EKONOMİ - 05 Ağustos 2025 Salı 10:58

Karadeniz’in en uzun dağ kızağı Trabzon’a yapılıyor

A
A
A
Karadeniz’in en uzun dağ kızağı Trabzon’a yapılıyor

Trabzon’un Yomra ilçesinde Karadeniz Bölgesi’nin en uzun dağ kızağı projesi hayata geçiriliyor. Yaklaşık 850 metre uzunluğundaki parkur, bölgenin turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor.


Yomra ilçesinde geçtiğimiz aylarda yapımına başlanılan Karadeniz Bölgesi’nin en uzun dağ kızağı projesinin inşası sürüyor. Hem doğayla uyumlu mimarisi hem de sunduğu farklı eğlence seçenekleriyle dikkat çeken projede dağ kızağı 850 metre uzunluğunda olacak. Adrenalin tutkunları dağ eteklerinden kıvrımlı ve eğimli parkurda iki kişilik araçlarla ilerlerken, otomatik fren sistemi sayesinde güvenli bir şekilde hız yapabilecek. Yerden yükseltilmiş çelik raylar üzerinde hareket eden dağ kızağında projesinde aynı zamanda ailelerin ve turistlerin vakit geçirebileceği pek çok sosyal donatı da yer alacak. Doğal peyzajla bütünleşen restoranlar, çocuk oyun alanları, açık hava eğlence bölümleri ve yöresel ürünlerin satılacağı butik dükkânlar da projeye dahil edildi.


Eylül ayı sonunda dağ kızağı projesinin bitirilmesi hedeflenirken, proje ile ilgili bilgiler veren Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Karadeniz Bölgesi’nin en uzun mesafeli dağ kızağını yaptıklarını söyledi.


Yaklaşık 850 metre uzunluğu olan dağ kızağı projesinin teknolojik olarak Türkiye’deki en gelişmiş dağ kızağı olacağını belirten Başkan Bıyık, "Araçların birbirine yaklaşma mesafesini otomatik olarak frenleyen bir sisteme sahip ve 25 adet 2’şer kişilik araçla bugün Türkiye’deki en gelişmişini burada yapıyoruz. Burayı sadece dağ kızağı olarak nitelendirmiyoruz. Burası yaklaşık 50 dönümlük bir alan. Bunun 25 dönümünü yatırımcı ile birlikte dağ kızağı ve eklentileriyle bir alan yapıyoruz. Bunun içerisinde yetişkinler için dağ kızağı, çocuklar için oyun alanları, farklı alanlarda eğlence noktaları, hediyelik eşya satış noktaları gibi çok fonksiyonlu olacak. Birçok ildeki dağ kızaklarını inceledik. Oralarda sadece dağ kızağını yaptıktan sonra alandan çıkıyorlar. Burada ise bir insanın bir gününü geçirebilecek olduğu bir alanı yapmaya çalışıyoruz. Dağ kızağının yan tarafından da belediyemize ait bir arazi var. Orası içinde proje çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu alanda da vatandaşın gelip pikniğini, mangalını yapabilecek olduğu bir alan oluşturmaya çalışıyoruz. Bulunduğumuz alanda 5 bin metrekareye yakın bir otopark alanımız olacak. Türkiye’de yapılan dağ kızakları içerisindeki en kapsamlı ve modern tesisi yapıyoruz" dedi.


"Eylül ayı sonunda dağ kızağını tamamlamış olacaklar"


Projenin yıl sonuna kadar vatandaşların hizmetine açılacağını kaydeden Başkan Bıyık, "Hava koşullarından kaynaklı aksamalar oldu. Fiziki şartlar nedeniyle zaman zaman aksamalar olabiliyor. Yatırımcı arkadaşlarımız Eylül ayı sonunda dağ kızağını tamamlamış olacaklar. Şuanda montaj çalışmaları devam ediyor. Kasım sonu gibi restoran, oyun alanları, kafeterya ve sosyal tesislerin çalışmaları tamamlanabilir. 25 dönümün kapsamlı bir şekilde tamamımın açılması yılbaşını bulacaktır. Ama kademeli bir şekilde açılabilir. Sene sonuna kadar vatandaşlarımızın hizmetine girmiş olacak" şeklinde konuştu.


