POLİTİKA - 15 Şubat 2025 Cumartesi 07:30

Dondurucu soğukta 290 günlük adalet nöbeti

A
A
A

Van’da belediyelerden işten çıkarılan işçilerin hak arayışı, soğuk kış şartlarına rağmen yaklaşık 290 gündür kesintisiz devam ediyor.

1 Mayıs İşçi Bayramı gecesi, DEM Partili belediyeler tarafından çok sayıda işçiye SMS gönderilerek iş akitleri sonlandırıldı. Bunun ardından HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğünde başlayan eylemler, zamanla Edremit, Tuşba ve Gevaş belediyelerinde işlerine son verilen işçilerin de katılımıyla büyüdü. Şu ana kadar bu belediyelerden yaklaşık 800 işçi işten çıkarıldı. DEM Partili İpekyolu Belediyesi önünde toplanan işçiler, dondurucu soğukta eylemlerini sürdürüyor. Kar yağışı ve sıfırın altında 10 dereceye varan hava sıcaklıklarına rağmen işçiler, haklarını savunmak için 9 ayı aşkın süredir mücadelelerine devam ediyor.

"Dedikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor"

İHA muhabirine konuşan HAK-İŞ Van Şube Başkanı Fatih Akdeniz, eylemlerinin yaklaşık 290 gündür devam ettiğini belirtti. Büyükşehir Belediyesi, VASKİ, İpekyolu, Edremit ve Tuşba belediyelerinden çok sayıda işçinin ekmeğinden edildiğini ifade eden Akdeniz, "Baştaki bahaneleri personel fazlalığı ve bütçe yetersizliği oldu. Ancak çok ilginçtir ki 800’e yakın arkadaşımızı işten çıkardılar. Aldığımız duyumlara göre, Van genelinde toplamda bin 600’e yakın yeni personel alımı yapıldı. Dedikleriyle yaptıkları maalesef birbirini tutmuyor. Biz burada 9 buçuk aydır eylem yapıyoruz. Hükümet yetkililerimize, devlet büyüklerimize HAK-İŞ olarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. İşten çıkarılan arkadaşlarımız 290 gündür yaz-kış, yağmur-çamur demeden İpekyolu Belediyesi’nin önünde eylemlerini sürdürüyor. Üstelik açtığımız davaları kazanmamıza rağmen bu sefer dosyalar istinafa gönderiliyor ve süreci uzatmak için çeşitli yollar deneniyor" dedi.

Dondurucu soğukta 290 günlük adalet nöbeti

"Biz de tam olarak bu yüzden çadır kurduk"

Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’a verilen ceza sonrası belediye önünde kurulan çadıra dikkat çeken Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"’Buraya çadır niye kurdunuz?’ diyenler şimdi Büyükşehir Belediyesi önünde çadır kurmuş, sabaha kadar bekliyor ve ‘Hakkımız ihlal ediliyor’ diyorlar. Evet, biz de tam olarak bu yüzden çadır kurduk. Çünkü burada işçi arkadaşlarımızın hakkı ihlal edildi. Bu mağduriyetin bir an önce bitmesini, sesimizin duyulmasını istiyoruz. Hak, hukuk ve adaletten bahsedenler, şimdi Büyükşehir Belediyesi önünde çadır kurmuş, ateş yakmış etrafında dönüyorlar. Peki, neden bu insanların hakkını düşünmediniz? Neden bu insanların hakkını ihlal ettiniz?"

