ÇEVRE - 28 Temmuz 2025 Pazartesi 12:23

Doğu Karadeniz’deki yaylalar kaçak betonlaşma tehdidi altında

A
A
A

Bir zamanlar yalnızca çobanların, yaylacılarının ve yaban hayvanlarının sessizliğini paylaştığı Doğu Karadeniz yaylaları, bugün beton bloklar ve kaçak yapılara teslim oldu. Yaylalarda hızla artan kaçak yapılar, doğayı ve ekosistemi tehdit ederken, Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, "Son yıllarda nasıl bir sistem geliştiyse insanlar yaylalara üşüştü. Trabzon ve civar illerde yaklaşık 100 bini bulan inanılmaz bir kaçak yapı var" dedi.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğal güzellikleriyle öne çıkan mera ve yaylalar, kaçak yapılaşmanın oluşturduğu baskıyla karşı karşıya kaldı. Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon gibi illerde özellikle son 10 yılda hız kazanan kaçak yapılaşma, hem çevre hem de şehircilik açısından büyük bir sorun haline geldi. 2018 yılında çıkarılan "imar barışı" düzenlemesinin ardından yıkımlarla gündeme gelen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bir yandan kaçak yapıların yıkımı sürürken, diğer yandan ise betonarme yapıların inşası sürüyor. Geleneksel mimari yerini çok katlı ve ruhsatsız yapılara bırakırken, konuyla ilgili konuşan Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, meraların hayvancılık dışında kullanılmaması gerektiğini söyledi.

Doğu Karadeniz’deki yaylalar kaçak betonlaşma tehdidi altında

"Hayvancılık yapan insanlar yaylalardan kovulmaya başlandı"

"Ülkemizin ve özellikle Karadeniz’in kanayan bir yarası meraların tahribatıdır" diyen Erüz, "Özellikle yaylalarımız çok ciddi şekilde tahribat altında. Kanun açık kesinlikle belediye sınırlarında ya da köy sınırlarında dahi meralar hayvancılık amacıyla kullanmanın dışında herhangi bir şekilde tahsisi söz konusu değil. Yaylalarda temelli yapı yapılması söz konusu değil. Osmanlı Devleti’nde dahil herhangi bir meraya, yaylaya kafanıza göre giremezdiniz, müdahale edemezdiniz. Son yıllarda nasıl bir sistem geliştiyse insanlar yaylalara üşüştü. Trabzon ve civar illerde yaklaşık 100 bini bulan inanılmaz bir kaçak yapı var. Eğer devlet ilgilileri görmüyorsa uydu dediğimiz sistem var. Devletin kesinlikle görmedim, duymadım, bilmedim taktiğiyle yaylaların daha fazla tahrip edilmesine izin vermemesi lazım. Ülkemizin çok yoğun bulunan ve dağlık coğrafyasının getirdiği avantaj olan mera ve yayları koruması gerekiyor. Bunlar bize bedava besin sağlayan ortamlar. Şuan ki durumda maalesef bizim meralarımız o kadar çok tahrip edilmiş ki yaylacılık yapan hayvancılık yapan insanlar yaylalardan kovulmaya başlandı. Hayvanlar koku yapıyor, hayvanlar sokaklarda kirlilik yapıyor kovuluyorlar. Meralar hayvancılık dışında kesinlikle kullanılmaması gereken alanlardır" şeklinde konuştu.

Doğu Karadeniz’deki yaylalar kaçak betonlaşma tehdidi altında

"Doğu Karadeniz’de bölgesindeki yaylalarda yaklaşık 100 bin kaçak yapı bulunuyor"

