YEREL HABERLER - 10 Nisan 2017 Pazartesi 11:57

Uşaklı Sığır yetiştiricileri Ahmet Başkan’dan vazgeçmiyor.

A
A
A
Uşaklı Sığır yetiştiricileri Ahmet Başkan’dan vazgeçmiyor.

Uşak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 8.

Uşak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 8. Olağan Genel Kurulu Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı. Birliği 1995 yılında kuran Başkan Ahmet Yılmaz tekrar güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi.


Atatürk Spor Salonu gerçekleştirilen ve renkli görüntülere sahne olan kongrede Mevcut Başkan Ahmet Yılmaz diğer aday Mehmet Ali Sunal ile yarıştı. 2 bin 736 üyesi olan birliğin üyeleri sandıkta Başkan Yılmaz’a tekrar yetki verirken kongre sonunda, kendini destekleyen üyelerle karşılıklı oynayarak seçim zaferini kutladı.


Atatürk Spor Salonu’nda yapılan Uşak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 8. Olağan Genel Kurulu, Divan Başkanlığı’na Konya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yılmaz ve divan üyelerinin seçimi ile başladı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan Başkanı Edip Yılmaz, hızlı bir şekilde gündem maddelerini okudu ve oylattı. İlk tartışma gündemin aidatları ile ilgili 20. Maddesinde yaşandı. Yıllık asgari ücretin yüzde 2’si oranında 35 lira aidat ve inek başına iki buçuk litre süt konusunda anlaşıldı ve oy birliği ile kabul edildi.


Gündemin tamamlanmasının ardından Divan Başkanı Edip Yılmaz, adayların listesini vermesini istedi. Uşak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ni 1995 yılında kuran Ahmet Yılmaz divana yeşil, genç aday Mehmet Ali Sunal da beyaz liste sundu.


Divan Başkanı Yılmaz, doğrudan oy kullanma işlemine geçilmesini isteyince, Sunal taraftarları bu karara itiraz etti ve adayların kendini tanıtması gerektiğini belirtti. Bu itiraz üzerine Divan Başkanı Yılmaz, yanlışlık yaptığını söyleyerek oy verme işlemini durdurdu. Yılmaz, her iki adaya da 5 dakika konuşma süresi tanıdı.


İlk konuşan aday Mehmet Ali Sunal, “Biz, bu seçimlerde Veteriner Cihat Akçay’ın adaylığında yola çıkmıştık. Bazı durumlardan Akçay’ın adaylığı geri kaldı. Bunun üzerine ben aday olmak zorunda kaldım. Cihat Bey de bizi destekliyor. Kimsenin şüphesi olmasın. Bu seçimden birçok birlik üyesinin haberi bile olmadı. Bir hafta içerisinde seçim kararı alındı. Karşılaştığımız durum ortada. Şimdi 5 dakika içerisinde verdiğimiz karar bizi 4 yıl boyunca etkileyecek. Bizim hakkımız hukukumuz nedir? Belli olmadan hepsi birkaç dakikada geçti gitti. Bu seçimde şimdi hepinizin desteğini bekliyorum. Bu iş 5 dakikada olup bitecek bir şey değil. 4 yıl boyunca bize güvenmenizi istiyorum. Aklınızda hiçbir şey kalmasın. Seçildiğim takdirde her şey şeffaf olacak. Kol kola yola çıktık. Yüzünüz kara çıkarmayacağız. Hayırlısı olsun” dedi.


Konuşmasına kendisine verilen desteğe teşekkür ederek başlayan Ahmet Yılmaz, “Biz, 2011 yılında 4 yıllığına genel kurulda seçildik. 2105 yılında seçim yapılması için karar aldık. Bakanlık seçime 10 gün kala seçimleri iptal etti. Biz de yeni tüzüğün çıkmasını bekledik. 9 Aralık’ta yeni yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmeliğe göre 81 ilde bulunan birlikler, 26 Mayıs tarihine kadar genel kurulunu yapmazsa feshedilmiş sayılıyor. Onun için bu genel kurulun 26 Mayıs tarihine kadar yapılacağını herkes biliyordu. Kararı aldık, birliğimize ve şubelere astık. 15 gün askıda kaldı. Her üyemize posta ile göndersek, hem zaman yetmeyebilirdi, hem de binlerce liralık masraf çıkacaktı” şeklinde kendini ve yönetimini savundu.


Yılmaz, “Aday olmak isteyen 6 ay önce çıkar çalışırdı. Bir günde yarım günde ortaya çıkıp, ’Adayım’ demekle aday olunmaz. Yönetim kurulum da burada, biz yönetim olarak, 22 yıldır birliğimizin iyi gününde kötü gününde hep yanında ve başında olduk. Yönetimdeki tüm arkadaşlarım fedakarca çalıştı. Yönetim olarak o kadar fedakarca çalıştık ki, hiçbirimizin, oğlunu, kızını, kardeşini, eşini dostunu işe almadık, her şeyimiz şeffaf oldu. Sizden aldıklarımızı, size hizmet olarak, bina olarak, para olarak, araç olarak size geri döndürebildiysek bize ne mutlu? Yoksa başka ne yapacağız? Yeşil listeme desteklerinizi bekliyorum. Hepinize çok teşekkür ederim” dedi.


Oy kullanma işlemi 12 sandıkta gerçekleşti. Genel Kurula katılan 878 üyeden 851 üye oy kullandı. 22 oy geçersiz sayılırken, Mehmet Ali Sunal’ın beyaz listesi 219 oyda kaldı. Ahmet Yılmaz’ın yeşil listesi ise 610 oy alarak 4 yıllığına birlik yönetimine seçilmiş oldu.


Seçimlerden sonra bir teşekkür konuşması yapan Yılmaz, “Burada kazanan demokrasi ve birliğimiz olmuştur. Desteklerinizden dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.Yılmaz, destekçilerini kırmayarak müzik eşliğinde onlarla bir müddet oynayarak zaferini kutladı.


Uşak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ni önümüzdeki 4 yıl yönetecek kurullar da şu isimlerden oluştu:


Yönetim Kurulu: Ahmet Yılmaz (Başkan), Ramazan Güneş, Mahmut Kulalı, Oktay Çetin, Esat Tahir Coşkunoğlu.


Denetim Kurulu: Ramazan Kurden, Hakkı Erdoğan, Uğuz Özdemir.


Merkez Birliği Delegeleri: Ahmet Yılmaz, Âdem Uçtu, Nezahat Aydoğan, İsmail Kara, Nuri Çoban, Derya Acar, Kurbet Kuş, Helvacıoğlu İthalat Tic. Ltd. Şti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.