GENEL - 22 Haziran 2018 Cuma 10:21

Tuşba Belediyesinin ‘Kardeşlik Sofrası’ 100 bin kişiyi ağırladı

A
A
A
Tuşba Belediyesinin ‘Kardeşlik Sofrası’ 100 bin kişiyi ağırladı

Van’ın Tuşba Belediyesi, kurulduğu 2014 yılından beri geleneksel hale getirdiği ‘Şehr-i Tuşba’da Şehr-i Ramazan’ kardeşlik sofrası, bu yıl da Ramazan ayı boyunca yaklaşık 100 bin kişiyi ağırladı.

Van’ın Tuşba Belediyesi, kurulduğu 2014 yılından beri geleneksel hale getirdiği ‘Şehr-i Tuşba’da Şehr-i Ramazan’ kardeşlik sofrası, bu yıl da Ramazan ayı boyunca yaklaşık 100 bin kişiyi ağırladı.


Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünce organize edilen ve Ramazan ayı boyunca devam eden ‘Şehr-i Tuşba’da Şehr-i Ramazan’ kardeşlik sofrası, başta Van Valisi Murat Zorluoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş olmak üzere, mülki amirler ve sivil toplum örgütü yöneticileri ve üyeleri ile daha çok maddi durumu iyi olmayanlarla Beşar Esed zulmünden kaçarak Van’a gelen Suriyeli savaş mağduru insanlara ve ilçe sınırları içerisinde yaşayan yetimlere kadar herkesi aynı sofra etrafında topladı. Ramazan ayının ruhu ve anlamına uygun olarak kurulan kardeşlik sofrası, İskele 15 Temmuz Şehitler Parkı’nda sabit olmak üzere ve diğer mahallelerde seyyar olmak üzere 10 mahallenin tamamında kurulan ve bazı günler aynı anda 3 farklı mahallede kurulan kardeşlik sofrasına yaklaşık 100 bin insana her gün 4 çeşit sıcak yemek dağıttı. Halil İbrahim Sofrası’nın bereketiyle kurulan iftar çadırlarında günlük bin 500 kişiye yemek dağıtılması planlasa da gün geçtikçe vatandaşlar tarafından gösterilen yoğun ilgiden dolayı bu sayı çoğu vakit 5 binin üzerine çıktı. Toplumun her kesiminde her gün binlerce kişiyi aynı sofranın etrafından toplayan Tuşba Belediye Başkanlığı, ayrıca iftar çadırlarına gelemeyecek durumda olan 500 kişiye ise her gün sahur ve iftarlarına yetecek kadar sıcak yemeğini sefer taslarıyla götürüp evlerinde kendilerine teslim etti.


