KÜLTÜR SANAT - 09 Aralık 2025 Salı 09:32

Trabzon’da tarihî mezar taşları karekodla dijital kayıt altına alınıyor

A
A
A
Trabzon’da tarihî mezar taşları karekodla dijital kayıt altına alınıyor

Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen "Tarihî Mezar Taşlarının Temizlenmesi, Bakımı ve Dijital Kayıt Altına Alınması" projesi sayesinde şehir genelindeki tarihî mezar taşları karekodla dijital kayıt altına alınıyor.


Trabzon Büyükşehir Belediyesinin resmi internet sitesinde yer alan Mezarlık Bilgi Sistemi üzerinden "Tarihi mezarlar" adıyla oluşturulan özel bölümde, mezar taşlarına ait bilgiler aşamalı olarak sisteme işleniyor. Çalışmaların önemli bir ayağını da karekod uygulaması oluşturuyor. Mezar taşlarına zarar vermeyecek şekilde yerleştirilen karekodlar sayesinde, vatandaşlar ve akademisyenler mezar ziyaretleri sırasında karekodu okutarak ilgili mezar taşı hakkında hazırlanmış tüm bilgilere anında ulaşabilecek.


Trabzon’un Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fethinin ardından önemli bir merkez haline geldiğini, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve birçok devlet adamının burada yetişmiş olması nedeniyle çok sayıda tarihi mezar taşını barındırdığını ifade eden Trabzon Büyükşehir Mezarlıklar Daire Başkanı Köksal Saral, bu doğrultuda tarihi mezarları koruma altına aldıklarını söyledi. Saral, bu tarihi mezarlardan birinin Tavanlı Cami Haziresi Mezarlığı olduğunu ifade ederek "Burada toplamda yaklaşık 170 tarihi mezar taşı bulunmaktadır. Burada miladi 1651 yılına ait bir mezar taşına rastladık. Daha eski taşların da bulunabileceğine dair kanaatimiz var. Ayrıca önemli devlet adamlarının mezar taşları da tespit edildi. Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ana sayfasında bulunan ’Mezarlık Bilgi Sistemi’ üzerinden mezarlarla ilgili bilgiler erişilebilir durumdadır. Tarihi mezarların bu sisteme aktarılması için bir çalışma yapılmaktadır. Okunan taşlarla ilgili olarak ayrıca karekod çalışması yürütülüyor. Taşlara zarar vermeyecek şekilde yerleştirilen karekodlar sayesinde, vatandaşlar veya akademik araştırma yapanlar, ziyaret sırasında karekodu okuttuklarında o mezar taşı hakkında hazırlanan bilgilere doğrudan sistem üzerinden ulaşabilecektir" dedi.



"Bu taşlar kaybolsa bile kayıtları sistemde bulunacak ve akademisyenler bu bilgilere ulaşabilecek"


Sistemin iki yıl önce kurulduğunu belirten Saral, "Bu sistem yaklaşık iki yıl önce kurulmuştur. Trabzon, köklü bir tarihe sahiptir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’un fethinden sonra Trabzon’u fethetmesiyle bu bölgenin önemi artmış, ardından Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlar burada yetişmiştir. Bununla birlikte pek çok devlet adamının da bölgede bulunduğu bilinmektedir. Buradaki tarihi mezar taşlarının da bu kişilere ilişkin izler taşıdığı düşünülmektedir. Bugüne kadar çalışmalar daha çok merkez ölçeğinde yapılmıştı; biz ise bunu Trabzon’un tüm ilçelerine, mahallelerine ve köylerine yaymayı hedefledik ve çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürüyoruz. Amacımız, Trabzon’un tüm mahallelerinde tarihi mezar taşlarının konumlarını almak, fotoğraflarını çekmek ve sisteme yerleştirmektir. Böylece tarihimiz ve kültürümüz açısından önemli olan bu taşlar kaybolsa bile kayıtları sistemde bulunacak ve akademisyenler bu bilgilere ulaşabilecektir. Bu oldukça yoğun emek gerektiren bir çalışmadır" diye konuştu.



Padişahın huzuruna destursuz girenler...


Yapılan çalışmalarda mezarlardan bazılarının Peygamber Efendimizin torunları ile ilgilenen Nakibü’l Eşraflar’a ait olduğunun belirlendiğini kaydeden Saral, "Nakibü’l Eşraflar padişahın huzuruna destursuz girenlerdir. Şu ana kadar 4 adet Nakibü’l Eşraf mezar taşı belirledik. Nakibü’l Eşraf, Osmanlı Devleti içinde önemli bir konuma sahip, padişahın huzuruna destursuz girebilen bir vezir, bir bakan ya da bir vali düzeyindeki kişidir" şeklinde konuştu.


