SAĞLIK - 29 Kasım 2025 Cumartesi 19:56

Uzmanlardan gıda ve kimyasal zehirlenme uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan gıda ve kimyasal zehirlenme uyarısı

Türkiye’de son dönemlerde art arda yaşanan zehirlenme olayları, toplumda ciddi bir farkındalık oluşmasına neden oldu. Özellikle kalabalık düğün organizasyonlarında tavuk kaynaklı toplu gıda zehirlenmelerinin sıkça görüldüğüne dikkat çekilirken, İstanbul’da Böcek ailesinin tüm fertlerinin yaşamını yitirdiği kimyasal kaynaklı zehirlenme olayı endişeleri artırdı.


Uzmanlar, hem gıda güvenliğine hem de kimyasal maddelerin erişimine yönelik uyarılarda bulunuyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Tıbbi Toksikoloji Uzmanı Dr. Vildan Özer, Türkiye’de en sık karşılaşılan zehirlenme türünün gıda kaynaklı zehirlenmeler olduğunu söyledi.


Soğuk hava koşullarının başlamasıyla birlikte halk arasında "Tavuk ürünleri soğukta bozulmaz" düşüncesinin yaygınlaştığını, bunun da ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurgulayan Özer, tavuk ürünlerinin dışarıda bekletilmesi veya uzun süre marinasyon için dışarıda bırakılmasının tehlikeye davetiye çıkardığını kaydetti. Özer, "Son dönemlerde zehirlenme haberleri sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı. Bu konuyla ilgili farkındalık da arttı. Aslında gıda kaynaklı zehirlenmeleri sürekli görüyoruz. Ancak İstanbul’daki Böcek ailesinin tüm fertlerinin yaşamını yitirmesi, toplumda daha büyük bir farkındalık oluşmasına neden oldu. Gıda kaynaklı zehirlenmeler ülkemizde en sık görülen zehirlenme türüdür. Soğuk havaların başlamasıyla özellikle et ve et ürünlerinin özellikle de tavuk ürünlerinin dışarıda uzun süre kalsa bile bozulmayacağına dair yanlış bir algı var. İnsanlar et ürünlerinin daha çok sıcak havalarda bozulacağını, soğuk havalarda ise sorun olmayacağını düşünüyor. Bu yanlış algı nedeniyle özellikle tavuk ürünlerinin marine edilerek dışarıda bekletilmesi sırasında ciddi zehirlenmelerle karşılaşıyoruz. Tavuk ürünleri alındığında hızlı tüketilmesi gerekir. Dışarıda profesyonel şekilde soğuk zincirle taşınsa da ev ortamında buzdolabına konulduğunda soğuk zincir bozulmuş olur. Bu nedenle dışarıdan alınan tavuk ürünleri buzdolabında en fazla 48 saat bekletilmelidir. Bekletilecekse dolabın en soğuk olan alt rafında tutulmalı ve 48 saat içinde tüketilmelidir. Zehirlenmeden şüphelenmemize neden olacak belirtiler; bu şekilde şüpheli bir yemek yeme öyküsü sonrası ilk 8 saatte başlayan bulantı, kusma ve ishaldir. Mantar veya şüpheli tavuk ve et ürünleri tüketildiyse ve bu şikayetler ortaya çıktıysa hastaneye başvurmak gerekir" dedi.



"Yanlış ürün yanlış amaçla kullanıldı"