Kurulan iftar sofralarında Kur’an-ı Kerim tilaveti, ilahi, tasavvuf müzikleri, Hacivat-Karagöz ve çeşitli çocuk etkinlikleri de düzenleyen Tuşba Belediyesi, dört yıldır programlı bir şekilde Van’da örnek belediyecilik anlayışıyla Ramazan geleneğini yaşatıyor. Ramazan ayı boyunca ailesi ile birlikte iftarını ya kurulan kardeşlik sofraların birinde vatandaşlarla ya da belediye tarafında evine sıcak aş götürülen şehit yakınları, hasta, yaşlı ve engellilerle açan Tuşba Belediye Başkanı Özgökçe, Ramazan ayı boyunca değişik mahallelerde kurdukları ‘Kardeşlik Sofraları’nda Ramazan’ın bereketini toplumun her kesiminde misafir ettikleri insanlarla paylaştıklarını söyledi. Sosyal belediyecilik anlamında ‘Kardeşlik Sofrasını’ huzur ve mutluluk içinde gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Özgökçe, “Kalbinin yumuşamasını ve ihtiyacının giderilmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını okşa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve ihtiyacın giderilir. Kim bir veya iki yetimi barındırsa, sabır etse ve sevabını da ümit etse, ben onunla cennette şu iki parmak gibi olurum (Şehadet parmağı ve orta parmağını hareket ettirdi)’ Hadis-i Şerifi’nin İslam dininde yetimlere verilen önemin bilinciyle her Ramazan ayının 15. gününde dünya Müslümanların kabul ettiği ‘Dünya Yetimler Günü’nde Van İHH İl Temsilciliği ile birlikte binlerce yetimle birlikte iftar açmanın huzuruna eriştik. Diyanet İşler Başkanlığının bu yılki Ramazan’ın teması olarak israfı seçmesi çok isabetli olmuştur. Tuşba Belediyesi olarak da bu Ramazan’ı israf ile mücadele bilinciyle hareket ettik. Bugün yeryüzünü kuşatan en büyük afetlerden birisi israftır. Bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan milyonlarca insan varken, saçıp savurmak, ihtiyaç olmadan harcamak, eskimeden atmak hayati bir hatadır. Mazlum insanlar ekmek ve su gibi en temel ihtiyaçlarından bile mahrum bir şekilde hayat mücadelesi verirken, artan bir tek lokmayı bile çöpe atmak insafa ve vicdana sığmaz dedik ve bununla mücadele etmek için eğitimlerimiz her alanda düzenli olarak devam etti. Bugün insanı daha fazla kazanıp daha çok tüketmeye teşvik eden, ne kadar harcarsa o kadar değerli olacağını iddia eden bir zihniyet yaygınlaşıyor. Özenti ve gösterişe dayalı hayatlar, lüks ve israfa yönelik harcamalar öne çıkıyor maalesef. Böylece ömrünü üretim yerine tüketime adayan insanlık, aslında manevi değerlerini ve yaşama amacını tüketmektedir. Hâlbuki hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim, insanın yeryüzüne imar ve ıslah için geldiğini, dünya ve ahiret hayatı adına orta yolu, iktisadı ve dengeyi asla kaybetmemesi gerektiğini vurgular. Yüce Rabbimiz müminleri anlatırken şöyle buyurmaktadır, ‘Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar.’ Peygamberimiz Muhammed (s.a.v) ‘İsrafa kaçmadan ve kibre kapılmadan yiyiniz, içiniz, giyininiz ve sadaka veriniz.’ öğüdüyle tüketim ahlakına sahip olmamız gerektiğini dile getirmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Lansmana özel kampanya Fuyapı tarafından Kuşadası’nın en çok tercih edilen bölgesi Davutlar’da 14 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Citylife projesinde lansmana özel kampanyalı satışlar hız kesmeden devam ediyor. Projede yer alan villa ve daireler, kişiye özel vade farksız ödeme seçeneği ve peşin satın alımlarda avantajlı fiyatlarla alıcısıyla buluşuyor. Sınırlı sayıdaki villa ve konutlar için geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyen alıcılar satış ofisinde yoğunluk oluşturuyor. Fuyapı Yönetim Kurulu Başkanı Özer Ünsal, "Doğa ile çevrelenmiş şehir hayatının canlılığını taşıyan projemiz, merkezi konumu, her ihtiyaca karşılık veren ticari alanları, lüks villa ve daireleriyle ayrıcalıklı bir hayatın kapılarını aralayacak. Ayrıca şehrin içinde doğa ve denizle bir bütün olan proje bölgenin en çok tercih edilen projesi, Kuşadası’nın uçsuz bucaksız sahiline 5 dk., tabiatıyla hayran bırakacak Dilek Yarımadası Milli Parkı’na sadece 8 dk. mesafedeyken bir yandan da merkeze yakınlığıyla ihtiyacınız olan sosyal hayatın hemen yanı başında yer alan projede bir evde olması gereken tüm konforu sağlayacak her detayı özenle düşünüldü. Citylife projesi, akıllı ev sistemi, elektrikli araç şarj ünitesi, multi klima iklimlendirmesi, su arıtma altyapısı ve bunun gibi birçok özelliğiyle bir evden daha fazlasını sunuyor. 28 lüks daire, 26 lüks villa ve 6 ticari alandan oluşan projede 2+1 ve 3+1 daire tipleri yer alıyor. Yoğun talep ve beğeni gören projemizde kaba inşaatımız biterek ince işçilik safhasına geçmiş bulunmaktayız" dedi.
İstanbul Üsküdar’da okul çıkışı öğrenciler birbirine girdi Üsküdar Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi dersinde voleybol topuna ayakla vurulması nedeniyle öğrenciler arasında kavga çıktı. Okul çıkışında birbirine giren öğrencilerin yumruklu, tekmeli ve bıçaklı kavgası başka bir öğrencinin cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz gün Üsküdar’da bulunan Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde saat 16.00 sıralarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, beden eğitimi dersinde öğrencilerden birinin voleybol topuna ayakla vurması nedeniyle bir grup öğrenci arasında tartışma çıktı. Öğrenciler arasındaki sözlü tartışma okul çıkışında bir anda şiddetlenerek kavgaya dönüştü. Yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu kavgaya bir kişi de bıçakla dahil oldu. Kavgayı çevredeki vatandaşlar ve okul öğretmenleri zorlukla ayırdı. Kavgaya karışan öğrencilerden E.O. ve S.B. kafasından yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine kavganın yaşandığı okula çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri olaya karışan öğrencilerin ailelerini okula çağırırken, olayla ilgili inceleme başlattı. "Şikayetçiyim" Kavgaya karışan öğrencilerden E.O.’nun babası Elvan Oğlakçı, "Ders esnasında çocuklar voleybol oynarken top nedeniyle tartışmışlar. Saat dört gibi dışarıya çıkınca yaklaşık 25 kişilik öğrenci ve öğrenci olmayan bir grup, üç kişiyi darp edip bıçak çekiyorlar. Okuldakiler çocukları kurtarıyor. Ama o anda herhangi bir adli işlem başlatılmıyor. Sağlık sorunu olsa bile bir müdahale yapılmıyor. Ben şikayetçiyim" dedi.
