EĞİTİM - 16 Aralık 2017 Cumartesi 09:48

Vali Zorluoğlu’nun okul ziyareti

A
A
A
Vali Zorluoğlu’nun okul ziyareti

Van Valisi Murat Zorluoğlu, İpekyolu ilçesindeki Mehmetçik Selen İmam Hatip Ortaokulunu ziyaret ederek, okul idarecileri ve öğrencilerle bir araya geldi.

Van Valisi Murat Zorluoğlu, İpekyolu ilçesindeki Mehmetçik Selen İmam Hatip Ortaokulunu ziyaret ederek, okul idarecileri ve öğrencilerle bir araya geldi.


1986 yılında eğitim-öğretime açılan ve 80 öğrencisi bulunan okulda incelemelerde bulunan Vali Zorluoğlu sınıfları dolaşarak, sohbet ettiği öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerden hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalarını isteyen Vali Zorluoğlu, 35 yıl önce kendisinin de İmam Hatip Ortaokulunda okuduğunu anlatarak kendi eğitim hayatından örnekler verdi. Zamanın çok çabuk geçtiğine vurgu yapan Vali Zorluoğlu, “Sizi bu şekilde görünce 35 yıl geriye gittim. 35 yıl önce ben de sizin gibi bir İmam Hatip Ortaokulu öğrencisiydim. Sizlerden beklentimiz yüksek. Geleceğimizi sizlere devredeceğiz. Kendinizi çok iyi hazırlamanız gerekiyor. Sadece öğretmenlerinizin verdikleriyle yetinmeyeceksiniz. Ülkemizin en önemli gücü genç nüfusa sahip olmasıdır. Avrupa ülkeleri gittikçe yaşlanıyor. Çok şükür ülkemizde ciddi oranda genç nüfus var. Eğer biz çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe iyi şekilde hazırlarsak, Türkiye eminim bu yüzyılda dünyanın en önemli güçlerinden biri olacak. Bunu sizler başaracaksınız. Biz inşallah sizlere bu alt yapıyı hazırlamaya çalışıyoruz. Ama sizler bizleri aşacaksınız inşallah. Gençler, hiçbir zaman ümitsizliğe düşmeyin. Biliyorsunuz Kur’an-ı Kerim’in hükmüdür, Allah’ın kelamıdır. Her zaman umudunuzu koruyun. Çünkü mücadele ettiğiniz sürece mutlaka sonuca varır, başarılı olursunuz. Çok çalışın, çok kitap okuyun. Film de izleyin, tiyatroya da gidin. Spor yapın, arkadaşlarınızla vakit geçirin. Ama bunların hepsini belli bir seviye ve plan dâhilinde yapmaya gayret edin. Şimdiden çalışmaya başlarsanız emin olun üniversite sınavı sizin için daha kolay olur. İnanıyorum bu sınıfımızda, bu okulumuzda çok sayıda çocuğumuz, üniversite sınavında çok iyi yerleri kazanacak ve gelecekte birer doktor, hâkim, savcı, kaymakam, öğretmen olacak” dedi.


Sınıfları ziyaretinde kız çocuklarının erkeklerden daha fazla olmasının memnuniyet verici olduğunu belirten Vali Zorluoğlu, “Kız çocuklarımızın okuması memnuniyet verici. Kızların üniversite okuması, sosyal hayata, iş hayatına daha fazla katılması hakikaten bizim de devlet olarak hedeflerimizden biridir. Kız çocuklarımızın mutlaka okullara getirilmesi şarttır. Bu, bölgede hakikaten çok önemli bir konudur. Bölgenin hassasiyetleri hepimizin malumudur. Bu insanların terörle ilgili yaşadıkları sıkıntılar ortadadır. Bu sorunun çözümü, orta ve uzun vadede tamamen eğitimle alakalıdır. Biz mücadelemizi güvenlik güçleri eliyle zaten başarılı şekilde yapıyoruz. Ama esas operasyonları öğretmenlerimizden bekliyoruz. Operasyondan kastım çocuklarımızın doğru ve bilinçli şekilde yetiştirilmesidir. İnşallah bu hedeflerimize sizlerle birlikte ulaşacağız. Ben maddi imkânı iyi olmayan bir ailenin çocuğu olarak okudum. Fakat Türkiye Cumhuriyeti bütün vatandaşlarına, çocuklarına, gençlerine eşit imkânlar sunuyor. Herkes gerçekten eğer kendini iyi yetiştirir, iyi çalışır ve başarılı bir şekilde aşamaları geçerse mutlaka çok iyi yerlere gelir. Allah yardımcınız olsun. Sizlere eğitim hayatınızda üstün başarılar temenni ediyor, hepinize yürekten başarılar diliyorum. Allah’a emanet olunuz” diye konuştu.



