ÇEVRE - 29 Haziran 2025 Pazar 09:59

İklim değişikliği bin kat hızlandı: Kıyılar tehlikede, ekosistem alarm veriyor

A
A
A
İklim değişikliği bin kat hızlandı: Kıyılar tehlikede, ekosistem alarm veriyor

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim değişikliğinin doğanın binlerce yıl boyunca yaşadığı doğal bir süreç olduğunu ancak günümüzdeki hızın insan etkisiyle tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi.


Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, geçmiş dönemlerde Güneş’in etkisi, astronomik döngüler, volkanik faaliyetler ve tektonik hareketler gibi doğal nedenlerle iklimin 150 bin yılda ortalama 1 derece ısınıp soğuduğunu, ancak günümüzde aynı sıcaklık artışının sadece 150 yılda gerçekleştiğini kaydetti. Kadıoğlu, "İklim değişikliği her zaman olan bir şey ilk kez olmuyor. Güneş, astronomik hareketler, volkan patlamaları, tektonik hareketlerden dolayı iklim geçmiş yıllarda hep dünyada 150 bin yılda yaklaşık 1 derece ısınıp soğumuş. Sanayi devrimi ile baktığımız zaman 150 yılda bir ısındığımızı görüyoruz. Bu tabi insan kaynaklı. Doğal iklim değişikliğine göre bin kat hızlı. Esas tehlike burada. Normalde dünyanın soğuyor olması gerekiyordu. Ama insan devreye girdi öyle bir iklimi değiştirdi ki bin kat hızlı ve ekolojik sistem buna ayak uyduramıyor. Bazı türlerde yok oluşlar gibi problemler yaşıyoruz. İklim değişikliği normalde problem olmadığı halde bu kadar hızlı olması problem teşkil ediyor" dedi.



"Deniz seviyesi 2070’e kadar 1,5 metre yükselebilir"


Küresel ısınmanın etkilerinin yalnızca buzulların erimesiyle sınırlı olmadığını ifade eden Kadıoğlu, asıl tehlikenin deniz suyu sıcaklıklarının artmasıyla yaşandığını vurguladı. Kadıoğlu, "Buzların erimesinden daha çok deniz sularının ısınmasından dolayı sular genleşiyor ve yükseliyor. Dünyanın genelinde ortalama 2070 yılına kadar 60 cm civarında su seviyesinin yükselmesi bekleniyor. Karadeniz kıyılarında bu 1,5 metre gibi tahmin ediliyor. Burun kuralı diye bir kural var. Su dikey yönde bir birim yükselirse yatayda 100 birim alana etki ediyor. 60 cm yükselse 60 metre kıyıların su altında kalacağını, erozyona tabi olacağını, yer altı sularının tuzlanacağını düşünmek gerekiyor. 1 metre ise 1 kilometreden fazla kıyılar su altında kalacak. 2 derece ısınırsa neler su altında kalacak, 4 derece ısınırsa neler su altında kalacak gibi bazı simülasyonlar var. Trabzon kıyılarında 2 ve 4 derecede su alacak kıyılar belli. Buna göre kıyıları kullanmamız lazım. Kıyıları daha çok rekreasyon, park ve bahçeler şeklinde yapmamız gerekiyor. Uzun yıllar ayakta kalacak sanat yapıları gibi şeyleri yapmamak lazım. Çünkü onlar sürdürülebilir olmayacak" şeklinde konuştu.



"Karadeniz’de ağaç sınırı daha yukarı kayıyor"


İklim değişikliğinin etkilerinin sadece deniz seviyesinde değil, doğrudan doğada da gözlemlendiğini ifade eden Kadıoğlu, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde orman sınırlarının yükseldiğine dikkat çekerek, "İklim değişikliğinin doğada da işaretleri var. Karadeniz’de, Trabzon’da yaylaya doğru ağaçların ilerlediğini görüyoruz. Ağaç sınırı daha yukarı kayıyor. Eskiden bir ağaç sınırı vardı. Oradan yukarı ağaç olmazdı. Isınma ile beraber ağaç sınırı yaylaya doğru ilerliyor. Ormanlarda böceklenme görüyoruz. Kaçkarlardaki buzullarda da erimeler oluyor. Normalde buzullar eriyor kışın geri geliyordu şuan geri gelme çok az. Değişik bitki türleri, böcekler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi iklimlerle alakalı olaylar" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.