SPOR - 26 Kasım 2025 Çarşamba 15:17

Ernest Muçi: "Takımda iyi bir rekabet ortamımız var"

A
A
A
Ernest Muçi: "Takımda iyi bir rekabet ortamımız var"

Trabzonspor’un Arnavut futbolcusu Ernest Muçi, takım içindeki rekabet seviyesinin yüksek olduğunu ve bordo-mavili ekipte kendisini aile ortamında hissettiğini söyledi.


Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında deplasmanda Başakşehir’i 4-3 mağlup eden Trabzonspor’da galibiyeti getiren gollere imza atan Ernest Muçi, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


Başakşehir mücadelesinde sakatlanan Edin Visca’ya geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Muçi, "Başakşehir ile oynadığımız maç bizim adımıza çok önemliydi. Yukarıdaki takımlarla aramızdaki puan farkını açmamak adına önemli bir maçtı. Kazanmak için çok önemliydi. Devam etmemiz gerekiyor. Antrenmanlarda çok iyi çalışıp önümüzdeki maçlara hazırlanmamız gerekiyor" diye konuştu.



"Ben işime odaklanmış durumdayım"


Oynadığı her kulüpte kendisiyle ilgili beklentilerin her zaman yukarıda olduğunu dile getiren Muçi, "Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Beklentilere karşılık vermek için çok çalışıyorum. Burada odaklanmış durumdayım. Hocamız ve takım arkadaşlarımızla birlikte güzel bir ortamımız var. Aile ortamı olduğunu düşünüyorum. Ben işime odaklanmış, en iyisini yapmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.



"Takımda iyi bir rekabet ortamı var"


24 yaşındaki futbolcu, takımdaki rekabet ortamıyla alakalı ise, "Rekabetin olması çok güzel. Takımda iyi bir rekabet ortamımız var. Bu gayet güzel. İyi bir takım olduğumuzu söyleyebilirim. İyi oyunculara sahibiz. Antrenmanlarımız bile rekabet halinde geçiyor. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor takım için. Sosyal medyadaki videoları gördüm. Bu mutluluğu verebilmek çok önemliydi" dedi.



"Ailem artık benimle birlikte"


Ailesinin de 2 aydır Trabzon’da olduğunu sözlerine ekleyen Arnavut oyuncu, "Uyum sürecinin çok iyi geçtiğini söyleyebilirim. Çünkü ailem de artık yanımda. Buraya uyum sağlamam daha kolay oluyor benim adıma. Benim burada yapmam gereken antrenmanlarda çok çalışmak ve işime odaklanmak olacak. Hızlı ve iyi gidiyor" şeklinde konuştu.



"Hocamızın güvenini boşa çıkarmadığım için mutluyum"


Ernest Muçi, Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke’nin, bordo-mavili takıma geliş sürecinde çok önemli bir rol oynadığını aktararak, "Bana inanan insanlardan bir tanesiydi. Burada yaptığımız görüşmelerde de bana inandığını ve güvendiğini ifade etmişti. Çok önemli etkisi oldu. Bana inandığı ve güvendiği için kendisine teşekkür ediyorum. Antrenmanlarda iyi olduğunuz zaman bazen maçlarda istediğinizi yapamayabiliyorsunuz. Bana hep ’devam et olacak’ demişti hocamız. Hocamızım güvenini boşa çıkarmadığım için, ayrıca herkesi mutlu edebildiğim için mutluyum. Ben çalışmalarıma devam ediyorum. Doğal olarak da en iyi sonuçlar gelecektir" cümlelerine yer verdi.


Takımın şampiyon olabilmesi için ellerinde bütün imkanların bulunduğuna da değinen Muçi, "Buna ulaşabilmek için çok çalışmalıyız. İyi bir ortam var. İnanılmaz ortam var. Neden olmasın? Kiralık olarak Trabzonspor’da forma giyiyorum. Ben elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Burada tabii ki devam etmek isterim. Geleceğin nereye götüreceğini hep birlikte sonra göreceğiz" açıklamasını yaptı.



