POLİTİKA - 09 Eylül 2023 Cumartesi 20:13

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Aile ve Gençlik Bankası kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Aile ve Gençlik Bankası kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Gençlik Bankası kurmayı hedeflediklerini belirterek, “Seçim vaatlerimizden biri buydu. Bu konuda da çalışmalara başladık. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda çalışmaları başlattık. Belli bir aşamaya getirmiş durumdayız. Olgunlaştırdığımızda kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız. Aile ve Gençlik Bankasını kuracağız" dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bir dizi incelemelerde bulunmak için Trabzon’a geldi. Kentteki incelemeler ve temasların ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, DSİ 22. Bölge Müdürlüğünde düzenlenen ‘Trabzon İş Dünyası Buluşması’ toplantısına katıldı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Trabzon Milletvekilleri, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ve iş adamları katıldı.


Konuşmasına Fas’ta meydana gelen deprem ile başlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, depremden etkilenen Faslı vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Yılmaz, "Bugün Fas’ta bir deprem yaşandı biliyorsunuz. Faslı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Depremde çok sayıda insanın hayatını kaybettiği anlaşılıyor. Henüz tam rakamlar ortaya çıkmış değil ama her geçen saat yükseldiğini görüyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, geride kalanlara sabırlar diliyorum, sağlık diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti olarak olayın hemen ilk anından itibaren Faslı yetkililerle ilgili İçişleri Bakanımız ve diğer yetkililerimiz temasa geçtiler. Ve Türkiye Cumhuriyeti olarak elimizden gelen tüm desteği vereceğimizi ifade ettiler. AFAD belli hazırlıklar yaptı. Gerek çadır, gerek gıda, gerek arama kurtarma ekibi olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuz ilgili muhataplara iletildi. Fas devletinin talebine bağlı olarak her an yardım etmeye hazır olduğumuzu da tekrar ifade etmek isterim. Afetlerden çok çeken afetlerle çok mücadele eden bir toplum, bir millet olarak her zaman dünyanın neresinde olursa olsun afetzedelerin yanında olduk olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Hiçbir zaman millete hayal satmadıklarını dile getiren Yılmaz, “Ülkemizin her bir karışında huzur ve güven iklimini egemen kılma anlayışı içinde terörle mücadelemizi de kararlılıkla sürdürdüğümüzü sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Milletimiz için Cumhurbaşkanımız liderliğinde hep büyük hayaller kurduk. Ama hiçbir zaman milletimize hayal satmadık. Her zaman ayakları yere basan programlar, projeler uyguladık. Yatırımlar yaptık. Ülkemizi 21 yılda 3.5 trilyon dolarlık bir yatırımla buluşturduk son 20 yılda. 21 yıldır gerçekçi siyaset, eser ve hizmet siyaseti yaptık. Ülkemizin asırlık eksikliklerini tamamlama gayreti içinde olduk. Cumhuriyetimizin 100. yılına, insanımızın daha büyük umutlar ve daha büyük hedeflerle girmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Biz bu yeni yüzyılı Türkiye yüzyılı olarak isimlendiriyoruz. Bütün toplumsal kesimlerimizle, bütün illerimizle, bölgelerimizle hangi siyasi görüşten olursa olsun, her kesimle birlikte inşa edeceğimiz ve Türkiye’yi çok daha yükseklere taşıyacağımız bir yüzyıl olmasını hedefliyoruz” diye konuştu.