Otel ve konut ilaçlamalarında kullanılan ürünlere de dikkat çeken Özer, Böcek ailesinin yaşamını yitirdiği olayda olduğu gibi kimyasal ajanların halk tarafından anlaşılmasının mümkün olmadığını söyledi. Özer, "Kimyasal kaynaklı zehirlenmelerde Böcek ailesinin yaşadığı olayda olduğu gibi halkın bu tür bir ajandan zehirlendiğini anlaması mümkün değildir. Olay yeri incelemeleri ve Adli Tıp Laboratuvarlarının geniş kimyasal ajan tespit yöntemlerine rağmen, bu kişilerin ne sebeple zehirlendiği bir hafta, on gün içinde ortaya çıkabildi. Dolayısıyla halkın da hekimin de böyle bir ajandan kaynaklanan zehirlenmeyi tahmin etmesi oldukça güç olabilir. Bunu önlemenin tek yolu; panzehiri de olmayan bu ajanlara kolay ve ucuz şekilde erişimin engellenmesi ve denetimlerin artırılmasıdır. Otelde yapılan ilaçlamanın muhtemelen hamam böceği veya tahtakurusuna yönelik bir uygulama olduğu düşünülüyor. Ancak bu tür ajanlar, insanların aktif olarak bulunduğu yaşam alanlarında kullanıma uygun değildir ve bu koşullar için ruhsatlandırılmamıştır. Yanlış ürün yanlış amaçla kullanılmıştır. Böyle bir zehirlenme etmenini halkın ve doktorların tanıyıp anlayabilmesi her zaman mümkün olmamaktadır. Zira bu tür kimyasallara maruziyet sonrası en sık görülen bulgular genellikle bulantı, kusma ve ishaldir; çoğu insan bunu gıda zehirlenmesi sanabilir. Birçok viral hastalık da bu belirtilerle başladığı için hastaneye başvuran kişilerde, doktorun tanı koyması her zaman mümkün olmayabilir. Çünkü zehirlenme vakalarının çok azında laboratuvar tetkikleri ile tanı koymak mümkündür. Örneğin karbonmonoksit zehirlenmeleri veya bazı ilaç zehirlenmelerinde bunu kan tahlilleriyle gösterebiliriz. Ancak maalesef çoğu kimyasal zehirlenmede kan tahlilleri tanı koydurucu değildir. Bu nedenle, kan tahlilleriyle saptanamayan zehirlenme durumlarında tanıya yardımcı olabilecek en değerli unsur, hastanın verdiği kapsamlı ve ayrıntılı öyküdür" diye konuştu.



"Tahliller temiz çıkabilir ama sorun devam ediyor olabilir"


Tahlillerde herhangi bir bulgu çıkmamasının zehirlenme olmadığı anlamına gelmediği, zehirlenme dışında farklı sağlık sorunlarının da bulantı ve kusmaya yol açabileceği hatırlatan Özer, "Tahlillerde bir bulgu çıkmaması, bir sorun olmadığı anlamına gelmez. Bulantı kusma gibi şikayetler hemen hemen her hastalıkta ortaya çıkabilir. Örneğin baş ağrınız olduğunda bile bulantı kusma yaşayabiliyorsunuz. Yani bu belirtilerin olması hem ciddi bir durum olduğunu hem de olmadığını gösterebilir; kesin bir yargıya varmak her zaman mümkün değildir, hastanın muayene bulguları ve verdiği öykü ile birlikte olayı değerlendirmek gerekir. Özellikle toksikoloji alanında bölgenin en büyük ve önemli merkezlerinden biri olarak bize başvuran hastalarda adeta bir dedektif gibi hareket ediyoruz. Hastanın bu olaydan etkilenen başka kişilerle teması olup olmadığı, en son ne yediği, çevrede ne bulunduğu gibi her detayı tek tek soruyoruz" ifadelerini kullandı.



Ulusal Zehir Danışma Merkezi: ’114’


