EĞİTİM - 26 Aralık 2025 Cuma 08:59

YÖK engelsiz üniversite ödüllerinde Uşak Üniversitesi öne çıktı

A
A
A
YÖK engelsiz üniversite ödüllerinde Uşak Üniversitesi öne çıktı

Uşak Üniversitesi, YÖK engelsiz üniversite ödüllerinde en çok bayrak alan üniversiteler arasında 4’üncü sırada yer aldı.



Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından bu yıl da düzenlenen "2025 Engelsiz Üniversite Bayrakları ve Program Nişanı Ödülleri" sahiplerini buldu. Uşak Üniversitesi, aldığı bayrak sayısıyla en çok ödül alan üniversiteler arasında yer alarak önemli bir başarıya imza attı. Üniversitemiz en çok bayrak alan üniversiteler arasında 4’üncü sırada yer aldı.


YÖK’te gerçekleştirilen ödül törenine, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Demir ile Engelsiz Birim Koordinatörü Doç. Dr. Şule Güçyeter katıldı. Üniversitelere ödülleri, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından takdim edildi.



Törende konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 2018 yılından bu yana büyük bir hassasiyetle sürdürülen Engelsiz Üniversite Ödüllerinin, eğitimde adalet, fırsat eşitliği ve insan onuruna saygının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Özvar, "Engelsiz üniversite yaklaşımını yükseköğretim politikalarımızın merkezinde tutuyoruz. Üniversitelerimizin bu bilinçle ortaya koyduğu her samimi çaba, kampüs yaşamını herkes için daha erişilebilir ve kapsayıcı hâle getiriyor" dedi.



Üniversite eğitiminin yaygınlaşmasının Türkiye’nin akademik, sosyal ve ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sunduğunu belirten Prof. Dr. Özvar, dezavantajlı gruplara yönelik projeleri hayata geçirmenin YÖK için önemli bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Engelsiz Üniversite Bayraklarının; mekânda erişim, eğitimde erişim ve sosyokültürel faaliyetlerde erişim olmak üzere üç temel alanda yürütülen çalışmaları kapsadığını belirtti.


Turuncu bayrağın fiziksel mekânlarda erişilebilirliği, yeşil bayrağın eğitim süreçlerinde erişilebilirliği, mavi bayrağın ise sosyokültürel faaliyetlerde kapsayıcılığı temsil ettiğini aktaran Özvar, 2024-2025 eğitim öğretim yılında 112 üniversiteden yapılan 1768 başvurunun değerlendirildiğini, 124 başvurunun Engelsiz Üniversite Bayrağı, 138 başvurunun ise Engelsiz Üniversite Program Nişanı almaya hak kazandığını açıkladı.



Konuşmaların ardından Prof. Dr. Özvar, en çok bayrak ve nişana sahip üniversiteleri tebrik ederek ödüllerini takdim etti.


Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Demir, en çok bayrak almaya hak kazanan üniversiteler arasında 4’üncü olmanın gururunu yaşadıklarını belirtti.


Prof. Dr. Demir, "Uşak Üniversitesi, ‘Engelsiz Üniversite’ olma hedefi doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarla bu yıl da önemli bir başarı elde ederek en çok bayrak almaya hak kazanan üniversiteler arasında 4’üncü oldu. Engelsiz eğitim ve erişilebilirlik alanında yapılan çalışmaların ödüllendirilmesi bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Uşak Üniversitesi olarak elde ettiğimiz bu başarıyla engelsiz ve kapsayıcı yükseköğretim vizyonuna katkı sunmayı sürdürüyoruz. Başta Engelsiz Birim Koordinatörlüğümüz olmak üzere emeği geçen tüm personelimize teşekkür ediyorum. Erişilebilirlik çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.


Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün yanı sıra İletişim Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi eğitimde erişebilirlik kategorisinde yeşil bayrak ödülünü aldı.