"Bittiği zaman şehrimizin turizmine katkı sağlayacağını düşünüyorum"


"Trabzon’umuza gelen insanların sürekli belli noktalar haricinde zaman geçirebilecek oldukları yer bulunmuyor" diyen Başkan Bıyık, "Malum şehre gelen turistlerin en fazla zaman geçirdiği ve konakladığı alan Yomra ilçesi. Burada konaklayan turistlerin başka ilçelere gidip zaman geçirmeye çalışıyor. Burada belki 2 gününü geçirebileceği bir destinasyon olmuş oluyor. Çevre iller içinde düşündüğümüzde kapsamlı bir alan. Dağ kızağı 5-10 dakika sürüyor. Önemli olan buraya gelen insanların yemeği yemesi lazım, farklı eğlenceli alanlarında eğlenmesi gerekiyor. Zamanını geçirmesi lazım. 2026 yılında buraya gelen insan bir gününü burada zaman geçirebilecek. Bu sadece Yomra’nın projesi değil. Bunu bölge için yapıyoruz. Geniş kapsamlı bir düşünce içerisindeyiz. Bittiği zaman şehrimizin turizmine katkı sağlayacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.


(OK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargıtay’dan Sinan Ateş davası için "onama" talebi Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülmesine ilişkin davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini tamamladı. Başsavcılık, davada verilen mahkûmiyet ve beraat kararlarının onanmasını talep etti. Sinan Ateş’i tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar Eray Özyağcı, Suat Kurt ve Vedat Balkaya ile azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Doğukan Çep ile Tolgahan Demirbaş hakkındaki hükümlerin hukuka uygun olduğu tebliğnamede belirtildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Mustafa Uzunlar, Emre Yüksel ve Murat Can Çolak hakkında ise "tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan verilen hapis cezalarının da yerinde olduğunu değerlendirdi ve bu hükümlerin esastan reddi ile onanmasını istedi. Tamamlanan tebliğnamede, bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının da değerlendirildiği belirtilirken, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı aktarıldı. Bu çerçevede, beraat hükümlerinin de onanması talep edildi. Başsavcılık, sanık müdafileri ile katılan vekillerinin ileri sürdüğü delil değerlendirmesi, suç vasfı, eksik inceleme ve usule aykırılık iddialarını yerinde görmedi ve yerel mahkeme kararlarının dosya kapsamına, delillere ve hukuka uygun olduğunu ifade etti. Mahkûmiyet kararının ardından avukatlar dosyaya itiraz etti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, itirazı reddetti. Bunun üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, incelemesini tamamladı. Tebliğnamede itirazların esastan reddi ile hükümlerin onanması talep edildi. Davayla ilgili son kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi verecek.
Kocaeli Çayırova’da afete hazırlık eğitimi Kocaeli’de yürütülen "Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi Projesi" kapsamında düzenlenen eğitimlerin 10’uncusu Çayırova’da gerçekleştirildi. İki gün sürecek eğitimlerde Çayırova’daki mahalle gönüllüleri afetlere karşı bilinçlendirilecek. Çayırova Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Soba, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Açılış programında açıklamalarda bulunan Başkan Bünyamin Çiftçi, "Bugün çok önemli bir program vesilesiyle bir aradayız. Ülkemiz afet bölgesinde yer alan bir konumda. Afet denilince hepimizin aklına deprem geliyor ama afetler insan kaynaklı ve doğal kaynaklı olarak ikiye ayrılıyor. Afetlere karşı dirençli toplum ve şehirler oluşturmak da eğitimlerden geçiyor. Bu noktada Büyükşehir Belediyemizin yaptığı çalışma çok önemli. Bizler de Çayırova Belediyesi olarak, okullarımızda ve STK’larımızda bu eğitim çalışmaları sürdürüyoruz" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Soba ise Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi Projesi’nin Büyükşehir, Kocaeli Üniversitesi ve AFAD tarafından yürütüldüğüne dikkati çekerek, vatandaşların bilgilenmesi noktasında çalışmalar düzenlediklerini kaydetti. Soba, "Çok yararlı ve verimli olarak iki günlük bir program düzenlenecek. Hocalarımızın ve kıymetli arkadaşlarımızın vereceği eğitimlerin hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. İki gün sürecek eğitimler kapsamında, Çayırova’daki mahalle gönüllüleri afetlere karşı bilinçlendirilecek.
