ASAYİŞ - 21 Eylül 2021 Salı 15:30

Göğsüne bıçak saplanan, başı taşla ezilen Pınar Kaynak cinayetinin 2 sanığı hakim karşısında

A
A
A
Göğsüne bıçak saplanan, başı taşla ezilen Pınar Kaynak cinayetinin 2 sanığı hakim karşısında

Trabzon’un Ortahisar ilçesi Çukurçayır Mahallesi’nde 15 Ağustos 2017’de bir çocuk annesi 24 yaşındaki Pınar Kaynak’ın öldürülmesinden sorumlu oldukları şüphesiyle tutuklanan şüphelilerin ilk duruşması görüldü.

Trabzon’un Ortahisar ilçesi Çukurçayır Mahallesi’nde 15 Ağustos 2017’de bir çocuk annesi 24 yaşındaki Pınar Kaynak’ın öldürülmesinden sorumlu oldukları şüphesiyle tutuklanan şüphelilerin ilk duruşması görüldü. Göğsüne bıçak saplanan, başı taşla ezilmiş halde bulunan Pınar Kaynak cinayetinin 2 sanığı suçlamaları kabul etmezken, duruşma ileri bir tarihe ertelendi.


Trabzon’un Ortahisar ilçesi Çukurçayır Mahallesi’nde, 15 Ağustos 2017’de yaşanan olayda, 24 yaşındaki 1 çocuk annesi Pınar Kaynak, göğsüne bıçak saplanmış ve başı taşla ezilmiş halde ormanlık alanda ölü olarak bulundu. Cinayeti aydınlatmak için Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ile Ortahisar İlçe Jandarma Komutanlığı Asayiş ekipleri faili meçhul olarak kalan Pınar Kaynak cinayetini çözmek için özel birim kurdu. Her bir ayrıntıyı ile tek tek inceleyen jandarma ekipleri, Kaynak’a ait cep telefonunun kayıp olduğunu tespit etti. Cep telefonunun sinyallerinden yola çıkan jandarma ekipleri, Mustafa Gülyüz’e ait olan hattın kayıp telefondan sinyal verdiğini belirledi. Bunun üzerine hareket eden jandarma ekipleri, Kocaeli’nde bulunan Mustafa Gülyüz’ü gözaltına alarak Trabzon’a getirdi. Buradaki ifadesinde Mustafa Gülyüz’ün cep telefonunu Pazarkapı’da bir yerden aldığını ve İstanbul’da sattığını öne sürdü. Jandarmada DNA’sı için kendisinden kan alınan Mustafa Gülyüz’ün sonuçları Ankara Jandarma Kriminal Komutanlığa gönderildi. Burada yapılan eşleşmede Pınar Kaynak’ın üzerinden alınan sperm örneğiyle uyuştuğu tespit edildi.



Tornavida da kan izleri tespit edilmişti


Yeniden sorgulanan Mustafa Gülyüz bu durum üzerine kendisinin Pınar Kaynak ile ilişkiye girdiğini ama öldürmediğini öne sürdü. Mustafa Gülyüz ifadesinde “Necati Parmak isimli arkadaşımın evinde otururken akşam markete arkadaşıma ait minibüs ile gittik. Geri dönerken, Pınar Kaynak’ı gördük arabaya aldık” bilgisini verdi. Bu ifadenin ardından Necati Parmak’nın evinde ve arabasında arama yapıldı. Pınar Kaynak’ın göğüs kısmında tornavida ile zorlandığını daha önceden tespit eden ekipler, Necati Parmak’ın evinde buldukları bir adet tornavida üzerinde inceleme yaptı. Yapılan incelemede ise tornavida da kan izleri tespit etti. Tüm bunların ardından gözaltına alınarak "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme ve tecavüz" iddiasıyla adliyeye çıkartılan iki şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu sanıklar bir süre sonra güvenlik gerekçesiyle farklı illerdeki cezaevlerine gönderildi.



"Beraber esrar içtik"


Göğsüne bıçak saplanan, başı taşla ezilmiş halde bulunan Pınar Kaynak cinayetinin 2 sanığı hakim karşısına çıktı. 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya farklı illerdeki cezaevlerinde tutuklu bulundukları için Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan 2 sanık, suçlamaları kabul etmedi. Pınar Kaynak’ın ailesinin, tanıkların ve tarafların avukatlarının katıldığı duruşmada savunma yapan sanık Mustafa Gülyüz, Pınar Kaynak’ı yakından tanımadığını belirterek, "Sadece arkadaşlarımın yanında görünce selamlaşıyorduk. Olay akşamı Necati ile buluştuk. Kendisiyle Çukurçayır Mahallesi’ne gitmek için yola çıktık. Yolda karşılaştığımız ve köprüde oturan kızı görünce, yanına yaklaştık. Kolu ve yüzü yaralı haldeydi. Aracımıza aldığımız kadınla olay mahalline gittik. Bize ’alkol var mı?’ diye sordu. Esrar vardı hep birlikte esrar içtik. Saat 23.00’da eşinin aramasıyla bizi orda bırakan Necati, araçla ayrılıp, evine gitti. Maktulle ilişkiye girdik. Bir süre orada oturduk. ’Gidelim’ dememe rağmen benle gelmedi. Oradan ayrılıp, yürüyerek eve gittim. Sonrasını bilmiyorum" dedi.


Mahkeme başkanının maktule ait adli tıp raporunda zorlama ve tecavüz şüphesine yönelik sorusu üzerine Gülyüz, tecavüz iddiasını kabul etmedi. Gülyüz, cinayet iddiasını da kabul etmediğini vurgulayarak, "Tecavüz iddiasını kabul etmiyorum. Öyle bir şey olsa çevredeki evlerden duyan, gören olurdu. Sonrasında neler yaşandığı bilmiyorum. Cinayette bir dahlim yok. Ertesi gün kalktığımda sabah polisleri, olay yerine giderken gördüm. Cinayet iddiasını kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.



"Sabah işe gittiğimde, olayı durakta duydum"


Cinayete yardım ettiği öne sürülen Necati Parmak ise, suçlamaları kabul etmeyerek, "Eşim arayınca, onları bırakıp, araçla bölgeden ayrıldım. Eve geldiğimde, terasta içki içerken, motosikletli bazı şahısların, olay yerine doğru gittiğini gördüm. Bunlar, bölgede geri dönüşüm atıkları toplayan kişilerdi. Kim olduklarını bilmiyorum. Sabah işe gittiğimde, olayı durakta duydum. Telefonla Mustafa’yı aradım. ’akşam ki kadın öldürülmüş’ dedim. O da ’cinayeti kim işlediğini bilmediğini, en son kadını bırakıp, bölgeden ayrıldığını’ söyledi" ifadelerini kullandı.



"Bu olayda farklı kişilerinin de olduğunu düşünüyorum"


Duruşmaya katılan baba Mehmet Kaynak da İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gece geç saatlerinde kızım vahşice öldürüldü. Eziyet çektirilerek, bıçakla ve kafası taşla ezilerek öldürüldü. Ben bunu kendime yediremiyorum. Böyle bir cinayet daha önce Trabzon’da işlenmedi. 4 yıl sonra failleri bulundu. Tutuklu olarak yargılanıyorlar. Dosya gizli olduğu için içeriğini bilemiyoruz. Bu olayda farklı kişilerinin de olduğunu düşünüyorum. 2 kişi yakalandı ama gizli dosya olduğu için bilemiyoruz" diye konuştu.


Mahkemeye heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 23 Kasım’a erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.