“Kurda Belli bir artış oldu. Tekrarlayacak bir artış değil bu”


Son 20 yılda Türkiye’nin dünyanın 2 puan üstünde büyüme performansı gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, “Bir taraftan zor bir dönemden geçtiğimizde kabul etmek durumundayız. Dünya hala pandeminin etkilerini tam olarak atlatabilmiş değil. Son 20 yıllık döneme baktığınızda Türkiye ekonomisi son 20 yılda yüzde beş buçuk ortalama bir büyüme kaydetti. Dünya ekonomisiyse 3.6 civarında bir büyüme kaydetti. Yani son 20 yılda Türkiye dünyanın 2 puan üstünde aşağı yukarı bir büyüme performansı gösterdi. Bir yıl için bu çok önemli değil diyebilirsiniz. Ama 20 yıllık bir ortalamada bunu başaran bir ülkenin dünyadaki konumunu nereden nereye taşıdığını da hesaplayabilirsiniz. Son yıllarda yalnız dünyada büyümede bir yavaşlama var. İçinde bulunduğumuz yıl yüzde 3 civarında dünyada bir büyüme bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda da öyle. Yani ortalama 3.6’dan 3’lere düşmüş durumda dünya büyümesi. Dünya ticareti de aynı şekilde çok daha hızlı gelişirdi. Ama son yıllarda büyümenin bile bu yıl altına düşmesi bekleniyor. Yüzde 2 civarında dünya ticaretinde bu yıl bir artış beklentisi var. Dolayısıyla dünyada ekonominin pek iyi bir durumda olmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Diğer taraftan maalesef Ukrayna Rusya savaşı gibi jeopolitik olumsuz gelişmelerini de yaşandığını Görüyoruz. Avrupa’yı da derinden etkileyen büyük bir savaşın, büyük bir çatışmanın yaşandığını, enerji ve gıda başta olmak üzere birçok emtia fiyatının da bu gelişmelerden etkilendiğini hep birlikte görüyoruz. Bunların ötesinde ülkemizin yaşadığı büyük bir deprem var. Bu yıl geçici olarak yükseliş var. Bu geçiş sürecinden kaynaklanıyor politikalarımızda. Belli bir geçiş süreci yaşıyoruz. Kurda Belli bir artış oldu. Tekrarlayacak bir artış değil bu. Bir birikmiş bir ihtiyaç vardı diyelim. O açığa çıkmış oldu. Bundan sonra daha dengeli bir gidişat olacaktır. Bir taraftan da ücretlerde enflasyonun üzerinde yaptığımız artışlar bütçe açısından aldığımız tedbirler bunların bir miktar enflasyona olumsuz yansımaları oldu. Ancak enflasyonu da gelecek yıldan başlayarak bir kontrol altına alacağız” şeklinde konuştu.



“Her şeyin dozajı var”


