SAĞLIK - 10 Eylül 2025 Çarşamba 09:30

Prof. Dr. Tevfik Özlü: "Okullar ’enfeksiyon fidesi’ olabilir"

A
A
A
Prof. Dr. Tevfik Özlü: "Okullar ’enfeksiyon fidesi’ olabilir"

Sonbahar mevsiminin başlamasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış bekleniyor.


Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle okulların açılmasıyla birlikte çocuklar arasında enfeksiyon hastalıkların hızla yayılabileceğine dikkat çekti. Özlü "Özellikle okul ortamlarında, çocukların sınıflarda bir arada ve kapalı alanlarda vakit geçirmesi nedeniyle, enfekte bir çocuğun hastalığı diğer çocuklara bulaştırması çok kolay olmaktadır. Bu açıdan okullar, bu tür enfeksiyonlar için adeta bir ’fideliğe’ dönüşmektedir" dedi.


Solunum yolu enfeksiyonlarının kişiden kişiye çok kolay bulaşabildiğine dikkat çeken Özlü, "Solunum yolu enfeksiyonları, kişiden kişiye kolayca bulaşabilen hastalıklardır. Özellikle okul ortamlarında, çocukların sınıflarda bir arada ve kapalı alanlarda vakit geçirmesi nedeniyle, enfekte bir çocuğun hastalığı diğer çocuklara bulaştırması çok kolay olmaktadır. Bu açıdan okullar, bu tür enfeksiyonlar için adeta bir ’fideliğe’ dönüşmektedir. Okuldan eve, oradan da topluma, yani anne babalara ve diğer aile bireylerine hastalık taşınabilmektedir. Bazı hastalıklar mevsimsel döngüye bağlı olarak ortaya çıkar, bazıları ise yılın her döneminde görülebilir. Şu anda yaz mevsimi sona ermiş ve sonbahar mevsimine girmiş bulunuyoruz. Bu dönemde solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığında bir artış beklenir. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte, başta kreşler, anaokulları ve ilkokullar olmak üzere çeşitli kademelerde salgınlar görülebilir. Bu nedenle hem çocukların hem de ebeveynlerin çok dikkatli olması büyük önem taşımaktadır. Bu tür enfeksiyonlara yakalanmış, ateşi olan, öksüren, hapşıran veya burnu akan çocukların okula gönderilmemesi gerekir. En etkili önlem budur. Çünkü hastalıklı bir çocuğun okula gönderilmesi durumunda, bu çocuk hastalığı hızla başkalarına bulaştırabilir ve sonuçta bir hasta on hastaya dönüşebilir. Oysa bu çocuk, hastalık belirtileri tamamen geçene kadar üç ya da beş gün gibi evde izole edilirse, hem topluma hem de okul arkadaşlarına bulaşma riski ortadan kaldırılmış olur. Bu, alınabilecek en etkili önlemdir. Eğer çocuğun mutlaka okula gitmesi gerekiyorsa, maske kullanması önerilir. Özellikle hasta kişilerin maske takması çok önemlidir. Ancak küçük çocuklarda maske kullanımına uyum sağlamak oldukça zordur. Bu nedenle, özellikle küçük yaştaki çocuklar için okula gitmemek daha doğru bir tercihtir. Bunun dışında alınabilecek genel önlemler de mevcuttur. Okul sınıflarının sık sık havalandırılması, hijyen kurallarına uyulması, özellikle çocukların temas ettiği kapı kolları, sıralar, oturdukları sandalyeler, tuvaletler, lavabolar ve diğer ortak kullanılan yüzeylerin düzenli ve sık sık temizlenmesi, enfeksiyonların yayılmasını azaltmada önemli rol oynar" dedi.



"İklim değişikliği hastalıkları etkiliyor"


Mevsimsel geçişler ve ani hava değişimleri de sağlık üzerinde etkili olduğunu kaydeden Özlü, "Sıcak havalardan serin havalara geçiş dönemleri ve ani iklim değişiklikleri bazı hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Özellikle ani soğumalar ve yağışlar, gerekli önlemler alınmazsa, bireylerde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları bu dönemde daha sık görülür. Çünkü soğuk havalarda insanlar kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirir, aynı ortamda ısınmak için bir araya gelirler (örneğin soba veya kaloriferle ısıtılan odalarda), bu da hastalığın bulaşmasını kolaylaştırır" diye konuştu.