YÖK engelsiz üniversite ödüllerinde Uşak Üniversitesi öne çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla MSKÜ’de turizm sektöründe içecek hazırlanması alanında uygulamalı eğitim Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenen uygulamalı içecek atölyesinde öğrenciler, alanında ulusal ve uluslararası başarıları bulunan Çağrı Yılmazoğulları ile sektöre dair teorik ve pratik bilgileri bir arada deneyimleme fırsatı buldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Muğla Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı tarafından düzenlenen "İçecek Dünyasına İlk Adımı Birlikte Atalım" başlıklı uygulamalı atölye çalışması öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Servis Atölyesi’nde düzenlenen etkinlikte, ulusal ve uluslararası başarılarıyla tanınan Çağrı Yılmazoğulları konuk eğitmen olarak yer aldı. Etkinliğin moderatörlüğünü Turizm ve Otel İşletmeciliği Program Başkanı Vedat Göller üstlendi. Atölye çalışması kapsamında katılımcılara turizm sektöründe içecek hazırlanmasının temel prensipleri, bar uygulamaları ve modern kokteyl teknikleri teorik ve uygulamalı olarak aktarıldı. Etkinlik sayesinde öğrenciler, turizm ve yiyecek-içecek sektörüne yönelik uygulamalı deneyim kazanarak mesleki bilgi ve becerilerini geliştirme fırsatı buldu. Birçok prestijli organizasyonlarda elde ettiği derecelerle tanınan Çağrı Yılmazoğulları, kariyer yolculuğunu ve sektör deneyimlerini öğrencilerle paylaşarak, kariyer planlamasına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Etkinliğe ilişkin açıklamada bulunan Turizm ve Otel İşletmeciliği Program Başkanı Vedat Göller, uygulamalı eğitimin turizm ve otelcilik alanındaki önemine dikkat çekerek, "Öğrencilerimizin mezun olmadan önce sektörle birebir temas kurması, mesleki yeterliliklerini ve özgüvenlerini artırmaktadır. Bu tür uygulamalı etkinlikler, teorik bilginin pratiğe dönüştürülmesini sağlamakta ve öğrencilerimizin sektör beklentilerini daha iyi kavramalarına katkı sunmaktadır. Amacımız, sektöre nitelikli ve donanımlı mezunlar kazandırmaktır" ifadelerini kullandı.
Aydın Buharkent’te sağlık için yürüyecekler Buharkent Belediyesi tarafından organize edilen Buharkent 28. Geleneksel Doğa Yürüyüşü 28 Aralık Pazar günü gerçekleştirilecek. Aydın’ın Buharkent ilçesinde düzenlenen geleneksel doğa yürüyüşü bu yıl 28. kez düzenlenecek. Doğa yürüyüşü, Kızıldere Mahallesi’nden başlayıp, Karura Harabeleri’nin (Buhar bacaları) ardından tekrar Kızıldere Mahallesi’nde sona erecek. Yürüyüş sonunda öğle yemeği Buharkent Belediyesi tarafından verilecek. Yaklaşık 10 kilometre olarak planlanan yürüyüş Belediye Nöbetçi Zabıta önünden sabah 09.00-15.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, ücretsiz gerçekleştirilecek olan yürüyüşe 15 yaş ve üzerinde herkesin katılım sağlayabileceğini söyleyerek, sağlık için tüm Buharkentlileri yürüyüşe davet etti. Geleneksel doğa yürüyüşüne tüm vatandaşları davet eden Başkan Erol; "Buharkent Belediyesi olarak geleneksel hale getirdiğimiz Doğa Yürüyüşlerimizin 28’incisini, 28 Aralık 2025 Pazar günü hemşehrilerimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Kızıldere Mahallemizden başlayacak yürüyüşümüz, Kızıldere’nin doğusunda yer alan Karura Harabeleri (Buhar Bacaları) mevkiine kadar devam edecek ve tekrar Kızıldere Mahallemizde sona erecektir. Yaklaşık 10 kilometre, kolay parkur olarak planlanan yürüyüşümüze 15 yaş ve üzeri tüm hemşehrilerimiz ücretsiz olarak katılabilecektir. Ulaşım (gidiş-dönüş) belediyemiz tarafından sağlanacak, öğle yemeği Karura Harabeleri mevkiinde belediyemiz ikramı olarak verilecektir. Sabah kahvaltısı ile yürüyüş sırasında ihtiyaç duyulacak yiyecek ve içeceklerin katılımcılar tarafından temin edilmesi gerekmektedir. Kalp-damar, solunum, kas-eklem rahatsızlığı bulunan hemşehrilerimizin ve epilepsi hastalarının doktora danışmadan katılmamaları önemle tavsiye edilir. Doğanın içinde, sağlıklı ve keyifli bir günde buluşmak dileğiyle, tüm hemşehrilerimizi doğa yürüyüşümüze davet ediyoruz" dedi.