Türkiye’nin satın alma gücü paritesiyle dünyanın 11. büyük ekonomisi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bunun planlı, programını yapmış durumdayız. Bir taraftan Merkez Bankamızın politikaları diğer taraftan Maliye politikalarımız ve yapısal reformlarımızla bu hedefimizi de gerçekleştireceğiz. Bunun çok detaylı halini orta vadeli programımızı da bulabilirsiniz. Bu ikinci amacımız. Birincisi afetin yaralarını sarmak. İkincisi enflasyonu tek hanelere düşürmek. Üçüncü amacımız bunları yaparken büyümeyi ve istihdamı devam ettirmek. Cumhurbaşkanımız hep altını çiziyor. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla cari açığı belli bir düşük seviyeye çekerek büyümemizi istikrarlı bir şekilde sürdürmek. Bu çerçeveyi de yine orta vadeli Programımızda esas aldık. Belki bir miktar büyümede düşüş olacak ama size az önce de arz ettim. Dünyada zaten genel bir düşüş var. Dünyada yüzde 3’lere düşmüş durumda büyüme. Biz bu dönemde ortalama 4.5 bir büyümeyi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Yine dünyanın 1.5 üzerinde bir büyümeyle gidebileceğimizi düşünüyoruz. Büyümedeki orandan daha önemli olan büyümenin kalitesi. İçeriği, kompozisyonu nasıl ifade ederseniz, büyüme yaklaşımımızda tüketim ağırlıklı değil, yatırım ve ihracat ağırlıklı bir büyümeyi öngörüyoruz. Bu da enflasyon üreten değil, enflasyonu daha bir aşağı çeken bir büyüme yaklaşımını ifade ediyor. Tüketim kötü bir şey değil elbette. Elbette refah için tüketim olacak. Ama her şeyin dozajı var. Aşırıya gittiği zaman hiçbir şey faydalı olmuyor. İthalatı arttırıcı olabiliyor. Dolayısıyla bizim önümüzdeki dönem büyümemiz, yatırım ve ihracat odaklı bir büyüme şeklinde tasarlandı. Bu üçüncü hedefimiz dördüncü hedefimiz de bütün bunları ne için yapıyoruz? İnsan için yapıyoruz. Ekonomi insan için, insan yoksa ekonomi de yok. Kalkınmanın, büyümenin, ekonominin amacı insana hizmet olduğu gibi en temel aracı da yine insan. Dolayısıyla bu programımızın en temel amacı, nihai amacı sosyal refahı arttırmak, sosyal adaleti güçlendirmek ve ülkemizi, insanımızı kalıcı bir şekilde refahını arttıran bir konuma yükseltmek Dolayısıyla en temel amacımız bu. Bunun da politikalarını yine orta vadeli programda görebilirsiniz. Vergi reformu anlayışımızdan eğitim, mesleki eğitim konusunda yapacaklarımıza afetle ilgili konulardan çevre konularına, birçok konu sosyal refahı arttırıcı konuya da orta vadeli programda yer vermiş durumdayız. Değerli arkadaşlar orta vadeli programla ilgili bazı göstergeleri de paylaşmak isterim sizinle. Bu yıl 2023, artı 3 yıl demek, orta vadeli program. 2023, 2024, 2025, 2026 yani izleyen üç yıl. Bu içinde bulunduğumuz yılın da rakamlarını güncelliyoruz. Üç yıla ilişkin de politikalarımızı, tahminlerimizi koyuyoruz. 2023 yılındaki tahminimize göre ilk defa tarihimizde 1 trilyon doların üstüne çıkacağız bu sene. Aslında şu anda bile hesapladığımız geçmişe dönük 12 aylık bir hesap yaptığımızda 1 trilyon doları aşmış durumdayız. Bu Türkiye için bir ilk oldu. Satın alma gücü paritesiyle dünyanın 11. büyük ekonomisiyiz. Bu yeni rakamla ulaştığımız nominal dolarla 1 trilyonun üzerindeki dolar büyüklüğüyle 17. büyük ekonomi konumundayız. Nominal dolar bazında. Son 20 yılda az önce söyledim. Dünya 5.5 büyürken biz 3.6 büyüdük. 4.5 ortalamayla yine önümüzdeki 3 yıl büyümeyi öngörüyoruz. 2026’ya geldiğimizde 1.3 trilyon doların üstünde Ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.



“2026’da ihracatta 300 milyar doları aşacağımızı tahmin ediyoruz”


Kişi başına gelirin 14 bin 885 dolara ulaşacağını öngördüklerini belirten Yılmaz, “Bu da önemli bir kritik eşiği aşacağımızı gösteriyor. Dünya Bankası’nın bir sınıflandırması var. Ülkeleri düşük gelirli ülkeler. Alt Orta gelir, üst orta gelir ve yüksek gelirli ülkeler şeklinde sınıflandırıyor Dünya Bankası. Orada 13 bin 845 dolar gibi bir eşik değer var. Bunu geçtiğiniz zaman yüksek gelirli ülkeler sınıfına girmiş oluyorsunuz. İşte Türkiye 2026’da sağlayacağı gelişmelerle İnşallah bu dönemde yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacak. Aşağılardan belki başlayacağız ama o lige geçmiş olacağız. Bu dönemde yine istihdamı ihmal etmeyeceğimizi ifade etmiştim. Genç ve kadın girişimciliği istihdamı başta olmak üzere Birçok politikayla istihdamı büyümeyle ve diğer destekleyici politikalarla arttırmaya devam edeceğiz. Program döneminde ilave 2.7 milyon istihdam olacağını hesaplıyoruz. Yıllık aşağı yukarı 900 bin civarında istihdam artışı bekliyoruz Bu rakamlara çok sayıda başka rakam ilave edilebilir ama temel rakamlar olarak bunları ifade edebilirim. Belki buna ilave ihracatı ve turizmi de söyleyip tamamlayabilirim. 2026’da ihracatta 300 milyar doları aşacağımızı tahmin ediyoruz. Bu sene 255 milyar dolar olacak diye bekliyoruz. Dolayısıyla ilk defa 300 milyar dolar sınırını 2026’da aşacağımızı öngörüyoruz ihracat olarak. Turizm gelirleri bakımından ise 2026’da 70 milyar doların üstünde bir turizm beklendiğimizi ifade edebilirim. Trabzon’un inşallah Doğu Karadeniz’in de daha fazla katkısının olacağına yürekten inanıyoruz. Sahip olduğu muhteşem güzelliklerle, tabiat turizmiyle mutlaka Trabzon’un da buna bu hedeflerimize ciddi katkısı olacağını ifade etmek istiyorum” dedi.



