SAĞLIK - 20 Kasım 2017 Pazartesi 10:23

‘Küp metal’ yöntemiyle stent takılan hastalar sağlığına kavuştu

A
A
A
‘Küp metal’ yöntemiyle stent takılan hastalar sağlığına kavuştu

VAN (İHA) – Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine yüksek tansiyon ve kalp ağrısı şikayetiyle gelen 30 yaşındaki Canan Vergili ile 8 yaşındaki Yusuf Baydu, kentte ilk defa ‘küp metal’ yöntemiyle yapılan stent işlemiyle şifa buldu.

VAN (İHA) – Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine yüksek tansiyon ve kalp ağrısı şikayetiyle gelen 30 yaşındaki Canan Vergili ile 8 yaşındaki Yusuf Baydu, kentte ilk defa ‘küp metal’ yöntemiyle yapılan stent işlemiyle şifa buldu.


SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Biriminde kalpten çıkan en büyük damarda meydana gelen darlığı gidermek için anjiyo yöntemiyle daralan bölgeye kafes şeklinde küçük metal küplerin yerleştirilmesiyle yapılan stent işlemi, ilk defa iki hastaya uygulandı. İHA muhabirine konuşan SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ümit Haluk İliklerden, özellikle 30 yaşındaki Canan Vergili’nin yüksek tansiyon nedeniyle birçok sıkıntı yaşadığını belirtti. Uzman hekimler tarafından anjiyo işlemiyle kalpten çıkan en büyük damara ilk kez yapılan stentle hastanın sağlığına kavuştuğunu ifade eden Hastane Başhekimi Op. Dr. İliklerden, “Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak 2017 yılında hastanemizde olabildiğince il dışı sevkleri azaltmayı hedefledik. Kalpten çıkan en büyük damara yapılmış olan anjiyo işleminde aort koarktasyonu denilen vakalarda, damarı genişletme anlamıyla yapılan bir girişimsel işlemdir. Bu işlem ilimizde ilk defa yapıldı. 30 yaşında erişkin hastamız şu ana kadar tanısı konulmamış, birçok tansiyon ilaçları kullanmış, ama burada tanısı konulduktan sonra Van dışına gönderilmeden hastanemiz uzman hekimleri tarafından yapılan anjiyo işlemiyle kalpten çıkan en büyük damara stentle hastalığından kurtulmuş oldu. Diğer bir hastamız ise 8 yaşında bir çocuğumuzdu. O da kalpten çıkan en büyük damara aort koarktasyon dediğimiz darlık nedeniyle yapılan işlemle çok şükür sağlığına kavuştu” dedi.



“Vanlıların tedavilerini burada yapmayı hedefliyoruz”


Hastanede ilk kez yapılan önemli operasyonlarla 2017 yılının çok faydalı geçtiğini dile getiren İliklerden, “Özellikle çocuk kardiyolojisi ve kardiyovasküler cerrahisi anlamında ve göz kliniğinde yaptığımız yeni ameliyatlarla bu sayıyı baya düşürdük. İleri akademik işlemleri artırarak Vanlıların tedavilerini burada yapmayı hedefliyoruz. Bu anlamda tüm çalışanlarımıza ve çocuk kardiyolojisi uzmanlarımıza da çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“Bundan sonra bir sıkıntı beklemiyoruz”


Çocuk Kardiyolojisi Uzm. Dr. Serdar Epçaçan ise, bütün vücuda kanı götüren ana damardaki darlığı stent yöntemiyle başarılı bir şekilde giderdiklerini belirterek, “Bu hastamız yüksek tansiyon nedeniyle uzun süredir tedavi almaktaydı. Tedavisi de açık ameliyatla darlık olan damarın onarımı veya ameliyat ihtiyacı olmadan anjiyo ile stent yerleştirilmesiydi. Biz stentle aort koarktasyonu gidermeyi amaçladık. Bunun için hastanemizden gerekli malzemeleri talep ettik. Onu tedarik ettiler. Bizler de başarılı bir şekilde bütün vücuda kanı götüren ana damardaki darlığı stent yöntemiyle giderdik. Hastamız şu an iyi durumdadır. Takiplerimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



“Hastalarımız normal hayatlarını sürdürecekler”


Yapılan işlemden sonra hastaların şifaya kavuştuğunu kaydeden Epçaçan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Yüksek tansiyona bağlı problemler yaşıyorlar. Yüksek tansiyona bağlı kalplerinde kalınlaşmalar ve ritim bozukluğu olabiliyor. Hatta tedavi edilmediği sürece yüksek tansiyona bağlı beyin kanamaları geçirebiliyorlar. Bu şekilde acillere başvuruyorlar. Aynı zamanda aortun alt taraflarında beslenen böbrek, karaciğer, bağırsaklar, yani vücudun alt tarafında kalan organlar yeterince kanlanmadığı için onların hastalıklarına bağlı sorunlar yaşanıyor. Hastamız şu an çok şükür başarılı bir şekilde anjiyosu tamamlandı. Normal hayatlarını sürecekler inşallah.”