Ernest Muçi: "Takımda iyi bir rekabet ortamımız var"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Çocukluk hayali olan gökkuşağının altından dronla geçmeyi denedi İzmir’de yaşayan dron pilotu, Karaburun yolunda karşılaştığı gökkuşağının içinden geçme hayalini gerçekleştirmek için dronunu havalandırdı. Sonuç beklediği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlanırken, dron pilotu sonucu bilmesine rağmen çocukluk hayalini denediğini söyledi. 10 yıldır İnsansız hava aracı (İHA) kullanan dron pilotu Mustafa Kaçan, Karaburun yolu üzerinde seyir halindeyken karşısına çıkan gökkuşağını fırsata çevirerek dronunu havalandırdı. Çocukluk hayallerinden biri olan ’gökkuşağının içinden geçme’ fikrini denemek isteyen Kaçan, o anları kayıt altına aldı. Ancak deneme, beklendiği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Bir ışık kırılması olan gökkuşağı, dron ile üzerine gittikçe uzaklaştı. "Umudun gerçekleşmediğini gördük" O anların spontane geliştiğini söyleyen Kaçan, "10 yıldır dronlarla ilgileniyorum, aynı zamanda eğitmenlik yapıyorum. Karaburun’a doğru giderken hava hafif çiseliyordu. Işığın da doğru açıyla vurması sonucu gökkuşağı çok belirginleşti. Aracı sağa çektim ve dronumu kaldırdım. İlk bakışta umut vericiydi fakat umudun gerçekleşmediğini gördük" dedi. "Hayal kırıklığı oldu" Kaçan, deneyimin hem eğlenceli hem de öğretici olduğunu belirterek şunu söyledi: "Biraz hayal kırıklığı oldu. Çocuklukta hep anlatılan, gökkuşağının bittiği yerde define olduğu efsanesini düşündüm. Işık kırılmasını göstermek ve bunu biraz mizansenleştirip, hikayeleştirmek istedim. İzleyenler ‘İki dronu karşılıklı getirsek sıkışır mıydı?’ diye bile sordu. Işık çok güzel görünüyordu ama sonuç olarak gökkuşağının içinden geçilmiyor. Biz kovaladıkça o kaçıyor; hayat gibi aslında." Denemenin öğrenciler için de bilimsel bir örnek oluşturduğunu ifade eden Kaçan, "Çocukluğumuzun küçük bir hayal kırıklığıydı ama bir gerçeği de görmüş olduk. Buna rağmen ortaya çok keyifli bir görüntü çıktı" dedi.
Aydın Başkan Günel: ’Kuşadası turizmde yeniden marka kent oldu’ Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, 19’uncu TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde düzenlenen ‘İlçelerin Kalkınmasında Turizmin Rolü isimli panele katıldı. Panelde, Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Moderatör Orhan Belge’nin sorularını yanıtlayan Başkan Ömer Günel, "Çalışmalarımız sayesinde Kuşadası Türkiye turizminde yeniden marka kent haline geldi. Her yıl kendi turist rekorunu kırıyor" dedi. TTI İzmir 19’uncu Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, 54 ülkenin katılımıyla dün başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle düzenlenen fuarı, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel de ziyaret edip, ‘İlçelerin Kalkınmasında Turizmin Rolü isimli panele katıldı. Panelde, ÇEŞTOB Başkanı Moderatör Orhan Belge’nin sorularını yanıtlayan Başkan Ömer Günel, Kuşadası’nda turizminin 12 aya yayılması için hayata geçirdikleri projeler ile yapılması gerekenleri anlattı. Başkan Ömer Günel, panelin başında Kuşadası’nda turizm kaynaklı yaşanan zorluklara değindi. Turizm kenti olmanın öne çıkan sorunlarından birinin fiili nüfusun resmi nüfusun üzerine çıkması olduğunu belirten Başkan Ömer Günel, "Devletten