"Bu proje sayesinde tarihimiz kayıt altına alınmış olacak" diyen Saral "Mezar taşları bizim için çok değerli; çünkü üzerlerindeki manzumeler o döneme dair bilgiler verebiliyor. Şu ana kadar Trabzonlu şair ve yazar İbrahim Cudi Bey’in şiir yazdığı 21 mezar taşını tespit ettik. Bu bulgunun önemli bir ışık tutacağını düşünüyoruz. Şu ana kadar toplam bin 342 mezar taşını dijitalleştirerek sisteme ekledik. Çalışma yürüttüğümüz mezarlık sayısı 10-12 civarında. Trabzon’da resmi mezarlık sayısı yaklaşık 4 bindir; bunun dışındaki mezarlıklar da hesaba katıldığında toplam sayı 20-50 bin arasına çıkabilir. Dolayısıyla bu uzun soluklu ve devam ettirilmesi gereken bir çalışmadır. Sistem de buna göre tasarlanmıştır. Mezar taşlarının yapısından, o kişinin mesleğini anlamak mümkündür. Örneğin başındaki kavuk paşa olduğunu, kavuğun şekline göre âlim, hoca veya asker olduğunu gösterir. Bunların tamamını dijital ortama aktararak kayıt altına alacağız ve kaybolmalarının önüne geçeceğiz" ifadelerini kullandı.


Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi Başkanlığında görev yapan Halil Acer, silinmiş eserleri okunaklı hale getirmeye çalıştıklarını da belirterek "Burada, Osmanlı döneminden kalan ve yazıları silinmiş eserlerin metinlerini tebeşirle üzerinden geçerek okunaklı hale getiriyoruz. Okuduğumuz bu metinleri belediyemizin internet sitesine yükleyip üzerlerine karekod ekleyerek araştırmacılar için bir çalışma zemini oluşturmaya çalışıyoruz. Buradaki yazılar, sanılanın aksine Arapça ya da Farsça değildir; metinler Osmanlı Türkçesidir. Sadece içinde Arapça ve Farsça unsurlar bulunur. Yazılanlar, dönemin günlük konuşma diline yakın ifadelerdir. Aralarında 1170’li yıllara ait eserler de bulunuyor" dedi.



