POLİTİKA - 26 Mart 2017 Pazar 15:38

Başbakan Yıldırım’dan Kılıçdaroğlu’na ’bozuk plak’ benzetmesi

A
A
A
Başbakan Yıldırım’dan Kılıçdaroğlu’na ’bozuk plak’ benzetmesi

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Bozuk plak gibi her gün ’hayır hayır’ diyeceğine, ’evet’ de ve milletin desteğini alıp iktidar ol” dedi.

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Bozuk plak gibi her gün ’hayır hayır’ diyeceğine, ’evet’ de ve milletin desteğini alıp iktidar ol” dedi.


Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu programı kapsamında, Uşak’ta bir miting yaptı.


Başbakan Binali Yıldırım’ı, 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’nda binlerce Uşaklı karşılarken, Başbakan’a; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, AK Parti Uşak milletvekilleri Mehmet Altay ve Alim Tunç, Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, İl Başkanı Servet Kuş ve teşkilat eşlik etti.


Uşak halkının 16 Nisan’da ’evet’ oyu vereceğini belirten Yıldırım, “Milletimiz için demokrasi için önemli bir halkoylaması var. 16 Nisan’da önemli bir oylama var. Uşak’ın 16 Nisan’a hazır olduğunu görüyorum. Türkiye gelecek hedeflerine, 2023 hedeflerine, büyük Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine bu anayasa ile gidip değiştireceğim diyeceksiniz. Uşak işi bitirmiş ve size yakışanı yapıyorsunuz. Şu anda Cumhurbaşkanımız, Allah’a şükür işbaşında ve memleket için gece gündüz demeden gayret ediyor. Başbakan kardeşiniz gene canla başla çalışıyor. Bakanlarımız, meclisimiz çalışıyor ve hep gayret ediyoruz. Amacımız memleketin daha ileriye gitmesi ve milletimizin dertlerine derman olmak ve sorunlarını çözmek. Şu anda bir sorun var. Sorun yok deniliyor. Tamam şu anda sorun yok ama bu böyle olacak diye bir garanti yok. Niye? Bakın 7 Haziran’da seçim oldu ve hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu alamadı. Ama HDP diye bir parti çıktı ve bizim arkamızda kandil var sizi bir kaşık suda boğarız dedi. Türkiye’ye meydan okudu. Öyle bir değişiklik getirelim ki tek başına bir hükümet çıksın. İşi şansa bırakmayalım. Bugün AK Parti ve yarın başka birisi olsun. Tek başına güçlü iktidar olunsun. Bu bölgede güçlü olunmazsa işimiz zor ve biz bunun mecburiyetindeyiz. Onun için bu değişikliği getirdik” dedi.


“14 yıl bize yetki verdiniz ve her zaman bize güvendiniz. Bizler de boş durmadık. Yollar, hastaneler, köprüler yaptık. Çiftçinin, gencin yanında olduk. Bunları yaparken de engelleri aştık. Darbelerle mücadele ettik” diyen Başbakan Binali Yıldırım, “367, e-muhtıralar çıkardılar. Bizler bu işi millete soralım dedik, Uşak’a, Denizli’ye, İzmir’e, Aydın’a, Hakkari’ye, Sinop’a ve Türkiye’nin her iline sorduk. Vatandaş ’Cumhurbaşkanını ben seçeceğim’ dedi ve Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi yaptığımız iş seçtiğimiz Cumhurbaşkanlığına uygun Anayasa değişikliğidir. Bakın yine boş durmadılar ve yine ders almadılar. Bu darbe zihniyeti, Gezi olaylarını başlattılar, ülkeyi karıştırmaya ve vatandaşı bir birine düşürmeye başladılar. Onda da başarılı olamadılar ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’cüler işbaşına geldi ve hükümeti yıkmak istediler. Onu da başaramadılar ve 15 Temmuz oldu. O gece Uşak bu meydandaydı ve ay yıldızlı bayraklarla bunlara hak ettiği cevabı verdiniz. Bu millet büyük millet ve bu milletle kimse bilek güreşi yapamaz. FETÖ’sü, PKK’sı ve DEAŞ’ı alayı gelse bu millet hepsinin hakkından gelir. Darbecileri püskürttük ve inlerine girdik. Şimdi hepsi hesabını veriyor. Hesap verecekler, şehitlerin ve gazilerin hesabını verecekler. Sevgili kardeşlerim engelleri aşa aşa bugünlere geldik. Ancak diyoruz ki, bu güçlü iktidar kalıcı hale gelsin, burada durmasın ve bu işi şansa bırakmamayız. Türkiye’de istikrarı kalıcı hale getiremezsek, elde ettiğimiz bu kazançlarımız birer birer yok olur” şeklinde konuştu.



