GENEL - 09 Ağustos 2017 Çarşamba 11:06

Huzur ortamı Ovacık’ı canlandırdı

A
A
A
Huzur ortamı Ovacık’ı canlandırdı

Eşsiz doğal güzellikleri ve yabani hayvan varlığıyla dikkat çeken Tunceli’nin Ovacık ilçesinde, terörle mücadele sayesinde huzurun hakim olmasıyla turizm sektöründe önemli bir artış yaşandı.

Eşsiz doğal güzellikleri ve yabani hayvan varlığıyla dikkat çeken Tunceli’nin Ovacık ilçesinde, terörle mücadele sayesinde huzurun hakim olmasıyla turizm sektöründe önemli bir artış yaşandı.


Ovacık ilçesinde sağlanan huzur ortamıyla birlikte, yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçiler, Munzur Vadisi Milli Parkı’nı, Munzur Gözeleri’ni ve Mercan Vadisi’ni görme fırsatı buluyor. Önceki yıllara göre, güvenlik endişesinin yaşanmadığı ilçede, oluşturulan huzur iklimiyle birlikte yerli ve yabancı turistler, özellikle Munzur Gözeleri’ne gelmeye başladı.


Doğal güzelliğiyle göz kamaştıran ve 1.derece doğal sit alanı olan Munzur Gözeleri’ni görmeye gelen ziyaretçiler, gün boyu soğuk sulara girmenin, piknik yapmanın ve huzurlu bir ortamda vakit geçirmenin keyfini yaşıyor.


Almanya’dan Tunceli’ye tatile geldiğini belirten Dilek Güler, ülkesini ve toprağını özlediği için Munzur Gözeleri’ni görmeye geldiğini söyledi.


Ovacık’ta çok güzel bir hava olduğunu belirten Güler, "Güzel insanlarımız var. Taşımız, toprağımız altından. Burada olduğum için çok mutluyum. Burada, her gün dolu dolu geçiyor. Her yeri görüyoruz, geziyoruz. İnsanın kendi insanının yanında olması çok güzel. O yüzden kendimi buraya ait hissediyorum. Ne olursa da olsun biz her sene buralara geliyoruz. Hiçbir şey bizi durduramaz" dedi.