Trabzon’da tarihî mezar taşları karekodla dijital kayıt altına alınıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama TBMM Genel Sekreterliği, TBMM’de görev yapan stajyerlerden birinin ailesinin şikayeti dilekçesi üzerine, 20 Kasım’da soruşturma başlatıldığını, iddiaların titizlikle incelendiğini, şu ana kadar aşçı olarak görev yapan bir kamu personelinin görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, TBMM’de 2024-2025 öğretim yılında görev yapan stajyerlerden bir tanesinin ailesi tarafından TBMM Genel Sekreterliği’ne yapılan 19 Kasım 2025 tarihinde şikayet dilekçesi üzerine Genel Sekreterlik tarafından 20 Kasım 2025 soruşturma başlatıldığı belirtilerek, soruşturma kapsamında dilekçede yer alan iddiaları, titizlikle incelendiği, şu ana kadar aşçı olarak görev yapan bir kamu personelinin 4 Aralık 2025 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı ifade edildi. Açıklamada, 12 Aralık 2025 tarihinde soruşturmanın tamamlanmasının öngörüldüğü belirtilerek, ilgililer hakkında iş akdi feshi, görevden çıkarma gibi cezaların uygulanacağı kaydedildi. Mevcut soruşturma kapsamında elde edilen hususlar adli makamlar ile paylaşılacağı da aktarıldı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, "Meclis olarak burada bulunan 600 milletvekili olarak, tüm milletvekilleri olarak çocuklara karşı sorumluyuz, çocukların haklarını korumakla mükelleftir. Bu Meclisin kendisi, burada bulunan her bir milletvekilinin kendisi çocuğun üstün yararını gözetmek zorundadır. Bu vahim olayda da gerçekten etkin, şeffaf bir soruşturma sürecinin yürütülmesi ve bunu yapanların adalet önüne çıkarılıp yargılanması konusunda da DEM Parti Grubu olarak da takipçisi olacağımızı ifade etmemiz gerekiyor ve şununla bitirmek istiyorum; Biz DEM Parti olarak sadece idari bir soruşturmayla yetinmek yerine bütün partilerin kadın milletvekillerinden oluşan bir komisyonu da buradan bütün Meclise ve Divana da, Meclis Başkanlığına da teklif ediyoruz. Ancak böyle bir komisyon süreci çok yönlü araştırabilir ve gerçek anlamda çocukların haklarını da koruyabilir diyorum" ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da, "Vahim bir olaydır; Meclise yakışan, bizlere yakışan bu olayı tüm yönleriyle araştırıp gerçek suçluları kanuna teslim edip davayı da takip etmektir. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak ki tüm grupların böyle düşündüğünü biliyorum, hepimiz aramızda konuştuk, bu konuda aynı düşünüyoruz, bu konuyu takip edeceğiz. Bu konuda kamuoyu rahat olsun; suçlularla, iddia edilen, suçlu olduğu iddia edilen kişilerle mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu. MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, olayı kınadıklarını belirterek, "Biz grup olarak, sadece çocuk istismarı değil, her türlü istismara karşı olduğumuzu, kadın erkek, bunu da ayırt etmeden her türlü istismara karşı olduğumuzu öncelikle belirtmek istiyorum. Akabinde de Gazi Meclisimizin çatısı altında böylesine Türkiye’nin kalbinin, beyninin bulunduğu bir ortamda çocuğumuza ya da çocuklarımıza karşı kız ya da erkek -ben doğrusu bu konuda dediğim gibi cinsiyet ayırmıyorum- yapıldığı iddia edilen bu olaya karşı Genel Sekreterliğimizin hemen olaya müdahil olması ve gerekenleri yapmaya başlamış olması da bizim açımızdan manidardır ancak bir an önce gerekenlerin tam yapılıp gerek yargı önünde gerek Genel Sekreterliğimiz nezdinde bir an önce yapılmasını talep ediyoruz ve diğer Grup Başkan Vekillerimizin sözlerine de katıldığımızı ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, 20 Kasım tarihinde olayla ilgili soruşturma başlatıldığını söyleyerek, "4 Aralık itibariyle de ilgili kişi görevinden uzaklaştırılmıştır. 12 Aralık 2025 tarihine kadar da soruşturmanın tamamlanması öngörülmekte, bu konuda bu disiplin soruşturmasının sonucuna göre de yargı yolu söz konusu olabilecek. Dolayısıyla hem idari anlamda disiplin soruşturması hem de yargısal boyutu itibarıyla Genel Sekreterliğimiz ve bütün parti grupları olarak, özellikle de AK Parti Grubu olarak, bu konunun yakın takipçisi olarak, ne gerekiyorsa bunun cezalandırılmasıyla ilgili de hep beraber bu duyarlılığı ortak olarak ortaya koyacağız. Her zaman çocuk istismarının karşısında olduk, olmaya birlikte devam edeceğiz. Şunu da ifade etmek isterim ki Türkiye dış politikada, her platformda, her alanda ve her yerde hak, alaka ve menfaatlerine sahip çıkmıştır, çıkmaya da devam edecektir" dedi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Çocuk istismarı bir insanlık suçudur, çok vahim, çok ağır bir suçtur ve bunun Parlamento çatısı altındaki bir kurumda gerçekleşmiş olma iddiası bu vahameti giderek artırmaktadır. Nerede hata var, nerede eksiğimiz var? Yansıyan haberlere baktığımızda bu sistematik bir olay. Aralarında devam eden mesajlaşmalar, kısa vadeli olmuş bir olay değil. Dolayısıyla burada kurumsal bir ihmal ve eksiklik var. Yanı sıra bu çocukları buraya staj için gönderen kurumların da takip eksikliği var" diye konuştu. Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen de, "Bu fiilin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleşmiş olması ve anlaşıldığı kadarıyla bir süre devam etmiş olması, faillerin ve mağdurların birden fazla olması olayın vahametini artırmıştır. Genel Sekreterliğin neredeyse aynı gün işlem başlatmış olması elbette hepimiz adına sevindiricidir ama bu incelemenin müştekinin beyanıyla sınırlı kalmadan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde son yıllarda staj veya başka bir gerekçeyle gelen kız çocuklarının üzerinde de benzer sıkıntıların yaşanıp yaşanmadığı geniş kapsamıyla yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.