POLİTİKA - 12 Ağustos 2018 Pazar 18:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kopan bunca fırtınanın sebebinin tamamen Türkiye’ye yönelik ekonomik bir savaş olduğunu belirterek “Bu işin bir adı var mıdır evet vardır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kopan bunca fırtınanın sebebinin tamamen Türkiye’ye yönelik ekonomik bir savaş olduğunu belirterek “Bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan Trabzon’dan ilan ediyorum. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sonrasında teşekkür ziyaretleri kapsamında 9 Ağustos gecesi geldiği Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Bayburt, Gümüşhane ve Rize gezisinin ardından Trabzon’a geldi. Rize’den helikopterle Trabzon Havalimanı’na gelen Erdoğan, ardından şehir merkezindeki Zorlu Otel’de düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere hitaben konuşan Erdoğan, 2 ay önce bir bayram öncesi geldiği Trabzon’a yine bir bayram öncesi gelmekten mutlu olduğunu söyledi. Erdoğan, Trabzon’un Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 69’luk desteği rağmen parlamento seçiminde iyi bir sonuç alamadığını belirterek “Ben parlamentoda daha farklı şeyler bekliyordum Trabzon’dan. 55,1 aldık. Trabzon’a bu tabi uymuyor. Daha ileri, olması lazım. Niye? Trabzon’un mayasında bu var ben buna inanıyorum” diyerek sitemini dile getirdi.



“Türkiye’ye operasyon çekiyorlar”


Son dönemde milletin iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin farklı araçlarla üzerlerine geldiğini kaydeden Erdoğan “Provakasyonla darbe ile yapamadıklarını şimdi para ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifade ile ekonomik savaş derler. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 lira seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik nede mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan yirmi yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans krizi ile mi karşı karşıya mı hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir Mortgage krizi ile mi karşı karşıya? hayır. Türkiye Yunanistan’ın 6- 7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı ? hayır. Ama ona rağmen kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar. Niye dedim ya ekonomik savaş. Siyasi kararlar, üretimde ihracatta, turizm ve ticarette bir daralmamı söz konusu ? hayır. Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir. Ekonomik hiç bir sebebi yok. Peki bu işin bir adı var mıdır evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisin savunma mekanizmalarını etkisiz hala getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan Trabzon’dan ilan ediyorum. Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı arttırmaya devam edeceğiz. İstihdamımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranları ile hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz bizde farklı yollarla işlerimizi yürütmenin yollarını arayacağız” diye konuştu.


Trabzon’un meydanından geçerken turistleri gördüğünü kaydeden Erdoğan “Şimdi meydanda turistleri gördüm. Siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha arttırarak göstermeye devam edin. Çünkü onlar size birileri dolar kaçırırken onlar da dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, mevlam başka kapılar açar” şeklinde konuştu.



“Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin”


“Türk milleti kendisine tokat atana öteki yüzünü dönecek bir halk değildir” diyen Erdoğan “Biz gördüğümüz dostluklar karşısında ne kadar kadirşinaz isek, maruz kaldığımız düşmanlıkların cevabını misliyle verecek kadar da şedit bir milletiz. 81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını yarım asrı geçen müttefikliğini terör örgütleriyle ilişkileri uğruna feda edene sadece hadi güle güle deriz. Ya ben senin stratejik ortağınım. Seninle Afganistan’da beraberdik. Somali’de beraber olduk. Bosna’da beraber olduk. Şuanda Kabil’de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik ortağına kalkıpta PYD, YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın. 5 bin tır silahı Kuzey Suriye’ye taşıyorsun. 2000 kargo uçağı silah yüklü, mühimmat yüklü Kuzey Suriye’ye getiriyorsun ve terör örgütlerine teslim ediyorsun ve bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu da yetmiyor kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıpta talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsin. Biz bu güne kadar her şeyi hukuk içerisinde götürelim dedik ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Başka bir dilden anlıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Eğer hukuk diline varsanız biz varız. Ama hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk dili ile konuşmaya devam edeceğiz. Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi de dahil edenlere cevabımızı yeni pazarlara, yeni iş birliklerine ve yeni ittifaklara yönelerek vereceğiz. Hale bak demir çelikte vergi koyuyor vergileri arttırıyor. Ya biz dünya ticaret örgütünün bir üyesiyiz. Dünya Ticaret örgütünün kuralları içerisinde böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu olamaz. Şimdi ABD’de her yer kaynıyor. Yapılan iş doğru değil tabi. Uluslararası ticari hukuk neyi söylüyorsa onu söyleyerek devam edeceğiz. Biz kalkıp ta ben yaptım oldu mantığı ile hareket etmeyeceğiz. Türkiye’ye Edirne’den Kars’a dar bir coğrafyadan ibaret sananlar bunun ileride böyle olmadığını görecekler” ifadelerini kullandı.



“Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz”


Erdoğan, kendi vatandaşlarımız ve umudunu Türkiye’ye bağlayan kardeşlerimiz için sonuna kadar mücadele etmeyi sürdüreceklerini kaydederek “Ülkemiz üzerinde ne siyasi ne ekonomik ameliyata girişilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.


15 Temmuz’da ve sonrasında Suriye’de terör koridoru oluşturmak isteyenlere gereken cevabı verdiklerini ifade eden Erdoğan “Baktılar ki sahada bizimle başa çıkamıyorlar her zamanki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Bizim siyasette de ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha siyasi ve sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Allah’ın izniyle bu oyunun da üstesinden geleceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. Bunu başardığımızda gerisi kolay. Para dediğiniz bugün yoksa yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz 2 gün gecikir 3. Gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şuanda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı, imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz. Her yerde söyledim burada da söylüyorum. Yastık altı dövizi olanlar, Avro, Altın, bunları bankalarda TL’ye çevirsinler ki bunlarla istiklal ve istikbal mücadelemizi bu şekilde verelim” ifadelerini kullandı.



“Hak şerleri hayr eyler”


İbrahim Hakkı Hazretleri’nin “Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler. Arif anı seyr eyler, mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler” dizeleri ile başlayan beytinin tamamını okuyan Erdoğan “Biz de Mevla’nın neylerse güzel eyleyeceği inancı ile hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.


"Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik" diyen Erdoğan "İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız. Şuana kadar ülkemizden güvenli hale getirdiğimiz yerlere gidenlerin sayısı çeyrek milyonu buldu. Münbiç’i bölgenin asil halkı ile birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. İdlib’de diğer bölgelerdeki benzer felaketin yaşanmamış hem diplomatik hem asgari çalışmalarımıza hız verdik. Irak’ta Kandil’i terör yuvası olmaktan çıkarmaya yönelik adımları atıyoruz. Gerekirse Sincar’ı da bu kapsama alacağız” ifadelerini kullandı.



“Faiz tuzağına gelmeyeceğiz”


Türkiye’ye yönelik döviz kurları üzerinden yürütülen ekonomik savaşa yarından itibaren çeşitli finansal araçlarla cevap vereceklerini ifade eden Erdoğan “ ‘IMF ile anlaşın’ diyenlerin aslında ‘Ülkeniniz siyasi bağımsızlığından vaz geçin’ dediklerini biz gayet iyi biliriz. Diğer tekliflerinin gerisindeki anlamların da farkındayız. Aman faiz. Faizde faiz. Bu can bu tende kaldıkça bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz zenginin daha zengini fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır, bunu iyi bilin. Kimse bu tuzağa bizi düşürmeye çalışmasın. Bu oyuna da gelmeyeceğiz. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın. Bu milletin ayaklarına yeniden prangalar vurulmasına, boynuna yeniden zincir takılmasına izin vermeyecektir. Özgürlüğün bedeli ancak can olacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.