"HDP, Türkiye’ye meydan okudu"


7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan hükümet krizine değinen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:


“AK Parti, 7 Haziran’da hükümet kurma çoğunluğunu kaybetti ve 5 buçuk ay sürdü. Bölücü parti HDP meydan okumaya başladı. 3-5 tane fazla milletvekili alınca, kendini Türkiye’nin sahibi hissetti. Türkiye’nin güçlü iktidara ihtiyaca var ve 16 Nisan’da yapılacak referandumla hükümet kuruldu, kurulmadı işini geride bırakıyoruz. Bu sistem 2019’da başlayacak. Şimdi o yalanı söylüyorlar ve 16 Nisan’dan sonra yeni sistemin devreye gireceğini söylüyorlar. 2019’da meclis ve cumhurbaşkanı seçimi birleşecek. Önümüze 2 sandık gelecek. Birisi cumhurbaşkanı ve diğeri meclis seçimi, yani milletvekilleri seçimi. Cumhurbaşkanı kimi seçerseniz, seçim bittiği akşam, Türkiye’yi idare edecek ismi belirliyorsunuz. Meclise bırakmıyorsunuz ve hükümete güven oyunu siz veriyorsunuz. Diğer yandan milletvekillerini seçiyorsunuz ve onlar gidip mecliste kanunları yapıyor. Cumhurbaşkanını, bakanları ve yardımcılarını denetliyor.”


Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir adaya en fazla 10 yıl süre tanıyacağını kaydeden Başbakan Binali Yıldırım, “5 yıl geçti, her şey yolunda, beğendiniz, cumhurbaşkanı ve hükümet iyiyse bir 5 yıllığına daha seçiyorsunuz. Ondan sonra ’ya çok iyi devam et’, yok. 10 yıl sonra ne kadar başarılı olursa olsun, değişecek. Çünkü gelecek nesillere ve yeni idarecilere şans veriyor. Yargı, yeni değişiklikle tek hale geliyor. Şimdi ne var, askeri ve sivil yargı var. Yahu suçun askeri ve sivili olur mu, suç suçtur. İşte asker kılığına girenlerin 15 Temmuz’da yaptıklarını gördük. Devletin parasıyla alınan tankları çalıp, milletin üzerine ateş ettiler” diye konuştu



"Sürekli güçlenelim ve etrafımızdakiler horozlanmasın"


AK Parti Hükümeti’nin Türkiye’de birçok yeniliği gerçekleştirdiğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:


“Türkiye değişti, çok büyük otoyollar yaptık, güzel hizmetlere imza attık. 14 yıl sizlerin desteği ile AK Parti olarak destan yazdık. Bizden önce, bunların hiçbiri yapılmamıştı. Bizler bu kazanımların kaybedilmemesini ve sürekli kazanılmasını istiyoruz. Sürekli kazanınca ne olacak, Türkiye güçlenecek ve etrafındakiler horozlanmayacak. Herkes haddini bilecek. Bugün AK Parti, yarın başka parti.”


