ÇEVRE - 04 Ekim 2019 Cuma 11:46

4 Ekim dünya hayvanları koruma günü

A
A
A
4 Ekim dünya hayvanları koruma günü

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Doç. Dr. Lokman Aslan, “Eğer siz yaban hayvanlarını korumaz iseniz, yapmış olduğu görevleri yerine getirmediğinden dolayı ekolojik dengede çeşitli sorunlar ortaya çıkacak” dedi.


4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle bir açıklama yapan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Doç. Dr. Lokman Aslan, “4 Ekim dünya hayvanları koruma günü ülkemizde de kutlanmakta. Hayvanları koruma günü vesilesiyle çeşitli etkinlikler yapılmakta. Bu hayvanları koruma denince sahipsiz hayvanları koruma, evcil hayvanları koruma, yaban hayvanlarını koruma, çevreyi koruma hepsini bir bütün olarak düşünmek gerekir. Eğer siz yaban hayvanlarını korumaz iseniz, yaban hayvanlar ortadan yok olursa bu yaban hayvanlarının ekolojik dengede yapmış olduğu görevleri yerine getirmediğinden dolayı ekolojik dengede çeşitli sorunlar ortaya çıkacak. Örnek olsun diye söyleyeyim. Eğer siz bir yerde Tilki’leri ve Kurtlar’ı yok ederseniz domuzlarla ve farelerle uğraşmak zorunda kalırsınız. Gelir çevredeki yetiştirmiş olduğunuz ürünlere saldırırlar ve domuz sayısı arttı gibi veya fareler ile uğraşmak zorunda kalırsınız. Bizim ülkemizde de sahipsiz hayvanların, çevresini yuvasını bozduğumuzdan dolayı sokaklarda kalmakta. Ve sokak hayvanları olarak isimlendirilmekte. Bu sahipsiz hayvanlarda da Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediyelerin görevlendirdiği kurumlar tarafından korumaları devam etmekte ” dedi.



“Yapılması gereken aşıları yaptırmaz isek hayvanlarda bulunan hastalıklar insanlara bulaşacak”