resmi nüfus oranında bütçe alıyoruz. Ancak alınan bütçe fiili nüfusun ihtiyaçlarını karşılamakta eksik kalıyor. Bu da zaman zaman arzu edilen hizmetin verilememesine neden oluyor. Bu sorun aslında birçok kıyı turizm kentimizin de sorunu" dedi. Panelde, Avrupa’nın en büyük kongre merkezlerinden biri olan KOMER’in son durumuyla ilgili soruyu da yanıtlayan Başkan Ömer Günel, "Efes Kongre Merkezi, 2013 yılında açılan; maliyeti o dönemin parasıyla 100 milyon doları bulan bir tesis. Ancak dev tesis yıllardır kapalı. Bu bizim de kanayan yaramız. Efes Kongre Merkezi’nin en kısa sürede tekrar faaliyete geçmesi için en başından beri büyük çaba sarf ettik. Kuşadası’nda turizmi 12 aya çıkarmak için yapılan en büyük yatırımlardan biri olan KOMER için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Lakin ne yazık ki bu konuda herhangi bir gelişme olduğu müjdesini size veremiyorum" diye konuştu. Göreve geldikten sonra yaptıkları çalışmalar sayesinde Kuşadası’nın Türkiye turizminde yeniden marka kent olduğuna da dikkat çeken Başkan Ömer Günel, "Son yıllarda, küresel ve bölgesel olumsuzluklardan dolayı marka değerini yitiren Kuşadası’na yeniden marka değerini kazandırdık. Bunu yaparken de Kuşadası’nda turizmi 12 aya yaymak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, dünya çapında tanınan bir turizm kenti olmanın yanı sıra, kültürel ve doğal mirasımızı koruyarak, sürdürülebilir bir turizm destinasyonu olmak. 2019 yılında turizm seferberliğimizin başlamasıyla; turist sayısı hızla arttı. 2020-2021 yılları pandemi dolayısıyla durgun geçmiş olsa da 2022 itibariyle, hem kruvaziyer turizminde hem konaklamalı turizmde her yıl kendi rekorumuzu kırıyoruz. Hali hazırda gelen turist sayısı 1,5 milyon sınırına yaklaştı. 2026 yılında kruvaziyer yolcusu ile beraber 2,5 milyon turist ağırlamayı bekliyoruz. Kentimiz 22 adet 5 yıldızlı otel ve 29 bin 437 nitelikli yatak kapasitesine sahip. Otel ve tesislerimizde nitelikli yatak kapasitesi her yıl ortalama yüzde 5-10 oranında artmakta. 2026 sezonunda 4 zincir otel ve 3 bin 500 nitelikli yatak sahibi daha olacağız" dedi. Kuşadası Belediyesi olarak turizm fuarlarını da çok önemsediklerini belirten Başkan Günel, sözlerini şöyle tamamladı: "Kentimizin doğal, tarihi, kültürel zenginliklerini; alternatif turizm potansiyelini ve konaklama imkanlarını tanıtmak amacıyla turizmcilerimizle iş birliği içerisinde önemli turizm fuarlarına katılım sağlıyoruz. Fuarlarda turizmcilerle ve acente temsilcileriyle birebir görüşmeler gerçekleştirerek kentimizin etkin tanıtımını yapıyoruz. İngiliz turizm firmalarıyla da iş birliği içerisindeyiz. Bunun da karşılığını almaya başladık. Gelecek yıl Türkiye genelinde İngiliz turist sayısında azalma beklenirken bizim kurduğumuz temaslar sayesinde Kuşadası’nda artış yaşanacak. Bunun yanında kentimizde turizm yatırımları da yapıyoruz. Davutlar Mahallesi’nde hizmete açtığımız Ada Camping, bugün Türkiye’nin en çok tercih edilen kamp ve karavan merkezi. Yine dijital göçebeler için yaşama geçirdiğimiz Kampinova yeni turizm anlayışına farklı bir soluk getirdi. Ayrıca Kuşadası’nda yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz için de yeni turistik ve kültürel rotalar kazandırdık"
