YEREL HABERLER - 15 Temmuz 2017 Cumartesi 12:47

Van’daki “FETÖ” davası

A
A
A
Van’daki “FETÖ” davası

Van’ın Çaldıran ilçesinde, darbe girişimine destek verdikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan eski ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır ile eski yüzbaşı Rıdvan Yıldırım adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Van’ın Çaldıran ilçesinde, darbe girişimine destek verdikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan eski ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır ile eski yüzbaşı Rıdvan Yıldırım adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.


Van’da darbe girişimine destek verdikleri iddiasıyla tutuklanan ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "TBMM’yi ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Askeri komutanlıkların gasp edilmesi" suçlarından haklarında 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15’er yıla kadar hapis cezası istenen Kandır ile Yıldırım, ilk kez hakim karşısına çıktı.


Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Kandır ile Yıldırım hazır bulunurken, sanık yakınları ile avukatlar katıldı. Duruşmada söz alan sanıklardan Rıdvan Yıldırım, kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir subay olduğunu söyledi. 15 Temmuz gecesi sosyal medyadan askerin Boğaz Köprüsünü tuttuğunu gördüğünü ifade eden Yıldırım, “Daha sonra Ankara’da olan eşim konuyu bana anlattı. Bende 1 gün öce göreve başlayan ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır’a ilettim. Burası terör bölgesi olduğu için bize karşı bir saldırı olacağından ve jandarmanın polis sınırları içerisinde olduğu için ilçe emniyet amiri ile görüşmemi ve birlikte hareket etmemizi istedi. Bende ilçe emniyet amirini aradım jandarmaya davet ettim. İlçe emniyet amiri kaymakam beyle toplantı halinde olduklarını daha sonra ilçe jandarmaya geleceklerini söylemişti. İlerleyen saatlerde sayın Cumhurbaşkanımız televizyonda yaptığı açıklamanın ardından bende ilçe emniyet amirine bu sefer mesaj attım. Biz bu kalkışmanın içerisinde değiliz. Daha sonra garnizon komutanlığına silahsız olarak gelmemiz istendi. Bizde oraya gittiğimizde gözaltına alındık. İddianame elimize gelene kadar suçumuzu bilmiyorduk. İddianame elimize geldikten sonra neyle suçlandığımız öğrendik. Biz burada terör bölgesinde canla başla çalışıyoruz. 24 Mayıs 2016 tarihinde Tendürek Dağına operasyona gittiğimizde patlayıcı Binbaşı Kıvanç Cesur’un bulunduğu zırhlı aracın geçi sırasında patladı. Benim aracımda patlasaydı Şimdi kahraman olacaktım. Ama şu anda vatan haini olarak suçlanıyorum” dedi.


Yıldırım, 15 Temmuz gecesi şu anda 2. Ordu Komutanı olan dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı İsmail Metin imzasıyla kendilerine "Kimse emir komuta zinciri dışına çıkmayacak" şeklinde mesaj gönderdiğini, bu ana kadar da kendilerinin darbeyi önlemek amacıyla görüşmeler yaptıklarını aktardı. Yıldırım, FETÖ’nün kendisine yakın internet siteleri üzerinden hakkında yalan haberler yaptırdığını bildirerek, darbeye destek vermediğini kesinlikle ailesinden kimsenin de FETÖ bağlantısının olmadığını sözlerine ekledi.


Duruşmada söz alan sanıklardan Kandır, sözde sıkıyönetim direktifi emirlerini yerine getirmediğini belirterek, o gece askerlerine "bizim tek görevimiz terörle mücadeledir" diye emir verdiğini anlattı. Gelen emirleri kendisine bağlı olan birliklere iletmeyerek darbe teşebbüsüne destek vermediğini söyleyen Kandır, kendisinden önce Çaldıran İlçe Jandarma Komutanlığı yapan ve teröristlerin saldırısı sonucu şehit düşen Binbaşı Kıvanç Cesur’un intikamını almak istediğini aktardı.


Sanık avukatları da, "vatan haini" olarak yargılanmaktan büyük üzüntü duyan müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak, tahliyelerini talep verdi. Mahkeme heyeti, sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyelerine oy çokluğuyla karar verdi. Mahkeme Başkanı Zafer Koç, karara şerhi koyarak, sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi gerektiği görüşünde bulundu.


