YEREL HABERLER - 27 Mayıs 2016 Cuma 16:47

Van'da Çelik Konstrüksiyonlu Yapılara İlgi Artıyor

A
A
A
Van'da Çelik Konstrüksiyonlu Yapılara İlgi Artıyor

Van’da 2011 yılında yaşanan iki büyük depremin ardından vatandaşlar çelik konstrüksiyonlu yapılara yöneldi.
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Van Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) İl Müdürü Osman Uçar, “Çelik konstrüksiyonlu yapılar, özellikle yapı süresinin az olması, depreme karşı dayanıklılığı ve maliyetinin uygun olmasından dolayı deprem yaşayan ilimizde yoğun bir şekilde tercih edilmektedir. Bunların depreme dayanıklılıkları dışında ekonomik yönü de var. Olası bir deprem ya da artçı sarsıntıda binanın belli kısımları çökebiliyor. Ancak çelik konstrüksiyonlu yapılar bir bütünlük teşkil ettiği için en kötü ihtimalle yan yatabilir. Tavan ya da duvarlarının çökmesi ve insanlara zarar vermesi söz konusu değil. Bu anlamda bu yapılar daha sağlıklıdır. Bu yönüyle bile değerlendirildiğinde bu yapıların deprem bölgesinde tercih edilmesi önemli bir tedbirdir” dedi.
“ÇELİK KONSTRÜKSİYONLU YAPILAR NEDEN TERCİH EDİLİYOR?”
Tüm yapılar gibi bu yapıların da yetkili firmalar aracılığıyla denetlendiğini ifade eden Uçar, “Ancak AFAD olarak bizim denetleme gibi bir görevimiz yok. Sadece bu yapılar daha sağlam olduğundan bizler tavsiye ederiz. Can ve mal kaybını daha aza indirdiğinden mantıklı bir çalışmadır. İlimizde yaşanan depremlerin ardından yapı denetim firmaları ve iş güvenliği uzmanları yapıları denetlemekte ve gerekli tedbirleri almaktadır. İlimizde hiçbir imar, hiçbir yapı denetimsiz ve kontrolsüz yapılamamaktadır. Bu denetimleri de yetkili firmalar yapmaktadır. Bu firmalar en az müteahhitler kadar yapılardan sorumludur. Dolayısıyla oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu olduklarından bazı şeylere göz yumamazlar ve gerekli hassasiyeti gösteriyorlar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“DEPREMLERDE KİŞİSEL TEDBİRLER ÖNEMLİDİR”
Vatandaşların özellikle depremlerle ilgili kişisel tedbirlerini de almalarını tavsiye eden Uçar, “Deprem uzmanlarının özellikle dikkat çektikleri bir nokta da bizlerin münferit olarak alacağı tedbirlerdir. Evlerimizde dolaplarımızın duvarlara monte edilmesi, artçı sarsıntı veya deprem esnasında düşebilecek ve bizlere zarar verecek cisimlerin gelişi güzel duvarlara asılmaması ve en önemlisi de deprem çantası ve ilk yardım çantası gibi malzemelerin mutlaka evlerimizde bulunması gerekir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.