EĞİTİM - 16 Eylül 2021 Perşembe 09:38

Uşak Üniversitesinde ‘Akademik Yükseltilme ve Cübbe Giyme’ töreni

A
A
A
Uşak Üniversitesinde ‘Akademik Yükseltilme ve Cübbe Giyme’ töreni

Uşak Üniversitesi 2021-2022 akademik yılı ‘Yükseltilme ve Cübbe Giyme’ töreni, geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

Uşak Üniversitesi 2021-2022 akademik yılı ‘Yükseltilme ve Cübbe Giyme’ töreni, geniş bir katılımla gerçekleştirildi.



Uşak Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde yapılan törene Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Metin Gümüş, Prof. Dr. Adem Duru ile Prof. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, fakülte dekanları, enstitü ve meslek yüksekokulu müdürleri ve akademisyenler katıldı.



Rektör Prof. Dr. Savaş törenin açılış konuşmasında Uşak Üniversitesinin gelişimine hep beraber tanıklık edildiğini söyleyerek ilmi aramayı emreden bir medeniyetin mensupları olarak, dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından takip eden, yereli evrenselle buluşturan ve her zaman bir adım önde olmayı hedef koyan, yeniliğe açık dinamik bir üniversite olmak için çok çalıştıklarını belirtti. Rektör Savaş, göreve geldikleri ilk günden itibaren temel gayelerinin, aklın ve bilimin ışığında yeni nesil bir üniversite olan Uşak Üniversitesini, ülkemizin ve dünyanın en önemli markalarından biri haline getirmek olduğunun altını çizerek “Unutmayınız ki, bilimsel ilerlemenin merkezi olan üniversitelerin başarılarını geleceğe taşıması, çağın değişen dinamiklerine uyum sağlanması ile mümkün olacaktır. Bizler de bu bilinçle hareket ediyor, üniversitemizin gelişimine katkı sağlamak için alt yapımızı her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. 2006 yılından bugüne, daha iyisini başarmak noktasında gösterdiğimiz azim ve kararlılığı bugün de aynı şekilde yüreklerimizde taşıyoruz. Ülkemizin ve dünyanın dört bir köşesinde başarılarıyla gurur duyduğumuz mezunlarımız, bilime katkı sağlayan akademisyenlerimiz, üniversitemizi daha ileri taşıma gayretiyle çalışan idari personelimiz ve geleceğe umutla bakan öğrencilerimizle sadece ülkemizin değil aynı zamanda dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Sizlerle birlikte Uşak Üniversitesini bölgemizin yükselen marka değeri yapma yolunda çok önemli bir mesafe kat ettik” dedi.



“Uluslararası sıralamalarda dikkat çekici başarı”


Kalite ve Uluslararasılaşma çalışmaları, Bölgesel Kalkınma ve Deri Tekstil ve Seramik (DTS) Tasarım Merkezi, seçmeli ortak dersler havuzu, Uşak OSB Teknopark, 7+1 ve 3+1 uygulamaları, aktif bir teknoloji ve transfer ofisi, ISO belgeleri, danışma kurulları, ulusal ve uluslararası birçok projeyi hep birlikte hayata geçirdiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Savaş “Bu süreçte üniversitemiz uluslararası sıralamalarda da dikkat çekici bir başarı göstermiştir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri temelinde Times Higher Education tarafından yapılan Impact sıralamada 2021 yılında dünyadaki ilk 1000 üniversite arasında yer almıştır. Aynı sıralamada üniversitemiz, Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam kategorisinde ilk 800, Nitelikli Eğitim kategorisinde ilk 300, Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı kategorisinde ise ilk 600 üniversite arasına girmeyi başarmıştır. Türkiye’den 49 üniversitenin yer aldığı listede Uşak Üniversitesi birçok köklü üniversiteyi geride bırakarak 11. sırayı almıştır” şeklinde konuştu.



“Birlik ve beraberlik sayesinde üniversitemizi geçtiğimiz 4 yılda adeta şaha kaldırdık.”


Konuşmasında rektör olarak göreve geldiği günden bugüne kadar geçen 4 yıllık süreyi anlatan Prof. Dr. Ekrem Savaş, “Bu 4 yılı öğrencilerimizle, akademik ve idari personelimizle, hep birlikte aile olmanın verdiği güven duygusuyla geçirdik. Bu birlik ve beraberlik sayesinde üniversitemizi geçtiğimiz 4 yılda adeta şaha kaldırdık. Misyon üniversitesi olma hedefimizde çok önemli basamakları tırmandık. Ayrıca eğitim-öğretimde kalite öncelikli hedefimiz doğrultusunda 4 bölümümüz için akreditasyon başvurusunda bulunduk. İnanıyorum ki ilerleyen dönemde Uşak Üniversitesi, programlarının birçoğu akredite olmuş bir üniversite haline gelecektir” ifadelerini kullandı.



“Uşak Üniversitesinin eğitimde kalitesi tescillendi”


Gerçekleştirilen çalışmalarla “Misyon Üniversitesi Olma” “Öğrenci Odaklı Olma” ve eğitim-öğretimde “Kalite Öncelikli Olma” hedefleri doğrultusunda önemli başarılara imza atmaya devam ettiklerini aktaran Rektör Savaş, eğitimde kalitesi tescillenmiş; üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmiş, bölgesiyle bütünleşmiş güçlü bir bilim yuvası olarak, hep birlikte daha birçok başarıya imza atacaklarına yürekten inandığını ifade etti.


Bu başarı tablosunun gerçek mimarları olan değerli hocalarımızı tek tek kutladığını belirten Prof. Dr. Savaş, “Bu vesileyle, kurulduğu ilk andan itibaren üniversitemizin gelişimine katkı sunan emektarlarımıza; bugün yine aynı heyecan ve adanmışlıkla çalışan tüm mensuplarımıza en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Göreve başladığımız 2017 yılında üniversitemizde toplam 661 öğretim elemanı bulunuyordu. Bugün Uşak Üniversitesi’ndeki toplan öğretim elemanı sayımız 842’ye yükselmiştir. Bu süreçte profesör sayımız 57’den 87’ye; doçent sayımız ise 54’ten 83’e ulaşmıştır. Bugün, Akademik Yükseltilme Töreninde, çalışma, proje ve araştırmalarıyla mesleklerinde yükselmeye hak kazanan 37 Profesör, 54 Doçent ve 82 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplam 173 hocamızı tebrik ediyorum. Ürettiği bilgiyi değere dönüştürerek bilimin ilerlemesine katkı sağlayan, birikimli ve donanımlı bireyler yetiştirmek için gece gündüz demeden canla başla çalışan kıymetli akademisyenlerimizin başarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da proje ve bilimsel makaleleriniz ile önemli başarılar elde edeceğinize inanıyor, bu çalışmalarınızda sizleri her zaman desteklediğimi bilmenizi istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmamı sonlandırırken akademik başarılarınızdan dolayı sizleri tekrar tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi.



Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın açılış konuşmasının ardından yükselen 37 profesöre, 54 doçente ve 82 doktor öğretim üyesine cübbeleri giydirilerek, beratları verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.