Kastamonu Özel bireyler ve aileleri kolları sıvadı, serada çilek üretimine başladı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile özel bireyler ve aileleri serada üretim yaparak hem gelişimlerine katkı sağlayacak hem de maddi gelir elde edecek. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 4 kadın kooperatifinin de paydaş olduğu “Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil” projesi özel bireyleri üretimle geleceğe hazırlayacak. Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulu, Sarıkonak Kadın Kooperatifi, Dadaylı Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hanönü Kadın Girişimi Üretim ve İşleme Kooperatifi ile Devrekani Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin paydaş olarak yer aldığı proje ile kırsal alanda yaşayan özel bireyler ve ailelerinin üretim yapmasını sağlayacak. Proje ile 2 yıl içerisinde, Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören 10 özel birey ve ailesine, 200’er metrekare çilek bahçesi tahsis edilecek. Proje sayesinde gelir elde edecek olan özel bireyler ile ailelerinin tarımsal üretim içerisinde yer almaları sağlanacak. Bu çerçevede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulunun “Benim Bahçem Benim Dünyam” eTwinning projesinin yürütülmesi amacıyla kadın çiftçi Lemiye Budak’ın bahçesinde sera kurulumu gerçekleştirildi. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ekti. Düzenlenen programa Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ile özel bireyler ve aileleri katıldı. “Gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje” Programda konuşan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Yaptığımız proje özel birey ve aileleri için geliştirilmiş bir proje. Geçen sene bunu bakanlığımıza teklif ettiğimde olumlu bir şekilde karşılanmıştı. Projemiz kabul edilmişti ve bu yıl, geçen yıl yaptığımız serada hem çilek bahçesi, çilek fidesi dikimiyle de bu projenin başlangıcı için adım attık. Proje ile özel birey ve ailelerinin gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje. Çünkü okul hayatından sonra bu bireylerimiz genellikle aileleri ile özelikle anneleri ile beraber hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de buna bir nefes olsun diye yaptı. Toprağın içinde, üretimde birlikte olurlarsa, tarımla ilgili meşakkatli olurlarsa kendilerini hem geliştirme hem de toprağın vermiş olduğu pozitif enerjiyi özel hayatlarına aktarma adına bu proje geliştirildi” dedi. “Bir takım etkinliklerle istihdamını destekleyici projeyi gerçekleştiriyoruz” Seranın öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerine ve istihdamına katkı sağlayacağını ifade eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, “Kıymetli gençlerimizin 21. yüzyıl becerileri ile donatılmasını önemsiyoruz. Bunun yanında özel bireylerimizin hem becerilerinin artırılması hem de ilerde istihdamla ilişkilendirilmesi için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün de yine özel birey öğrencilerimizin becerilerini artırabileceği, hoşça vakit geçirebileceği, ileriye yönelik tarımsal faaliyetlerde gelir getirici birtakım etkinliklerle istihdamını destekleyici bir projeyi de gerçekleştiriyoruz. Birçok paydaşımız var. Öncelikle Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bizi projeye dahil ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Velilerimiz, öğrencilerimizin hem becerilerinin geliştirilmesine hem de birlikte bu tarım faaliyetlerini yaparak daha güzel işler yapmış olacaklar. Aynı zamanda da öğrencilerimiz gelecekte bu tür faaliyetleri daha çok çeşitlendirerek istihdama ve üretime yönelik bir çığır açmış olacaklar. Bu projenin hayata geçirilmesinde kooperatiflerimize, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze ve burada tüm herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Eğitim, çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur” Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça ise, “Yürüyeceğimiz yolun felsefesini yaptığımız projeler belirler. Farklı ihtiyaçlarımız var. Hayata hazırlanma adına bu çok kıymetli bir süreç. Dolayısıyla eğitim dediğimiz şey çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur. Özel çocukların, özel ihtiyaçları var. Ama birbirimize benzer yaşantılarımız var. Bir şey anlamak için size benzeyen yanlarımıza bakarak görürseniz daha doğru anlarsınız. Daha iyi tanırsınız” şeklinde konuştu. “Bu proje çerçevesinde bu çocuklara farklı eğitimlerde düzenliyoruz” Çocukları sosyal yaşama kazandırmada aktivitelerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Aysu Köserecep, “En çok sıkıntıyı anneler çekiyor. Annelerin hayatlarını rahatlatırsak onlara ufak bir iş yapabilirsek çocuklarda ferahlayacak yüzden biz 10 tane ailemize çilek bahçesi tesis edeceğiz. Ancak bu sadece fiziksel boyut. Amacımız sosyal sorumluluk. Biz çocuklarımızı insanlarla kaynaştırıp, toplum içine çıkarmak, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki her biri birer denizyıldızı. Biz bir taneyi alıp hayatlarını kurtarırsak ne mutlu. Hepimiz aynı Ülkenin evlatlarıyız. Sadece isimlerimiz farklı. Farklı olduğumuz için zenginiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından verilen eğitim sonrasında, özel bireyler ve aileleriyle birlikte seraya çilek fidesi dikildi.