GENEL - 03 Kasım 2020 Salı 15:45

Başkan Asya: “Şehirler medeniyetlerin doğduğu yerlerdir”

A
A
A
Başkan Asya: “Şehirler medeniyetlerin doğduğu yerlerdir”

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “Şehirler, medeniyetlerin doğduğu yerlerdir.

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “Şehirler, medeniyetlerin doğduğu yerlerdir. İnsanlığın kadim tarihinin en önemli yerleşim merkezleri üzerinde yaşıyor olmak, bize sadece gurur vermekle kalmıyor, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk da yüklüyor” dedi.


Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından bölge belediye başkanları, akademisyenler ve kalkınma ajanslarının temsilcilerinin katılımıyla Van’da Kalkınmada Yerel Vizyon Bölgesel Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Muş Belediye Başkanı Feyat Asya da ‘Akıllı ve Yeşil Şehirler’ üzerine bir sunum yaptı. Başkan Asya, “Türkiye Belediyeler Birliğimiz tarafından düzenlenen ve ilki bölgemizden başlatılan Kalkınmada Yerel Vizyon Bölgesel Toplantılarının ilimizin, bölgemizin ve ülkemizin hayrına vesile olmasını diler, katılımcılara ve tüm misafirlere selam ve saygılarımı sunarım” dedi.


Konuşmasında İzmir depremine değinen Başkan Asya, “30 Ekim Cuma günü İzmir ilimizde meydana gelen deprem felaketinin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu afette vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun” ifadelerini kullandı.


“Şehircilikte referans değerimiz olan Hazreti Peygamberimizin Yesribi Medine’ye dönüştüren ve Medine’yi medeniyetler beşiği haline getiren bir davanın takipçileriyiz” diyen Başkan Asya, “Aynı anlayışla İstanbul’u çöp dağlarından arındırıp Avrupa’nın kültür merkezi haline getiren Cumhurbaşkanımızın açmış olduğu yolda ilerlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şehirler, medeniyetlerin doğduğu yerlerdir. İnsanlığın kadim tarihinin en önemli yerleşim merkezleri üzerinde yaşıyor olmak, bize sadece gurur vermekle kalmıyor, aynı zamanda ciddi bir sorumluluk da yüklüyor. Şehirlerimizin kadim miraslarına sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Yapacağımız hizmetlerde bu hassasiyeti göz önünde bulundurarak şehirlerimizi ihya etmeliyiz. Kentler, zengin yaşam koşulları, güç, çeşitlilik ve yeniliğin sembolü olmakla birlikte, kargaşanın, bozulmuş çevre niteliği ve yoksulluğun da ortaya çıktığı yerlerdir. Son yüzyılda kentleşme sorunlarının kapsamı ve yoğunluğu akıllı ve yeşil şehirlerin önemini arttırmaktadır. Özellikle 20 yıl önce çevre kirliliği tartışılırken, şimdi çevre ile uyumlu şehirler ele alınıyor. Aynı şekilde daha önce altyapıların yetersizliği gündeme gelirken, şimdi altyapıları verimli şekilde işletebilecek sistemler üzerinde çalışılıyor. Bunlar bir bakıma gelişmişliğin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Tarihimizi ve kültürümüzü koruduğumuz gibi geleceğe dair çağa uygun hareket etmek zorundayız” şeklinde konuştu.


Akıllı şehirler kavramının 1990’lı yıllarda ortaya çıktığını belirten Başkan Asya, “En sade şekliyle teknolojinin şehirler uyarlanması olarak ifade edebileceğimiz bu yaklaşım giderek yaygınlaşmış ve benimsenmiştir. Her ne kadar benzer bilişim teknolojileri kullanılıyor olsa da, akıllı şehir uygulamaları her ülkenin, her şehrin kendi ihtiyaçlarına, kendi imkânlarına ve kendi altyapısına göre değişebilmektedir. Hükümetimizin başarılı politikaları sayesinde geçmiş yıllarda bu alanda çizilen yol haritaları neticesinde ülkemiz akıllı ve yeşil şehirler alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almıştır. Özellikle belediyeler aracılığıyla alanda yapılan çalışmaların ortak amacı daha az maliyetle daha fazla hizmet potansiyelinin geliştirilmesidir. Bu hizmetlerle vatandaşlarımızın yaşam konforunun yükseltilmesine öncülük edebiliriz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, ‘Akıllı şehirler, vicdanlı, becerikli ve çalışkan belediye başkanlarıyla kurulur.’ Bizler de şehrimizin imarı ve inşası için üstlenmiş olduğumuz sorumluluğu layıkıyla yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz. ’Ortak Akıl Birlikte Yönetim’ anlayışına sadık kalarak ideal bir şehir inşa etmeyi hedefledik. Allah’a şükürler olsun ki bugün bütün mevsimsel ve coğrafi sıkıntılara rağmen stratejik planımızda belirlediğimiz hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz. Kısa, orta ve uzun vadede yaptığımız planlamalar doğrultusunda, ihtiyaç duyulan tesisleri hizmete sunarken, halkımızın refah ve huzur içinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için alt yapı, üst yapı, sosyal ve kültürel alanda yeni düzenlemeler yaptık” diye konuştu.