"Virüsler artık yaz aylarında da aktif"


Son yıllarda mevsimsel döngünün bozulduğunu ifade eden Özlü, "Şu anda da toplumda dolaşımda olan çeşitli virüsler mevcuttur. Yaz döneminde de viral enfeksiyonlara rastlamaya devam ettik. Aslında mevsimsel döngü son yıllarda bir ölçüde bozulmuş durumda. Eskiden bu tür solunum yolu enfeksiyonlarını daha çok ekim, kasım, aralık, ocak ve şubat aylarında görürdük. Mayıstan itibaren yaz aylarında bu hastalıklar azalırdı. Ancak artık bu döngü değişti. Son yıllarda yaz aylarında da rinovirüs, RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) ve COVID-19 gibi enfeksiyonlara rastlıyoruz. Viral enfeksiyonlar artık yaz mevsiminde de görülür hale geldi. Ancak sonbahar ve kış aylarında bu enfeksiyonların yoğunluğu daha da artacaktır. Şu an itibarıyla da gözlemlerimize göre, bu viral enfeksiyonlar toplumda yayılmaya devam etmektedir" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Eğitimde dijital dönüşüm Bayburt Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi’nin bilimle toplumu buluşturan "Bi’ Buluşma" etkinlikleri, "Eğitimde Büyük Gelişme: Dijital Dönüşüm" temasıyla devam etti. Milli Türk Talebe Birliği Bayburt İl Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sedat Maden konuk oldu. Eğitim dünyasının geleceğinin ve dijitalleşme sürecinin masaya yatırıldığı programa, akademik personel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcileri ilgi gösterdi. Eğitimin geleceği: Dijital dönüşüm Prof. Dr. Sedat Maden, gerçekleştirdiği sunumda teknolojinin eğitim sistemleri üzerindeki dönüştürücü gücünü ele aldı. Geleneksel eğitim yöntemlerinin dijital araçlarla nasıl harmanlandığını anlatan Maden, dijital dönüşümün bir seçenek değil, çağın gerektirdiği bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yapay zeka, hibrit öğrenme modelleri ve dijital okuryazarlık gibi kritik başlıkların tartışıldığı sohbette, bu gelişimin öğrencilere ve öğretmenlere sunduğu fırsatlar değerlendirildi. "Bilimi toplumla buluşturmaya devam ediyoruz" Bilim İletişimi Ofisi yetkilileri, "Bi’ Buluşma" etkinliklerinin temel amacının akademik bilgiyi daha erişilebilir hale getirmek ve güncel meseleleri uzmanlarıyla tartışmak olduğunu belirtti. Programın sonunda, ev sahipliğinden dolayı MTTB Bayburt İl Başkanlığı’na, katkılarından dolayı Prof. Dr. Sedat Maden’e ve katılım sağlayan tüm paydaşlara teşekkür edildi. Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanması ve günün anısına çekilen fotoğraflarla sona erdi.
Bayburt Bayburt’ta Regaip Kandili coşkusu: Şehrin dört bir yanında manevi buluşma Üç ayların müjdeleyicisi Regaip Kandili, Bayburt İl Müftülüğü tarafından organize edilen çeşitli programlarla idrak edildi. Tarihi camilerden mahalle odalarına, öğrenci yurtlarından gençlik merkezlerine kadar toplumun tüm kesimleri bu mübarek gecenin maneviyatında birleşti. Tarihi Ulu Camii’nde Mevlid heyecanı Kandil kutlamalarının ana adresi tarihi Ulu Camii oldu. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif ile başlayan programda vatandaşlar camiye akın etti. İl Müftüsü Bayram Danacı, gecenin önemine binaen yaptığı konuşmada Üç Aylar ve Regaip Gecesi’nin faziletlerini anlattı. Duaların semaya yükseldiği gecede, İslam âleminin huzuru için el açıldı. Hanımlara özel kandil programları Müftülük, hanımlara yönelik faaliyetlerini şehrin farklı noktalarında eş zamanlı olarak sürdürdü: Velişaban Mahalle Odası: Müftü Bayram Danacı’nın eşi Aslı Danacı, Müftü Yardımcısı İlim Tatlı ve TDV Gençlik Kolları temsilcilerinin katılımıyla hanımlara özel manevi bir program gerçekleştirildi. Aile Yaşam Merkezi: Müftü Yardımcısı İlim Tatlı, Bayburt Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’nde "Regaip Gecesinin Anlam ve Önemi" konulu bir konferans vererek katılımcıları bilgilendirdi. Diyanet Gençlik Merkezi: Kur’an kursu öğreticileri Gülsüm Özkan ve Yasemin Kuzu, hanımlarla bir araya gelerek üç ayların bereketini ve kulluk şuurunu paylaştı. Gençlerle gönül köprüsü Kandil maneviyatı öğrenci yurtlarına da taşındı. Müftü Yardımcısı Nurettin Akgül, KYK Bayburt Erkek Öğrenci Yurdu’nda üniversiteli gençlerle bir araya geldi. "Üç Aylar ve Kulluk Bilinci" üzerine yapılan sohbette, gençlerin manevi gelişimine yönelik önemli mesajlar verildi. Bayburt İl Müftülüğü yetkilileri, bu özel gecede toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, etkinliklere katılan tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.