Bursa Osmangazi’de kadının gücü ve mücadelesi aktarıldı Hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan yaklaşımlarla çalışmalarını gerçekleştiren Osmangazi Belediyesi, 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı Günü etkinlikleri kapsamında ‘İnsan Kadın’ adlı panel ile ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadınının Bağımsızlık Öyküsü’ isimli sergiye ev sahipliği yaptı. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen panele CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz ve Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun’un yanı sıra STK temsilcileri, iş kadınları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, "Kadınların siyasete katılımı, modern demokrasinin olmazsa olmazıdır. Kadınların karar mekanizmalarında yer aldığı toplumlarda şeffaflık artmakta, sosyal yatırımlar güçlenmekte ve sürdürülebilir kalkınmalar hızlanmaktadır. Bugün bizler de ortak bir geleceği güçlendirmek için bir aradayız. Osmangazi Belediye’mizin düzenlediği bu etkinlik de bu amaca hizmet etmektedir. Bizler özgürlükçü ve kapsayıcı bir kent yaşamını hep birlikte kurmak istiyoruz" dedi. Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, kadınların toplum yapısı üzerindeki etkilerine vurgu yaparak, şu sözleri kaydetti: "5 Aralık 1934, Türk Cumhuriyeti kadınlarının yalnızca sandıkta birer seçmen olarak değil, kamusal yaşamın, karar alma mekanizmalarının ve demokratik temsilin asli öznesi olarak yer almasının bir miladıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, pek çok Avrupa ülkesinden önce gerçekleşmiş, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren adım adım uygulanmaya başlanmıştır. Bu büyük reform, Cumhuriyetimizin devrimci ruhunun en parlak göstergesidir." Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun da yaptığı konuşmada, mücadelenin süreklilik getiren bir şey olduğunu dile getirerek, kadın haklarının öneminin altını çizdi. Prof. Dr. Betül Batır moderatörlüğündeki panelde, Türk Kadınlar Birliği (TKB) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, Tüm Mühendis Kadınlar Derneği (TÜMKAD) Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ve Bursa Mühendis ve Mimar İş İnsanları Derneği (BUMİAD) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zarif Ayça Güler, Türk kadınının sosyal hayat ve iş dünyasındaki önemine vurgu yaptı. TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri, medeni kanunun, hukuki bir devrim olduğunu ve 5 Aralık 1934’te kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına altyapı hazırladığını belirterek, "Türk kadını, her alanda varlığını göstermiş oldu. Meslekler açısından da baktığımızda o günden bugüne kadınlarımız, yükselen Cumhuriyet profiliyle 2025’te yine önümüzde. Almanya’nın önde gelen teknik üniversitelerinden Berlin Teknik Üniversitesi’nde Bursa Kız Lisesi mezunu Prof. Dr. Fatma Deniz rektörlüğe atandı. Türk kadının yükselen profilini tüm dünyaya göstermiş olduk" diye konuştu. BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır da, iş kadınlarının her alanda yeri olduğunun altını çizerek, "Üretimde, sanayide, bir fabrikada montajda, her alanda kadın eli var. Bunların çoğalması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de kadınının iş gücüne katılım oranı yüzde 36 bandında, erkeklerin yüzde 71. Biz bu arayı kapatmak zorundayız. Çalışmalarımızı bu yönde farkındalık sağlayarak