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da yüklenen Yıldırım, “Hayır hayır diye bozuk plak gibi diyeceğine, sen de evet de ve milletin gözüne gir iktidar ol. Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemiyle ekonomi şaha kalkacak. Çok daha büyüyeceğiz. AK Parti döneminde bir Türkiye’yi 3 Türkiye yaptık. Şaka değil. 2001 krizini gençlerimiz belki hatırlayamaz. Yazar kasa, Anayasa kitapçığı, batan bankalar, Türkiye’nin yerle bir olduğu ve IMF’nin kasamıza el koyduğu o günleri hatırlayın. İşte Türkiye bugünleri bir daha yaşamasın diye, diyoruz. Erdoğan için değil, her doğan için buna ihtiyacımız var. Terörle mücadele daha da gelişecek ve artacak. Kaçacak delik arıyorlar. Dün Siirt’te ve Hakkari’deydim. Tıpkı Uşak gibi ay yıldızlı bayraklar dalgalanıyor. Daha önce burada insanlar bayraklarını çıkaramıyorlardı. Vatandaş sindirilmişti. Şimdi vatandaş ve devlet bir olmuş, teröristler de kaçacak delik arıyorlar. Nereye giderse gitsinler, peşlerindeyiz ve enselerindeyiz. Bak ne diyor, 16 Nisan’da tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek bayrak için kararımız evet. Uşak’a yakışan da budur. Türkiye dış politikasında daha güçlü olacak. Yatırımlar daha hızlanacak, yeni iş ve aş imkanları ortaya çıkacak. Uşak büyük ve güçlü Türkiye’ye hazır mı? Türkiye’nin önünü açacak sisteme hazır mısınız” dedi.


18 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyacaklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, koşuşmasına şöyle devam etti: “Biz 18 yaşındakilere seçilme hakkı veriyoruz. Gelin görün ki bu CHP ve HDP, buna karşı çıkıyor ve 9 buçuk milyonluk genç nüfusu yok sayıyorlar. Aynı gençlere ’hayır’ sloganları reklamları yaptırıyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Efendim diyor, 18 yaşında milletvekili olacak ve 2 yıl sonra ömür boyu emeklilik kazanacak. Yalan, var mı böyle bir şey. Emekli olmak için ister cumhurbaşkanı, ister başbakan, ister işçi ol, en az 25 sene çalışmak gerekiyor. Yetmez, 25 yıl prim ödeyeceksin, yetmez, şimdi yaş da var eğer yaşında tutarsa emekli olacaksın. Bütün bunları biliyor ve milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Diyor ki askerlikten muaf olacak. Doğru değil yanlış, erteleme var. Üniversiteye gidenler var onlar erteliyor. Bununla aynı. Şimdi bu 9 buçuk milyon gencin yarısı kız. Onları hiç saymıyor, onların hiç askerlik derdi yok ve sizi saymıyor bu adam. Sizi yok sayıyor ve kafasında kızlarımıza yer yok. Bunlar çağ dışı ve bunların modeli daha eski. Anayasa 82 model, bunlar 1930 model. Bu zihniyetle bir yere gidilmez. CHP bu değişime hayır diyor, ama niçin hayır dediğini ben anlamadım. Çünkü neyi değiştiriyoruz. Mecliste kavga ettikleri ve sağa sola saldırdıkları için değişikliğin ne getirip getirmediğini okumamış. Aynen bozuk plağa döndü ve dönüyor dönüyor, aynı şeyler. Bir bozuk saat bile günde 2 sefer doğruyu gösterir. Bunlar bozuk saati bile aratmaya başladılar. Bu CHP, 1950’den beri iktidar olamadı. Ancak darbelerle fırsat bulursa iktidarın bir kenarından tutundu. Bunların tecrübesi yok ve atıp tutuyorlar. Rahmetli babaannemin dediği gibi ’üfle evladım üfle, kaval elin yel Allah’ın.’”



"Milliyetçiler FETÖ’nün oyuncağı olur mu?"


MHP’lilere seslenen Başbakan Yıldırım, “Şimdi bu Anayasa değişimine PKK, HDP, Avrupa ve Türkiye’nin düşmanları hayır diyor. Yahu onları anladık da sen niye hayır diyorsun CHP. Şimdi bir de milliyetçilik adına ’hayır’ kervanına katılan maskeliler var. Siz nasıl milliyetçisiniz. Ülkücü ve MHP’li kardeşlerim PKK’yla aynı safta duranlara cevabı verir. Milliyetçi FETÖ’nün oyuncağı olur mu? Milliyetçi Türkiye düşmanlarıyla iş tutar mı sanıyorsunuz? Ülkücü, milletini ve vatanını sever. Vatanı ve bayrağı için ne yapacağını çok iyi bilir” dedi.