Sivas Uzmanı açıkladı: "Güneş kremi sadece yazın değil, kışın da kullanılmalı" Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında düşen sıcaklık ve artan rüzgarların cilt kuruluğu ve dermatolojik hastalıkları tetiklediğini belirtti. Tosun, cilt bariyerini güçlendiren doğru bakımın ve cildi beslemenin önemine vurgu yaparak, güneş kremlerinin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılabileceğini söyledi. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte cilt kuruluğu, çatlama ve dökülme gibi şikayetler de görülmeye başladı. Hava sıcaklıklarının düşmesi, nem oranının azalması ve rüzgarın sertleşmesi özellikle el, yüz ve bacak bölgelerinde cildin hassasiyetini artırıyor. Bu dönemde ciltteki doğal yağ dengesinin bozulması, cilt bariyerinin zayıflamasına ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Bu noktada cilt bariyeri ise cildi alerjenler, kimyasal maddeler, mikroplar ve soğuk hava gibi dış tehditlerden koruyan en önemli savunma hattı olarak biliniyor. Bariyerin bozulması, yalnızca kurulukla sınırlı kalmayıp egzama, kaşıntı, kızarıklık ve ikincil enfeksiyonlara kadar ilerleyebiliyor. Özellikle ileri yaş grubunda cilt daha ince ve hassas olduğundan, kuruluğa bağlı reaksiyonlar ve bacaklarda ’skuam’ adı verilen kepeklenme, pullanma gibi bulgular daha sık görülüyor. Soğuk havada çalışanlarında ise ’soğuk yanığı’ olarak adlandırılan kulak, el ve parmak uçlarında kızarıklık, ağrı ve yanık benzeri cilt hasarlarıyla karşılaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında cilt sağlığını korumaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Tosun, soğuğa maruz kalan insanların tedavilerinde doktorların önerdiği kremleri kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Deri kanserinde en büyük etken güneş ışınlarıdır. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" dedi. "Cilt bariyeri önemlidir" Kış aylarında nemlendirici krem önerdiklerini söyleyen Mustafa Tosun, "Özellikle kış aylarıyla beraber cildimizde kuruluk, çatlamalar gibi reaksiyonlar ortaya çıkmakta. Öyle olduğu için nasıl besleniyorsak derimizin de aynı dışarıdan beslenmesi gerekiyor. O yüzden de nemlendirici kremler özellikle kış aylarında daha da sık öneriyoruz. Özellikle yaşlı hastalarda cilt kuruluğu daha fazla gözüküyor. Yine soğuk havalarla beraber ciltte kurumalar artıyor, o yüzden mutlaka hastaların günde 2 defa nemlendirici krem kullanmasını özellikle öneriyoruz. Onları daha çok öneriyoruz. Ama önemli olan alerjinin olmaması iyi bilindik markalardan olması özellikle ve sık kullanmaları. Özellikle hastaların çok elini yıkamaları, çok antiseptik gibi özellikle sağlık çalışanlarında bunu çok görüyoruz. Bu şekilde daha çok maruz kalanlar hem alerjenlere hem soğuğa maruz kalanların daha sık bu nemlendirici kremleri kullanması özellikle önemlidir. Kuruduktan sonraki süreç egzama olur. Kuruluğa bağlı, hastanın cilt bariyeri bozulur. Cilt bariyerine bağlı hastanın sekonder enfeksiyon durumları ve egzama dediğimiz kaşınmaya bağlı sekonder ortaya çıkar. O yüzden cilt bariyeri önemlidir" dedi. "Soğuğa bağlı yanıklar oluşmakta" Güneş kreminin sadece yazın değil kışın da kullanılabileceğini belirten Tosun, "Cilt bariyeri içinde yapmamız gereken en önemli şey nemlendirici krem kullanmaktır. Sıvı sabun, deterjan ve antiseptik alerjenlerden uzak durulması hem de ellerin çok sık yıkanmaması gerekir. Özellikle belli oranlarda titizlik hastalığı gibi obsesif olmaması gerekiyor. Özellikle yaşlı hastalarda bunu daha çok görürüz. Bacaklarda deri dökülmeleri kuruluğa bağlı özellikle skuam dediğimiz kepeklenmeler sık