“Aile ve Gençlik Bankası kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız”


Aile ve Gençlik Bankası çalışmalarının belli bir aşamaya getirildiğini söyleyen Yılmaz, “Karadeniz’de yeni gaz, petrol aramaları, imkanları biliyorsunuz. Bu konularda da önemli gelişmeler sağladık. Bu çerçevede de bir Aile ve Gençlik Bankası kurmayı hedefliyoruz. Seçim vaatlerimizden biri buydu. Bu konuda da çalışmalara başladık. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda çalışmaları başlattık. Belli bir aşamaya getirmiş durumdayız. Olgunlaştırdığımızda kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız. Aile ve gençlik bankasını kuracağız. Ve aşama aşama bunu etkili bir hale getireceğiz. Gerek doğal gazdan, gerek petrolden, gerekse madenlerden gelen birtakım gelirleri belli bir yüzdesini bu bankamıza aktararak buradan yeni evlenen çiftlere destek olacağız. İleri ki dönemlerde belki genç girişimcilere buradan daha fazla destek olma imkanlarını da araştıracağız” şeklinde konuştu.



“Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz”


Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kıymetinin bilinmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Burası Doğu Karadeniz hakikaten cennet gibi bir bölge ben geçmişte Kalkınma Bakanı olarak geldiğimde de hep şunu ifade ederdim. Biraz hani şaka yollu diyelim buradaki insanımız cennete gittiğinde yabancılık çekmeyecek diye ifade ediyordum ben doğrusu. Hakikaten cennet gibi bir bölgedeyiz. Ama bu bölgenin kıymetini bilmemiz lazım sürdürülebilirlik, tekrar ediyorum. Sürdürülebilirlik çok çok kıymetli bir şey. Bindiğimiz dalı kesmemeliyiz. Var olan değerleri, güzellikleri çok ciddi bir şekilde korumalıyız. Tabii ki kullanmalıyız ama koruma, kullanma dengesini gözeterek kullanmalıyız. Bunu yaptığımız zaman hem bu değerler gelecek nesillere kalmış olacaktır hem de daha katma değeri yüksek bir turizmi de inşa etmiş olacağız. Bu sene 1 milyona yakın bir turist bekliyoruz. Bir taraftan da eğitim turizmi, sağlık turizmi gelişiyor. Binlerce yabancı öğrenci var. İnşallah daha fazla sağlık turizmi de olur. Ama en önemlisi tabii yeşil yol dediğimiz yayla turizmi. Burayı da tekrar bir ifade etmek istiyorum. Belki yanlış algılandı bir dönem. Burası marka bir tabiat turizmi güzergahı bizim çıkış amacımız oydu. Devlet Planlama Teşkilatındayken çalıştığımız bir projeydi. Faruk Nafiz Özak Bakanımızla birlikte çalışmıştık o dönem. Kendisi burada. En heyecanlı savunucularından biriydi gerçekten. Ona da huzurunuzda teşekkür ediyoruz. İyi bir ekiple çalışılmıştı. Amaç şuydu. Belli bir güzergahı uluslararası bir markaya dönüştürmek. Nasıl mavi yol diye bir denizlerimizde güzergahlar varsa Yeşil Yol güzergahımız olsun. Uluslararası bir marka olsun. Belli bir uluslararası standardı olsun. Burada Tabiatla uyumlu kesinlikle tabiatla uyumlu bir yol yapılsın. Yaylalar arasında yerel malzeme kullanılsın, yerel mimari kullanılsın. Ve bu güzergah boyunca iyi bir kaliteli bir destinasyon oluştursun. yerel düzey turistler geldiği zaman da ve Yurt içinden ziyaretçiler geldiği zaman da çok güvenli, konforlu, kaliteli bir tabiat turizmi yaşansın. Katma değeri yüksek bir turizm olsun. Hedef buydu. Bu yönde de epey bir çalışma var. Yürütüldü. Belli bir noktaya gelindi. Önümüzdeki dönem inşallah bu konuda geçmişi de iyi değerlendirerek tekrar masaya yatırarak daha farklı açılımlar da yapılabilir diye