Uşak Havaalanı tekrar uçuşlara açılıyor


Uşak’ın yüzde 64’le evet oyu çıkarmasını isteyen Başbakan Yıldırım, sözlerini şu şekilde tamamladı: “14 yılda Uşak’a 4,5 katrilyon yatırım yaptık. Gelirken gördüm, mezbelelik yer kentsel dönüşümle ne güzel hale gelmiş. Uşak’a yakışan bir hal almış. Uşak’ta sadece 1 yılda 47 milyon dolar ihracat yapılıyordu, bugün bu rakam 251 milyon dolara çıkmış. Uşak Devlet Hastanesi, 400 yataklı güzel bir eser olmuş. Toplam 4 bin konut, 12 spor tesisi, KETEM, nükleer tıp merkezi yaptık. Uşak Üniversitesini kurduk, bütün ilçelerimize MYO açtık. Uşak’a 31 bin üniversiteli geldi ve bu ekonomi demek. Türkiye’de ilk defa 2 ili kapsayan birisi Uşak’ta ve diğeri Afyonkarahisar’da Teknoloji Geliştirme Merkezi kurduk. 92 bin dönüm araziyi suyla buluşturduk. Uşak’a doğalgaz geldi mi? 900 milyonluk Uşak çiftçisine destek verdik. Uşak’ın tarhanası çok meşhur. Uşak tarhanasını dünya markası yapacağız. Uşak’ı Afyon, Kütahya ve İzmir’e bağladık ve şimdi Denizli kaldı. Gediz üzerinden yine Kütahya merkeze bağlıyoruz. Lojistik merkezi hizmete aldık. Uşak havalimanı var. Buraya seferleri başlatmıştım, ancak daha sonra seferler durmuş. Tekrar seferler başlayacak ve Uşak’tan uçuşlar devam edecek. Burada uçak olmayınca Zafer’e gideceksiniz. Orası da Uşak’ın hizmetinde olacak.”