Malatya’dan Ovacık’a gezmeye geldiğini aktaran Asaf Metin Altun ise Munzur Gözeleri’ni her yaz görmeye geldiğini belirterek, "Amacımız Munzur’u görmek, huzura ermek. İnsanlar birbirlerini tanımadan, birbirlerinin hakkında konuşmaları kadar yanlış bir şey yoktur. İnsanı uzaktan değil, yakından seveceksin. Munzur’a da gelip huzura ereceksin. Bu coğrafya bizim. Buralar kanla çizilmiş. Bizde kanımızla buraları koruyacağız. Hepimiz kardeşiz. Hepimiz kardeş gibi geçinmeyi bileceğiz. Ayrım diye bir şey yok. Ben, bu suyu içeceğim. Ben, bu toprakta yürüyeceğim. Ben, bu topraklarda gezeceğim. Buna, bana kimsenin engel olmasını istemiyorum. Bende, kimseye engel olmak gibi bir lüks içinde yaşamak istemiyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da yaşanan balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri, Özalp ve Saray ilçesinde bulunan göletlerdeki balık ölümlerine ilişkin çalışma başlattı. Özalp ilçesinde bulunan Yumruklu ve Saray ilçesindeki Beyarslan (Çeçen) göletlerinde balık ölümlerinin olduğu ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri tarafından bölgeye gidilerek yerinde incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemelerde göletlerin çevresinde ölmüş sazan balıklarının iskeletlerinin olduğu görüldü. Yumruklu ve Beyarslan (Çeçen) göletlerinde yerinde yapılan analizlerde (PH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk) herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ayrıca göletlerde su numunesi alınarak incelenmek üzere Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne gönderildi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada; yerinde ölçülen parametre (PH, Ç.O., sıcaklık, tuzluluk, E.İ.) değerleri sazangiller için uygun olduğu, kışın göletlerin yüzeyinin buzla kaplı olmasından dolayı havayla temasının kesildiği ve göletlere kış aylarında su girişi olmadığından dolayı göletlerin içerisinde su sirkülasyonu meydana gelmediği, bu nedenle sazan balıklarının çözünmüş oksijen yetersizliğinden ölmüş olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin enstitüde yapılacak diğer su analiz sonuçlarından sonra belli olacağı belirtildi. Ayrıca ekipler, laboratuvar sonuçları belli oluncaya kadar göletteki balıkların tüketilmemesi ve hayvanlara gölet suyunun içirilmemesi uyarısında da bulundu.
Aydın İncirliova’da tarım makineleri operatörleri belgelerine kavuştu Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu ile İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar operatörlük belgelerine kavuştu. Aydın’da Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu, belediyeler ve ziraat odaları ile birlikte hayata geçirdiği protokollerle verdiği eğitimlerin sonunda tarım sektöründeki kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar da belgelerini almaya hak kazandı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen eğitimlerin ardından belge almaya hak kazanan adaylara belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın ve Belgesem’in kurucularından ve eğitmenlerinden olan Yüksek Öğretmen Okan Sezgin tarafından teslim edildi. Konu ile ilgili Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu’ndan yapılan açıklamada “İncirliova Ziraat Odası ile gerçekleştirmiş olduğumuz Tarım makineleri operatörlük protokolüne istinaden, eğitimi tamamlanıp belge almaya hak kazanan adaylarımızın belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın tarafından teslim edildi. Sektöre dair destekleri sebebiyle kendilerine teşekkürlerimizi iletiyor, adaylarımıza iş hayatlarında başarılar diliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bitlis Bitlis’te zorlu yayla muzu mesaisi başladı Bitlisliler, bahar mevmisinde yetişen "yayla muzu” bitkisini toplamak için engebeli ve yüksek rakımlı dağların yolunu tutmaya başladı. Bahar mevsimiyle birlikte Bitlis’in yüksek rakımlı yaylaları insanlarla dolup taşmaya başladı. Çetin ve uzun geçen kış mevsiminin ardından karların erimesiyle birlikte vatandaşlar, dağlarda pazarlarda kilogram fiyatı 200 liraya kadar çıkan yayla muzu topluyor. Besin değeri çok yüksek olan yayla muzunun yöre halkı tarafından bazı hastalıklara da iyi geldiği belirtiliyor. Işkın, uşkun, uçkun olarak da adlandırılan yayla muzu için vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağa tırmanmaya başlıyor. Toplanması oldukça meşakkatli olan yayla muzu için tehlikeye aldırış etmeden dağların zirvesindeki kayalıklara tırmanan vatandaşlar, yanlarında götürdükleri poşet ve çuvalları doldurduktan sonra yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tutuyor. Yayla muzu toplamak için arkadaşlarıyla birlikte Bitlis merkeze bağlı Karaboy köyünde yüksek rakımlı dağlara çıkan Veysel Tüzün, yorucu ve bir o kadar da keyifli bir yolculuğun ardından yayla muzu topladıklarını söyledi. Yayla muzunun daha çok yüksek rakımlı dağların zirve noktasında yetiştiğini anlatan Tüzün, toplamak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda olduklarını ifade etti. Menduh Arık ise, “Yayla muzunun tezgahtaki fiyatı bu yıl ithal muzun fiyatını bile üçe katlamış durumda. Tadı çok güzel ama fiyatı tadını kaçırmaya başladı. Bu yüzden bizler de arkadaşlarla birlikte hem doğa yürüyüşü yapmak hem de yayla muzu toplamak için yola koyulduk. Şu an tamamen doğal yetişen bu bitkiden bolca topladık. Tadı oldukça güzel, herkese bu bitkiyi tatmayı tavsiye ediyorum” dedi. Yayla muzunun bölgeye has ender şifalı bitkilerden sadece biri olduğunu anlatan Halim Kaya, bitkiyi toplamak için yüksek dağların zirvelerine kadar tırmanmak gerektiğini anlattı. Karlı olan bölgelerde bitkinin yeni yeni çıkmaya başladığını, güneş gören daha açık alanlarda ise toplamaya hazır hale geldiğini kaydeden Kaya, bitkinin sağlık yönünde de çok faydalı olduğuna dikkat çekti.