Tüm vatandaşların zehirlenme şüphesi olduğunda 24 saat hizmet veren Ulusal Zehir Danışma Merkezi’ni arayabileceklerini kaydeden Özer, "Türkiye’de Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) bulunmaktadır. Zehirlenme şüphesi durumunda ya da hastaneye ulaşımın zor olduğu durumlarda özellikle kırsal bölgelerde yaşayan kişiler için 114 hattı 7/24 aranabilir. Bu hat sadece zehirlenme durumlarında değil, bilgi almak için de kullanılabilir. Ancak bu numara yeterince bilinmediği için birçok kişi doğrudan hastaneye başvuruyor. Oysa vatandaşlar bulundukları yer fark etmeksizin 114’ü arayarak zehirlenme açısından değerlendirme ve yönlendirme alabilir, hastaneye gidip gitmemeleri gerektiği konusunda bilgi edinebilirler" uyarısında bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de maaşlarını alamayan işçiler, adliye önünde açıklama yaptı Mersin Serbest Bölge’de aylardır maaşlarını alamadıklarını öne süren yaklaşık 170 tekstil işçisi, işverenleri hakkında farklı bir suçtan görülen duruşma sırasında adliye önünde toplandı. İşçiler, geçtiğimiz aylarda mağduriyetlerini basına dile getiren bazı çalışanların müstehcen fotoğraflarla tehdit edildiğini de iddia etti. Merkez Akdeniz ilçesi Serbest Bölge’de faaliyet gösteren bir tekstil atölyesinde çalışan yaklaşık 170 işçi, 7 aydır maaşlarını alamadıklarını, patronlarının üretim makinelerini gece yarısı götürerek ortadan kaybolduğu iddia ederek Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. İşçilerin şikayeti sürerken hakkında başka bir suçtan dava açılan işletme sahibi M.A.Ö.’nün duruşması görülürken, işçiler yaşadıkları mağduriyeti duyurmak için Mersin Adliyesi önünde bir araya geldi. Adliye önünde toplanan işçiler, basın açıklaması yaparak kendileriyle ilgili sürecin hızlandırılmasını talep etti. Grup adına konuşan mağdurlardan Sevda Akpınar, Mersin Serbest Bölge’de bir tekstil atölyesinin patronunun mağdur ettiği 170 çalışandan biri olduğunu ifade ederek, "7 aydır maaşlarımızı alamadık. 5 ay önce bir basın açıklaması yaptık. O açıklamadan sonra, bizi mağdur eden firmaya iş sağlayan dağıtıcı firma ile görüştük. Görüşmede, M.A.Ö. ve eşi H.Ö.’nün kendilerinden 100 bin adet işin parasını aldıklarını, şirket hesaplarının bloke olduğunu söyleyerek ödemeyi H.Ö.’nün şahsi hesabına yönlendirdiklerini öğrendik" şeklinde konuştu. "Müstehcen fotoğraflarla tehdit etti iddiası" Akpınar, patronları tarafından tehdit edildiklerini de öne sürerek, "Daha önce atölye önünde basına verdiğimiz röportajlardan sonra M.A.Ö. ve eşi H.Ö. tarafından tehdit edildik. Röportaj veren arkadaşlarımızı içeri attırmakla tehdit ettiler. Bazı kadın arkadaşlarımı müstehcen fotoğraflarla tehdit etti. Bu fotoğrafları, 170 kişinin olduğu WhatsApp grubuna atarak şantaj yapmaya çalıştı. Çalışanları korkutmak için ifşa edeceğini söyledi" diye konuştu. Mağdurların uzun süre şikayetçi olmaya çekindiğini belirten Akpınar, daha sonra topluca savcılığa başvurduklarını söyledi. Akpınar, "Biz mağdurlar olarak uzun bir süre şikayetçi olamadık çünkü diğer arkadaşlarımızın ifşa edilmesinden korktuk. Bir süre sonra Mersin Cumhuriyet Savcılığı’na toplu şekilde şikayette bulunduk. İşverenimizin kaçışı aylardır planladığını öğrendik. Aktif olarak kullandığımız üretim makinelerini aylar öncesinden satmış, faturalarını kesmiş. Bu bir iflas değil, bu bir dolandırıcılıktır" dedi. Mağdurlardan Reyhan Sevim ise, M.A.Ö.’nün Mersin Adliyesi’nde duruşması olduğunu belirterek, "Bu dolandırıcının buradan elini kolunu sallayarak çıkmasını istemiyoruz. Dışarda herhangi bir bireyin bir lirası bile çalındığında hemen hırsızlıktan yakalanıp tutuklanırken, nasıl oluyor da 170 kişinin maaşlarını çalıp kaçan şahıs bir süredir elini kolunu sallayarak gezebiliyor" diye konuştu. Öte yandan mağdur işçilerin, geçtiğimiz günlerde işveren M.A.Ö.’nün eşi H.Ö. ile sokakta karşılaştıkları ve alacaklarını talep etmeleri üzerine kısa süreli bir sözlü tartışma yaşandığı öğrenildi. O anlar, işçilerden birinin cep telefonu kamerasıyla kaydedildiği öğrenildi.