Bu arada, AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe ve AK Parti yönetim kurulu üyeleri de duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Öğretmen eşini öldüren ve 19 suç kaydı bulunan koca tutuklandı Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla vurarak öldüren ve 19 suç kaydı bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulamanın ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Antalya Okuldan el ele çıkan kardeşleri kaza ayırdı Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuşup yola çıkan iki küçük kardeşe otomobil çarptı. Kardeşlerden 8 yaşındaki ağabey hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kız kardeşi ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Kazadan geriye iki kardeşin el ele fotoğrafları kaldı Torununu kaybeden acılı dede İsmail Göçer, yüzlerce çocuğun geçtiği bölgeye yaya geçidi yapılıp, başka çocukların hayatını kaybetmemesi çağrısında bulundu. Kazadan geriye ise iki kardeşin yine el ele tutuştukları fotoğrafı kaldı. Kaza anı güvenlik kamerasında Öte yandan kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde küçük çocukların el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçtiği sırada otomobilin çarpması, Doruk Erdoğan’ın araç altında kalması ve kız kardeşinin yola savrulması yer aldı.
Adana Adana’da trafik kazası tatbikatı gerçeğini aratmadı Adana’da trafik haftası etkinlikleri çerçevesinde ’kazalı araçtan kazazede kurtarma’ tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat gerçeğini aratmayınca yoldan geçen vatandaşlar tatbikat yerine akın etti. Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Atatürk Parkı’nda vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla kaza tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta senaryo gereği, bir trafik kazası canlandırıldı. Araç sürücüsünün kazanın ardından aracın ön camından fırlayarak yerde ağır yaralı bir biçimde uzandığı tatbikatta, sürücünün yan koltuğunda oturan kişi ise başını aracın kaza sonrasında açılan hava yastığına yaslayarak gelecek yardımı bekledi. Tatbikat çerçevesinde, kazayı gören vatandaşlar önce 112’yi arayarak kazayı yetkililere bildirdi. Kaza alanına yetkililerin gelmesiyle birlikte araç içerisinde yaralı konumda bulunan kişi itfaiye ekiplerince araç içinden tahliye edilirken, araçtan fırlayan sürücünün ise sağlık ekipleri tarafından doğru müdahale ile sedyeye bindirilerek ambulansa götürülmesi canlandırıldı. Tatbikat esnasında yoldan geçen vatandaşların kazayı gerçek zannederek şaşırma anları kameralara yansıdı. Olayın gerçek olmadığını öğrenen vatandaşlar sonrasında tatbikatı cep telefonu kameralarıyla kaydetti. Tatbikatın ardından ise vatandaşlara trafik kurallarının anlatıldığı broşür dağıtılarak, uyarılarda bulunuldu. "Ülkemizde yıllık bin 800 ölümlü kaza oluyor" Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdür Vekili Emniyet Amiri Mustafa Çuhadar, Türkiye’de bir yılda yaklaşık bin 800 ölümlü kaza, 206 bin yaralanmalı kaza olduğunu, bunun sonucunda 305 bin kişinin yaralandığını söyledi. Gerçekleştirilen tatbikat ile vatandaşları trafik kurallarına uyma konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını belirten Çuhadar, "Bu seneki trafik haftası etkinlikleri çerçevesinde bir trafik kazası canlandırmasında bulunmuş olduk. Kazada aşırı hızlı giden aracın kaza sonrası ne hale geldiğini vatandaşlara göstermeyi amaçladık. Öte yandan emniyet kemerini bağlamayan sürücünün de dışarıya savrulduğunu canlı bir biçimde izledik. Ülkemizde genel olarak baktığımızda yıllık bin 800 ölümlü kaza olurken 206 bin de yaralamalı kaza meydana geliyor. 305 bin de yaralımız oluyor. Düzenlemiş olduğumuz tatbikatta emniyet kemerinin önemini dile getirmeye çalıştık. Aşırı hız yapan aracın ne hale geldiğini ve araç içerisinde bulunan vatandaşlarımızın yaralanmalarını, araç dışarısına savrulmalarını canlandırmış olduk" dedi. "Kurallara dikkat edilmezse sonuçların neler olacağını bu tatbikatta görebilirsiniz" Tatbikatta kaza sonrası aracın ön camından fırlayarak ağır yaralanan sürücüyü canlandıran Oyuncu Niyazi Gültekin Demir, "Vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymaları, şoförlerimizin araçlarını dikkatli kullanmaları, alkollü araç kullanmamaları gerektiğine özverili olarak dikkat etmemiz gerekiyor. Burada oyunculuk yaparak vatandaşlara örnek olarak katkıda bulundum. Kurallara dikkat edilmezse sonuçların neler olacağını bu tatbikatta görebilirsiniz. Yerde yatarken dışarıdaki vatandaşlar sahne sanki gerçekmiş gibi gördüler. Ardından ambulansa bindim, bu sırada ambulanstaki hemşire hanımlar da bir an afallayıp gerçekten yaralı olduğumu sandılar, abi çok gerçekçi oynadın diyerek beni tebrik ettiler" diye konuştu. Vatandaşlar tatbikatı ilgiyle takip etti Tatbikatı izleyen vatandaşlardan Necat Yılmaz, "Polis ekibi, itfaiye ekibi geldi, hepimiz bu duruma şaştık kaldık. Tatbikatta araçtan fırlayan sürücü aracın önünde yerde yatarken, yan koltukta oturan kişiyse başını aracın göğsüne vurmuş şekilde duruyordu. Ben ilk defa karşılaştım böyle bir organizasyonla. Ekipler birden koştular, hemen yardım ekibi geldi, ambulans geldi, polis geldi, hemen müdahale ettiler kazaya. Bu sayede vatandaşlar bu tatbikatı izleyerek bir kaza anında neler yapılması gerektiğini görmüş oldular" şeklinde konuştu.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Demiryürek ve başkan Dönmez tarafından toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortakla düzenlemiş olduğu “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası kapsamında çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında; Kaymakam Demiryürek, başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi, bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı, hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda normalleşme İstikametinde bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla deyim yerindeyse mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanlar bazı şeyleri kanıksadığını gördük etrafın dağınık olmasını etrafının kirli olmasını bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bunun amacıyla bir kampanya başlattık, bu kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak en önemlisi bu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar başlatılan kampanyada çevre bilincinin oluşması için temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.