Çarpık yapılaşmanın önüne geçmek için mevcut imar planını revize edip, yeni yerleşim alanları ile yüksek katlara sınırlama getirdiklerini ifade eden Başkan Asya, “Cumhurbaşkanımızın yüksek katların düşürülmesi ve yatay mimarinin uygulanması çağrısını hayata geçiren ilk belediyelerden biri olduk. 5+1 kat sınırlaması kararını alarak daha kimlikli ve daha nitelikli bir şehir oluşturmanın temelini attık. Aynı şekilde vatandaşlarımızın beton yığınlarına mahkûm olmaması için daha önce 43 bin metrekare olan yeşil alan kapasitesini yaptığımız çalışmalar neticesinde 400 bin metrekarenin üzerine çıkarmayı başardık. Kişi başına düşen yeşil alan miktarının 3,50 metrekareye ulaştığı ilimizin kuzey, doğu ve batı yakalarında yapımını tamamladığımız büyük parklarla alternatif mekanlar oluşturduk. Burada uyguladığımız projelerle ortaya çıkan alanlar, olası afet durumlarında vatandaşlarımız için toplanma yerleri olarak da kullanılabilecek. Akıllı şehirlerin mantığını kendi yerelimizde uygulayabilecek duruma gelmek için altyapımızın olması gerekiyordu. 20 yıl önce yapılması gereken içme suyu, yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarının yenilenmesini biz başlattık. Son 3 yıl içerisinde tamamlanma aşamasına getirdik. Bu sayede haritası ve herhangi bir dokümanı olmayan yeraltı hatlarımızın elektronik ortamda takip ve kontrol etme aşamasına getirdik. Bu şekilde altyapısını güçlendirdiğimiz ve projelendirdiğimiz şehrimizi, yaptığımız üstyapı çalışmaları ile yeniden dizayn ederek modern bir görünüme kavuşturuyoruz” dedi.


“Teknolojinin sağlamış olduğu kolaylıkları vatandaşlarımızın hizmetine sunmak için gerekli altyapıyı oluşturduk” diyen Başkan Asya, şöyle devam etti:


“Vatandaşlarımızın belediye hizmetlerine ulaşmasında zaman ve kaynak israfının önüne geçmek için belediyemiz bünyesinde Kent Bilgi Sistemi ve Coğrafi Bilgi Sistemi uygulamaları kurularak, halkımızın daha hızlı ve etkili belediye hizmetlerine ulaşması sağlanmıştır. Aynı şekilde Bilgi Yönetim Sisteminde kayıtlı bulunan vatandaşlarımızın belediyedeki aboneliklerinin takibi, tahakkuk ve tahsilatlarının daha güvenli ve kontrollü bir şekilde yapılabilmesi için ‘Ortak Sicil Uygulaması’ ile gerekli teknolojik altyapı oluşturulmuştur. Bununla birlikte daha önce kağıt ortamında olan uygulama imar planları, hali hazırlar, kadastral durumlar ve ortofotolar elektronik ortama aktarılarak vatandaşlara kolay ulaşım ortamı oluşturulmuştur. Şehir merkezinde yeni yeni uygulamaya başladığımız ortak kullanım alanlarını yine teknolojik altyapısını düşünülerek inşa etmeye çalışıyoruz. Önemli yatırımlarımızdan biri olan 16 bin metrekaresi kapalı otopark toplamda 26 bin metrekare alan üzerine uyguladığımız Kent Meydanı Projemizde çağın gerektirdiği teknolojik kolaylıkları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın buluşma merkezi haline gelecek olan yeni projemizle çok amaçlı etkinliklerin akıllı teknolojik materyallerle kurmaya çalışıyoruz. İlimizin kadim tarihi göz önünde bulundurularak, başta 1071 Malazgirt Zaferinin tanıtılması ve odak noktası haline getirmekle beraber ilimiz merkezinde bulunan Ulu Camii, Hacı Şeref Camii, Alaattin Bey Camii, Muş Eski Hükümet Konağı ve Yıldızlı Han gibi tarihi değerlerimizin gün yüzüne çıkarılması için birçok çalışmalar yaptık. Yapılan bu çalışmalar sonucunda turizm altyapısını güçlendirerek kent ekonomisine katkı sunmayı hedefliyoruz. Belediyemiz bünyesinde oluşturulan her mahalleye bir bilgi evi sloganı ile 5 mahallemizde yapımları tamamlanan sosyal tesislerimizde dezavantajlı kadın ve gençlerimize meslek edindirme kursları başlatarak, içerisinde semt kütüphaneleri ve bilgisayar derslikleri oluşturduk. Bu sayede vatandaşlarımızın bilgiye ulaşmalarını kolaylaştırdık. Toplumun her kesimine hitap eden bu tesislerimizde sosyal belediyeciliğin gereğini yapmaya çalışıyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.