İstanbul Başakşehir hedef Fenerbahçe’yi yenerek galibiyet serisi yakalamak Başakşehir, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında namağlup tek takım konumundaki Fenerbahçe’yi yenerek üst sıralara yükselmeyi ve galibiyet serisi yakalamayı hedefliyor. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Başakşehir yarın saat 20.00’de sahasında Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek. Turuncu-lacivertliler, ligde oynadığı 14 maçta 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 6 mağlubiyet alarak topladığı 16 puanla 9. sırada bulunuyor. Başakşehir, Teknik Direktör Nuri Şahin yönetiminde çıktığı 11 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 5 mağlubiyet elde etti. İstanbul ekibi, ligde namağlup tek takım konumundaki sarı-lacivertliler karşısında kazanarak üst sıralara yükselmeyi ve Kasımpaşa galibiyetiyle başlattığı çıkışı sürdürmeyi hedefliyor. İç saha karnesi Başakşehir, bu sezon evinde çıktığı 6 maçta 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet yaşadı. Turuncu-lacivertli ekip, tek galibiyetini 1-0’lık skorla Kocaelispor karşısında elde ederken; Kayserispor ve Alanyaspor ile 1-1, Eyüpspor ile de 0-0 berabere kaldı. Nuri Şahin’in öğrencileri, Galatasaray’a 2-1, Trabzonspor’a ise 4-3 mağlup oldu. Fenerbahçe’ye karşı 6 maçtır kazanamıyor Turuncu-lacivertliler, ligde Fenerbahçe’yi 6 maçtır yenemiyor. Bu süreçte oynadığı tüm müsabakaları kaybeden Başakşehir, sarı-lacivertlilere karşı en son 5 Şubat 2022 tarihinde ligin 24. haftasında deplasmanda oynadığı maçta galip gelmişti. Söz konusu sezonun ilk yarısında kendi sahasında oynadığı maçı da 2-0 Başakşehir kazanmıştı. Nuri Şahin’in Fenerbahçe karnesi Başakşehir Teknik Direktörü Nuri Şahin, kariyerinde Fenerbahçe’ye karşı şimdiye kadar 4 kez sahaya çıktı. Antalyaspor’un başında oynadığı bu 4 karşılaşmada genç teknik adam, sarı-lacivertlilere karşı galibiyet elde edemedi. 37 yaşındaki çalıştırıcı, bu mücadelelerde 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik aldı. Shomurodov, son haftaların en formda ismi Başakşehir’in Özbek futbolcusu Eldor Shomurodov, son 6 maçta attığı 7 golle takımını sırtlıyor. 30 yaşındaki futbolcu, Galatasaray maçıyla başlayan gol serisinde, Antalyaspor’a 2, Kocaelispor, Gençlerbirliği, Trabzonspor ve Kasımpaşa’ya da 1’er gol attı. Özbek futbolcu, bu sezon Süper Lig gol krallığı yarışında kaydettiği 10 golle Trabzonspor’un Nijeryalı santrforu Paul Onuachu’nun 1 gol gerisinde ikinci sırada yer alıyor. Opoku ve Selke cezalı, Crespo sınırda Başakşehir’de Fenerbahçe mücadelesinde iki futbolcu kart cezasından dolayı oynamayacak. Kasımpaşa maçında kırmızı kart gören Davie Selke ile aynı müsabakada gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Jerome Opoku forma giyemeyecek. Miguel Crespo ise Fenerbahçe müsabakasında sarı kart görmesi durumunda gelecek hafta deplasmandaki Samsunspor ile mücadelesinde görev alamayacak.
