GENEL - 19 Mart 2012 Pazartesi 16:13

BDP`DEN `NEVRUZU YARIN KUTLAYACAĞIZ` AÇIKLAMASI

A
A
A
BDP`DEN `NEVRUZU YARIN KUTLAYACAĞIZ` AÇIKLAMASI

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van İl Teşkilatı tarafından düzenlenen basın toplantısında, resmi izin verilmemesine rağmen yarın Nevruz’un kutlanacağı açıklandı.
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP Van il eşbaşkanları Cüneyt Caniş ve Mihriban Şah, bu sabah basın mensupları ile bir araya geldi. Bir otelde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan BDP Van İl Eşbaşkanı Cüneyt Caniş, İstanbul ve Diyarbakır’da yaşanan olayların tek sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi. İstanbul ve Diyarbakır’daki durumun ortada olduğunu anlatan Caniş, şöyle konuştu: "Diyarbakır’da halkın bir mesajı vardı. Bu halkın bayramını ne zaman ve nerede
kutlayacağına siz karar veremezsiniz. İstanbul’da Arnavutköy ilçe başkanımız hayatını kaybetti. Biz, Van’ın hassasiyetinin göz önünde bulundurularak bir çözüm bulunmasını beklerdik. Burada kesinlikle şiddetin artırılması durumu içine girmiyoruz. Bunu yapanlar bu genelgeyi yayınlayanlardır."
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür ise dünyada büyük bir değişimin yaşandığını, halkların özgürlükleri için mücadele ettiğini söyledi. Bu değişimden Türkiye’nin kendini kurtaramayacağını belirten Gür, sözlerine şöyle devam etti: "Biz, Türkiye’nin 4. büyük partisiyiz ve TBMM’de grubumuz var. Partimizin düzenlediği bir etkinliğin engellenmesi kabul edilemez. Önceki yıllarda da bu tür etkinlik düzenledik. Bu yıl da halkımızın yanında olacağız ve onlarla kol kola Nevruz’u kutlayacağız. Amacımız kavga ya da dövüş
değil, Nevruz’un dayanışma ve direniş ruhunu ayağa kaldırmaktır"
Nevruz kutlamalarında dört temel talebi haykıracaklarını belirten Gür, şunları söyledi: "Kimliğimizi, örgütlenme özgürlüğümüzü, anadilimizi ve demokratik özerkliği haykıracağız. Nevruz’u olay çıkarmaya bahane olarak göstermek amacında değiliz. Nevruz’u bize zehir eden bir hükümet var. Güvenlik güçlerinin müdahalesi olmazsa kesinlikle bir olay çıkmayacaktır. Bunu iddia ediyorum. Ama birileri halka saldırırsa bu halk da direnişini gösterecektir. Nevruz’u barış içinde kutlamak istiyorsak alanda polislerin
olmasını istemiyoruz. Polisler kitlemizden uzak dursun. Bizim düzenleyeceğimiz mitingler izine tabi değildir. Bildirime tabidir."
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya da halkın bayramını idari izinle kutlamasının kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önceki yıllarda Nevruz’u kutluyorduk. 2008 yılında da izin verilmedi ve iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu yıl da aynı durum deneniyor. Kutlamalara izin verilirse o zaman bir olay yaşanmayacaktı. Israrla bunu savunmanın bir anlamı yok. Daha önce bir çok etkinliğimizde orta yolun bulunması için uzlaşı için ön ayak olduk, ancak Nevruz’u pazarlık
konusu yapmayacağız."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.