Muğla Muğla Büyükşehir’den yerel kalkınmaya katkı Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Köyceğiz Beyobası’nda hayata geçirilen ‘Alım Garantili Süs Bitkisi Üretimi Projesi’, yerel kalkınma, kooperatifçilik ve kadın emeğini odağına alan örnek bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Proje kapsamında Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi desteklenerek, üreticilerin emeği belediyenin hizmet kapasitesiyle buluşturuldu. Daha önce süs bitkisi üretimi yapmamış kooperatif ortağı üreticilere verilen kapsamlı eğitimlerle, bölgede profesyonel süs bitkisi üretimine geçiş sağlandı. 30 üreticiye doğrudan destek, kadın emeği ön planda Projeden 14’ü kadın olmak üzere toplam 30 üretici doğrudan faydalanırken, üretim sezonu boyunca bölgede yaklaşık 70 kadına iş imkânı sağlandı. Böylece proje, yalnızca tarımsal üretimi değil, aynı zamanda kadın istihdamını ve yerel ekonomiyi de güçlendirdi. 28 milyon adetlik dev üretim hacmi Toplamda 28 milyon adet süs bitkisi üretilirken, bu üretimin 14 milyon adedi Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınarak kent genelindeki peyzaj çalışmalarında kullanıldı. Alım garantisi sayesinde üreticiler için sürdürülebilir ve güvenli bir gelir modeli oluşturuldu. Üretim alanları turizmle bütünleşiyor Proje kapsamında yalnızca üretim değil, alanın görünürlüğü ve ziyaret edilebilirliği de ele alındı. Sera tabelaları yenilenerek, üretim alanlarının turizm sektörüyle entegrasyonu hedeflendi. Böylece Beyobası’ndaki üretim alanlarının daha dinamik, tanıtıma açık ve ziyaret edilebilir bir yapıya kavuşması amaçlandı. Alım garantisi modeliyle üreticiyi güçlendiren Beyobası Süs Bitkisi Projesi, kooperatifçilik, kadın emeği ve yerel kalkınmayı bir araya getiren örnek projeler arasında yer alıyor. Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şaban Çetin, "Muğla Büyükşehir ile beraber başlamış olduğumuz proje devam etmektedir. İlk yıl 2015 yılında 1 milyon 670 bin adet bitkilerin mevsimlik süs bitkisi ile başladık. Şu anda da 25-26 seramızda üretim yapmakta devam etmekteyiz. Üretim şekillerimiz mevsimlik çiçeklerimiz var saksıda. İbireli ağaç gruplarımız var. Üretime devam ediyoruz. Muğla Büyükşehirimizin yılda iki defa alım garantili sözleşme yapıp, bu yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden üretim yapıyoruz. Ve üretmiş olduğumuz bitkiler ve çiçeklerimizi Muğla’nın talep ettiği, Muğla’nın Büyükşehir alanlarına götürüp, Muğla Büyükşehir’e beraber, Muğla Büyükşehir’e işlerle dikiyorlar" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Buket Kallem, "Alım garantili süs bitkisi projemiz için buradayız, Beyobası’ndayız. Büyükşehir Belediyesi olur olmaz, ilk yaptığımız projelerden bir tanesi buydu. Bugün de katlanarak devam ediyor. Sayın Başkanımız Ahmet Aras’ında önderliğinde, sera sayılarımız ve üretici sayılarımız artarak devam ediyor. Bugün 27 seraya ulaşmış durumdayız. İlk başta bizim bir amacımız vardı. Bütün kooperatifleri kendi konularında özelleştirmek ve gerçekten kaliteli üretim yapabilecek hale getirmekte öncelikle. Biz bu sayıya Muğla’da artık ulaştık. 