inanıyorum” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Aile ve Gençlik Bankası kanun teklifimizi yeni dönemde meclisimize sunacağız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Alkollü sürücü aracı kendisinin kullanmadığını söyledi, kamera kayıtlarını izleyince ikna oldu Nevşehir’de kaza yapan alkollü sürücü, önce aracı arkadaşının kullandığını söyledi, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi kamerası görüntüsünü izleyince de aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Daha sonra ise görüntü alan gazeteciye, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım” dedi. Kaza, gece saatlerinde 2000 Evler Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Üniversite Kavşağı’nda meydana geldi. 1.33 promil alkollü olan Efe P., kullandığı 50 FE 378 plakalı Volkswagen marka otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç önce orta refüje çıktı, daha sonra da karşı şeride geçen otomobil kaldırım taşlarına çarparak durdu. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobili sürdüğünü iddia eden bir vatandaş ile otomobilde bulunan bir kişi herhangi bir yaralanmalarının olmadığı gerekçesi ile tedaviyi kabul etmedi. Kaza yerine gelen polis ekipleri inceleme yaparken araçta yolcu olarak bulunduğunu söyleyen Efe P.’nin konuşmalarından ve durumundan şüphelendi. Aracı sürdüğünü bir türlü kabul etmeyen alkollü gence polis ekipleri dakikalarca dil döktü. Aracın Efe P.’nin bir yakınının üzerine olması nedeniyle sürücünün Efe P. olabileceği ihtimali üzerinde duran polis ekipleri KGYS kameralarını inceledi. Yapılan kamera araştırması sonrası polis ekipleri aracı Efe P.’nin sürdüğünü tespit etti. Polis ekiplerinin kaza görüntüleri izletmesi sonrası aracı kendisinin kullandığını söyleyen 19 yaşındaki aday sürücü Efe P.’nin yapılan alkol kontrolünde 1.33 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkollü sürücü Efe P. uzun uğraş sonucu aracı kendisinin kullandığını itiraf ettikten sonra, “Ehliyet alalı iki yıl olmadı. Bu üçüncü kazam” dedi. Görüntü alan basın mensuplarına da, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım ifadelerini kullandı. Efe P., görüntü alan gazeteciye de "tamam" işareti yaptı. Sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 lira ceza işlem uygulanırken, araç da trafikten men edildi.
Sinop Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi. Sinop Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Erbaş, yaz Kur’an kurslarının önemine ilişkin, “Çocuklar küçük yaşlarda sizlerden öğrendiklerini asla unutmazlar. Eğer onların şu kalplerine, minicik körpecik zihinlerine İslam’ın güzelliklerinden birkaç hususu bile aktarabilirseniz sizin kurtuluşunuza vesile olur” dedi. Başkan Erbaş, gençleri, çocukları ve aileleri İslam’ın güzellikleriyle buluşturulması gerektiğini belirterek, camilerin, Kur’an kursların herkese açık olduğunu söyledi. “Rol model olmalıyız” Din görevliliğinde ihlas, samimiyet, aşk ve heyecanın olması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bunlar hocalara çok yakışıyor. Din samimiyettir ve aşk, heyecan Aşk, heyecan kalmadıysa muvaffak olamayız. Aşkımızı, heyecanımızı asla kaybetmeyelim. Rol model olmalıyız, bizi gören gençler, çocuklar bize heves etmeli” diye konuştu. “İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” Başkan Erbaş, din görevlilerinin aynı zamanda İslam’ı tebliğ noktasında yaşanılan çağın ve dünyanın öğretmenleri olduğunu belirterek, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz. Bu uğurda adanmışlık ruhuyla çalışmak en büyük bahtiyarlığımız ve çalışmalarımızın meyvelerini görmek en büyük heyecan kaynağımızdır. Çalışmalarımızın meyvesini görmemiz lazım. O meyveler bizim heyecanımızı daha da arttıracak” ifadelerini kullandı. Programa, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş da katıldı.