Yılmaz Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’nin içme suyunu karşılayan barajda su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşmadı Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 64’e çıkarken, yeterli yağışın yağmaması sebebiyle su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşamadı. Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Başiskele ilçesindeki Yuvacık Barajı su seviyesi 2024 yılı sonu itibariyle yüzde 17 seviyelerine gerilmişti. Yağışların başlaması ile birlikte Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre doluluk oranının yüzde 64 seviyelerine yükseldi. Ancak yeterli yağışın yağmaması sebebiyle su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşamadı. Geçtiğimiz yıllarda bu aylarda yapılan ölçümlerde su seviyesi yüzde 95’lere kadar çıkmış ve baraj kapakları açılmıştı. "Eski yıllara göre şu an su miktarı az" Bölge halkından Emrullah Öz barajın yakın çevresinde oturması sebebiyle arada barajın kenarına inip hava aldığını dile getiriyor. Eskiye nazaran baraj seviyesinin hala yeterli düzeyde yükselmediğini aktaran Öz, "Yuvacık Barajı suyu arttı fakat eski yıllara göre şu an su miktarı az. Daha önce bu aylarda kadar baraj doluyordu. Bazen kapakları bile açılıyordu. Bu zamanlarda baraj havzasında kar oluyordu ama şu anda yok. Barajda su seviyesi yüzde 17’ den yüzde 60 civarlarına çıktı" dedi. "Su İstanbul sınırlarına kadar besliyor" Yaklaşık olarak 100 metre dağın altından su geldiğini belirten Emrullah Öz, "Burası çok güzel. Yukarılarda tesisler var, barajın girişinde, çıkışında piknik yapılacak yerler var. Baraj havzada toplanan ve derelerden gelen sularla doluyor. Daha yukarılarda soğuk pınar var onlar borular ile direk Yuvacık ve İzmit şebekelerine gidiyor. Daha sonra barajdan tekrar su arıtılıp İstanbul sınırlarına kadar besliyor" diye ekledi.
Bitlis Gölbaşı beldesindeki menderesler görsel şölen oluşturdu Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Gölbaşı beldesinde bulunan menderesler, doğal görüntüsüyle görsel şölen sunuyor. Baharın yüzünü göstermeye başladığı Bitlis’te doğan eşsiz dokusuyla hayran bırakan manzaralar ortaya çıkmaya devam ediyor. Özellikle bahar aylarında eriyen kar suları ve artan akarsu debisiyle belirginleşen menderesler, görenleri kendine hayran bırakıyor. Bu doğal güzelliklerden biri de Gölbaşı beldesindeki menderesler. Bitlis’in doğal güzellikleri arasında yer alan Gölbaşı beldesindeki menderesler, bahar aylarında su seviyesinin yükselmesiyle daha belirgin hale geliyor. Doğal yapısıyla dikkat çeken Gölbaşı beldesindeki menderesler, çevresindeki yeşil alanlarla birleşerek adeta bir görsel şölen sunuyor. Kıvrıla kıvrıla akan suyun oluşturduğu doğal desenler, kartpostallık görüntüler sunuyor. Drone ile havadan görüntülenen menderesler doğanın muhteşem dokusunu gözler önüne serdi. Kaydedilen görüntülerde, bölgenin bahar aylarında canlanan doğası dikkat çekiyor. Havadan çekilen görüntülerde, kıvrılarak akan suyun çevresindeki yemyeşil tarım arazileri ve doğal oluşumlar adeta bir sanat eseri gibi görünüyor. Gölbaşı beldesinin eşsiz ekosistemini yansıtan görüntüler, doğa fotoğrafçıları ve gezginler için yeni keşif rotaları arasındaki yerini alıyor. Bölgeye gelen ziyaretçiler ve fotoğrafçılar, doğanın sunduğu bu benzersiz görüntüleri kayıt altına alırken, Gölbaşı beldesinin keşfedilmeyi bekleyen doğa harikalarından biri olduğunu vurguluyor. Doğa tutkunları için cazip bir destinasyon olan bu alan, ekoturizm açısından da büyük bir potansiyel taşıyor. Bölge halkı ise Gölbaşı mendereslerinin turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, bölgenin tanıtımı için daha fazla çalışma yapılmasını talep ediyor. Doğa ile iç içe olmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunan Gölbaşı beldesi, her mevsim sunduğu manzaralarla doğaseverleri kendine çekmeye devam ediyor.