İzmir Çeşme Belediyespor’dan taekwondoda gururlandıran başarı Buca’da gerçekleştirilen Okullararası Taekwondo İzmir İl Seçmesi’ne ilk kez gençler kategorisinde katılan Çeşme Belediyespor sporcuları, elde ettikleri derecelerle hem kulüplerini hem de Çeşme’yi gururlandırdı. Müsabakaların son günü olan 4 Aralık Perşembe günü 55 kiloda mücadele eden Çeşme Belediyespor sporcusu Cennet Araz, başarılı performansıyla ikincilik elde ederek Bilecik’te düzenlenecek olan grup maçlarına katılmaya hak kazandı. Bu önemli derece, kulübün genç sporcularla sürdürdüğü altyapı çalışmalarının meyvelerini verdiğini bir kez daha gösterdi. Kulübün genç sporcularından Deniz Koç (59 kg), Belis Koç (63 kg) ve Cennet Araz (55 kg), Mart ayında yapılacak olan grup maçlarında Çeşme’yi ve Çeşme Belediyespor’u temsil edecek. Çeşme Belediyespor Kulübü Başkanı Mehmet Sarısaç, sporcuların elde ettiği başarıdan büyük gurur duyduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı: "Okullararası Taekwondo İzmir İl Seçmesi’nde kulübümüz sporcuları gençler kategorisinde ilk kez yarışmalarına rağmen başarılarla dönerek bizleri gururlandırdı. 55 kg’da sporcumuz Cennet Araz’ın ikinciliği, Bilecik’te düzenlenecek grup maçlarına katılma hakkı kazandırdı. Mart ayında yapılacak grup müsabakalarında Deniz Koç, Belis Koç ve Cennet Araz bizleri temsil edecek. Antrenörümüz İlayda Akın’a ve tüm sporcularımıza teşekkür ediyor, kızlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Çeşme sizinle gurur duyuyor."
Aydın Didim Belediyesi pazar atıklarını komposta dönüştürüyor Aydın’ın Didim ilçesinde Didim Belediyesi, semt pazarlarında oluşan sebze ve meyve atıklarını komposta dönüştürerek çevre dostu bir uygulamayı hayata geçiriyor. Belediye ekipleri tarafından pazar yerlerinden toplanan organik atıklar, kuru bahçe atıkları ve talaşla karıştırılarak doğal gübre elde ediliyor. Didim Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma sayesinde hem pazar yerlerinde oluşan organik atık miktarı azaltılıyor hem de elde edilen kompost, kentin yeşil alanlarında kullanılmak üzere değerli bir kaynak oluşturuyor. Uygulama ile kimyasal gübre kullanımının azaltılması ve sürdürülebilir çevre bilincinin toplum genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor. Çalışmalar hakkında değerlendirme yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, "İlçemizde sıfır atık artık mümkün. Semt pazarlarındaki sebze ve meyve atıklarını, kuru bahçe atıkları ve talaşla karıştırarak doğal gübre elde ediyoruz. Bu gübreyi kentimizin yeşil alanları için değerli bir kaynak olarak kullanıyoruz. Herkesi, sürdürülebilir bir kent için geri dönüşümü alışkanlık haline getirmeye davet ediyoruz. Doğamız için küçük adımlar, geleceğimiz için büyük dönüşümler demek" dedi. Didim Belediyesi, sürdürülebilir bir kent hedefi doğrultusunda çevre dostu projelerini hayata geçirmeyi sürdürüyor.
Manisa Eğitim-Bir-Sen’den Yıldırak’a ziyaret Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav ve yöneticileri, eğitim çalışmaları ve yeni dönem planlamaları üzerine değerlendirmelerde bulunmak üzere Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak’ı makamında ziyaret etti. Manisa Memur-Sen Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav, yönetim kurulu üyeleri, Eğitim-Bir-Sen Sarıgöl İlçe Başkanı Ali Kırer ve yönetimiyle birlikte Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette ilçede yürütülen eğitim faaliyetleri, devam eden projeler ve yeni dönem planlamaları üzerine detaylı değerlendirmelerde bulunuldu. Sendika temsilcileri, eğitim çalışanlarının taleplerini, sahadan gelen geri bildirimleri ve okulların mevcut ihtiyaçlarını Yıldırak’a iletti. Görüşmede, eğitim süreçlerinin geliştirilmesi, fiziki şartların iyileştirilmesi ve kurumlar arası iş birliği imkânları da masaya yatırıldı. Eğitim-Bir-Sen heyeti, ilçede eğitim kalitesinin yükseltilmesi noktasında destek vermeye hazır olduklarını ifade etti. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sendika heyetine teşekkür etti. Yıldırak, eğitimde iş birliğinin önemine vurgu yaparak ilçede yürütülen çalışmaların kararlılıkla devam ettiğini belirtti.