Evcil hayvanların korunmasına da değinen Prof. Doç. Dr. Lokman Aslan, “Evcil hayvanları koruma dediğimizde ticaretini yaptığımız hayvanların eğer süt veren bir ineğin tırnağını kestirmediğiniz zaman süt veriminde düşük olacak ve ayak hastalıklarından dolayı hayvanı kaybetmiş olacağız. Eğer profilaktif olarak yapılması gereken aşıları yaptırmaz isek hayvanlarda bulunan hastalıklar insanlara bulaşacak. Örnek olsun diye söyleyeyim. Eğer siz bir brusellayı yok edemezseniz, insanlarda brusella hastalığı meydana gelecek. Milyonlarca dolarınızı, iş gücünüzü ve insanları kaybetmiş olacaksınız. Eğer yaban hayvanlarında evcil hayvanlarında kuduz aşısı yapmadığınız zaman kuduz mikrobuyla salgın hastalıklarla uğraşmak durumunda kalacaksınız. Kısacası bu koruma işini bir bütün olarak ele almalı. Profilaktif olarak korumalı. Beslenmede korumalı, hayvanın alanını korumalı. Son zamanlarda yaban hayvanları olsun, çeşitli evcil hayvanlar olsun sulak alanları yok ettiğimiz zaman hayvanların üremesini yok edeceğiz. Güzel çevre, sağlıklı insan, mutlu yaşayan bir toplum oluşturmak istiyorsak ilk önce temiz çevre, korunmuş hayvan ve refahı yüksek ve sağlıklı toplum oluşturmak lazım. Bunlar bir bütün olarak ele alınmalı. Bunu açıklayacak olursak eğer bir yerde biz hayvanlarımızı aşılamazsak, bu bize olacak. Eğer meralarımızı yok edersek hayvan merada otlayamadığı için beslenemediği için sayısı azalacak. Eğer biz ormanlarımızı yok edersek ekolojik dengedeki börtü böcek yok olacak. Sulak alanları yok edersek ve nehirleri yok edersek balıklar etkilenecek. Bu kirletmeden korumak kısacası sadece bir hayvanın karnını doyurmak olarak ele alınmamalı. Refah seviyesi, üremesi, her şeyi çevresi ile beraber ele alınarak yapılmalı. Bu çerçevede Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma Merkezi olarak her sene bu duyarlılığı artırmak için yaban hayvanları için, evcil hayvanlar için, sağlıklı çevre için çalışmalar yapmakta ve yürütmekte. Bölgemizde de hem yaban hayvanlarının hem de bu yaban hayvanları ile oluşabilecek temas halindeki hayvanların, göçmen kuşların, yerleşik kuşların sağlığı ve yerleşkesi alanında dikkat çekmekteyiz. Son olarak Van’da müşahhas bir örnek vereyim. Siz istediğiniz kadar kuş cenneti oluşturacağım diye uğraşın, eğer Karasu çayını yok ettiğiniz zaman, bu bölgede artık gelecek olan kuşlar gelmeyecek. Bendimahi çayını yok ederseniz Flamingolar gelmeyecek. Eğer Akgölü kurutursanız belirli kuşlar gelmeyecek. Bir an önce bu sulak alanların koruması ve Karasu çayının kurtarılması gerekir diyerek yaban hayvanlarının bu sene veya dünya hayvanları koruma gününün Van’daki teması Karasu çayını kurtaralım olması gerekir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gölcük’teki atıl iş merkezi eğitim yuvası oldu Gölcük Koray Aydın Parkı mevkiinde bulunan atıl haldeki iş merkezi eğitim yuvasına dönüştü. Gölcük Belediyesi’nin girişimleri ve yasal prosedürün tamamlanmasıyla, özel mülkiyette olan bağımsız bölümler üzerindeki tüm tedbir, şerhlerin kaldırılması sonrasında, kalıcı iş yerlerinin tümünün Maliye Hazinesi adına tapuda tescili işlemi tamamlandı. Akabinde Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen Donanma Mahallesi Pazarlıdere Caddesi üzerindeki iş merkezi, hızla sürdürülen inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla eğitim yuvasına dönüştü. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından teknik ve statik açıdan son derece sağlam olduğu belirlenen 4800 metrekare kullanım alanı bulunan binada inşaat çalışmaları tamamlandı. Hazır olan bina 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde eğitim yuvası olacak. Binanın bir buçuk katı lise statüsünde özel eğitim meslek okulu olacak. Binanın geri kalan kısmının eğitim amaçlı olarak ne şekilde kullanılacağına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü karar verecek. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında inşa edilen iş merkezindeki çalışmaları yerinde inceledi. Başkan Sezer, "Atıl durumdaki iş merkezinin mahallemiz için sorun olmaktan çıkması, milli servetin korunması ve eğitime kazandırılmasında tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. İlçemize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Aydın Söke Belediyesi’nden basın açıklaması: “Yanıltıcı bilgiler ile Başkan Arıkan ve ekibi yıpratılmaya çalışılmaktadır” Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiği belirtildi. Söke Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Belediye Başkanımız Dr. Mustafa İberya Arıkan, seçimden önceki 9 aylık dönemde olduğu ve halkımızın da takdir ettiği gibi çalışmalarına ara vermeden devam etmektedir. Halkın her zaman rahat ulaşabildiği, halkın içinde ve egosuz tavrıyla gönüllere taht kuran Başkanımızı bu anlamda ‘ulaşılamıyor’ gibi göstermeye çalışanlara zaten halkımız itibar etmeyecektir. Devlet kurumu olan ve devlet aklıyla yönetilen bir kurumu tehdit etmek, burada hukuk dışı harekette bulunmak kimsenin haddi değil ve asla olmayacaktır. Bu türlü davranışlara yeltenenler hukuk önünde hesap vereceklerdir. Diğer taraftan yaşanan ve kısa sürede taraflarca dahi unutulan küçük bir tartışmayı, büyük bir kavga ve olay gibi göstermek de yalan, karalama ve iftiradan öteye gidemez. Başkan Yardımcısı olarak atanan Yağız Pullukçu’nun daha önce ‘Danışmanlık’ görevinde de halk ile diyaloglarının samimi ve güçlü olduğunu, halkın sorunlarını çözmek anlamında çalışmaları Söke Halkı tarafından yakından bilinmektedir. Kendisi gibi genç ve dinamik bir ekiple görevinin başında olan, Söke için çalışmaları ve projeleri ile halkın takdirini kazanmış Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan’ı bu şekilde, sığ düşüncelerle yıpratamayacaksınız. Söke’nin gelişmesi için yapılacak hamleleri, Söke için güzel hayalleri gerçeğe dönüştürecek ekibi engelleyemeyeceksiniz. Yapılan ilgili haberler ve yayınlanan yazılarla ilgili gerekli, hukuk yolundan ayrılmadan yasal işlemleri başlattığımızı da duyururuz. Söke Kamuoyunun bazı çevrelerce kasıtlı olarak yayılmak istenen yalan içerikli söylentilere, iftira niteliğindeki sözde haberlere itibar etmemesini önemle belirtmek isteriz. Saygılarımızla” denildi.