıbıklar Mahallesi" yazısı, mahalleye eğlenceli bir kimlik kazandırıyor.


"Yıllarca eşimle çocuklarıma ‘kılıbık’ dediği için kavga ettik"


Kılıbıklar mahallesinin hikayesini anlatan Emine Şahin (72), "5 çocuğum Trabzon’da doğdular. Tabi Batı’lı kızlarla evlenince aralarında kültür değişikliği oldu. Her gelişlerinde bizim yaşayamadığımız şeyleri gelinlerde görünce babaları tepki gösterdi. Bende bu tepkiye destek değil köstek oldum. Kadın değer görmeli diyerek eşime tepki gösterdim. Kadın değer görüyorsa kocası neden kılıbık oluyor dedim. Kadın her şeyi hak ediyor. Bende tepki gösterince senin 5 çocuğunda kılıbık, bir tanesinde taş fırın erkekliği yok dedi. Olması gerekeni yapıyorlar dedim. Bu nedenle yıllarca eşimle kavga ettik. Çocuklarıma destek verdim, hep arkalarında oldum. Bu şekilde buranın mazisi başladı. Gelenler kadına değer konusunda olduğunu anlayınca mutlu oluyorlar. Buranın suyundan, basılan sertifikadan alıp evin bir köşesine koyuyorlar. Bu benim hoşuma gidiyor. Mahalleye gençlerden çok ilgi var. 72 yaşındayım değer ve taktir bekliyorum ama bizim erkeklerimiz yüz verirsem şımarır diye onu dışarı atmazlar. Önünü alamam düşüncesiyle söylemezler" dedi.


"Babam bize lakap taktı, güzel sonuçlar oldu"


Kılıbıklar mahallesinin mimarlarından Tuna Şahin, "Burada doğup büyüdük. 5 erkek kardeşiz. Burada okuduktan sonra üniversitesi için başka illere gittik. Evliliklerimiz orada tanıştığımız kişilerle oldu. Eşlerimizin Batılı olmasından kaynaklı babam bize bir lakap taktı. Çocuklarım eşleri bağda, bahçede çalışamıyor, buraya adapte olamıyorlar derken babamın gözüne batıyor. Bize de kılıbık lakabını takıyor. Kılıbık denilen olay aslında eşine merhamet eden, eşini üzmekten korkana diye bir anlam vererek hem yöreye örnek olalım, bir sevgi dili oluşturalım diye böyle bir isim koyduk. Hem de turizm işletmelerimiz var. Onları da ön plana çıkarmak için proje yürütüyoruz. İlk balarda bir zorluğu vardı. Yöre kabul etmedi. Erkeği aşağılayıcı gibi bir şey gördü. Güzel sonuçlar oldu. Hedefimize ulaştık. Umarım bütün Karadeniz’de yöresel olarak kadın zorluğuna dikkat çeker" şeklinde konuştu.


"Tabelaları kurşunladılar, söktüler; kuzenlerimi camiye ve minibüse almadılar"


Kılıbıklar mahallesinin ilk zamanlarında tabelaların kurşunlandığını dile getiren Şahin, "İlk başta ciddi tepkiler oldu. Buna çok farklı anlamlar yüklediler. Hatta tabelaları kurşunladılar, söktüler. Kuzenlerimi camiye ve minibüse almadılar. Daha sonra bunun merhamet projesi olduğunu görünce de gerçekten çok olumlu hale döndü. Burada artık gülümseten bir hava oluştu. Espri olsun diye gelenlere dünyanın her tarafında geçerli bir sertifika veriyoruz. Sosyal medyada eğitimlerimiz devam ediyor. İlgi çok iyi. Mahalle türbeye döndü diyebilirim. Kadınlar gelip buradan su dolduruyorlar. Karadeniz kadını için çok dikkat çekiyor. Bazı kadınlar gelip su alıyorlar, bazı erkekler ise bizi değiştirir diye mahalleden içeri girmiyorlar. Böyle esprili anılar oluyor" diye konuştu.


"Resmiyette kılıbıklar değil ama insanlar buraya öyle biliyor"


Yöre sakinlerinden Erdinç Şahin ise, mahalleye son aylarda yoğun ilginin olduğunu kaydederek, "Eski nesil kadınlara kötü davranmış belki herkes öyle davrandığı için bu normal karşılanmış. Bu zaman ki nesil yani biz bunun olması gereken olmadığını kılıbık olmanın erkeği basitleştirmediğini kadına olması gereken değerin verilmesi gerektiğini düşüneniz. Kadın yoksa ev yok. Kadın yoksa aile yok. O yüzden kılıbıklar mahallesini ağabeyim uç noktaya taşıdı. İlk zamanlar çok tepki çekti. Kılıbık söylemi ve eylemi sanki aşağılama gibi hadi sizin mahalleniz bunu neden yola koyuyorsunuz gibi kurşunlayanlar oldu. Ama toplum buna alıştı. Hatta sertifikayı da o ilk kurşunlayanlar ya da buna ilk karşı çıkanlar eşlerine vermeye başladı. Burada amaç erkeği aşağılamak değil. Karadeniz’de kadının yıllarca ezilmişliğinin değerinin geri iadesi olarak görüyorum. Son 1 yıldır daha iyi tepkiler alıyoruz. Yoğun bir ilgi var. Burayı daha sosyal hale getirmeye çalışıyoruz. Artık çoğu kişi buraya Coşandere mahallesi olarak değil kılıbıklar mahallesi olarak biliyor. Resmiyette kılıbıklar değil ama insanlar buraya öyle biliyor. Bunun temelini ağabeyim attı. Bizde ilk başta karşı çıktık. Şuan bizde kabullendik. Hepimiz kılığımız diyoruz" ifadelerini kullandı.


"Bu devirde böyle bir yerin olması çok anlamlı"


Kılıbıklar mahallesini ziyaret eden Sümeyye Barak (23) ise "Kılıbıklar mahallesine tabelayı görerek geldim. Gerçekten burada kadınlara çok değer veriyorlar. Çok iyi karşılandık. Çok anlamlı bir hikayesi var. Bu devirde böyle bir yerin olması çok anlamlı" dedi.


(OK-ÖS-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.