gerçekleştiriyoruz. Amacımız bu. Girişimci kadınlarımızın oranı ise yüzde 18. Bunu biz ne kadar daha fazlalaştırmak için çaba sarf edersek o zaman zaten daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğimize inanıyorum" açıklamalarında bulundu. TÜMKAD Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk ise kadının bilimdeki çalışmalarına dikkat çekerek "Hala hem Türkiye’de hem de dünyada mühendislikte, teknolojide, inovasyonda değişen süreçte kadın sayısı çok fazla değil. Dolayısıyla biz TÜMKAD olarak da buna bir ses veriyoruz. Çözüm sunup, aksiyonlar alıyoruz. Bugün veriler bir tık daha iyi gözükse de gidecek çok yolumuz var. Daha adını henüz duymadığımız, dünyanın daha iyi bir olması için çalışan yüzlerce, binlerce kadınımız var" şeklinde görüşlerini dile getirdi. BUMİAD Başkan Vekili Zarif Ayça Güler de, ‘Mühendis İşveren Kadınların İş Hayatına Etkileri’ konulu konuşmasında "Mühendis işveren kadınlar, şirketlerini yönetirken kadın istihdamına karşı çok hassaslar. Yenilikçi, kapsayıcı, tamamen personeliyle beraber takım oyuncusu gibi hareket ederek bir rol model olma niteliğindeler. Özellikle lise ve üniversite çağındaki genç kızlara örnek bir iş modeli olarak karşımıza çıkar" değerlendirmesinde bulundu. Panelin son bölümünde DC NextGen Teknoloji Kurucusu Demet Orakçı da, ‘Teknolojik Vizyon ve Örnek Girişim’ adlı bir sunum gerçekleştirdi. Panelin ardından TKB İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sevtap Şirin’in ‘Haremden Özgürlüğe Türk Kadının Bağımsızlık Öyküsü’ adlı sergisi açıldı. Sergi açılışında konuşan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, kadının özellikle toplumların gelişiminde büyük rol oynadığını vurguladı. Hasan Öztürk yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Her gün neredeyse bir kadınımız, bir erkek şiddetiyle hayattan koparılıyor. Bu konuda da en büyük rol hepimize düşüyor. Kadının yapamadığı bir şey yok, ben görmedim. Hatta erkeğin yapamayacağı işleri de kadının yaptığına şahidiz. Bu anlamlı sergi için çok teşekkür ediyorum. Eğer Türkiye Cumhuriyeti, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundaysa ki zorundayız, o zaman kadını geride bırakmak gibi bir lüksümüz olamaz. Ancak kadın erkek yan yana olduğumuz anda ve her platformda, her meslekte yan yana olmayı becerdiğimizde muasır medeniyetler seviyesini göreceğiz." Sergi hakkında bilgiler veren Sevtap Şirin de, kadının mücadelesinin ve özgürlükçü ruhunun aktarıldığını söyledi. Kurdele kesiminin ardından protokol, sergiyi gezerek kadının yükselişini yansıtan fotoğraf ve çalışmaları ilgi ile takip etti.
İstanbul PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri’ne operasyon: 11 gözaltı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. 11 kişi operasyonda yakalanırken, Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararıyla el konuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından PAYCO Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. ile şirket yetkilileri hakkında yasadışı bahis ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası denetim raporu ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen rapor incelendi. Her iki raporda da yasadışı bahis ve yasadışı forex/dolandırıcılık faaliyetlerinden elde edilen suç gelirlerinin, elektronik para ve ödeme hizmeti