Uşak programının ardından Uşak Valiliğini ziyaret eden Başbakan Binali Yıldırım helikopterle Muğla’ya hareket etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir, 60 bin metrekarelik çim alanını 1 günde biçebilen aracı temizlik filosuna kattı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatlarıyla 1 milyon metrekaresi yeşil alan olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde kullanılmak üzere çevre dostu, yeni teknoloji ile donatılmış, 60 bin metrekarelik alanı tek başına 1 günde biçebilen çim biçme aracını temizlik filosuna kattı. Kent genelindeki park, bahçe ve yeşil alanları ile vatandaşlara temiz, çeşitli donanımlara sahip sosyal yaşam alanları sunan Büyükşehir Belediyesi, Dr. Memduh Büyükkılıç başkanlığında temizlik filosuna çevre dostu araçlar kazandırmaya devam ediyor. Bu çerçevede Park, Bahçe ve Ağaçlandırma Daire Başkanlığı’nca, 1 milyon metrekaresi yeşil alan olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde kullanılmak üzere yeni teknoloji ile donatılmış ve en iyi teçhizat ve donanıma sahip çim biçme makinesi, temizlik filosuna dâhil edildi. Günlük 60 bin metrekare kesim kapasitesi, 130 santimetre ağır hizmet tipi kesim ünitesiyle en zorlu koşullarda dahi mükemmel sonuçlar sağlayan araç, kendini temizleyebilen radyatörü sayesinde bakım kolaylığı da sunuyor. Araç, 810 litre kapasiteli çim toplama haznesi ve 2 metreye kadar yükselme kapasitesiyle maksimum verimlilik için tasarlandı. 60 bin metrekarelik alanı tek başına 1 günde biçebilen ve atıkları yükleyen araç, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde hizmet vermeye başlarken, Büyükşehir Belediyesi, Ağaçlandırma ve Bakım Şube Müdürü Cüneyt Canıdemir, “Şu an Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçemizdeyiz. Toplam alanı 1 milyon 250 bin metrekare olan alanımızda 1 milyon metrekare çim alanına sahibiz. Bu da sürekli bakım gerektiriyor” dedi. Başkan Büyükkılıç’ın direktifleriyle yeni teknolojik araçları Büyükşehir Belediyesi’ne kazandırdıklarını ifade eden Canıdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlamda da Belediye Başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bize verdiği direktiflerle yeni teknolojileri takip ettik, en iyi donanımla halkımızın en iyi şekilde ağırlamak adına yeni makineler arıyor, buluyoruz ve bahçemize hizmet vermeye çalışıyoruz. Daha önce kullandığımız benzinli araçlar yerine dizel bir araç olan ve birçok özelliğe sahip olan aracımızı bugün teslim almış durumdayız. 6 çim biçme motorunun yapmış olduğu, 60 bin metrekarelik alanı 1 günde tek başına biçebiliyor. Aynı zamanda halkımızın rahatsız olduğu çim atıklarının tamamını araca yükleyebiliyor.” Millet bahçesinde 3 adet çim biçme traktörü, 5 adet normal çim biçme makinesi, 3 adet benzinli çim tırpanı ile hizmet verildiğini söyleyen Canıdemir, Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde misafirleri temiz bir ortamda ağırlamak için gayret ettiklerini sözlerine ekledi.
İzmir Egeli akademisyenler yeni bir bakteri türünü literatüre kazandırdı Ege Üniversitesinin (EÜ) akademisyenleri, Bozdağ bölgesine özgü endemik bir baklagil olan yeni bir bakteri türünün keşfedildiğini duyururken, bu tür literatüre kazandırılarak “Phyllobacterium Onerii” adı verildi. Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Yaşa ve ekibi, yeni bir bakteri türünü literatüre kazandırdı. Yeni bakteri türüne Prof. Dr. Mehmet Öner’e ithafen “Phyllobacterium Onerii” adını verildi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da, Prof. Dr. İhsan Yaşa ve EÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Arş. Gör. Asiye Esra Eren Eroğlu’nu makamında ağırlayarak, sürdürdükleri bilimsel çalışmalar hakkında bilgi aldı. Prof. Dr. Budak, “Üniversitemiz akademisyenleri bilim dünyasına kazandırdıkları önemli keşifleriyle gurur kaynağımız olmaya devam ediyor” dedi. “Biyoteknolojik uygulamalara katkı sağlayacak” Keşfedilen yeni bakteri türü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yaşa, “Biyoçeşitliliğin ekosistem üzerine doğrudan ve dolaylı katkısı hesaplanamayacak kadar büyüktür. Biyolojik azot fiksasyonu kabiliyetinin tüm zirai bitkilere adapte edebilme öngörüsünün gerçekleşmesinin ilk adımı rhizobiyal bakterilerin doğadan