9 yıldır yaşadığı hastalıkla mücadele ettiğini söyleyen Canan Vergili isimli hasta da, kalpten çıkan en büyük damara yapılan anjiyo işleminden sonra sağlığına kavuştuğunu dile getirdi.


Kalp ağrısı şikayetiyle hastaneye geldiğini belirten Yusuf Baydu isimli hasta ise yapılan operasyonla sağlığına kavuştuğunu ifade ederek, ameliyat ihtiyacı olmadan anjiyo ile sağlığına kavuşmasını sağlayan doktorlara teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 2030 yılında nesli tükenme tehlikesi olan eşeklere sembolik nikah töreni yapıldı Antalya’nın Kumluca İlçesine bağlı Ortaköy Mahallesinde 2030 yılında nesli tükenme tehlikesi olan eşeklere dikkat çekmek için eşeklere sembolik nikah kıyıldı. Nikah sonrası eşeklere altın, nal, boncuk gibi takılar takıldı. Her Mayıs ayında insanlarla, hayvanlarla, suyla, toprakla, meyve sebzelerle havayla helalleşerek düet yapan Türk Halk Müziği Sanatçısı Aydın Aydın’ında katıldığı sembolik nikâh töreni Ortaköy Köy Yaşam Merkezinde gerçekleşti. Sembolik nikâh töreni öncesi eşekler süsülendi. Nikâh masasına getirildi. Sembolik nikâh memuru, nikâh şahitleri ve köy halkı huzurunda nikâh kıyıldı. Ardından eşeklere altın, nal, boncuk gibi takılar takıldı. Köy Muhtarı Halime Kaya beşi bir yerde altını taktı. Köy halkı ise marul, salatalık, havuç ve ot gibi yiyecekler ikram etti. Ardından yeni evlenen eşek çiftçiler traktöre bindirilerek balayına gönderildi. Gelin almasında tarktörün önüne geçerek yolu kesen vatandaşa zarf içinde para verildi. Ortaköy Mahalle Muhtarı Halime Kaya; “ Bugün sembolik olarak bu hayvanlarımızın nikâh törenini yapıyoruz. Bu hayvanlarımızın nesli tükenmesin. 2030 yılında tekrar eşeklerimizi hayatımızda görmek istiyorsak yaşatalım. Onları sevelim” dedi. Türk Halk Müziği Sanatçısı Aydın Aydın; “Helalleşme gününün patentini aldım. Her Mayıs ayında insanlarla, hayvanlarla, suyla, toprakla, meyve sebzelerle havayla helalleşiyorum. Bu sene de 2030 yılında nesli tükenmekte olan eşeklerle düet yaptım. Helalleştim. Onlara çok güzel bir nikah töreni düzenledim. Çünkü insanoğlu, sürekli bu hayvanı küfürde kullandı. Aşağıladı. Hor gördü. Ama insanoğlu bir şeyin farkında değil. İlk karayollarını belirleyen kim. Eşek. Gözleri çok güzeldir. Sesi muhteşemdir” dedi. Süleyman Uslu ise; “Günümüzde eşek sayısı azaldı. Eşeğin nesli tükenmemesi lazım. Yeni çocuklarımızın eşeğe değişik bir gözle bakıyor. Eşeği hiç görmeyen çocuklarımız var” dedi. Ortaköy Sakini Emin Kahraman ise; “Çocukluğumuzda eşeklerle yük çekerdik. Eşeklere vefa borcumuz var. Eşeklerin neslinin kesilmemesi için nikah kıydık. Düğün yaptık. Eşekleri evlendirdik” dedi.
Konya Lise öğrencileri savunma sanayiine 200’den fazla parça üretiyor Konya’da özel program ve proje uygulayan okul olarak kurulan meslek lisesinde, öğrenciler savunma sanayi için 200’den mekanik parça üretimi yapıyor. Lise öğrencileri savunma sanayi alanında bir şeyler üretmeninin gururunu yaşarken, ileride daha büyük görevler almayı hedefliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci ve öğretmenler savunma sanayi için mekanik parça üretimi yapıyor. 200’den fazla parça üretilen okulun Makine Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı’nda insansız hava araçları için bazı mekanik parçalar da üretiliyor. “Hepimiz güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz” Türkiye’nin savunma alanında gelecekte kendine düşen görevleri üstlenmek istediğini anlatan 11. sınıf öğrencisi İrem Yüceloğlu, “İnsansız Hava Araçları bizim ülkemizin geleceği, biz de bunun parçalarını üretmekten gurur duyuyoruz. Büyük bölümlerini üretmesek bile küçük bölümlerinde katkımız olması, faydalı olmak bize gurur veriyor ve mutlu oluyoruz. Sonuçta ülkemize, insanlarımıza faydalı işler yapıyoruz. Bu okulun ve yaptıklarımızın parçası olmak mutlu hissettiriyor, mesleğimizi ve okulumuzu seviyoruz. Umarım ileride de bu okulun faydaları ile birlikte güzel yerlere gelebiliriz. İHA’lar için gerçekten daha çok çalışabiliriz. Bu alanda ne kadar çalışabilirim bilmiyorum ama yine de ülkenin geleceği veya savunmasının geleceği için bir şeyler yapmakta her zaman görevimi üstleneceğim. Savunmanın bir parçasında çalışmak güzel hissettiriyor. İlla ki güzel yerlere gelebilir ve güzel işler başarabiliriz. Sonuçta biz bir yerden başlamalıyız ki bu devam etsin. Bu yüzden bu yolda ve bu hedefte gidiyoruz. Umarım hedefimize ulaşırız” dedi. İlerleyen dönemlerde savunma alanında mühendis olmak isteyen 11. sınıf öğrencisi Eymen Efe Şanlı da, “Kesinlikle vatan için burada çalışmak bizi çok gururlandırıyor. Ailemiz açısından, kendi açımızdan olsun veya dışardaki arkadaş çevremizde olsun her zaman bir adım önde hissediyorum kendimi. İlerideki hedeflerim tabii ki buradan mezun olduktan sonra iyi bir mühendislik üniversitesine gitmek, iyi bir mühendis olarak yine savunma sanayi alanında vatan için iyi görevler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu. 11. sınıf öğrencisi Eren Evren ise, “Bizler ileride milli savunma alanında çalışmak isteyen öğrenciler olduğumuz için burada İHA’lara parça üretmenin katkısı şu şekilde oluyor: bizler bu parçaların cad ve cam işlerini bilgisayar üzerinden yaparken aynı zamanda CNC üzerinden de üretime yöneliyoruz. Bu üretimler ileride mühendislik eğitimiyle de kendimize katacağımız gelişimlerle beraber çok iyi şekilde vatana hizmet etmemizi sağlayacak” ifadelerini kullandı. “Sadece bu işi severek yapabilecek öğrencileri bekliyoruz” Savunma Mekanik Sistemleri Atölyesinin kurucu şefi ve makine alan öğretmeni Ali Demir, “Burada özellikle bizim savunma sanayine dışarıdan iş alıp yapmamızın en büyük sebebi; sahada kullanılan ekipmanları öğrencilerin görmesi, yani parça tasarlanırken, üretilirken sahanın ne olduğunu bilerek yapsınlar. Bazı öğrencilerimizi test uçuşlarında saha görevlerini görsünler diye İHA uçuşlarına da götürdüğümüz oluyor. Gelecekteki amacımız; birkaç tane daha İHA veya İKA İnsansız Kara Araçlarının parçalarını burada bulundurup, onlar üzerinden de çalışma yapmak gibi bir planımız var. Öğrencilerimizin burada eğitim görmek için liselere geçiş sınavında 400 civarında bir puan almaları gerekiyor. Daha açık söylemek gerekirse yüzde 15’lik dilime girmeleri gerekiyor. Çünkü adrese dayalı bir okul değil okulumuz, imtihanla öğrenci alıyor. İkinci olarak mekanik imalatı sevmeleri gerekiyor. Yani bunu kendilerine sormaları gerekiyor, ’ben bu işi severek yapabilir miyim?’ Biz öğrencilerimizde aldığı not dışında herhangi bir teknik veya bilgi alt yapısı beklemiyoruz. Sadece bu işi severek yapabileceğini düşünen öğrencileri bekliyoruz” diye konuştu.
Tokat Din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı semineri Tokat İl Müftülüğü tarafından "Din Hizmetlerinde Etkili İletişim ve Medya Kullanımı" konulu seminer düzenlendi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan konuşmacı olarak katıldığı seminere, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip, Müezzin Kayyımlar ve daire personeli katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Tokat İl Müftüsü Esat Yapıcı, Din Hizmetlerinde iletişimin ve medyanın önemini vurguladı. Yapıcı; “Dinimizi en doğru şekilde insanlara ulaştırmak için etkili iletişim ve medya kullanımı çok önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar sayesinde din hizmetlerimiz daha geniş kitlelere ulaşmakta ve daha etkili bir şekilde sunulmaktadır” dedi. Prof. Dr. Ali Büyükaslan seminerde yaptığı konuşmada din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı için ipuçları verdi. Büyükaslan, din görevlilerinin hedef kitlelerini iyi tanımaları, doğru iletişim kanallarını seçmeleri ve medya araçlarını etkin bir şekilde kullanmaları gerektiğini söyledi. Büyükaslan ayrıca din görevlilerinin etik değerlere de dikkat etmeleri gerektiğini ve yanlış bilgi yaymaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı. Seminer, din hizmetlerinde etkili iletişim ve medya kullanımı konusunda katılımcılara önemli bilgiler kazandırdı. Katılımcılar, seminerde aldıkları bilgiler ışığında çalışmalarını daha da geliştirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.