Mera ve yaylalardaki betonlaşmaya bir an önce tedbir alınması gerektiğinin altını çizen Erüz, "Mera ve gecekondu kanunu kesinlikle izin vermediği halde kaçak yapılar yükseliyor. Şuanda Trabzon’un Barma Yaylası birinci derecede sit alanı. Aynı zamanda tescilli bir meradır. Merada korunma kararı alındıktan sonra 160 tane kaçak yapı yapılabiliyor. Bu akla zarar. Bu kadar teknik ve bilginin olduğu çağda böyle bir şeyin olması mümkün değil. Bunun tek bir gerekçesi var görmedim, duymadım, bilmiyorum. Meraların işgalden kurtulması gerekiyor. Şuan ki yasa ne diyorsa onu uygulamak lazım. Kamu görevlileri işgali durdurmak zorundadır. Şuan ki kanunu yok sayarak görmedim taktiğiyle maalesef 100 binleri bulan kaçağa izin veremezler. Çünkü meralar hiçbir şekilde tapuya, işgale konu edilemeyecek yerlerdir. Hiç kimse izinsiz müdahale edemez. Devlet yol vuruyor, su getiriyor ama kaçak. Böyle bir şey olamaz. Kaçaksa yolu ve elektriği neden var. Biz elimizle devletin malını yağmalatıyoruz. Son yıllarda Gümüşhane, Trabzon ve çevre illerde yoğun bir şekilde artan bir durum. Bir an önce tedbir alınması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Ozan Köse - Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Bir yıldır aranan hükümlü, araç içinde güneşlikle yüzünü kameralardan gizlemeye çalışırken yakalandı Kırıkkale’de çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 firari hükümlü, polis ekiplerince yürütülen operasyonlarla yakalanarak ceza infaz kurumlarına teslim edildi. 2024 yılından bu yana aranan bir hükümlünün ise, Plaka Tanıma Sistemi kayıtlarında yüzünü gizlemek amacıyla araç içi güneşliği indirdiğinin tespit edilmesi üzerine çalışma başlatıldı. Kayseri’de olduğu belirlenen hükümlü, yapılan teknik takip sonucu yakalandı. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince, çeşitli suçlardan aranan firari hükümlülerin yakalanmasına yönelik operasyonlar aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda yapılan teknik ve fiziki çalışmalarda, "hırsızlık" suçundan 13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan E.G., "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan O.G., "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.E. ile "dolandırıcılık" suçundan 5 yıl 1 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.K. yakalandı. Kameralardan yüzünü gizlemek için araç güneşliğini kullandı Ayrıca, "kasten öldürme" ve "karşılıksız yararlanma" suçlarından toplam 11 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla yaklaşık bir yıldır aranan N.Z.’nin yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, şahsın kardeşi adına kayıtlı araçla Kayseri’de hareket halinde olduğu belirlendi. Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarında, şahsın yüzünü gizlemek amacıyla aracın güneşliğini indirdiğinin tespit edilmesi üzerine elde edilen bilgiler Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıldı. Düzenlenen ortak operasyonla N.Z., belirlenen güzergah üzerinde yakayı ele verdi. Operasyonların devamında, "dolandırıcılık" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ö.Ç., Karşıyaka Mahallesi’ndeki ikametinde yakalanırken, "bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan 14 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan D.K. ile "alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma" suçundan 7 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.S. de yürütülen çalışmalar kapsamında gözaltına alındı. Hükümlüler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından ceza infaz kurumlarına teslim edildi. Kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü bildirildi.
Şırnak Şırnak Üniversitesi ilanları dikkat çekti Şırnak Üniversitesi’nde 17 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan akademik kadrolarla ilgili ilan dikkat çekti. Üniversite tarafından yayımlanan ilanda, Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Makine ve Metal Teknolojileri bölümü Makine Programı için açılan Doçent kadrosunda, "Lisans, lisansüstü eğitimlerini ve doçentlik unvanını Makine Mühendisliği bilim alanından almış olup, ‘Titreşim kontrolü ve PID tabanlı kontrol sistemleri’ konularında bilimsel çalışmaları olmak" şartı arandı. İlahiyat Fakültesi için, Felsefe ve Din Bilimleri bölümü Din Felsefesi anabilim dalı Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "İlahiyat Fakültesi lisans mezunu olmak; Din Felsefesi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlamış olmak 17. ve 19. yüzyıl filozoflarının teoloji, antropoloji ve din eleştirisine ilişkin akademik çalışmalar yapmış olmak" özel şartı arandı. Güzel Sanatlar Fakültesinde, müzik bölümü için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için aranan şartlarda, "Doktorasını müzik eğitimi alanında yapmış olmak; bağlama eğitiminde egzersiz ve uyarlamaların önemi ile ilgili çalışmalar yapmış olmak" ifadeleri yer aldı. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu için, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler bölümü, İlk ve Acil Yardım anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda, "Hemşirelik lisans mezunu olup Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği alanında doktora yapmış olmak ve doğum ve kadın sağlığı alanında çalışmaları olmak" şartı arandı. Silopi Meslek Yüksekokulu için, Finans Bankacılık ve Sigortacılık bölümü, Bankacılık ve Sigortacılık anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "Katılım bankacılığı alanında çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Mülkiyeti Koruma ve Güvenlik bölümü için duyurusu yapılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda da "Çatışma çözme becerileri üzerine çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Konuya ilişkin Şırnak Üniversitesi yönetiminden herhangi bir açıklama yapılmadı.