izole edilip saflaştırılması ve tüm genomik özelliklerinin ortaya çıkarılmasıdır. Rhizobiyal türler ve bitki büyümesini teşvik eden bakteriler gibi faydalı kök mikroorganizmalarının toprak verimliliğinin kilit oyuncularıdır. Bu mikroorganizmaların çevre ve birbirleriyle olan etkileşimlerini düzenleyen genetik determinantların belirlenmesi, sürdürülebilir ekosistemler ve tarımın geliştirilmesi için de çok önemlidir. Çalışmamızda da olduğu gibi, genomik analizler bir bakteriyel suşun gelecekteki biyoteknolojik uygulamaları için tüm cephaneliğinin ortaya çıkarılabilmesine imkân sağlayacak” dedi. “Bozdağ önemli bir endemik bitki merkezi” Yerel rhizobiyal türler ile ilgili araştırmalarına devam edeceklerini söyleyen Prof. Dr. Yaşa, “El değmemiş doğası ile İzmir’in endemik, nadir bitkilerle sayıca zengin ve mikroklimatik özellikleri ile de tarımsal açıdan önemli bir potansiyele sahip bölgelerinden olan Bozdağ, çok sayıda doğal baklagil türleri ile yerli ve yeni rhizobial bakterilerin de potansiyel bir kaynağıdır. Özellikle bitki endosimbiyontu rhizobiyal türler çölleşme ve kuraklık tehditlerine karşı biyolojik çeşitlilik ve ekosistem için bir tür sigorta görevi gördüklerinden inanıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Esenyurtlu kadınların el emekleri “Anneler Günü” sergisiyle görücüye çıktı Esenyurt Belediyesi’nin el sanatları kursunda eğitim alan kadınların ürettiği el işçiliği ürünler “Anneler Günü Sergisi” ile görücüye çıktı. Serginin açılışını yapan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Onların hayatın içinde olması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Kadınların hayata daha aktif bir şekilde katılarak ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için başlatılan Esenyurt Belediyesi’ne bağlı el sanatları kurslarında eğitim alan kadınlar sergi düzenledi. Esenyurt bir AVM’de düzenlenen Anneler Günü Sergisi’nde belediye bünyesinde el sanatları kursunda eğitim alan kadın kursiyerlerin el işçiliği ürünleri görücüye çıktı. Serginin açılışını yapan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, kadınların toplumdaki yerinin önemine dikkati çekerek bu tür çalışmaların devam edeceğini ve her daim kadınlara destek olacaklarını belirtti. Atık kağıt çanta, örgü çanta, takı tasarım, gravür (oyma baskı), ahşap boyama, amigurumi (örgü bebek), mefruşat, tokat baskı, seramik, hazır giyim, halı dokuma, panç, kaat’ı sanatı gibi alanlarda hünerlerini konuşturan kadınların sergisine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. “Hepimizin ilk mimarı annedir” Serginin açılışını yapan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, aslında sadece bir gün değil her gün, her saat, her saniye annelerimizi ansak yeridir, emeklerini ödeyemeyiz. Kadın fedakardır, yüreklidir, diğerkâmdır. Hepimizin ilk mimarı annedir. Bir toplumun iyi ya da kötü olması, ileri ya da geri gitmesinin en büyük sebeplerinden birisi de kadınlardır. Bu yüzden kadınlar kırmızı çizgimizdir. Onların hayatın içinde olması için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı. “Çok emek isteyen bir süreç” “Anneler Günü” sergisinde çalışmaları sergilenen kursiyer Kevser Doğramacı, “Bu sergiyi anneler günü için hazırladık. Sene sonunda biten çalışmalarımızı bu sergi ile vatandaşlarımızın beğenisine sunuyoruz. Çok emek isteyen bir süreç, aylarca hazırlanıyoruz” dedi. Sergiyi gezerek çok beğendiğini belirten Sade Taşkın, “Gezdim sergiyi ve çok güzel el işçiliği ürünler var. Çok beğendiğimi söyleyebilirim. Sergide ise en çok ilgimi çeken tablolar oldu” diye konuştu.
İstanbul Aydın Ayhan Güney: "Çeşme’de hedefimiz büyük" Bu sene ikincisi düzenlenen Çeşme Yarı Maratonu, doğa ve tarihin güzelliklerinde koşuldu. Çeşme Kaymakamlığı desteğiyle Çeşme Belediyesi’nin ev sahipliğinde 4 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşen Çeşme Yarı Maratonu’nda 21 ülkeden bin 745 sporcu yer aldı. Çeşme, Ilıca ve Alaçatı’da katılımcılara zorlu olduğu kadar keyifli bir parkurda yarışma imkanı sunuldu. “Denizin Sesi, Adımların Ritmi: Çeşme’de Koş!” sloganıyla koşulan Salomon Çeşme Yarı Maratonu, Argeus Travel & Events tarafından organize edildi. “Türkiye’nin en önemli organizasyonları arasında yer almak istiyoruz” Yarışın bütün katılımcıları ve sporseverleri mutlu ettiğini dile getiren Argeus Travel & Events Kurucu Ortağı Aydın Ayhan Güney, Çeşme’nin sporla bütünleşerek daha iyi ve büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacağını kaydetti. Sporun turizmi daha da hareketlendireceğini ifade eden Aydın Ayhan Güney, “Daha yolun başındayız, bu sene ikincisini gerçekleştiriyoruz. Çeşme’de hedefimiz büyük. Türkiye’nin en önemli organizasyonları arasında yer almak istiyoruz. Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de her şey yolunda gitti. Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Yarışmacılarımız da çok memnun. Hem spor yapıyorlar hem de keyifli anlar yaşıyorlar. Yerel desteklerimizin katkısı ise yadsınamaz seviyede. Örnek gösterilecek bir düzeyde her zaman desteklerini esirgemiyorlar. Çeşme Yarı Maratonu’nun orta vadede hızla büyüyeceğini söyleyebilirim” dedi. “Maratona çevirme gibi bir planımız var” Önümüzdeki yıl yarı maratonda değişikliğe gitmeyi planladıklarını ifade eden Aydın Ayhan Güney, “İki senedir yarı maraton olarak düzenlediğimiz yarışımızı full maratona çevirme gibi de bir planımız var. Yerel yönetim ve devlet erkanının da bu yönde bir talebi oldu. Gerekli planlamaları yapıp rotamızı yetiştirebilirsek yarı maratonu geliştirmek istiyoruz. Çeşme’de daha ikinci yılımız olmasına karşın toplamda 21 ülkeden sporcu yarışma imkanı buluyor. Tabii bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Organizasyonu büyüterek gelecek yılki yarışta daha fazla profesyonel sporcuyu da dahil etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu. “Bu tarz organizasyonlara tek yönlü bakmamak gerekiyor” Aydın Ayhan Güney, Çeşme Yarı Maratonu’nun sezon başlamadan bölge esnafına da büyük katkı sağladığını belirterek, “Bu tarz organizasyonlara tek yönlü bakmamak gerekiyor. Turizme katkısı çok büyük işler yapılıyor. Sezon olmamasına rağmen yarışımızla Çeşme’ye hareket kazandırdık. Sadece yarışanlar değil ekiplerde yer alanlar, aileler derken sayı 4-5 bine çıkıyor aslında. Bu da hem bölge esnafına hem de turizme çok büyük katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Tokat Tokat’ta deprem sonrası alternatif konut talepleri arttı Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremin ardından alternatif konut talepleri artı. 18 Nisan’da yaşanan 4,1, 4,7 ve 5,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Tokat’ın Sulusaray ilçesinde alternatif konutlara olan talep hızla yükseldi. Depremler nedeniyle evlerine giremeyen vatandaşlar, güvenli ve geçici konut ihtiyacını karşılamak amacıyla bungalov ev ve çoban evi gibi alternatif çözümlere yöneldi. Bu talebi karşılamak için adeta bir çözüm üreten isimlerden biri de emekli olduktan sonra Tokat’ın merkeze bağlı Tahtoba köyüne yerleşen Fatih Yenilmez oldu. Demir kaynak işine yoğunlaşarak başlayan Yenilmez, zamanla müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda traktör sepeti, bungalov ev ve tekerlekli çoban evi gibi pratik ve taşınabilir yapılar üretmeye başladı. Yenilmez’in ürettiği tekerlekli çoban evleri, motor traktörlerine takılarak istenilen noktaya kolayca taşınabiliyor. İçerisinde konaklama ve temel ihtiyaçları karşılamak için gerekli olan her şey bulunuyor. Yenilmez, deprem sonrası artan konteynır ve bungalov ev taleplerine cevap verebilmek için yoğun mesai harcıyor. Depremlerin yol açtığı zorluklara karşı pratik ve dayanıklı çözümler sunan Fatih Yenilmez ve benzeri girişimciler, bölge halkının ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir rol üstleniyor. Alternatif konut çözümleri, doğal afetler sonrası yaşanan acil konut ihtiyacını hızlı ve etkili bir şekilde gidermeye yönelik önemli bir alternatif olarak dikkat çekiyor. "Traktör ile istenilen yere taşınabilen çoban evi yapıyorum" Deprem sonrası işlerinde artış meydana geldiğini söyleyen Fatih Yenilmez, "Traktör arkasına sepet, bungalov ev ve çadır yerine tekerlekli çoban evi yapıyorum. Motor traktörüne takıp istediği yere bırakıyor. İçerisinde istediği gibi konaklayıp yemeğini yiyor ve her türlü ihtiyacını karşılıyor. Depremden sonra da bungalov ev ve konteynıra talep bayağı arttı. Şu anda talepleri karşılayamıyoruz. Elimizden geldiği kadar talepleri karşılamaya çalışıyoruz" dedi.