EĞİTİM - 09 Ekim 2021 Cumartesi 15:58

Van’da “Van Gölü Havzasında Suyun Geleceği” paneli

A
A
A
Van’da “Van Gölü Havzasında Suyun Geleceği” paneli

Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) işbirliğinde “Van Gölü Havzasında Suyun Geleceği” paneli düzenlendi.

Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) işbirliğinde “Van Gölü Havzasında Suyun Geleceği” paneli düzenlendi.


Van TSO Konferans Salonu’nda moderatörlüğünü inşaat mühendisi Faruk Görünüş’ün yaptığı Van TSO ile Van YYÜ’nün işbirliğinde gerçekleştirilen “Van Gölü Havzasında Suyun Geleceği” panelinde alanında uzman akademisyenler sunum yaptı. Panelde bir konuşma yapan Vali Vekili Ömer Faruk Canpolat, küresel ısınmanın dünyadaki bütün su kaynaklarını tehdit ettiği günümüzde, geleceğin suyu yönetebilen ülke ve milletlerin olacağını belirtti. Vali Vekili Canpolat, “Bu noktada 3 bin 717 kilometrekare yüzölçümüyle ülkemizin en büyük gölünü barındıran Van Gölü Havzası, ülkemizin en önemli su kaynaklarından bir tanesidir. Kapalı bir havza olması nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip olan havzamızda suyu doğru yönetebilmemiz, geleceğimiz adına hayati bir öneme sahiptir. Tarımsal sulama yapılan yaklaşık 105 bin hektarlık tarım arazimizde, yaklaşık 30 bin çiftçimiz bulunmaktadır. Buna ek olarak yaklaşık 20 bin vatandaşımız geçimini Van Gölü’nde yaşayan inci kefalini avlamaktan sağlamaktadır. Nisan-temmuz aylarında üremek için gölümüzün tuzlu sularından tatlı su yataklarına doğru göç eden inci kefali, neslinin devamlılığı yaz aylarında akarsu debilerinin yüksek olmasına bağlıdır. Bu noktada panelde ortaya konulacak bilimsel verilere ve öneriler, havzamızdaki suyu etkin ve verimli bir şekilde yönetebilmemizde önemli rol oynayacaktır” dedi.


Küresel ısınmayla mücadelede iki yöntemin kullanılacağını dile getiren Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ise “Bunlardan biri uluslararası boyut, diğeri de yerelde bireysel olarak üzerimize düşen sorumluluklar şeklindedir. Uluslararası boyutu kapsamında ülkemiz için önemli bir adım olan ‘Paris İklim Anlaşması’ geçtiğimiz günlerde imzalandı. Bu anlaşma, uluslararası birlikteliği de gerektiren bir mücadeledir. Bunun bir de yerel boyutu var. Bu konuda da üzerimize düşen vazifeler var. Bu konuda ilimizde son bir yıldır yaşanan aşırı kuraklıktan Van Gölü’nün çekilmesi, gölü besleyen kaynak suların dip seviyeye inmesi biz yöneticilere ciddi sorumluluklar yüklemiştir” diye konuştu.


Suya saygıyı, dünyaya saygı olarak değerlendiren Van TSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fevzi Çeliktaş da, suyun bitmesiyle birlikte hayatın da son bulacağını ve bu yüzden su kaynaklarına sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.


Düzenlenen panel; Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Prof. Dr. Menaf Turan, Prof. Dr. Semra Demir, Doç. Dr. Harun Aydın, Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Doç. Dr. Serkan Kemeç’in su sorunu ve kuraklıkla ilgili sunumlarıyla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.