52 tane kooperatif, birlik, bu tarz tarımsal üretim yapan tesislerle ya da kooperatiflerle, bütün yapılarla, STK’larla bir araya geldik. Bu desteklemelerimizin her türlü desteklememiz vardı. Yani süt tankı, yöresel ürünler, zeytin, badem tesisleri, organik üretim, yani aklınıza gelebilecek her konu şarap, sirke, pekmez. Bunların hepsi bizim bu üretim faaliyetlerimiz içerisindeydi. Sonrasındaki amacımız da birlik haline gelebilmekti. Bir kooperatif birliği, bir güç birliği yapısı oluşturabilmekti. Biz buna da ulaşmış durumdayız. Bu yapımızla birlikte, kooperatif güç birliğimizle, 7 ülkeye ihracatımızı da yaptık. Üretim kapasitelerimizi de arttırdık. Markalı üretimlerimizi de yaptık. Aynı zamanda da kaliteli üretim yapabilmek için laboratuvarımızı da kurduk. Burada bir organizasyon yapısı var. Bu bir başarı örneği. Başından sonuna kadar Büyükşehir desteğiyle ve vatandaşımızın, burada özellikle kadın üreticilerimiz var, kadın üreticilerimizin katılımıyla bir model oluşturuldu ve güçlü bir kooperatifleşme örneği oldu burası. Şu anda üreticilerimizin birçoğu kadın ve sadece Büyükşehir Belediyemize değil, birçok kurumlara ve özel sektöre de satış yapmaktalar. Yüzüncü Yıl Gıda Analiz Laboratuvarımızın da en büyük amacı, yerel üreticimizi desteklemek hem de bütün bu kooperatif, birlik, STK gibi tarımla uğraşan yapıları desteklemekti. Vatandaşlarımıza hayırlı olsun" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, projeye ilişkin değerlendirmesinde, Beyobası’nda hayata geçirdiğimiz alım garantili süs bitkisi projesi, yerel üretimi destekleyen, kooperatifleri güçlendiren ve üreticinin emeğini güvence altına alan önemli bir çalışma olduğunu, bu yaklaşımın hem yerel kalkınmaya katkı sunduğunu, hem de belediyenin ihtiyaçlarını yerel üreticilerden karşıladığını açıkladı.
Zonguldak BEUN Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Özer’den Millî Gurur Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hazal Özer, millî takıma davet edilerek önemli bir başarıya imza attı. Zonguldak Gençlik Spor Kulübü (GSK) Kadın Hokey Takımı sporcusu olan Hazal Özer, Kadın A Millî Takım Aday Kadrosu’na davet edildi. Başarılı sporcumuz, 18-25 Aralık 2025 tarihleri arasında Osmaniye’de gerçekleştirilecek olan millî takım hazırlık kampına katılacak. Millî takım aday kadrosuna davet edilerek hem BEUN’u hem de kulübünü en üst düzeyde temsil etme hakkı kazanan Hazal Özer’in, kamp sürecinde sergileyeceği performansla A Millî Takım kadrosunda yer alma yolunda önemli bir adım atması bekleniyor. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, millî takım aday kadrosuna davet edilen Hazal Özer’in başarısına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü öğrencisi Hazal Özer’in Kadın A Millî Takım Aday Kadrosuna davet edilmesi, disiplinli çalışmanın, azmin ve spora adanmışlığın anlamlı bir sonucudur. Öğrencilerimizin millî takım düzeyinde elde ettiği bu tür başarılar, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin spora ve sporcuya verdiği önemin açık bir göstergesidir. Cumhuriyetin ilk üniversitesi olarak gençlerimizin yalnızca akademik alanda değil; sportif, kültürel ve sosyal alanlarda da kendilerini geliştirmelerini önemsiyoruz. Üniversitemiz, sahip olduğu güçlü akademik kadro, fiziki altyapı ve spor odaklı eğitim anlayışıyla öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası platformlarda başarı elde etmelerine katkı sunmaya devam etmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemizin genç sporcularına her daim destek sunan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ailesine, üniversitelerimizin sportif gelişimini destekleyen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK ailesi olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Millî takım kampına davet edilerek bizleri gururlandıran kıymetli öğrencimiz Hazal Özer’i yürekten tebrik ediyor; başta Spor Bilimleri Fakültemizin değerli akademisyenleri olmak üzere öğrencimizi yetiştiren tüm antrenörlerine de teşekkür ediyorum. Öğrencimizin millî takım kamp sürecinde ve spor kariyerinde başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum."