EKONOMİ - 09 Ocak 2021 Cumartesi 11:17

En çok taklit edilen Tonya Tereyağı oldu

A
A
A
En çok taklit edilen Tonya Tereyağı oldu

Trabzon’da 2020 yılında gıda işletmelerine yönelik 14 bin 130 denetim yapılırken, ’Tonya Tereyağı’ adı altında köyde üretilmiş gibi gösterilerek taklit ve tağşiş yapan 169 gıda işletmesine çok sayıda idari para cezası uygulandı.

Trabzon’da 2020 yılında gıda işletmelerine yönelik 14 bin 130 denetim yapılırken, ’Tonya Tereyağı’ adı altında köyde üretilmiş gibi gösterilerek taklit ve tağşiş yapan 169 gıda işletmesine çok sayıda idari para cezası uygulandı.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Tarım ve Orman İl Müdürü Cahit Gülbay, Trabzon’da 2020 yılı içerinde gıda üretim ve satış yerlere yapılan denetimlerde mevzuata uygun olmayan 239 işletmeye toplam 2 milyon 799 bin 703 TL idari para cezası uygulandığını belirtti. Gülbay, bu işletmelerden 169’unun Trabzon’un marka değeri olan Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alan Tonya Tereyağı’nı köyde üretilmiş gibi gösterilerek taklit ve tağşiş yapan işletmeler olduğunu belirterek “Güvenilir gıdaya erişim için ’Çiftlikten Çatala Tarladan Sofraya’ kadar gıda ürünlerinin üretim, dağıtım, satış ve toplu tüketim alanlarına yönelik denetimler yaptık. Yaptığımız denetimlerde en fazla taklit ve tağşiş yapılan ürünün Tonya Tereyağı olduğunu belirledik. 2020 yılı boyunca yapılan denetim ve kontrollerde toplamda 5 bin 310 adet numune alındı. ‘Alo 174’ Gıda İhbar ve Şikâyet Hattı ile ilgili olarak ise 367 başvuru alındı. 2020 yılı içerisinde gıda işletmelerine yönelik yoğun denetimler gerçekleştirdik ve özellikle tüketiciyi aldatma, taklit ve tağşiş konularında yoğun denetimler yaptık. Bu denetimlerde 239 gıda işletmesine idari para cezası uygulandı. Bu cezaların 169 adeti ilimizin marka değeri olan Tonya Tereyağı adı ile Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alan ve Trabzon genelinde Trabzon Tereyağı adı altında köyde üretilmiş gibi gösterilerek etiketsiz olarak Trabzon Tereyağı algısı oluşturularak taklit ve tağşiş yapılarak satıldığını belirledik. Dolayısıyla ilimizin marka ürünü olan Trabzon Tereyağına zarar veren ürün ve işletmeler oldu. Bizim vatandaşlarımızdan ricamız tereyağının görüntüsüne aldanmamaları ve güvenilir ve bildikleri yerlerden bu yağları alarak tüketmeleri” dedi.



Sahte ile gerçek tereyağı arasındaki fark


Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı Arda Kalkanoğlu ise sahte ile gerçek tereyağının görerek bile anlaşılmasının zor olacağını belirterek bildik yerlerden alınmasının daha sağlıklı olacağını söyledi. Hakiki tereyağının erirken sürekli köpük bırakması gerektiğini belirten Kalkanoğlu, “Tereyağını görüntüsüne bakarak alınması sizi yanıltabilir. Çünkü bakarak, görerek tencereye girene kadar anlayamazsınız. Mesela küçük bir tencerede pilav yaptık. 6 kilogram pirince bir buçuk kilogram yağ kullanıyoruz. Yağımızı yıllardır Tonya’dan alıyoruz. Bazen yağ yetmiyor. Dışarıdan bir buçuk ya da iki kilogram aldığımda yetmeyebiliyor. Yarısı su olup gidiyor. Hakiki tereyağı kokusundan anlaşılabilir ancak ve en önemlisi bildik yerden alınması. Şu ana kadar köpürmeyen hiçbir yağa pirinç hiç dökmedim. Dolayısıyla kullandığım yağ piyasanın en iyi yağı olduğu için köpüren yağ iyi yağ diyebiliriz. Yağda çok hile var. Bildik yerden alınması en iyisi. Çünkü genelde tereyağına margarin katılıyor bunun için de bildik yerden alınmasını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SGDD-ASAM’dan 5. Geleneksel 23 Nisan Çocuk Şenliği Ankara’da Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM), UNICEF ve Çankaya Belediyesi iş birliğiyle 3 bin 500 çocuğun katılımıyla 23 Nisan Çocuk Şenliği düzenlendi. Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği, UNICEF VE Çankaya Belediyesi iş birliğiyle bugün Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda 23 Nisan Çocuk Şenliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Altındağ, Keçiören ve Mamak ilçelerindeki 13 okuldan çeşitli uyruklara mensup 3 bin 500 çocuk ve öğretmenleri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SGDD-ASAM Genel Müdürü İbrahim Vurgun Kavlak, “Cumhuriyetimizin 100. yılı içerisinde dünyada çocuklara adanan bayramı kutlamanın yegane mutluluğunu yaşıyoruz. 23 Nisan, Türkiye’nin ilk milli bayramıdır. Bugün burada bu alanda Ankara’nın çeşitli bölgelerinden gelen 3 bin 500’ü aşkın çocuk var. Bu vesile ile Ankara Valimize, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine, okul müdürlerimize ve fedakar öğretmenlerimize, değerli SGDD-ASAM çalışanlarına ve bugünü anlamlandıran geleceğin yetişkinlerine yani çocuklara çok teşekkür ediyoruz. Bugün bizim yanımızda olanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı SGDD-ASAM olarak kutladıklarını ifade eden SGDD-ASAM Genel Müdür Yardımcısı Buket Bahar Dıvrak da, "Bizim için gelenekselleşmiş bir etkinlik. Ankara’da Altındağ ve Mamak’ta bulunan 13 okulumuzdan öğrencileri buraya davet ettik. Yaklaşık 3 bin 500 çocuğumuz bizimle beraber. Bayramın coşkusunu bütün çocuklar burada beraber yaşıyorlar. Çok coşkulu ve güzel bir gün bizim için. Çocukların gönüllerince eğlendiği, çocuk olmanın zevkini ve tadını çıkardığı bu ulusal bayramı kutlamalarına vesile oluyoruz” ifadelerini kullandı. Burada olmanın kendilerine çok mutluluk verdiğini ifade eden çocuklar, çeşitli etkinliklerle gün boyu güzel bir gün geçirdiklerini söyledi. Açılış konuşmalarının ardından SGDD-ASAM Al Farah Çocuk Korosu sahne aldı. Konserin ardından alanda gün boyu canlı müzik etkinlikleri düzenlendi.
Antalya Antalya’da "sineksiz yaz" için ekipler hem sahada hem eğitimde Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıl boyu bin 600 personelle haşere ve sinekle mücadele çalışmalarını aralıksız yürütürken, uygulamaların daha verimli olması için 19 ilçede vektörel mücadele eden personele yönelik eğitimler veriyor. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Çetin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha önce Türkiye’de bulunmayan yeni ve istilacı sinek türlerinin görülmeye başlandığını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halkın sineksiz bir yaz geçirmesi, vektörel mücadele çalışmalarını yaz-kış demeden aralıksız sürdürüyor. Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız hizmet veriliyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından halk sağlığını ve çevre sağlığını korumak adına gerçekleştirilen ilaçlama çalışmalarında görev alan uygulayıcı personele yönelik düzenli olarak vektörle mücadele eğitimleri düzenleniyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin tarafından Manavgat, Serik, Akseki ve İbradı’da görev yapan 400 personele vektörlerin larva ve erginleri ile mücadele yöntemleri, güncel teknolojik yenilikler ve oluşan uygulama yöntemleri ile biyosidal ürünler hakkında bilgi aktarıldı. En büyük ekip Antalya’da Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, vatandaşların rahat bir yaz geçirmesi için bin 600 kişilik mücadele ordusu ile karada ve suda gece-gündüz çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız mücadele ediyoruz. Belediyeler arasında nüfusumuza göre en büyük ekibe sahibiz. Ekiplerimizin uygulamalarını daha verimli ve bilinçli yapabilmeleri için bilimsel ve akademik eğitimlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Eğitimde ekiplere kullandıkları ilaçları, nerelere uygulama yapmaları gerektiğini, mücadele yöntemleri ve güncellenen uygulamaları anlatıyoruz. Vatandaşlarımızım içi rahat olsun. Huzurlu ve sağlıklı bir yaz için aralıksız çalışmalarımız sürüyor.” "İstilacı sinek türleri ülkemizde" Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimde son yıllarda Türkiye’de iklim değişikliğinin etkisini bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, yağış rejiminde aşırı bir bozukluk olduğunu kaydetti. Çetin, “Son 90 yılın en sıcak Mart ve Nisan ayını yaşıyoruz. Bunun sonucu haşereler için üreme sebebi oluyor. Vektör kaynaklı hastalıklar ve farklı böcek türleri çıkmaya başladı. Ülkemizde de istilacı sivrisinek türlerini görüyoruz. Bu sineklerin de bölgemizde görülmemesi ve yayılmaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Yağış ve sıcaklık Türkiye’de 65 farklı sinek, Antalya’da da yaklaşık 20 farklı sinek türünün olduğunu kaydeden Çetin, “Değişen yağış rejimi ve sıcakların artmasıyla Türkiye’de görülmeyen türler ülkemize sıçradı. İzmir, Trakya ve Marmara gibi bölgelerde görülmeye başlayıp Muğla’ya kadar ulaştı. Buna tedbir olarak Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversite tarafından düzenli taramalar yapılıyor ve kullanılan ilaçların düzenli testleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. "Çevrede su birikintisi bırakılmamalı" Sivrisinek, karasinek gibi haşerelerle mücadelede özellikle konut ve bahçelerin etrafında su birikebilecek kapların düzenli olarak boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, ‘Vatandaşlarımızın koymuş oldukları boş kaplara dolan yağmur suyuyla beraber sivrisinek ve haşereler buralara yumurtluyor. Sonrasında kontrolsüz uçkun meydana geliyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlara aşırı yem dökülmemeli, çünkü çevredeki fare ve sıçan gibi kemirgenler bunlardan besleniyor” ifadelerine yer verdi.