sunan kuruluşlar üzerinden sistematik şekilde finansal sisteme sokulduğu ve çok sayıda şirket üzerinden aklandığı belirlendi. Öte yandan eylemin bireysel bir faaliyet değil örgütlü bir yapılanma tarafından yürütüldüğü de tespit edildi. Soruşturma kapsamında elektronik para kuruluşu bünyesinde 1 örgüt lideri, liderliğe bağlı 3 yönetici, bu yöneticilerin talimatları doğrultusunda operasyonel düzeyde faaliyet yürüttüğü değerlendirilen 7 örgüt üyesinden oluşan hiyerarşik bir suç örgütü yapısının oluşturulduğu ve çok sayıda yüksek riskli ve suçla bağlantılı finansal hareket belirlendi. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Yalova’da, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce eş zamanlı operasyon düzenlendi. 11 şüpheli gözaltına alınırken, şüphelilere ait malvarlıklarına ve Payco Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. şirketine, İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla el konuldu.
Tokat Binalar arasında kalan türbe unutulmaya yüz tuttu Tokat’ta binaların arasında sıkışıp kalan Hz. Tevfik Baba Türbesi’nin yaya yolunun da duvarla kapatılarak otoparka dönüştürülmesi nedeniyle unutulmaya yüz tuttu. Tokat’ta vatandaşların manevi ziyaret noktaları arasında yer alan ve Anadolu erenlerinden Hz. Ömer’in talebeleri arasında bulunduğuna inanılan Hz. Tevfik Baba Türbesi, unutulmaya yüz tuttu. Mahalle sakinlerine göre türbenin bulunduğu alan geçmişte eski evlerin arasında huzurlu bir ziyaret noktasıyken, artan yapılaşmanın ardından binaların arasında sıkışıp kaldı. Yaya yolu örülerek otoparka çevrildi İddiaya göre bölgede yaşayan bazı kişilerin araçlarına zarar gelmemesi için, belediye kayıtlarında yaya yolu olarak görünen alan duvarla kapatıldı. Yolun kapatılmasıyla türbeye giriş engellenirken, mahalleli alanın otopark olarak kullanılmaya başlandığını söyledi. "Uyuşturucu kullanan gençlerin mekânı oldu" Mahalle sakinlerinden Tevfik Eşsiz, türbenin yıllardır bakımsız bırakıldığını belirterek; "Bu mübarek uzun yıllardır burada yatıyor. Ben de doğma büyüme burada yaşıyorum. Türbe eski evlerin arasındaydı, çok nezih bir ortamı vardı. Binalar çoğalınca arada kaldı. Bir iki şahıs arabaları çizilmesin diye vatandaşlar gelmesin diye yaya yolu görünen yeri ördüler, kendilerine otopark yaptılar. Yol kapanınca burası uyuşturucu kullanan gençlerin toplandığı bitirim bir yer oldu. Polis de şahıslar da gelmiyor. İçki içip sabahlara kadar oturuyorlar. Türbe kendi haline terk edildi" dedi. "Civar illerden insanlar gelirdi, şimdi giriş kapalı" Türbenin geçmişte özellikle çocuğu olmayan kadınlar tarafından sıkça ziyaret edildiğini söyleyen Eşsiz, "Civar illerden gelenler olurdu. Dua ederlerdi. Ama giriş kapatıldığı için ziyaret kalmadı. Eskiden burada görev yapan Ahmet hocamız vardı. Kendisi Mısır’da okumuştu. Bu zatı araştırmış, çok derin bir âlim olduğunu bize anlatırdı" diye konuştu.