Elazığ Kürsübaşı’na kadın eli değdi, izleyenler hayran kaldı Elazığ’da UNESCO dünya kültür mirası temsili listesinde yer alan Kürsübaşı geleneğini yaşatmak için alışagelmişin dışında Kadın Kürsübaşı ekibi kuruldu. Birbirinden farklı türkülerin seslendirildiği Kadın Kürsübaşı, vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor. Elazığ Belediyesi tarafından UNESCO dünya kültür mirası temsili listesinde yer alan Kürsübaşı geleneğini yaşatmak ve tanıtmak için çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede alışagelmişin dışında Kadın Kürsübaşı ekibi kuruldu. Tarihi Harput Mahallesi’nde bulunan Musiki Müzesi’nde düzenlenen kürsübaşı etkinliğinde kadınlar, birbirinde farklı yöresel türküleri seslendiriyor. Kadınların kürsübaşı yaptığı duyan vatandaşlar ise merak ile salona akın ediyor. Musiki Toplulukları Koro Şefi Tuna Bozkurt, "Kültürümüz olan Kürsübaşı geleneğini yaşatmak adına çalışmamız sürüyor. Genelde erkeklerle bu işi yürütüyoruz. Kadın eğitmen arkadaşlarımızın böyle bir düşüncesi oldu ve gelip biz sundular. Belediye başkanımız Şahin Şerifoğulları’nın bize sunduğu imkanlar doğrultusunda böyle bir ekip kurduk. İlk defa böyle bir ekip kuruldu. İnşallah belediyemiz adına çok güzel ve farklı etkinliklerle devam edeceğiz. 2 aylık bir oluşum. Bayağıda talep var. Güzel projelere imza atacağız" dedi. Kadın sanatçılardan Seda Kalkan, "Kadının elinin değdiği her şeyin güzelleştiği inancıyla yola çıkarak böyle bir projeye adım atmak istedim. Tuna hocam ve eğitmen arkadaşlarım sayesinde Elazığ Kürsübaşı Kadın Topluluğunu kurduk. Bizlere destek veren Belediye Başkanımız Şahin Şerifoğulları’na teşekkürlerimizi iletiyoruz. Şuanda çok ilgi görmekteyiz. Merak uyandırdığımızı düşünüyoruz. Bizlere karşı çok büyük bir ilgi var. Elazığ Kürsübaşı geleneğini yaşatmaktayız. Bu geleneğin unutulduğunu hissediyordum. Tekrardan yaşatmak adına böyle bir proje yapmak istedim" diye konuştu.
Bursa Karsak Deresi’ndeki oksijen seviyesi bir canlının yaşamasının mümkün olmadığı seviyeye düştü Çevresinde bulunan fabrika atıklarıyla Marmara Denizi’ne simsiyah akan Karsak Deresi’nin kirliliğine dikkat çeken Gemlik Kent Konseyi Başkan Sedat Akkuş, deredeki oksijen seviyesinin bir canlının yaşamasının mümkün olmadığı 0,5 miligram seviyesinin altına düştüğünü söyledi. Marmara Denizi’ne akan ve çevresinde bulunan fabrikaların atıklarıyla kirlenen Karsak Deresi’nin kirliliğine dikkat çekmek amacıyla Bursa Kent Konseyi, Gemlik Kent Konseyi, Mudanya Kent Konseyi, Karacabey Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi ve DOĞADER tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Saadet Partisi Gemlik İlçe Başkanı Cihangir Dinç, Hamidiye Mahallesi Muhtarı Mehmet Çiçek ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. 20 yıl önce yüzülen derenin artık kokudan yanına yaklaşılmadığını söyleyen Gemlik Kent Konseyi Başkan Sedat Akkuş, "Dün köpük köpük beyaz akan, bugün onu kirletenlerin vicdanı gibi simsiyah akan Karsak Deresi’ni temizlemek artık bizler için çevresel bir olaydan çok insanı, vicdani bir mesele haline geldi. Karsak Deresi’nde oksijen seviyesi bir canlının yaşamasının mümkün olmadığı 0,5 miligram seviyesinin altına düştü. 20 yıl önce çocukluğumuzda yüzdüğümüz, balık tutup yediğimiz Karsak Deresi’nde artık kokudan yaklaşmaz olduk. Bu mesele yalnızca belediyelerin meselesi değil, Orhangazi ve Gemlik’te bir arıtma tesisi bile bulunmayan zeytin işletmelerinin meselesidir. Bir vicdan meselesi, bir ahlak meselesidir" dedi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise "Yaşanan durumu sadece sanayi kuruluşlarının suçuymuş gibi düşünmemek lazım. Burada tarımda kullanılan kimyasal ilaçlarda kirlilikte etken. Çocukluğumuz geçtiği deremize sahip çıkmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nden 100 bin kişiye yemek hizmeti Şahinbey Belediyesi, aşevi ve mobil aşevi hizmetleriyle her gün binlerce kişiye sıcak yemek ulaştırıyor. 