“Eğitim ve okullaşma alanında Türkiye ortalamasının altındayız“


Daha sonra öğretmenler ve okul idarecileriyle de bir araya gelen Vali Zorluoğlu, öğretmenler odasında yaptığı konuşmada Van’ın akademik başarısının yükseltilmesi için yoğun çaba gösterdiklerini ifade ederek, “Eğitim alanında Türkiye ortalamasının altındayız. Tam gün eğitime geçişte eksiğimiz var. Okullaşmamız da Türkiye ortalamasının altında. Bu ortalamayı yakalamak için hepimizin çaba sarf etmesi, daha büyük özveri ve fedakârlıkla çalışmamız lazım. Birçok şey öğretmenlerimizin elinde. Bütün zorluklara, sıkıntı ve engellere rağmen öğretmenlerimizin, okul idarecilerimizin gayret göstererek çocukların geleceğinde büyük farklılıklar oluşturabileceklerine inananlardanım. İlkokul öğretmenimin benim üzerimde çok olumlu etkisi vardır. Öğretmenim olmasaydı ben şimdi çok farklı bir hayat ve noktada olacaktım. Siz öğretmenlerden bir isteğim var: Sadece mesai içerisinde rutin öğretmen-öğrenci ilişkisi içerisinde değil, çocuklar için çok farklı bir rol model olmanızı istirham ediyorum. Bütün okullarımızın tam gün eğitime geçmesi için ilave iki binin üzerinde dersliğe ihtiyacımız var. Biz arsa çalışması başlattık. Belediyelerin arsalarını yeni okulların yapılması için ayırdık. Okullarımızın eksikliklerini gidermek için yerel kaynakları kullanıyoruz. Etüt merkezleri açtık. Şu anda sadece büyükşehir belediyesi binin üzerinde liseyi bitirmiş, üniversiteye hazırlanan öğrenciye, iyi imkânlarla üniversiteye hazırlık kursu veriyor. İlçelerle birlikte 2 bin öğrenci bu kurslardan faydalanıyor. Bu etüt merkezlerinin sayısını artıracağız. Gelecek yıl, son sınıf öğrencilerine de böyle bir imkân sağlayacağız. Bu şehirde akademik başarıyı artırmaya çalışırken, bir taraftan da yeni okullar yapmak istiyoruz. Okullaşma oranını artırılmasında öğretmenlerimize, idarecilerimize, müdürlerimize daha çok iş düşüyor. Okula gelmek durumunda olup da gelemeyen çocuklarımızın mutlaka takip edilmesi, sorunları varsa sorunlarının tespit edilmesi, çözülebilecekse çözülmesi, çözülemezse bir üst merciye ulaştırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Okul ziyaretinde ‘Ortaokullararası en güzel ezan okuma yarışmasında’ birinci olan 6. sınıf öğrencisi Serkan Sarıbulak’tan dinlediği ezandan oldukça etkilenen Vali Zorluoğlu, sesini çok beğendiği öğrencinin Valilik tarafından da ödüllendirilmesi talimatını verdi. Vali Murat Zorluoğlu’nun Mehmetçik Selen İmam Hatip Ortaokulu ziyaretine, Vali Yardımcısı Sinan Aslan ve İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin de katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.