YEREL HABERLER - 08 Nisan 2017 Cumartesi 04:48

Uşak Kardeşlik Platformundan Suriye’deki kimyasal saldırıya kınama -" Ölümlerin konvansiyonel veya kimyasal olması arasında fark yoktur"

A
A
A
Uşak Kardeşlik Platformundan Suriye’deki kimyasal saldırıya kınama -" Ölümlerin konvansiyonel veya kimyasal olması arasında fark yoktur"

Uşak’ta Çakaloz Camisinde kılınan Cuma namazının ardından Suriye’de öldürülen sivillerin gıyabında cenaze namazı kıldı.

Uşak’ta Çakaloz Camisinde kılınan Cuma namazının ardından Suriye’de öldürülen sivillerin gıyabında cenaze namazı kıldı. Uşak kardeşlik Platformu adına açıklama yapan Av. Fahrettin Tuğrul ; " Bizim için ölümlerin konvansiyonel veya kimyasal olması arasında fark yoktur. Bizim için asıl olan" Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmektir" bakışıyla zulme direnmek, zalimi tarihin çöplüğüne göndermektir." dedi.


Açıklamaya "Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor" İbrahim 42. ayeti okuyarak başlayan Tuğrul konuşmasını şu şekilde sürdürdü; " Altı yıldır Suriye’de işlenen ve yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne yol açan insanlık dışı katliamlar maalesef katlanarak devam ediyor. Karanlık batı ruhunun icadı kimyasal silahlar İdlib’de çoğu çocuk onlarca insana ölüm kustu. Bu katliamda Rusya, ABD, İran başta olmak üzere emperyalist batı, katil Esed’in suç ortaklarıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, emperyalistlerin ve katillerin kimyasal hassasiyet naraları koca bir kandırmacadan ibaret olup, 100 binlerce insanın ölümünü sıradanlaştıran şeytani kurnazlıktır. Bizim için ölümlerin konvansiyonel veya kimyasal olması arasında fark yoktur. Bizim için asıl olan" Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmektir" bakışıyla zulme direnmek, zalimi tarihin çöplüğüne göndermektir. "



Tuğrul basın açıklamasının kalan bölümünde şu ifadeleri kullandı; " Aç gözlü emperyalist işgalciler, insanlık düşmanı muhterisler, hainler, kalleşler İnsanlarımız ve şehirlerimiz sizin kirli ellerinizle perişan oldu, bütün evlerimizi yaktınız.


Dedeleriniz Endülüs’te soykırım yaptı ve siz Haçlı artıkları, Saraybosna’da soykırıma yeltendiniz, Beyrut yaralandı, Kahire vuruldu, Kudüs esir, Gazze hapis, Şam yandı, Bağdat perişan, Basra harap. Halep düştü


İslam medeniyetinin tüm şehirlerini, tüm değerlerini, camilerini, köprülerini, hanlarını yaktınız, yıktınız, işgal ettiniz, esir aldınız, 2 yüzyıldır etimizi koparır gibi kopardınız şehirlerimizi tarihin kalbinden


O kadim şehirlerde yaşattığımız insanlığı, huzuru, mutluluğu, kardeşliği, medeniyeti vurdunuz, talan ettiniz. Canımıza tak etti artık!


Artık gözlerimizin içine bak baka İslam coğrafyasında kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayacağız. Artık biz Endülüs’üz, Halep’iz, Şam’ız, Hama’yız, Musul’uz, Kudüs’üz, bırakıp İstanbul’u yakma girişlerinize seyirci kalmayacağız.


Kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve çocuklarımıza uzanan o kirli elleriniz kırmaya ahdettik..


"Kim bilir belki yarın, belki yarından yakın"


Bilinsin ki bizim kitabımızda zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.


Bu coğrafyada döktüğünüz her damla kanın, zulmettiğiniz her mazlumun hesabını soracağız sizden.


İdlib’de insanlık suçu işleyen, hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği yöntemlerle masum sivilleri katleden zalim rejim ve emperyalist destekçileri bilin ki;


Vekalet savaşlarınızı yürüten taşeron örgütlerinizle de, Halep’i, İdlib’i kan gölüne çeviren paralı köpeklerinizle de ve siz kuklacı emperyalistlerle de hesaplaşacağız.


Bu Uşak Kardeşlik ve dayanışma platformuna üye olan STK’lar olarak yeryüzünde hürriyetin ve adaletin hakim olması için çabamız, ümidimiz, gayretimiz ve mücadelemiz, artarak devam edecek. Yeryüzünün bütün mağdur, mazlum ve mustazaflarına kol kanat germeye, kucak açmaya devam edeceğiz. Son nefesimize kadar ümitle ve azimle gayret edeceğiz.


Üzüleceğiz, kalbimiz taşlaşmasın diye ağlayacağız ama gevşemeyeceğiz, asla ve asla ümitsizliğe kapılmayacağız. Ve siz katiller yenilip cehenneme sürüleceksiniz.


Zalimler için yaşasın cehennem."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.