GÜNDEM - 04 Mart 2025 Salı 09:27

Fatih’in Trabzon’u fethederken kullandığı güzergah 564 yıl sonra tespit edildi

A
A
A
Fatih’in Trabzon’u fethederken kullandığı güzergah 564 yıl sonra tespit edildi

Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u 1461 yılında fethederken kullandığı sefer güzergahı 564 yıl sonra tespit edildi. 8 akademisyen 2 yıl süren çalışmanın ardından Fatih Sultan Mehmet’in ordusuyla Bayburt-Aydıntepe-Maçka üzerinden Trabzon’a geldiğini belirledi.


Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Köse’nin yürütücülüğündeki "MÖ 401-400 yılında Onbinler’in ve 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Karadeniz’e varış güzergahlarının tespit edilerek modellendirilip coğrafi işaretle belirlenmesi" projesi, AB destekli COST Aksiyonu Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği Programı-SEADDA kapsamında KTÜ Teknoloji Transferi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin katkısıyla hazırlanarak TÜBİTAK’a sunuldu. Trabzon, Erzurum ve Gümüşhane’deki üniversitelerden 8 kişilik akademisyenin katılımıyla başlatılan projede kara güzergahı tespit edildi. Yaklaşık 2 yılda tamamlanan çalışma ile savaş ile fetih rotaları belirlendi. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethi için Bayburt-Aydıntepe-Maçka rotasını izlediği tespit edilirken, akademisyenler tarafından belirlenen rotalar dijital olarak haritalandırıldı.


Proje ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. İsmail Köse, 2 yıl boyunca literatür ile topografyayı eşleştirmeye çalıştıklarını belirterek "Biz yaklaşık 2019 yılından itibaren bu yolları çalışıyor araştırıyorduk. Fakat finansman sorunu yaşamaya başladık. Bizim bütçelerle alttan çıkamamaya başladık. Proje yazmaya karar verdik. 2019 yılından itibaren projelendirdik. TÜBİTAK’a sunduk ve uluslararası proje olarak kabul edildi. 2022 yılında başladık araziyi taradık. 2024 yılında tamamladık. Arazide Trabzon’a ulaşan çok sayıda ticaret yolu, kadim yol, askeri yol, lejyon yolları mevcut. Fakat bizi burada ilgilendiren önemli bir nokta var. Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’un fethinde kullandığı güzergah Bayburt’tan itibaren bilinmiyor. Bazı çalışmalar var, bazı iddialar var fakat arazide desteklenmiş iddialar değil bunlar. Literatür mevcut fakat rotasını açıklayan bir menzilname yok. İkinci olarak günümüzde yaklaşık 2 bin 400 yıl önce milattan önce 400-401 yıllarında Onbinler’in Güney Anadolu’dan Kuzey yürüyüşlerinde takip ettikleri güzergahın da Bayburt’tan itibaren olan kısmı tam olarak bilinmiyor. Biz projelendirerek bu kısımları bulmayı literatürü ve arazideki topografya kullanarak haritalandırmaya, coğrafi işaretleme ve şehrimizin, çevre şehirlerin kullanımına sunmayı hedefledik. 2 yıl boyunca literatürü taradık. 8 kişilik bir ekip olarak literatürle topografyayı eşleştirmeye çalıştık ve haritalandırdık" dedi.



"Koruma altına alınabilecek turizme kazandırılabilecek ölümsüzleşen bir eser bırakacağız"


Güzergah ile ilgili umdukları kadar iz bulamadıklarını kaydeden Köse, "Güzergahla ilgili iddialar var ama bizimki ilk. Öncelikle sevinçliyiz. Koruma altına alınabilecek turizme kazandırılabilecek ölümsüzleşen bir eser bırakacağız. Fakat bu eserin bir de fiziksel kısmı var. Fiziksel kısmında işaretlerin konulması lazım ki bizim projemizin kapsamını da yetkimizi de açıyor. Yolların turizme kazandırılması bazı alanların düzenlenmesi gerekiyor. Bu tamamen Büyükşehir Belediyesi’nin, Valiliğin, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ve çevre illerin yetkisine düşüyor. Güzergahı belirlemek için topografyadan yola çıktık. Arazide izler bulmayı ümit ediyorduk ve bulduk. Kale yapıları bulduk. Fakat umduğumuz kadar yoğunlukta ve genişlikte iz bulamadık. Bölgeden geçen Karayolları izlerin büyük bir kısmını yok etmiş. Zaman ve hazine avcıları yok etmiş. Umduğumuz oranda bulgu bulamadık. Bu da bizim yolları, rotaları yüzde 100 kesinlikle belirleyebilmemizin önünde önemli bir engel oldu. Yüzde 90 kesinlikte belirleyebildik halen yüzde 10’luk bir soru işareti. Bilim zaten virgül nokta ile bitmez hala bizde yüzde 10’luk soru işareti bırakarak yolları belirlemiş olduk. Fakat yüzde 90 çok büyük bir oran" şeklinde konuştu.



Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fetih rotası belirlendi


Karadeniz Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Doç. Dr. Osman Emir ise 4 ana rota üzerinden ilerlediklerini belirterek "Güzergah için taslak bir haritamız var. 4 ana rotamız var. İpek Yolu olarak bilinen Osmanlı döneminde ama Roma Döneminden itibaren kullanılan klasik güzergahımız var. Bugünkü Hamsiköy üzerinden geçen eski Zigana Yolu ve bu rota üzerinde eski çağa kadar inen kaleler, köprüler ve gözetleme kuleleri var. Bunun dışındaki yollar yazlık yol olmakta ve yine Roma döneminde itibaren daha kısa olduğu için yaz dönemleri olarak kullanılan karakapan yolu, kuştul ve galyan yolu dediğimiz alternatiflar var. Bu yolların bir kısmı Gümüşhane bölgesine inerken diğer kısımları da Bayburt rotasına inmektedir. Aslında proje sonuçlanmadan net ifadeler kullanmak istemiyoruz çünkü bilimsel makale yayınlandık sonra açıklanmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. Bayburt üzerinden hareket ettiklerini Aydıntepe rotasını takip ederek Maçka’nın bir rotasından aşağıya indiklerini söyleyelim" ifadelerini kullandı.



Fatih’in Trabzon’u fethederken kullandığı güzergah 564 yıl sonra tespit edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.