36 bin kişilik kapasiteye sahip aşevi, mobil aşevlerle birlikte 100 bin kişiye kadar yemek dağıtımı yapabiliyor. Şahinbey Belediyesi, aşevi ve mobil aşevi hizmetleriyle her gün binlerce kişiye sıcak yemek ulaştırmaya devam ediyor. Ramazan ayı öncesinde, sabah erken saatlerde işe giden işçiler, öğrenciler ve halkın her kesimine 23 farklı noktada toplam 16 bin kişilik çorba ikram ediliyor. Tamamen doğal malzemelerle hazırlanan çorbalar, zeytinyağı ve defne yaprağı kullanılarak hijyenik şartlarda üretiliyor. Belediye, ayrıca ihtiyaç sahibi yaklaşık 8 bin 500 kişiye düzenli yemek desteği sağlıyor. Ramazan ayında ise yaşlı, engelli ve yemek yapamayan vatandaşlara iftarlık yemekleri evlerine teslim ediliyor. Adıyaman’da iftar çadırı kuruldu Şahinbey Belediyesi, Adıyaman’da kurduğu iftar çadırıyla her gün bin kişiye iftar veriyor. Paketli ve hijyenik şekilde hazırlanan yemekler, vatandaşlara güvenli bir şekilde ulaştırılıyor. Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük yemek fabrikalarından birine sahip olan aşevi, yemekleri özel olarak paketleyip termobakslarda sıcaklığını koruyarak dağıtıma çıkarıyor. Tamamen doğal ve katkısız ürünler kullanılan yemeklerde zeytinyağı ve sade yağ tercih edilirken, tuz olarak yalnızca kaya tuzu kullanılıyor. Aşevinin yalnızca yemek dağıtımı yapan bir merkez olmadığını belirten yetkililer, sağlıklı ve doğal gıdalar konusunda farkındalık oluşturmayı da amaçladıklarını ifade etti. "Şahinbey Belediyesi’ne ait aşevimiz, 36 bin kişilik kapasiteye sahiptir" Aşeevi ile ilgili bilgi veren Aşevi Yöneticisi Faruk İzi, "Şahinbey Belediyesi’ne ait aşevimiz, 36 bin kişilik kapasiteye sahiptir. Mobil aşevlerimizle birlikte bu sayı 100 bine kadar çıkabilmektedir. Ramazan öncesinde, sabah erken saatlerde işe giden öğrenciler ve işçiler başta olmak üzere, halkın her kesimine 23 farklı noktada toplam 16 bin kişilik çorba ikramı yapıyoruz. Çorbalarımız tamamen doğal malzemelerle, defne yaprağı ve zeytinyağı kullanılarak hazırlanıyor. Bunun yanı sıra, ihtiyaç sahibi yaklaşık 8 bin 500 kişiye günlük yemek desteği sağlıyoruz. Ramazan ayında ise yaşlı, engelli ve yemek yapamayan ihtiyaç sahiplerine yemeklerini evlerine teslim ediyoruz" dedi. "Adıyaman’da bir iftar çadırı kurarak her gün yaklaşık bin kişiye iftar veriyoruz" Adıyaman’da iftar çadırı açıldığını söyleyen İzi, "Ayrıca, Adıyaman’da bir iftar çadırı kurarak her gün yaklaşık bin kişiye iftar veriyoruz. Burada, paketli ve hijyenik şartlarda hazırlanmış yemekler servis ediliyor. Aşevimiz, Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük yemek fabrikalarından biri olup, yemeklerimiz özel olarak paketlenerek streçleniyor ve termobakslarda sıcaklığı korunarak dağıtıma çıkıyor. Tüm yemeklerimiz zeytinyağı ve sade yağ kullanılarak hazırlanıyor; hiçbir kimyasal madde, yapay tatlandırıcı veya katkı maddesi içermiyor. Tuz olarak yalnızca kaya tuzu kullanıyoruz. Bu yönüyle aşevimiz, yalnızca yemek dağıtımı yapan bir yer olmanın ötesinde, aynı zamanda sağlıklı ve doğal gıdalar konusunda farkındalık oluşturan bir merkez niteliğindedir" şeklinde konuştu. "Şahinbey Belediyesi bana her gün yemeğim getiriyor" Yemeklerden memnun olduğunu söyleyen vatandaş Yüksek Öfkeli, "Şahinbey Belediyesi 2 yıldır bana yemek getiriyor. Ben yemek yapamıyorum. Şahinbey Belediyesi bana her gün yemeğim getiriyor. Mehmet Tahmazoğlu’na bu desteğinden dolayı teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. "Devletimizden Allah razı olsun" Şahinbey Belediyesi’nin yemekleri her gün taze getirdiğini söyleyen vatandaş Güllü Kaya, "Mehmet Tahmazoğlu, başımın baş tacı, gönlümüzün ilacı. Devletimizden Allah razı olsun. Şahinbey Belediyesi her gün yemeğimi getiriyor. Yemekler çok güzel, ellerinize sağlık" diye konuştu.