görüyoruz. Bu durumlarda ana temamız nemlendirici kremler kullanmak. Bir de ürtiker ve kurdeşen gibi soğukla bazen tetikleyen hastalıklarımız var. Cildin egzaması, saç deri egzaması ve gül hastalığı gibi durumlar soğukla tetiklenebiliyor. O yüzden bu hastalıkları da tetikleyecek düşündüğümüz için ona yönelikte hastaların tedavi olması gerekiyor. Dışarıda çalışanlar, özellikle soğukta askerler gibi veya inşaat işçileri gibi soğuk yanıkları dediğimiz kulaklarda, ellerde, parmaklarda yanıklar oluşmakta. O yüzden bu bireylerin koruyucu kullanarak ve soğuktan daha az maruz kalarak yine bizim önerilerimiz doğrultusunda tedavilere uyarak dikkat etmeleri gerekiyor. Güneş kremini yazın değil kışın kullanmaları gerekiyor. Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Daha çok deri kanserin de yazın artış olur. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Kayseri Talas’ın muhtarları Kepez’de buluştu Talas Belediyesi’nin mahallelerde güçlü iletişim ve çözüm odaklı hizmet anlayışını pekiştiren aylık muhtarlar toplantısı, bu ay Kepez Mahallesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen’in yaptığı buluşmada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile Talas Kaymakamı İlyas Memiş, mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek hem değerlendirmelerde bulundu hem de birlik ve dayanışma mesajları verdi. Geniş katılım, ortak akıl Toplantıya İlçe Emniyet Müdürü Enis Şimşek, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Özer, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı, Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı, Anadolu Muhtarlar ve Mahalli İdareler Dernek Başkanı ve Barbaros Mahalle Muhtarı Levent Karakaya da katıldı. Buluşmada mahallelerin ihtiyaçları, devam eden çalışmalar ve sosyal destekler ele alındı. Başkan Yalçın: "Muhtarlarımız sahadaki gözümüz, kulağımız" Toplantıda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, muhtarların vatandaşla devlet arasında en güçlü köprü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Muhtarlarımız vatandaşlarımızın en yakınında bulunan insanlar. Devlet ve belediye adına hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızın size ilettiği talepleri bizlere ulaştırıyorsunuz, biz de gücümüz yettiğince yerine getiriyoruz. Yüzümüzü yere baktıracak yapılmadık iş kalmadı. Kıyafetinden yakacağına, yiyeceğine kadar kimin ihtiyacı varsa bize bildirin." Kırsaldaki öğrencilere sürpriz Sosyal destek çalışmalarına da değinen Başkan Yalçın, hayırseverlerin katkılarıyla okullardaki tüm öğrencilere kışlık ayakkabı dağıtımı yapılacağını belirterek, önümüzdeki günlerde mont dağıtımının da gerçekleştirileceğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Allah hayır sahiplerimizden razı olsun" dedi. Kaymakam Memiş: "Başka ilçelerde pek örneği yok" Talas Kaymakamı İlyas Memiş ise muhtarlar buluşmasının örnek bir çalışma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu toplantılar gerçekten çok kıymetli. Başka ilçelerde çok fazla örneği olmayan bir program. Hem muhabbetin olduğu hem de mahallelerimizin konularının görüşüldüğü güzel bir ortam. Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum." Devletin sosyal yardım imkânlarına da değinen Kaymakam Memiş, 15 farklı alanda yardım kalemi bulunduğunu hatırlatarak, bu desteklerin hak sahiplerine ulaştırılmasında muhtarlara önemli görevler düştüğünü vurguladı. Muhtarlardan teşekkür Toplantının ev sahibi Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen, yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür ederek bu buluşmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yenidoğan Mahalle Muhtarı Adem Atasoy ise, "Muhtarlar olarak her zaman ne desek yardımcı oldunuz. Her konuda her yerde işi bitirdiniz. Allah razı olsun başkanım" sözleriyle Başkan Yalçın’a teşekkür etti.