Kayseri Kayserili genç girişimciler zihnin MR’ını çekecek Kayseri’de genç girişimciler tarafından Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde insan zihninin bilişsel matematiğini analiz edebilen ve dünyada doğrulanmış zihin odaklı yapay zeka çekirdeği olan Zihinötesi Yapay Zeka Modeli-Clinisyn’i geliştirdi. HSD Core Labs Teknoloji A.Ş. tarafından insan zihninin bilişsel matematiğini analiz edebilen yapay zeka çekirdeğinin tanıtımı yapıldı. Tanıtım programında proje hakkında bilgiler veren firma CEO’su Hasan Aker; "Yaptığımız iş çok değerli bir iş. Tamamen ruh sağlığını etki altına alan fakat birçok noktaya dokunan bir iş. Bugün toplumun birçok noktasında kamu yararına kullanılabileceği gibi ihracat tarafında da dünyanın hemen hemen her ülkesinde kullanılabiliyor. Çalışmamız; ’Bir davranış ortaya çıkmadan görülebilir mi’ sorusu ile başladı. Tıpta görüntüleme tekniklerini izledik; röntgen, MR, EEG gibi. Bu noktada ruh sağlığı anlamında zihni görüntüleyen bir sistem yok. Fakat Clinsiyn ile birlikte artık dünya üzerinde ruh sağlığında da bir görüntüleme sistemi kuruldu diyebiliriz. Davranışın dijital görüntüsünü anlatmamız gerekirse; dil kullanımındaki mikro değişimleri okuyan ve okuduğu mikro değişimleri mikroanaliz sistemiyle birlikte tamamen analize oturtan ve duygusal iniş çıkışları analiz edip burada dürtü kontrolünü değerlendiren bir proje bu. Burada ufak bir ses kaydı ile tamamen duygu zincirini ortaya çıkartabiliyoruz ki bu yine birçok alanda farklı şekillerde bulunabiliyor. Şuan toplumumuzda birçok suça sürüklenen çocuk konusundaki suçlar; tamamen yüzde 65 oranında patolojik tanıyla kaynaklanıyor. Yani bir patolojik tanıya sahip olan kişiler; şuanda toplumda bu sebepten cezaevlerinde olan kişilerin neredeyse yüzde 65’ini oluşturuyor. Bununla ilgili çalışmalarımız halen cezaevlerinde devam ediyor" dedi. Asıl amacın zihnin görüntülenmesi olduğunu aktaran Aker; "Uygulama alanlarına baktığımızda; bağımlılık erken uyarı sistemi var, net olarak bu tanıyı tespit edip ’burada risk var’ uyarısı verebiliyoruz. Şiddet, öfke döngüsü analizine başvurabiliyoruz. Psikolojik travmalarda, psikiyatrik tanılarda yardımcı faktör olarak kullanabiliyoruz. Çelişki, yalan gibi konuların tespitinde değerlendirebiliyoruz. Biz buna her zaman ’Psikolojinin MR’ı’ dedik. Buradaki asıl amaç görüntüleme. Psikolog analizi alsın ki tanıyı daha rahat koyabilsin" ifadelerini kullandı. Projenin henüz Ar-Ge safhasındayken önemlü ülkelerden işbirliği teklifleri aldıklarını da sözlerine ekleyen Aker; "Almanya’dan 2 klinik, Rusya’dan 14 klinik, ABD’den 141 klinik denemek istedi. Almanya, İtalya ve Rusya’dan da teknoloji şirketlerinden direk olarak işbirliği talebi aldık. Bu bizim için onur verici gelişmedir. Dünyanın bir yapay zeka çekirdeğini Türkiye’den talep ettiğini gururla söylemek istiyorum" diye konuştu. "Şehrim adına gurur duydum" Genç girişimcilerin gurur duyulacak bir çalışma ortaya koyduğunu belirten Vali Gökmen Çiçek ise; "CEO’muzun yaptığı sunumda gerçekten çok heyecanlandım. Bunu gerçekten Kayseri’de mi yapıyoruz diyerek konu ilgimi çekmişti. Şehrim adına gurur duydum. Kayseri’de çok güzel şeyler olduğunu hep beraber görüyoruz. Kayseri; hep söylediğim gibi Anadolu’nun ortasında başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Sanayide yazdığımız başarı hikayesini tarım ve diğer alanlarda da yapmaya devam ediyoruz. Teknolojik yönden yapay zekayla ilgili gelişmeleri çok hızlı takip edip bir adım öne çıkmak için mücadele vermek zorundayız. İşte arkadaşlarımız böyle bir mücadelenin içerisinde şehrimizce gurur duyabileceğimiz bir çalışmaya ortaya koymaya çalıştılar" dedi. Tanıtım programı sonunda projede emeği geçenlere plaket takdim edildi.