KÜLTÜR SANAT - 10 Şubat 2019 Pazar 14:20

Ünlü bağlama virtüözünden ders alarak yetişiyorlar

A
A
A
Ünlü bağlama virtüözünden ders alarak yetişiyorlar

Türkiye’nin en iyi bağlama virtüözlerinden Erdal Erzincan, hazırladığı “Gezici Bağlama Atölyesi” projesiyle Erzurum, Erzincan ve Tunceli’den 8-12 yaş arasındaki 25 öğrenciye bağlama kursu veriyor.

Türkiye’nin en iyi bağlama virtüözlerinden Erdal Erzincan, hazırladığı “Gezici Bağlama Atölyesi” projesiyle Erzurum, Erzincan ve Tunceli’den 8-12 yaş arasındaki 25 öğrenciye bağlama kursu veriyor. 3 yıl sürecek olan projenin sonunda Türkiye’nin çeşitli illerinde konserler verilmesi planlanıyor.


Ünlü halk müziği sanatçısı ve bağlama virtüözü Erdal Erzincan, Erzurum, Erzincan ve Tunceli’yi kapsayan “Gezici Bağlama Atölyesi” projesini hayata geçirdi. Eylül ayında yapılan seçmelerde üç ilden 8-12 yaş arası 25 çocuk belirlendi. Öğrencilere ilk dersler Erdal Erzincan tarafından verilirken, yerelde bulunan eğitmenlerle devamı getirildi. Her hafta üç kente yakın noktalarda bir araya gelen öğrenciler, iki gün boyunca eğitmenlerden bağlama dersleri alıyor. Sanatçı Erzincan da ayda iki gün öğrencilerle bir araya gelerek ders veriyor. Erzincan, internet üzerinden sürekli eğitmen ve öğrencilerle iletişim halinde bulunuyor.


Bağlamanın yanı sıra mani yazmak, halk oyunları, edebiyat, aşıklar ve şelpe tekniği gibi konuların da işlendiği dersler bazen cemevinde, bazen kullanılmayan bir köy okulunda, bazen de genişçe bir evde gerçekleştiriliyor. Öğrenci velilerinin de zaman zaman takip ettiği ve üç yıl sürecek olan çalışmanın ardından oluşturulacak koroyla Türkiye’nin farklı illerinde konserler verilmesi planlanıyor.



Erdal Erzincan: “Bağlamanın hatırlattığı her şeyi dersimize konu ediyoruz”


Yaklaşık beş aydır devam eden projeye ilişkin bilgi veren ünlü sanatçı Erdal Erzincan, bağlamanın hatırlattığı her şeyi derslere konu etmeye çalıştıklarını söyledi. Erzincan, “Bağlama edebiyatı hatırlatıyor. Aşıkların şiirlerini anlamaya, algılamaya çalışıyoruz. Folklordan, halkın anonim kültüründen bahsediyoruz. Halka dair kültürlerin hepsi folkloru ilgilendiriyor. Bağlama da, müzik de, oyun da, tiyatro da, masallar da, edebiyat da folklorun içinde. Bu bölgenin folkloruna dair ne varsa çocuklara aşılamaya çalışıyoruz. Onlar anlarsa, algılarsa bağlamayı daha kıymetli tutacaklarını, daha hissederek çalacaklarını düşünüyorum. Bağlama sadece bir enstrüman değil bu ülkeyi bir arada tutan bir unsur. Çok kolay bir şekilde bir bağlamanın etrafında milyonlarca insan kümelenebiliyor. Orada ne siyaset olur bağlama çalmaya başladıktan sonra. O sesi, sedayı duyduktan sonra kin, nefret her şey ortadan kalkabilir. Bu sazı temiz kullanır, temiz taşırsak bu ülkede barışı en kolay bu şekilde sağlayabiliriz. Benim tüm derdim bu. Bunun için buradayım” dedi.


İstanbul’da bir bağlama orkestrası olduğunu hatırlatan Erzincan, “Onun aynısını burada da yapmak istiyorum. Bir bağlama orkestrası. Onunla gidebildiğim her yerde konser vermeyi hedefliyorum. Bu projeyi önemsiyorum. Herkes kendi alanından halka dokunmalı. Bunun hatırlattığı şey bu bende. Benim elimden gelen bu. Elimdeki saz kuvvetli o sazla halka çok kolay dokunabildiğimi gördüm. Kendi alanımda yapabileceğim şey bu. Bence bir tiyatrocu da, sinemacı da, tarihçi de bunu yapabilir. Ne zaman bunu yaparsak Türkiye’de barışı sağlarız. Sanat kuvvetli bir sanat” diye konuştu.


Seçmelerden başarıyla geçen öğrenciler ile zaman zaman dersleri takip eden velileri de projeden son derece memnun olduklarını dile getirdi. Öğrencilerden Zeynep Evin Bozdağ, kursa gelmesinin kendisine büyük avantaj sağladığını belirterek, “Bu sayede çok iyi yerlere geleceğimizi biliyorum. Çünkü Erdal Erzincan gibi bir hocamız var” dedi.


Projede yer almaktan memnun olduğunu belirten Şilan Çakıcı isimli öğrenci ise, “En başta Erdal hocayla tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bize bağlamın yanında edebi erkanı da öğretiyor” diye konuştu.


Öğrenci velisi Gülbahar Daşdelen de sanatçı Erzincan’ın çocuklara sevgisini verdiğini ve bunu tüm çocuklarda gördüğünü söylerken, Asuman Akpolatise, “Sevgi emek ister ve fedakarlıktan geçer. Bunun en güzel örneğini Erdal hocamız yansıttı bize. Bize kültürümüzü yeniden hatırlattığı için kültürel birlikteliği sağladığı için ona sonsuz minnettarız” şeklinde konuştu.


Sanatçı Erzincan’ın gelemediği zamanlarda projenin yerel ayağını yürüten eğitmenlerden Özgür Polat, “Neredeyse günlük akşama kadar hocamızla temasımız var. Tezene hareketinden vuruş biçimine kadar bu onay sürecinden geçtikten sonra çocuklara bu eğitimi veriyoruz” dedi.


Munzur Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi ve proje eğitmeni Umut Mercan ise, “Hocamız müthiş derecede bir azimle çalışıyor. Büyük özveri gösteriyor. Yeri geliyor burada merkezde yaşayıp da bildiği şeyi aktarmaya üşenen birçok insan var. Ama hocamız üşengeçlik yapmıyor. Projeyi sonuna kadar yürütüyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.