Muğla Bal paketleme tesisi yangınında milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sanayi sitesinde meydana gelen ve milyonlarca lira maddi hasara neden olan fabrika yangını büyük ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangını söndürmek için canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sanayi sitesinde çöplükte çıkan yangın, bal paketleme tesisine sıçrayıp kısa sürede tüm tesisi ve çevresini sararak milyonlarca liralık maddi hasara sebep oldu. Yangını söndürmek için Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanı sıra, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı orman yangını söndürme ekipleri, Dalaman Hava Limanı’na bağlı itfaiye ekibi, özel sektör tankerleri ve iş makineleri ve beton dökme mikserleri görev yaptı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen ve mücadelesi oldukça güç şartlar altında sürdürülen yangında iş yeri ile birlikte araçlar da yandı. Yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre 2 işletmede bulunan market ürünleri, 6 bin teneke bal, 10 ton zeytinyağı, 1 kamyon, 2 kamyonet, 1 forklift, 5 transpalet ve elektronik cihazlar yanarak zarar gördü. Çalışmaları yerinde takip eden Vali Akbıyık, canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti Yangın çıktıktan kısa süre sonra Köyceğiz Toparlar Sanayi Bölgesi’ne gelerek çalışmaları bizzat yangın mahallinde takip edip ekiplerin müdahalesini koordine eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangının saat 21.05 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çöp alanında başlayıp iki iş yerine sıçradığını belirtti. Vali Akbıyık yaptığı açıklamada, “Saat 21.05 civarı Köyceğiz Toparlar mevkiinde bal fabrikası iş yerinde meydana gelen yangın, tesisin hemen yanındaki çöp dökme alanında başlayıp iş yerine sıçrıyor. Bütün kamu araçlarımız, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD, belediye itfaiye araçları hatta Dalaman Hava Limanı itfaiyeleri ve özel sektör, olabilecek en hızlı şekilde müdahaleye başladılar. Yangın kontrol altına alındı. 150 personel 50 civarında arazöz, tanker, beton mikseri ve iş makineleri canla başla mücadele etti. Allah’a şükür can kaybı yok, bir kişi dumandan etkilendi. Yangının yerleşim yerlerine sıçrama ihtimalini düşünmüyoruz ama hava rüzgarlı, tüm birimlerle müdahale devam ediyor. Kamu, özel sektör, kişi ve kurum söndürme çalışmalarına canla başla destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Ankara Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekatı ile 25 hedef imha edildi Milli Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve 25 hedefin vurulduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek ve hudut güvenliği sağlamak maksadıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendi. İcra edilen hava harekatıyla Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan 25 hedef imha edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılarak, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.